Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği basın günü mesajı yayınladı...

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği 11 Temmuz Basın günü nedeniyle bir mesaj yayınlayarak gazetecilerin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koydu. Yapılan açıklama şöyle:

Dünyamız insanlığı 21. Yüzyıl’ın ikinci on yılında toplumsal ve bireysel olarak daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşmak için günümüz koşullarına uygun savaşım verirken, medyanın, bu çok yönlü ve yoğun devinim içindeki yaşamsal ve vazgeçilemeyecek rolünün ve öneminin gittikçe daha da artmakta olduğuna, tarih hergün daha da bir tanıklık etmektedir.

Kıbrıs Türk basını, halkımızın geleceğinin inşasında sahip olduğu gücün bilincinde olarak, geçmişten gelen sorumlu, direngen ve savaşımcı duruşu ve halkının gücüne inanmış, çağdaş, özgürlükçü ve demokratik değerler doğrultusundaki sesini, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da yükseltmeye devam edecektir.

Kıbrıs’ta bir Kıbrıslı Türk tarafından yayımlanan ilk Türkçe gazete Saded’in yayımlanmaya başlamasının 124. yılında Kıbrıs Türk Medyası olarak gelinen noktada tüm emeği geçenleri sevgi ve saygıyla bir kez daha anıyoruz.

Çağdaş, özgür düşünce ve demokratik değerlerin, hukukun ve insan haklarının her zaman en üst seviyede tutulması ve korunması yolunda emek vermiş, kan vermiş, can vermiş tüm basın mensuplarımızı da bugünde unutmak mümkün değildir.

Bizler Kıbrıslı Türk gazeteciler olarak her zaman özgür, demokratik, laik bir topluma ve böyle bir toplum içerisinde farklı yaşam tarzlarının karşılıklı saygı içerisinde bir arada yaşayabileceklerine inanmış ve bu yolda düşünce üreten insanlar olarak, en temel insan haklarından olan özgür düşünce ve ifade etme hakkının her zaman ve her yerde korunması gerektiğini vurgulamak isteriz.

İfade özgürlüğü ve bu özgürlüğün en etkili ve çağdaş yöntemlerle kullanılmasını içeren basın özgürlüğü, günümüz ileri demokrasilerinin köşe taşlarındandır. Medyanın bir bütün olarak halkın kendisine en uygun bir toplum ve yönetim biçimini seçmesi için, bilgilendirilmiş bir yurttaşlar topluluğunun oluşturulmasında önemli bir rolü olduğunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kayıt altına almıştır. AİHM ayrıca, siyasi ifade ve kamu menfaati olan konuların dile getirilmesinin, demokratik bir toplumun önemli bir özelliği olduğunu da belirterek, bu özelliğin en üst seviyede tutulmakta ve korunmakta olduğunun da altını çizmiştir.

Bu yıl kutladığımız Basın Günü’nün ülkemizdeki milletvekilliği seçim dönemine denk gelmesi ve ayrıca bölgemizde yer alan komşu bazı ülkelerde yaşanmakta olan toplumsal olayları da dikkate alarak yukarıdaki görüşlerimizi öncelikle belirtme gereği duyduk.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olarak gerek medya sektörümüzün gerekse bu sektörde çalışan gazatecilerimizin daha çağdaş ve günümüz demokratik ilkelerine göre düzenlenmiş bir yasal ve etik mevzuat çerçevesinde çalışmalarına imkan vermek için önemli somut adımlar atmış bulunmaktayız.

Bu doğrultuda hazırlanmış olan Basın Yasa Tasarısı’nın yeni göreve gelecek hükümet döneminde kısa sürede yasalaşması için çabalarımız devam edecektir. Medya Etik Kurulu’nun oluşturulduğunu ve çalışmaya başladığını da tüm yurttaşlarımıza özellikle duyurmak isteriz. Gazetecilerin gerek görev sırasında gerek yaptıkları yayınlarda rencide olduğunu, incindiğini düşünen yurttaşlarımız doğrudan Medya Etik Kurulu’na başvurabileceklerdir.

Birliğimizin yine uzun zamandan beri dillendirmiş olduğu ve ilgili resmi makamlardan ısrarla ve yazılı olarak talep etmiş olduğu ‘medya okur-yazarlığı’dersi, ortaöğretim müfredatına 2012-2013 ders yılından itibaren konulmuş bulunmaktadır. Günümüz yazılı, sözlü ve görüntülü medya organları ve dijital sosyal iletişim ağları ve taşınabilen iletişim araçlarından tam potansiyel yararlanma ve bu olanakların eleştirel, aktif ve yaratıcı bir şekilde kullanılabilmesine AB yürütme organı olan Avrupa Komisyonu da büyük önem atfetmektedir. Medya okur-yazarlığı olarak nitelenen bu yetenek tam yurttaşlık ve demokratik katılımın gerçekleşmesi için bir temel olarak görülmekte olup, medya okur-yazarlığı olan yurttaşlar daha yüksek dereceli bir özgürlüğe sahip olacakları için bilgilenme kaynaklarını seçip değerlendirebilecek ve enformasyon (bilgi) toplumuna daha aktif olarak katılabilecekledir. Bilgi toplumlarında katılımcı demokrasinin en sağlıklı bir şekilde süreç içerisinde oluşturulması da gerçekleşebilecektir. Kuzey Kıbrıs’ta katılımcı bir demokrasinin hayata geçirilmesini çok yaşamsal olarak gördüğümüzü de bu noktada belirtmek isteriz. Yurttaşların kendi özgür iradesi ile seçtiği temsilcilerini, hangi düzeyde olurlarsa olsunlar, her zaman sorgulması ve sorgulatması, denetlemesi demokratik yaşamın ve çoğulcu demokrasi anlayışının günlük pratiğidir.

Medyamızın ulaştığı gerçekten gurur duyulacak ileri, modern çağdaş teknolojik düzeye rağmen, çok sayıda meslektaşımızın iş ve sosyal güvenceden yoksun olarak ve düşük ücretlerle çalışmaya devam etmesi hala basınımız üzerine düşen kara gölge olmaya, ne yazık ki devam etmektedir. K.T. Gazeteciler Birliği çözüm önerileri ile birlikte bu sorunu ortadan kaldıracak girişimlerini önümüzdeki dönemde de sürdürecektir. Kuzey Kıbrıs pazarına mal ve hizmet arz eden yurtdışı büyük firmaların reklam giderlerinden basınımızın da hakkı olan payı almasının yolunun bir şekilde bulunabileceğine inanıyoruz. Kendi ayakları üzerinde durabilen bir basının hem daha özgür, hem de çalışanlari için daha güvenceli olacağı açıktır.

Gazetecilere görevlerini yaparken yapılan saldırılar ve engellemeler ayıbının ortadan kaldırılması için tüm sorumlu makamlarla işbirliği arayışlarımız ise sürecektir.

Basın Günü’müzde söylememiz gerektiğine inandığımız çok temel toplumsal gerçeklerimizi belirtmeye çalıştık. Gelecekten ümitliyiz ve bu ümidimizi destekleyecek başarılarımızı ve görüşlerimizi de ortaya koyduk.

Çağdaş, uygar dünyayla kucaklaşma, böyle bir dünyanın parçası olma yolunda hepimize de kolay gelsin diyoruz.

Basın Günümüz kutlu olsun. Tüm üyelerimizi ve meslektaşlarımızı yarın akşam saat 20.00’de lokalimizde yer alacak ve gazetecilik hizmet onur ödüllerinin de verileceği resepsiyona bekliyoruz.

Mustafa KORTUN

Yönetim Kurulu (a)

Başkan Vekili