KKTC'ye 'Afrika'nın balta girmemiş ormanları' benzetmesi!

Sendikal Platform adına yazılı açıklamada bulunan Tahir Gökçebel, KKTC'yi her yönüyle eleştirdi...

Sendikal Platforum'un yaptığı açıklama, tam metniyle şöyle:

"Kıbrıs’ın kuzeyinde Afrika’nın balta girmemiş ormanlarındaki gibi hukuk dışı bir devleti, idare, soygun düzeni kurulmuştur. Dünya’dan tecrit ettirilen buna karşın, küçük bir azınlığa sağlanan muazzam ayrıcalıkların olduğu bir düzen yaratılmıştır. Siyaset sorun çözen, halka hizmet eden değil, şirketlere avantajlar sağlayan, kar kapısına dönüşmüştür. Kıbrıs’ın kuzeyinde siyasiler, sağlanan ayrıcalıklar yüzünden kendilerini Demokrasinin sahibi olarak görmeye başlamışlardır.

Hükümetlerin sürekli kurulması ve bozulması, aynı siyasetçilerin dönme dolap gibi sürekli Bakanlık yapma konumuna getirmiştir. Ülkeyi sistemsizliğe, plansızlığa programsızlığa iten, sadece rejim yandaşlarına hizmet eden bir devlet anlayışı kurulmuştur.

Ülkemizde siyaseten fosilleşmiş, yasakçı zihniyetlerin, ırkçılıkla, faşizmle 21. Yüzyılda da demokrasi katledilmeye devam etmektedir. Siyaset kirlenmiştir, artık çirkef kokuları etrafı sarmıştır. Halkımızın siyasete ve siyasetçilere güveni kalmamıştır.

Yasaları, Anayasayı en çok koruması gerekenler halka zulüm yaparak yasaların, Anayasanın sahibiymiş gibi hareket etmektedir.  UBP-DP hükümeti, Anayasanın 32. Maddesinde yurttaşların önceden izin almaksızın barışçı gösteri ve yürüyüş yapma hakkına sahip olduğu belirtilmesine rağmen GENELGE ile gösteri ve yürüyüş hakkının izin almaya bağlanması siyasetin kirliliğini, siyasetçinin ise ulaştığı yüzsüzlüğün, şımarıklığın, iktidar sarhoşluğunun dışında izahı yapılamaz.

BEY Yönetimi döneminde bu ülkeye dayatılan politikalar, yerli işbirlikçi yönetimlerle uygulamaya sokulmuştur. Gerektiğinde çatıştırılan halk, ayrılmaya, bölünmeye zorlanmıştır. Bugün adamızın bölünmesi, küçük, ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarları doğrultusunda kalıcılaştırılmak istenmektedir. Yıllardır yapılan iki toplumlu eylemlere, gösterilere aynı Yasa, Anayasa ile müdahale etme gereği duymayan Polisin “Fazıl Önder’i” anma töreninde Kıbrıslı Rumları tutuklamaya çalışması, arkasından da Genelgelerle bütün demokrasiyi, Anayasayı ortadan kaldırmak istemesi, ülkemizde yaratılmaya çalışılan ayrılıkçı, çıkarcı rejimin devam ettirilmek istenmesinin göstergesidir.

AKP’nin Bey Dönemini aratmayacak şekilde Kıbrıs Türk Toplumunu dönüştürme baskıları devam etmektedir. Sözde ekonomik olan Dayatma Siyasi ve İdeolojik Paketlerle Kıbrıs’ın kuzeyinde yeni bir Statüko yaratılma hevesi oluşmuştur. Kıbrıs Türk Toplumunun yarattığı tüm zenginliklerine, kurumlarına bir yandan el konulurken, bir yandan da halka rağmen polis, sermaye yasaları geçirilmekte, var olan Yasa ve Anayasadaki demokratik unsurlar hiçleştirilmektedir.

Bugün Kıbrıs Türk Toplumuna sadece Paketler değil, Siyaset de, Siyasiler de, Hükümetler de dayatılmaktadır. Halkın ne düşündüğü sorulmadan UBP-DP Hükümeti tepeden kurdurulmuştur. Kurulan Hükümetin ilk söylemi, Efendisine hizmet eden Köle söylemi gibi, ideolojik ve siyasi olan Dayatma Paketin İMZALANACAĞI olmuştur.

Bugüne kadar uygulamaya sokulan onlarca Paketin Kıbrıs’ı getirdiği nokta ortada iken, demokrasi söylemi ile halkı kandırmanın mümkün olmayacağını anlayanlar, POLİS DEVLETİ yaratarak koltuklarında daha rahat, korkusuz oturmaya devam edeceklerini sanmaktadırlar.

Sn. İçişleri Bakanının yayınladığı Genelge, siyasal körlüğün, Yasalara, Anayasaya, demokrasiye uymayan, ama Efendiye hizmet eden, koltuklarında oturabilme, soygun düzenine, ayrıcalıklara devam talebinin siyasi zihniyetini taşımaktadır. Bu ikiyüzlü, çıkarcı siyasetin Kıbrıs Türk Toplumunu getirdiği nokta, bugün deşifre olmuştur.

Sn. Bakan ve Hükümeti bilmelidir ki, uygulamak istedikleri baskıcı, yasakçı anlayışın arkasındaki aile, zümre ve şirket menfaatleri açık ve net olarak su yüzüne çıkmıştır. Halkımız 40 – 50 senede neler olduğunu, neler yapılmak istendiğini iyice kavramıştır. Bir kez daha aynı hatalara, aynı işbirlikçilere geçit vermeyecektir.

Anayasaya rağmen ferman yayınlayanların FERMANI tanınmayacaktır!

Halkımız;

Ülkemizde Barış,

Hak ve Adalet,

İnsanca Yaşam,

Kendi ülkesinde Halkın İradesine sahip bir idare oluşturulana kadar,

Siyaset kirliliğinden arındırılana,

İnsan Hayatına ve Özgürlüğüne değer verilene kadar

MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEKTİR.

UBP-DP Hükümeti ve Bakanlarının, Sendikal Platformun bugünkü barışçı protestosunu ve eylemini algılamış olduklarını umarız.

At Gözlüğü ile hareket ederek, Saltanatlığa soyunarak, hadlerini aşmamalarını, halkımızın sabrını ve iyi niyetini zorlamamaları çağrısını yapar ve GENELGENİZİ sizlere iade ederiz.

Tahir GÖKÇEBEL

KTOEÖS Başkanı

Sendikal Platform (a.) "