Ortak açıklama metninde tarafların sadece kapsamlı çözüm müzakereleri değil güven artırıcı önlemleri de görüşmek üzere anlaştığını belirten Özersay, “Masaya gelmesi durumunda Kıbrıs Türk tarafının ne yapacağını masaya geldikten sonra konuşmak lazım” dedi.
BRT’ye açıklamada bulunan Müzakereci Kudret Özersay, başlayan sürecin farklı tarafların da içinde yer alacağı yeni bir müzakere süreci olduğunu belirterek, “Eskiye oranla sonuç alma şansı daha yüksek bir müzakere süreci” dedi.
Ortak açıklama metninin bir uzlaşma metni olduğunu ifade eden Özersay, Kıbrıs Türk tarafının ortak açıklama metnine, kaldığı yerden devam eden müzakere süreci için bir çerçeve olarak baktığını anlattı.
Özersay, tarafların al-ver yaparak, sonuç üretmeye odaklanacakları bir müzakere olmasını istediklerini kaydederken, ortak açıklama metninin tartışılmasını doğru bulmadıklarını vurguladı.
Kudret Özersay “Rum Lider Anastasiadis’in ortak metin ile ilgili yaptığı açıklamaları doğru bulmuyoruz. Çözüme ulaşmak istiyorsak liderlik gösterilmesi şarttır. Siyasi partileri tatmin için manevralar yapmak sürece zarar verir. Metin üzerinde anlaşmaya varılmışsa tek tarafın açıklaması diğer tarafı bağlamaz. Kıbrıs Türk tarafı olarak mevcut metni kabul ettiğimizi ve ileriye doğru bakmamız gerektiğini söyledik” dedi.
Uluslararası aktörlerin etkin desteğinin sürece katkısının sorulduğu Özersay, hakemlik konusundaki hassasiyetin ortak açıklama metnine yansımasına rağmen Rum tarafının arabuluculuğa karşı çıkan bir tutumu olduğunu belirtti.
Ortak açıklama metninde tarafların sadece kapsamlı çözüm müzakereleri değil, güven artırıcı önlemleri de görüşmek üzere anlaştığını belirten Özersay, kapsamlı çözümün 6 başlığı üzerinde, müzakere etmek gerektiğini, ancak, güven artırıcı önlemlerde üzerinde uzlaşmaya varılmış bir başlık olmadığını dile getirdi.
Özersay, “Rum tarafı Maraş’ı Güven artırıcı önlem olarak görebilir. Önemli olan muhatabınızın gördüğünü sizin de öyle değerlendirmeniz gerekir. Kapsamlı çözümün parçası olan her şey aynı zamanda güven artırıcı önlem olarak da görebilir. Kıbrıs Türk tarafını da ikna etmek zorundadır. Masaya gelmesi durumunda Kıbrıs Türk tarafının ne yapacağını masaya geldikten sonra konuşmak lazım” dedi.
Yarınki müzakereciler görüşmesinin müzakerelerin takvimi ve programının ele alınacağı bir toplantı olacağını kaydeden Özersay, “Toplantı sonunda Atina ve Ankara’ya yapılacak ziyaretlerin tarihini de netleştirmek mümkün olabilecek” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun toplumun her kesiminin beklenti ve hassasiyetlerini dikkate alarak müzakere edeceğini vurgulayan Özersay, Dışişleri Bakanlığı’nın sürece dahil olması gerektiği yönündeki söylemler konusunda ise herkesin yapacağı belirli bir katkı olduğunu ve bu konuda Cumhurbaşkanı’nın gerekli cevabı verdiğini belirtti.