Lefke: Çıkmaz sokak!

Ülkemizin doğal güzellikleri açısından en zengin yerlerinden biri olan Lefke ilgi bekliyor. “Doğal güzellikler karın doyurmuyor” diye konuşan Lefke halkı, ‘çıkmaz sokak ve ölü bölge’ olarak niteledikleri Lefke’nin canlanması için, Aplıç Barikatı’nın acilen açılması gerektiğini söyledi. Detay Gazetesi’ne konuşan Lefkeli’ler, kapının barışa da katkısı olacağını düşünüyor.

Rana SARRO

Lefkeli’ler, yaklaşık 47 yıldır kapalı olan Lefke-Marasata köyü arasındaki Aplıç sınır Kapısı’nın açılmasını istiyor.

Portakal, hurma ve ceviz ağaçları ile ünlü Lefke, bölge halkı tarafından ‘çıkmaz sokak ve ölü bölge’ olarak nitelendiriliyor. Lefkeliler, bölgenin canlanması için Aplıç Sınır Kapısı’nın açılmasının şart olduğunu, 14 Ekim 2010 tarihinde Yeşilırmak -Pirgo Kapısı’nın açılmasının ardından, sıranın Aplıç Kapısı’nda olduğunu vurguladı.

Lefke halkına göre Aplıç’ın açılması, Lefke bölgesi ile Rum tarafındaki yaklaşık 20 köyde yaşayanlara büyük bir kolaylık sağlayacak, bunun yanında barışa da büyük katkı sağlayacak.

Lefke halkı ayrıca Aplıç Kapısı’nın hemen güneyinde Lefke’ye sulama suyu sağlayan Maratasa ve Kafizes Barajları ile Lefke Merkez ve Bağlıköy bölgesine içme suyu sağlayan Yeraces pınarlarının mevcut olduğuna işaret ederek, bunların Lefkelilerle, Bağlıköylülere ait olduğunu ve APlıç kapısının bunların kontrolleri için için önemli olduğu vurguladılar..

Lefkeli’ler ne dedi?

Aziz Kaya: Açılması şart

“Aplıç Kapısı’nın açılması için komite kurulmuş ve kapının açılması için gerekli istişareler yapılmıştı. Aplıç Kapısı’nın açılmasında herkes istekliydi. Ancak şuan için görünürde bir gelişme yok. Şuanda Maraş’ın açılmasından bahsedilir.  Pirgo Kapısı açıldığında, gidiş gelişler oldu. Gemikonağı’nda, kaportacı, boyacı ve makinistlere araç tamiri için bayağı müşteri gelmeye bağladı. Marketlerden de alışveriş oldu. Lefke ise, çıkmaz sokak olarak kaldı. Dolayısıyla bu bölgede ciddi bir olumsuzluk yarattı. Aplıç Kapısı’nın açılmasıyla, gidiş geliş ve canlılık olacak. Çünkü şuanda, Lefke’nin yukarısındaki evler dahi kiralanmak için tercih edilmiyor. Aplıç Kapısı’nın açılmasının herhangi bir dezavantajı olacağını ise düşünmüyorum.”

Dr. Salih Çakmak: En tabii hakkımızdır

“Aplıç Kapısı’nın mutlaka açılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta KKTC’deki tüm sınırların kalkması gerektiğine inanan kişilerdenim. Zira doğa da, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumları bu adada birlikte yaşamaya mahkum etmiştir. Bu sınır kapıları insanlara eziyetten başka bir şey değildir. Biran önce bu kapıların açılıp, birlikte barışa kavuşmamız bizim en tabii hakkımızdır. Benim gördüğüm kadarıyla büyük devletlerin baskısıyla bu konuda bir şeyler olacağına inanıyorum.”

Şener Uzun: İlgililere çağrı yapıyorum

“Lefke’nin hava alabileceği tek kapıdır. Bunu ilgililerden defalarca talep ettik. CTP’nin milletvekilleriyle bunu defalarca tartıştık. Ve bu kapının önemini bildiklerini düşünüyorum. Lefke bölgesinin hava alabileceği bu kapının açılması için ilgililere çağrıda bulunuyorum.”

Tuncay Sarıyer: Lefke’yi çıkmaz sokaktan kurtarır

“Aplıç Kapısı’nın açılması, Lefke’yi çıkmaz sokaktan kurtarır. Fakat bölgenin gelişmesi ve ekonominin kalkınması için pek o kadar da fayda sağlayacağına inanmam. Rum köylerinden denize gidilmesi için kullanılabilir ancak Lefke’de doğru düzgün bir restoran veya mekan olmadığından bölgenin turistleri çekeceğine inancım yok. Dolayısıyla, Lefke yalnızca bir geçit olarak kullanılacak ve çıkmaz sokak olmaktan kurtulup canlanacak diye düşünüyorum.”

Sami Dayıoğlu (Güzelyurt - Lefke Narenciye Üreticiler Birliği Başkanı, Geçiş Hükümeti dönemi Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı):   Aplıç’ın blokesini yapan yegane parti CTP’dir!

 

“Allah’a kalan bir kapıdır. Lefke halkı, özveride bulunarak, Pirgo ve Yeşilırmak’ın hassasiyetlerini de göz önünde bulundurarak kendi ellerindeki fırsatı vermişlerdi. Mehmet Ali Talat’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, bir al-ver süreci olarak Pirgo Kapısı’na karşı bir karşı kapı istiyorlardı. TDP’nin dış ilişkiler sekreteri olarak ben, Aplıç’ı önerdim. Fakat, CTP hükümeti ve Mehmet Ali Talat, bunu tamamen duymazlıktan geldi ve Pergama Kapısı veya Lurucina Kapısı gibi, açılması imkan ve ihtimali olmayan kapıların peşinde koşturdu. Oradaki mantığı ben halen çözemedim. Dolayısıyla, Aplıç Kapısı’nın blokesini yapan yegane parti CTP’dir.”

“Sivil toplum örgütleri harekete geçmeli”

“Birlik, beraberlik ve dünya insanı olarak, dünyayı birleştirecek bir mühürle, biz Aplıç’ı bile birleştiremedik. Bu sebeple, yine Aplıç Kapısı ötelenecek ve bir başka bahara kalacak. Buradaki sivil toplum örgütleri ve özellikle idarecileri, eğer yine ‘partimizi rencide etmemek’ amacıyla, gibi düşünceler ele alırlar ve herhangi bir girişimde bulunmazlarsa, çözümsüzlük devam ettiği takdirde on yıl daha Aplıç Kapısı açılmaz.”

Kaldı ki, Aplıç Kapısı’nı biz tek taraflı olarak açtığımız takdirde, Rum tarafı da cevap vermek mecburiyetindedir. Bunu da yapacak, dirayetli hükümet gereklidir. Ancak mevcut hükümetin öyle bir dirayeti yoktur. Yaparsa Aplıç Kapısı’nı açmaya başlasın.

“Lefke’yi canlandırıcı potansiyeli var”

Aplıç Kapısı’nın bilhassa çıkmaz sokak olan Lefke’yi ekonomik anlamda canlandırıcı bir potansiyeli var. Sadece Rum tarafına, ortalama yıllık 3-3 buçuk milyon turist gidiyor. Bunun bir buçuk milyonu Trodos’u ve köyleri ziyaret etmektedirler. Fakat deniz kıyısına inememektedirler. Bunun yanı sıra bu turistinin yüzde 10’u bize gelmiş olsa, bu rakam Lefke nüfusunun 8 katıdır. Dolayısıyla bölge esnafı da kalkınır. Bu nedenle Aplıç Kapısı’nın önemi bizim için çok büyüktür. Aplıç Kapısı’ndan Trodos’a ve Baf’a ulaşmak zaman açısından çok kolaydır. Gemikonağı ise, Lefke’nin üzerindeki Rum köylerine en yakın uzaklıktadır.”