Ordu gücü ile cumhurbaşkanı görevden alınamaz

TAHRAN İran Meclis Başkanı Ali Laricani’nin dış politikadan sorumlu başdanışmanı Hüseyin Şeyhülislam, ABD ve müttefik güçlerinin, Müslüman ülkelerde demokrasinin hakim olmasını istemediğini belirterek, “Müslüman ülkelerin demokratikleşmesi onların işlerine gelmez çünkü halk İsrail’i destekledikleri için bu ülkelerden nefret ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Şeyhülislam,  “Mısır halkı tüm hukuki süreci yerine getirerek Muhammed Mursi’yi cumhurbaşkanı olarak seçmiştir. Hal böyleyken, sokak seferberliği ve ordu gücü ile Mursi görevden alınamaz” ifadesini kullandı. Mısır’daki itirazlar ve Mursi muhalifleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Şeyhülislam, “Mısır devrimi başarıya ulaştıktan sonra, ülke içinde birkaç grup bu devrime karşı muhalefet etti. Bu muhaliflerin bir bölümü eski Mübarek rejimi ile hem siyasi hem ekonomik bağlantıları olan kişilerdi. Bir diğer muhalif grup ise Müslüman Kardeşlerin yönetime gelmesine karşı çıkan batı yanlısı liberal kimselerden oluşuyordu. Bu grup özellikle Mursi’nin beceriksiz ve önyargılı politikaları, mesela Amerika, Suudi Arabistan ve Katar’dan mali destek alarak Mısır’ı küçük düşürmesi sonucu seslerini yükselterek muhalefet etti” şeklinde konuştu. Şeyhülislam, Mısır devriminin ülke dışından da yoğun muhalefete maruz kaldığını hatırlatarak, şu açıklamalarda bulundu:  “En önemli muhalif Mısır’da Müslümanların yönetime geçmesinden rahatsızlık duyan İsrail’di. Diğer yandan, gelişen bir Mısır’ın bölgedeki güçlerini azaltmasından endişe duyan Suudi Arabistan ve Katar hükümetleri de bu devrime karşıydılar. Suudi Arabistan ve Katar ayrıca, Mısır’da gerçekleşen halk ayaklanmalarının kendi ülkelerine de sıçramasından korkuyordu.” Şeyhülislam, “Mısır’da demokrasinin gereklilikleri yerine getirilmeli, Mursi hakkında gerekli gensoru verilip, kendisine cevap hakkı tanınmalı ve milletvekilleri bu konu hakkındaki son kararı vermelidir. Askeri güçler siyasi meselelere karışmamalıdır. Askerin görevi ülkenin bağımsızlığı ve sınırlarını korumaktır. Önemli olan herkesin hukuk çerçevesinde hareket etmesi ve oy sandıklarının belirleyici olmasıdır” diye konuştu.