Şimdilik hoşçakalın!..

Taner ULUTAŞ

Sıcaklığın tavan yaptığı, zamların bize çalım attığı, Elektrik Dairesinin satıldıydı, yok protokol imzalandıydı tartışmaları devam ederken, ben buralardan kaçıyorum. Yok, Hükümet ortakları arasında kavga devam ediyor, yok Serdar Denktaş geçtiğimiz gün sinirlenerek Bakanlar Kurulu görüşmelerini yarı buçuk bırakarak toplantıyı terk ettiydi tartışmalarını geride bırakarak Pazartesi günü yani bugün  Türkiye’ye uçuyorum.

Kafa dringa doldu. Artık şikayetleri ve bu hayat pahalılığında nasıl geçineceyik konularını koyacak beyinde santimyer kalmadı. Biraz içindekilerini boşaltmak ve silmek için Pazartesinden – Cuma’ya kadar ben ortalıklardan toz oluyorum.

Bizim Erkut’un, abi sen gidiyorsun beni buralarda öksüz bırakıyorsun, şimdi ben yalnız bu yoğunluk içerisine ne yapacağım şikâyetlerini de kulak arkası ettim. Erkut, buralar sana emanet. Ne halin varsa gör ben Loss dedim.

Ben Türkiye’de kayıplara karışırken tabiki gözümüz ve kulağımız buralarda olacak. Gambersiz düğün, siyasi arena da bizsiz olmaz. Koalisyonda gerilen İpin kopup kopmayacağını takip edeceğim. Serdar Denktaş’ın neden Bakanlar Kurulunu terk ettiğini taaa oralardan araştıracağım.

Hatta geçtiğimiz günlerde Serdar Denktaş’ın, Elçilikte ne yaptığını, gizli gizli oralara neden gittiğini ve kimlerle ne konuştuğunu da Minik Kuşlardan öğrenmeye çalışacağım.

El-Sen’in, Ekonomi Bakanı ile yaptığı görüşmelerin sonuçlarını cep telefonundan olsa bile yakından takip edip dönüşte bunları da kaleme alacağım. Hatta Kıb-Tek yönetim kurulunun, İsmet Akim’in açıklamaları sonrasında neden istifa ettiğini ve birilerinin telefonu sonrasında neden istifadan vaz geçerek odalarına geçtiklerinin nedenlerini de yazıp halk ile paylaşacağım.

Koalisyon hükümetinde ortaklar arasında ip gerilmiş. Mübarek sanki, bizim Aliye abanın çamaşır astığı iptir de ikide bir gerilecek.  Bence gerilen Ana muhalefet Partisi içindeki başkanlık yarışı kavgasıdır. Sivil toplum örgütleri, sendikalar ile hükümet arasındaki ipten hiç bahsediyorum. Bu ip koparmı? İp yok ki kopsun. Bence Kasım’a kadar kopmaz. Ama Kasım’dan sonra siyasette belki de dökülmeye başlayan Sonbahar yapraklarını yerden toplamaya başlarız.

Tüp gaza yapılan 12 TL’lik zam sonrasında ırın kırın eden vatandaşın sesi 2 desibel olarak çıkarken sivil toplum örgütleri ile sendikalardan 1 desibel gücünde sesin bile çıkmaması dikkatimi çekti.Tamam zaten bunun böyle olacağı çok bilinmeyenli bir denklem değildi.Zamlardan sonra vatandaş tarafından küçük puntolarla yazılan ‘Bu zamları bu harita artık almaz be Annem’ yazısını Metin Şentürk bile görürken, bizim sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların ‘FAGO ‘ gözlükler ile görmemesi sanırım biraz tuhaf kaçtı.

 

Haaa birde Asil Nadir ile ilgili bazı bilgiler geldi. Bizim Minik Kuşlar, Asil Nadir’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’den, ensesi kalın, gerdanı sarkık üst düzey birileri ile görüştüğünü ve Asil Bey’in Ercan dışında ikinci bir hava alanı ve hava yolu hamlesi olduğunu söyledi. Tabi yok be arkadaşlar Asil Bey maddi sıkıntı içinde bu hava alanı veya hava yolu da nerden çıktı diye itiraz ederken, bana sende öyle san, bir gizli görüşme oldu. Bir hamle yapıldı demezler mi? Şaşırdım.

Aman neyse şimdi bunları düşünme yerine Türkiye’deki tatili düşünsem iyi olacak. Arkadaşlar, dostlar, FaceBookdaşlar, ben Pazartesinden – Cumaya kadar kayıbım. Önümüzdeki Pazartesi günü yazılarıma ve sahibine mesajlara tekrar başlayacağım. Şimdilik hoşçakalın.