Suriye rejimi kendi halkına karşı terör estiriyor

LONDRA İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, İngiliz The Independent gazetesine yazdığı, "Suriye: Dünya, rejimin uyguladığı açlık ve baskı politikalarına müsaade edemez" başlıklı makalesinde, Suriye'nin üçüncü büyük kenti Humus'taki halktın açlık ve bombalamalara teslim olduğunu ve bunun tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiğini vurguladı. "Bu antik şehrin insanları 600 gündür kuşatma altında" diyerek bölgedeki insani duruma dikkati çeken Hague, "Rejim, hiçbir fark gözetmeden, varil bombaları kullanarak, halka top ateşi açtı. Halk umutsuzca temel gereksinimlere muhtaç. Unicef'e göre binden fazla çocuk halen şehirde sıkışmış durumda. Yüzbinlercesi yerlerinden edildi. Aynı görüntü Halep ve diğer kuşatma altındaki bölgelerde de görülüyor" ifadelerini kullandı. "Suriye'deki savaşın gerçeği bu" diyen Hague, 21'inci yüzyılda açlık ve aç bırakmanın savaş silahları olarak kullanıldığına vurgu yaptı. "Terörizmle savaşıyoruz iddiasında bulunan rejim, kendi halkına karşı terör estiriyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, bunun insanlığa karşı suç teşkil ettiğini söylüyor" diye yazdı. "242 bin kişi kuşatma altında" Suriye'deki durum "şok edici şekilde tanıdık gelmeye başladığını" dile getiren William Hague, "tüm rakamlar hepimizin ayıbı" dedi. Hague makalesinde şu ifadeleri kullandı: "Suriye'de 9,3 milyon kişi umutsuzca muhtaç halde. Ülke genelinde 242 bin kişi kuşatma altında, büyük çoğunluğu da rejim tarafından rehin olarak tutuluyor. Yaklaşık yüz bin kişi başkent Şam'ın banliyölerinde, Yermuk Kampı'nın içinde ve civarında sıkışmış bir şekilde, ciddi bir açlık riski altında. Eğitimi ve güvenliği çalınmış, bir milyon çocuğun aralarında bulunduğu, iki milyondan fazla sığınmacı Suriye'ye komşu ülkelerde bulunuyor." Srebrenitsa benzetmesi Humus'ta geçen haftasonu ilan edilen üç günlük geçici ateşkese makalesinde değinen Hague, bu sürede bazı yardımların şehre ulaştırıldığını belirtti. Hague, şunları kaydetti: "Rejim, yardım konvoyu Humus'a girmeden önce kadın, çocuk ve yaşlıların şehirden çıkması konusunda ısrar etti. İnsani yardımın ulaştırılması memnuniyetle karşılanırken Humus'ta kalan ve ayrılanlarla ilgili ciddi endişe duymalıyız. Şehirden çıkarılanlar korunacak mı? Ya da rejim tarafından eziyet mi görecek? Kalanlar Esed'in güvenlik güçleri tarafından daha tahripkar saldırılarla mı karşılaşacak? Bosna'da 18 yıl önce yaşanan katliamlarları hatırlatan Dışişleri Bakanı Hague, "Kadın ve çocukları kasıtlı olarak önceden ayırma, 8 bin erkek ve erkek çocuğunun katledilmesi, Srebrenitsa'dan alınan dersler akıllardan çıkarılmamalı" dedi. Suriye'deki krizin yakın zamanda üçüncü yılına gireceğini belirten Hague, Esed iktidarda kalmaya devam ettiği sürece, şiddetin artacağını vurguladı. Hague, "Bu insanlık trajedisinin derinleşmesini öylece durup izleyemeyiz" dedi. Dört adım önerisi Suriye'deki insani krizin iyileşmesi ve ülkede barışın tekrardan sağlanması için dört adım atılması gerektiğini kaydeden Hague, "İlk olarak, siyasi çözüm arayışlarına devam etmeliyiz, bu yolu bırakmamalıyız. Suriye'yi tekrardan barışa götürecek tek yol bu. 'Cenevre-2' süreci bu hafta tekrardan başladı. Rejim, siyasi geçişe bağlılığını göstermek için Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'na (SMDK) katılmalı" ifadelerini kullandı. Hague, ikinci adımın BM tarafından yürütülen insani yardım çabalarını desteklemeye devam etmek olduğunu belirtti. İngiltere'nin şimdiye kadar Suriye'deki insani krizle ilgili 600 milyon sterlinden fazla yardımda bulunduğuna dikkati çeken Hague, İngiliz hükümetinin zor durumda ve korunmasız olan Suriyeli mültecileri İngiltere'ye yerleştirme planı olduğunu hatırlattı. "Üçüncü olarak, daha fazla yardımın Suriye'nin sınırlarına ve kriz bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ulaşma yollarını keşfetmeliyiz" diyen Hague, "Umutsuzca yardıma ihtiyacı olanların yardıma ulaşmalarının Şam'daki reijim tarafından engellenmesi kabul edilemez. Yardımlara ulaşmak bir hak. Rejimin hediyesi değil ve dünya rejimin açlık ve baskı politikalarının parçası olamaz" diye yazdı. Son adımın BM Güvenlik Konseyi'nin acilen harekete geçmesi vurgulayan Hague şu ifadeleri kullandı: "Esed BM Güvenlik Konseyi'nin isteklerini şu ana kadar hep gözardı etti. Açlığın savaş silahı olarak kullanılmasını hemen durdurması için BMGK talepte bulunmalıdır. Masum sivillerin gıda ve tıbbi yardıma ulaşmasında ısrar eden Güvenlik Konseyi önergesinin önünde duran ülkeler için herhangi bir haklı gerekçe olamaz. Konsey, Suriye konusunda bölündü. Ama dehşet veren insani durumun iyileştirilmesi için, 15 üye ülke önerge kapsamında biraraya gelmelidir. Birleşik Krallık bunu teklif ediyor. Güvenlik Konseyi'nin tüm diğer üyelerini bu çabalara destek vermeye çağırıyorum."