Suriye'deki katliam Halepçe'yi akla getirdi

İSTANBUL  Suriye’nin başkenti Şam’da, Beşşar Esed rejimine bağlı güçler tarafından Doğu Gota Banliyösü’ne gerçekleştirildiği iddia edilen kimyasal silah saldırısı yakın tarihin en dramatik olaylarından biri olan Halepçe katliamını akla getirdi Ortadoğu coğrafyasını ilk kez kimyasal silah gerçeğiyle tanıştıran Halepçe Katliamı, 16 Mart 1988’de gerçekleştirildi. İran-Irak savaşı sırasında, dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, kendisine muhalefet eden Kürtler’e yönelik 1986’da El-Enfal Harekatı başlattı. Harekat kapsamında çok sayıda muhalif Kürt öldürüldü. 1988’e doğru İran, "Zafer-7 Harekat" adını verdiği genel bir taarruz başlatınca, Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) bağlı güçlerin de desteğiyle Halepçe’de isyan çıkarıldı. Havadan ölüm yağdı Bu isyanla birlikte İran’ın ilerleyişi de hızlanınca Saddam Hüseyin, "Kimyasal Ali lakaplı" Irak Ordusu'nun Kuzey Cephesi Komutanı Korgeneral Ali Hasan al-Majid al-Tikriti’ye kimyasal gaz bombaları kullanma emri verdi. Tarihler 16 Mart 1988’i gösterdiğinde Halepçe semalarında görülen 8 adet "MiG-23 uçağı" kentin üzerine kimyasal bombalarla ölüm yağdırdı. Sarin gazının kullanıldığı saldırılar sırasında bebek, kadın ve yaşlıların da olduğu 5 bin kişi öldü, 7 bini aşkın kişi de yaralandı. Etkileri uzun yıllar süren bu saldırıya maruz kalanların çoğu sakat kaldı. Hatta bölgede yıllar sonra doğan bebeklerin de sakat oldukları belirtildi. Yürek yakan görüntüler Yakın tarihin en dramatik olaylarından biri olarak kayda geçen bu katliamın korkunç boyutu ancak basının olay bölgesine ulaşmasıyla anlaşılabildi. Uçaklardan atılan bombalar ölümcül bir gaz yaymış ve onu soluyan herkes, aldığı nefes ciğerlerine ulaştığı an düşüp ölmüştü. Ajansların o gün dünyaya servis ettiği fotoğraflarda kucağında bebeklerle ölümden kaçarken kapı eşiğinde düşüp bebeğiyle can veren anneler, kimyasal silahla gelen ölümün trajik yüzünü gözler önüne sererken bu görüntüler katliamın sembolü olarak hafızalarda yer etti. Halepçe Katliamı, daha sonra çekilen çok sayıdaki filme ve bestelenen onlarca ağıda da konu oldu. Sorumluları hesap verdi Dünya vicdanını sızlatan Halepçe’deki bu korkunç katliamın sorumlularından Saddam Hüseyin ile Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan al-Majid al-Tikriti ancak yıllar sonra hesap verebildi. 2003’te ABD işgalinin ardından devrilen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Halepçe katliamında Kürtler’e karşı soykırım yaptığı suçlamasıyla yargılandı. Yargılama sürerken Saddam Hüseyin, Duceyil Katliamı davasında, "insanlığa karşı işlenen suçlardan" idama mahkum edildi. Hüseyin’in cezası Aralık 2006’da infaz edildi. Katliamın baş suçlusu Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan al-Majid al-Tikriti de Halepçe katliamındaki rolünden ötürü Ocak 2010’da idam edildi. Suriye'de, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota bölgesine düzenlediği ve kimyasal silahların kullanıldığı iddia edilen saldırıda, 635 kişinin hayatını kaybettiği, 3 bin 600'den fazla kişinin yaralandığı belirtilmişti. Dünya savaşlarında kullanıldı Modern anlamda ilk gelişmiş kimyasal silahlar I. Dünya Savaşı'nda kullanıldı. Almanya 1915 yılında Ypres muarebesi olarak bilinen çatışmalarda öldürücü nitelikteki sarı ve yeşil renkli klorin gazını savaş meydanına salmıştı. Gaz, yüzlerce Fransız askerinin akciğerlerinde derin tahribat sonrası ölümüne yol açmıştı ancak zamanla yaygınlaşan kimyasal gaz yöntemi I. Dünya Savaşı'nda yaklaşık 100 bin kişinin ölüme sebep oldu. II. Dünya Savaşı da kimyasal silahların yoğu şekilde kullanıldığı çatışmalara sahne oldu. Savaşta "Napalm" denilen yapışkan ve benzine benzeyen madde kullanıldı. Harvard Üniversitesi Profesörü Louis Fieser ve ekibi tarafından geliştirilen bu madde, kurbanların derilerini eritebilecek etkiye sahip. ABD'nin Napalm'in kullanıldığı bombayı 1943 yılında Tokyo'ya fırlatmasıyla yaklaşık 100 bin kişi hayatını kaybetti. Nagazaki'ye düzenlenen atom bombası saldırısından daha büyük etkileri olan bu kimyasal silah daha sonra Vietnam Savaşı'nda da kullanıldı. Etkisi yıllarca devam ediyor 1940'ta bitkiler için geliştirilen ve yaprak dökücü olarak tasarlanan "Agent Orange" adlı kimyasal madde ise ABD ordusu tarafından 1967 yılında Vietnam Savaşı'nda insanlara karşı kullanıldı. "Agent Orange" içerdiği dioksin maddesiyle insan vücunda 10 yıl boyunca kalabiliyor. Savaştan yarım yüzyıl geçmesine karşın kurbanlar hala bu maddenin sebep olduğu hastalıklarla mücadele ediyor. Birçok kanser, parkinson ve bebek ölümlerinin sebebinin savaşta kullanılan bu madde olduğu iddia ediliyor. 1983'deki İran-Irak savaşında kullanılan "sarin gazı" da az bir miktarı ile insanları dakikalar içinde öldürülebiliyordu. Alman kimyager Gerhad Schrader tarafından 1938 yılında bulunan sinir sistemine kısa sürede nüfuz ederek felç meydana getiriyor. Sarin gazı dönemin Saddam Hüseyin yönetimi tarafından 1988 yılında düzenlenen Halepçe katliamında da kullanılmış, 5 binden fazla insan ölmüş, yaklaşık 7 bin kişi yaralanmıştı. Kuzey Irak'taki Kürtlere 1991 yılında BM tarafından kimyasal silah kategorisine alınan bu gaz, daha sonra 1995 yılında Tokyo metrosuna düzenlenen terör saldırısında kullanılmıştı. Saldırıda 12 kişi ölmüş yüzlerce kişi yaralanmıştı.