Tamam o zaman…..

Ayşegül Garabli

Kadın kocasına kızdığı için çocuğuna önce acı çekmesin diye en kuvvetli antidepresan ilaçları içirip uyuşturuyor sonra da bıçaklıyor.
Bazıları hala daha kadın" akli dengesi yerinde" diyebiliyor.
Bu cinayeti isteyerek işlemiş olsa bile bu kadın için NORMAL diyebilir misiniz?
Farz edin ki çocuğunu öldürmedi , bu ruh yapısındaki bir kadına çocuğunuzu emanet eder miydiniz?
neyin derdindesiniz?
Neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?
Kadının ruh sağlığının bozuk olduğunu söylemek kadını korumak demek midir?
Ben hala daha minik Mustafa'nın acısını hissederken , bu miniğin bu şekilde ölümünü kabul edip ne adına anneyi savunacağım. Assalar kılım kıpırdamaz. Ancak şunu bilin ki, gösterdiğiniz kontrolsüz öfke bu toplumun içinde bulunduğu ruh halinin en büyük göstergesi.
Bunu söylemek cinayetleri onaylamak demek midir?
ne yani tamam hadi kadın aklı başında bilerek isteyerek kendi evladını öldürdü diye en ağır cezayı aldı diyelim, olay bitecek mi?
bakın şimdiden hayat normale döndü ve herkes, yediğini içtiğini paylaşmaya devam etmeye başladı.
Peki ya onlarca şiddete maruz kalan çocuklar?
Ayrılmanın eşiğinde olan ailelerin çocuklarının yaşadıkları?
Sokakta kalan çocuklar?
meclisin önünde kızlı erkekli müşteri bekleyen çocuklar?
Her gün öldüresiye dövülen kadınlar ve erkekler?
Eşinden şiddet gördüğü için hıncını çocuğundan çıkaran kadınlar?
Bunların hepsini tekrardan sessizliğe bürünerek izlemeye devam mı edeceğiz?
Nasılsa haklı çıktık kadın cani ve en ağır cezayı aldı.
Bitti mi?
Bu ülkede onlarca şiddete meyilli insan olduğu, toplumun ruh sağlığının bozulduğu, toplumda sevgi, saygı, hoş görü kalmadığı gerçeği değişecek mi?
Çocuklar yine korumasız kalacak ama biz başka bir olayda tekrar suçluyu bulup lanetleyip vicdanımızı mı rahatlatacağız?
Hiç bir yasal önlem alınmasın mı?
Sosyal Hizmetlerin işleyiş yapısı düzelmesin mi?

Devlet çocukları koruyucu yasalar çıkarmasın mı?

Eğitim sorgulanmasın mı?

Anne-babaların çocuk yetiştirme tarzı konuşulmasın mı?

Ülkenin içinde bulunduğu adaletsiz yapı ve ekonomik eşitsizlik dile getirilmesin mi?

“Türkiyelileri istemezsiniz”  yargısı olmasın diye Toplum nüfusu ve kültür farklılıkları tartışılmasın mı?

Gençlerin uyuşturucu batağına saplanmalarının nedenleri araştırılmasın mı?

Her geçen gün sokakta kalan çocuk sayısının artışını görmezden mi gelelim?

Bunca boşanmanın, bunca tahammülsüzlüğün ve bunca aile içi şiddetin neden kaynaklandığını sorgulamayalım mı?

Hatalarımızla ve eksikliklerimizle yüzleşmeyelim mi?

Tamam o zaman, hep bir ağızdan “cani kadın asılsın” diye bağırıp susalım.

Ta ki, herhangi birimiz cinnet geçirene kadar.