‘Tanıklar bilgilerle birlikte ölüyor, faaliyetler azalıyor’

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 3’üncü üyesi Paul-Henri Arni, Kıbrıs’ta kayıplara ait kalıntıların tespit edilmesinin zaman geçtikçe azalacağını söyledi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 3’üncü üyesi Paul-Henri Arni, Kıbrıs’ta kayıplara ait kalıntıların tespit edilmesinin zaman geçtikçe azalacağını söyledi.

Politis gazetesi, “Tanıklar Ölüyor-Faaliyetler Azalıyor-Kayıp Şahıslar Komitesi Çöküyor” başlıkları altında, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 3’üncü üyesi Paul-Henri Arni’nin Kıbrıs Haber Ajansı’na verdiği mülakattaki açıklamalarına yer verdi.

Habere göre Arni, Kıbrıs’taki kayıplara ait kalıntıların tespit edilmesine ilişkin sonuçların, tanıkların öldüğü ve bilgileri de beraberinde götürdükleri sürece, artmayacağını ifade etti.

Arni, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin sonuçlarının doğal düşüşünün açık olduğunu belirtti ve çoğunluğu 80 veya 90 yaşında olan tanıkların konuşmaya ikna edilmeleri yönündeki temennisini de dile getirdi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmasını zorlaştıran inşaat patlamasından da söz eden Arni, inşaat şirketlerinin genellikle çalışmalarının gecikmemesi ve maliyeti artırmamak için kayıp kalıntılarını bildirmek için komiteyle temas kurmadığını söyledi.

YÜZDE 20

Arni, 2017 yılından itibaren uygulanan ve bilgilerin gerçekliğine ilişkin stratejinin araştırmaları geciktirdiğini, on yıl önce açtıkları tüm alanlarda kayıp kemiklerini tespit ettiklerini, şimdi ise bu oranın sadece yüzde 20 olduğunu belirtti.

2018’de 13, 2017’de 47, 2016’da ise 107 kişiye ait kalıntıların bulunduğunu ifade eeden Arni, Komite’nin, kayıp vakalarının olduğunu bildiği köylere bilgi toplamak için ziyaretler planladığını da söyledi.

KAYIPLARIN YÜZDE 48’İ BULUNDU

Arni, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin toplam 2002 kayıptan, 927 kaybın kalıntılarını kimliklendirip ailelerine iade etmeyi başardığını, bunun da yüzde 48’e tekabül ettiğini söyledi.

Bu rakamların, Arjantin, Lübnan gibi diğer ülkelerle kıyaslandığı zaman iyi bir sonuç olduğuna da dikkati çeken Arni, 1960’lı yıllardaki ilk kayıpların ardından ve 1974’ten 45 yıl sonra, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin daveti üzerine Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nün özel psikoloğunun, her iki taraftaki kayıp yakınlarını ziyaret ettiğini belirtti.

Arni, psikoloğun şu ana kadar, yakınlarına ait kalıntıları henüz alamayan tüm ailelerin yüzde 25’ine denk gelen 250’den fazla Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum aileyi gördüğünü ifade etti.

Buradaki amacın, bu kadar yılın geçmesine karşın, yakınlarını kaybeden ailelerin özellikle destek bağlamında ihtiyaçlarının devam ettiğinin gösterilmesi olduğunu belirtti.   

Alithia gazetesine göre Arni açıklamaları çerçevesinde söz konusu psikoloğun yaklaşık dört aydır burada olduğunu, Kuzey’de ve Güney’de kayıp yakınlarını ziyaret ettiğini ve yetkililere yılların geçmesine karşın, bu insanların acılarının hâlâ yoğun ve taze olduğunu göstermeye çalıştığını ifade etti.

Tanıkların verdikleri bilgiler ışığında, kalıntıların kapatılan Dikmen çöplüğüne taşındığı iddia edilen “Aşşa” (Paşaköy) kayıpları konusundaki bir soru üzerine Arni, Portekizli uzmanın, değerlendirme yapmak için Kasım ayında Ada’da olduğunu, raporunu; bölgeye ilişkin haritalarla raporunu tamamladığını belirtti.

Bölgede yer alan metan gazının, kazı çalışmalarını tehlikeli kıldığına da dikkati çeken Arni, kemiklerin bulunduğu noktanın tam olarak tespit edilmesi için 1995-96 yıllarına ait havadan çekilmiş fotoğrafların bugünkü görüntülerle kıyaslanacağını ifade etti.

Kemik kalıntılarının, Dikmen çöplüğünü batıdan doğuya ayıran toprak bir yolun sonuna taşındığına dair bilgilerin bulunduğunu savunan Arni, havadan çekilen fotoğrafların, Dikmen çöplüğünün faaliyette olduğu dönemle kıyaslanmasına yardımcı olacağını söyledi.

Arni, kemik kalıntılarının, tepenin sonundan da atılmasının muhtemel olduğunu, bu tepede herhangi bir çalışmanın yapılmadığını, doğru yolda olup olmadıklarını görmek için de hendekler oluşturmaları gerektiğini belirtti.

Arni, geçtiğimiz hafta bir toplantı yaptıklarını ve tanıklarla konuşulması gerektiği yönünde karar aldıklarını, bir ay içerisinde, kazılara başlamayı ne zaman talep edeceklerine dair nihai almalarının mümkün olmasını temenni ettiklerini de ifade etti.