Türkiye ve Almanya AB'nin küresel rolünü güçlendirecek

BERLİN Berlin'deki Başbakanlık binasında bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veAlmanya Başbakanı Angela Merkel, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.   Merkel'in davetine icabet etmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, Almanya'da aralık ayında kurulan koalisyon hükümetine başarılar diledi.Türkiye ile Almanya arasındaki verimli işbirliğinin yeni hükümet döneminde de güçlenerek süreceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, Merkel'le kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, "Aramızdaki siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu ilişkileri değerlendirme imkanımız oldu. Bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunduk" diye konuştu. Merkel ile Suriye konusunu da enine boyuna ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, "Şu ana kadar neler yapıldı, neler yapılıyor, bundan sonra neler yapılabilir? Bunları görüşme imkanımız oldu" dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:"Son dönemde ikili ilişkilerimizde ve üst düzey temaslarımızda çok olumlu bir ivme sağlandı. Bu ivmenin sürdürülmesi konusunda da sayın Merkel’le mutabakata vardık. Tabii bu arada ilk fırsatta, geçirdikleri bu kazanın tesiri artık yok olduktan sonra, kendilerine bu noktada da şifalar diliyorum, ülkemize bekliyoruz. Gerçi nisan ayı sonunda Sayın Cumhurbaşkanının ülkemizi ziyareti söz konusu. Bununla birlikte de yine ülkemizde Sayın Cumhurbaşkanının ziyaretiyle inanıyorum ki, Türkiye-Almanya ilişkileri çok daha farklı bir noktaya ulaşacaktır." "Federal parlamentoda 11 Türkiye kökenli milletvekilinin yer alması, seçimlerin önemli yanıdır" Almanya’da yaşayan 3 milyon nüfuslu Türk toplumunun çeşitli sorunlarını teati etme fırsatı yakaladıklarına da değinen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:"Şunu özellikle burada memnuniyetle söylüyorum, federal parlamentoda 11 Türkiye kökenli milletvekilinin yer alması, gerçekten bu seçimlerin önemli yanıdır diye düşünüyorum ve Şansölye nezdinde Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığı makamına ilk kez Türkiye kökenli SPD milletvekili Sayın Aydan Özoğuz’un atanmış olması sebebiyle de tabii ülkemizde bunun meydana getirdiği bir atmosfer var ve Sayın Şansölyeye de bundan dolayı ayrıca şükranlarımı ifade etmek istiyorum. İnanıyorum ki, bu siyasetçilerin başarı hikayeleri genç nesillere ilham kaynağı olacaktır. Görüşmemizde Almanya’daki vatandaşlarımız arasında tabii ki en önemli beklenti seçimlerde oylarını kullanabilme konusuydu. Bu konuda da Alman makamlarıyla Türkiye’den Yüksel Seçim Kurulu'nun aralarındaki mutabakattan sonra 7 ayrı noktada artık cumhurbaşkanlığı seçimi ilk olmak üzere buradaki vatandaşlarımızın oy kullanma şansı olacak." Almanya'ya AB süreci için destek çağrısı Kahramanmaraş'ta konuşlandırılan Patriotlar konusunda dolan sürenin uzatılması hususunda Alman yönetiminin aldığı kararlardan dolayı teşekkürlerini sunan Başbakan Erdoğan, AB sürecine de değinerek, şunları kaydetti: "AB sürecinde vermiş oldukları destek sebebiyle teşekkür ediyorum ve bunun artarak devamını kendilerinden özellikle rica ettim. Tabii 22. fasıl açıldı. Şimdi önümüzde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından bloke edilen fasıllar içerisinde olan 23 ve 24. fasıllar ki gerçekten önem arz ediyor. Bu konularla ilgili olarak da özellikle yargı ve temel haklar, bunun yanında adalet, özgürlük ve güvenlik konusundaki bu 2 faslın açılmasının da çok çok önem ifade ettiğine inanıyorum ve bunu da öyle zannediyorum ki başaracağız. Zira gerek Fransa ile gerek diğer ülkelerle de bu konudaki görüşmeler yürüyor ve bu konuda özellikle Şansölye'nin desteğine ihtiyacımız var." "Türkiye ve Almanya, AB'nin hem stratejik hem de ekonomik konularda küresel düzeyde oynayacağı rolü güçlendirebilecek iki ülke" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu konudaki kararlılık aynı şekilde devam ediyor. Sayın Şansölye'ye özellikle tabii onu da burada tekrar ifade etmek suretiyle ortaya koymam lazım. Geri kabul anlaşmasını imzalamamızın ardından yürütülecek vize muafiyeti müzakerelerinde Almanya'nın yapıcı ve destekleyici bir tutumu bundan sonra da sergilemesini arzu ediyoruz ve imzalar malum Ankara'da atıldı. Bu tabii bölgeye ve aramızdaki ilişkilere çok daha farklı bir güç katacak." Suriye konusunda uluslararası topluma seslendi AA muhabirinin, "Suriye konusunda Cenevre’de ilk tur görüşmelerde ilerleme sağlanamadı. Yüzbinlerce insan yardım bekliyor. Suriye konusunda uluslararası toplumun hareketsiz kalmasını eleştiriyorsunuz. İnsani yardımları koridorları konusunda BM’den beklentileriniz nedir? AB’nin ülkelerinden en büyük ülkelerinden Almanya’nın bu konudaki politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bugün Sayın Merkel ile konuştuğunuzda olumlu bir izlenim aldınız mı bu konuyla ilgili?” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:"Suriye konusunda bir defa Cenevre-1, Cenevre-2 ne yazık ki şu an itibarıyla beklentilere pek olumlu netice ortaya koymadı ve şu an itibarıyla de pek olumlu neticeler doğuracağı beklenmiyor. Görüşmeler yapıldı ve orada bazıları bunu istismar aracı olarak da kullandılar. Fakat bütün bunların dışında insani yardım konusunda biliyorsunuz Suriye Yermuk'ta şu anda insanlar açlıkla terbiye ediliyor. Yine Anadolu Ajansı’nın, yanılmıyorsam yayınlamış olduğu 55 bin kare fotoğraf var. 55 bin kare fotoğrafla da Suriye’deki insanlık trajedisi çok açık, net bizim televizyonlarımızda da dünya televizyonların da gösterildi. Tabii bu kabul edilebilir bir şey değildir.”Suriye konusunda uluslararası topluma seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:“Buna karşı aslında tüm insanlığın ortak tavır koyması lazım. Acaba burada öldürülen insanlar, ki 160 bine ulaştı bu insanlar, 160 bin insanın öldürüldüğü bir dünyada, insanlık bir futbol maçı seyreder gibi, nasıl bunu seyreder. Yani sadece kimyasal silahlarla 1600-1700 kişi öldürüldü ama konvansiyonel silahlarla 150 bini aşkın resmi kayıtlı olarak insan öldürüldü. Şu anda benim ülkemde 700 bine ulaşan sığınmacı var. Bunların yaklaşık 220 bini çadır ve konteyner kentlerde kalıyor. Diğerleri değişik vilayetlerdeki evlerde kalıyor. Biz şu ana kadar 2,5 milyar dolara yakın harcama yaptık. Peki BM’den ne gibi destek geldi derseniz, şu ana kadar 130 milyon dolarlık bir destek geldi. Gelsin veya gelmesin, biz açık kapı politikasıyla bu kaçan Suriyeli komşularımızı ağırlamaya devam edeceğiz.” BM'yi eleştirdiSuriye’ye yardım konusunda Birleşmiş Milletler’in şu ana kadar harekete geçememesini eleştiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:“Tabii burada BM Güvenlik Konseyi şu anda kilitlenmiş durumdadır ve BM de barış amaçlı bir dünyanın en büyük örgütü olmasına rağmen barış amacına yönelik henüz bir adım atamamıştır. Tabii bu işin birinci derecede sorumlusu BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleridir. Bu daimi üyeler ne yazık ki bu yanlış oluşum sebebiyle şu anda tıkanmış vaziyettedir. Bu neyi gösteriyor? BM'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesini gösteriyor. Reforme edilmedikçe, bir ülkenin iki dudağı arasında sıkışıp kalacaktır ve şu anda biz üzerimize düşeni yapmaya yine aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Bu konuyu tabi Sayın  Şansölye ile dertleştik, neler yapabiliriz, ne gibi adımlar atabiliriz. Bu konuda da adımlarımızı atmaya devam edeceğiz." Başbakan Erdoğan daha sonraAlmanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ve Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ile bir araya geldi. "23. ve 24’üncü fasılların açılmasını istiyoruz" Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinin Türkiye ile Almanya arasında yakın ilişkilerinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Türkiye ve Almanya büyük ortak stratejik çıkarlara sahip” ifadelerini kullandı.İlişkileri her alanda daha da güçlendirmek istediklerini ancak Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusunda soru işaretlerinin sürdüğünü belirten Merkel, yeni koalisyon hükümeti sözleşmesinde Türkiye’nin AB üyeliğini ‘’ucu açık’’ bir süreç olarak gördüklerini hatırlattı. Merkel, "Tabii ki biz bölgesel politikalarla ilgili 22’nci faslın görüşülmesini, 23 ve 24’üncü fasılların, yani yargı reformu gibi konuları ele alan bu fasılların da açılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. “Suriye’de inanılmaz trajedi yaşanıyor” Başbakan Merkel, görüşmelerinde Suriye konusunu da görüştüklerini belirtirken, Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için yaptığı çabaları övdü.   "Türkiye bu alanda çok büyük katkıda bulunuyor. Özellikle Suriye’den kaçmak zorunda kalanlar ve mültecilerle ilgili. Türkiye’de, Suriye’den kaçan 700 bin mülteci bulunuyor” diyen Merkel, gelecek günlerde Alman Uyum Bakanı ile Kalkınma Bakanının Türkiye’deki mülteci kamplarını ziyaret edeceğini, bunun Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un yapacağı ziyaret öncesinde de bir hazırlık niteliğinde olacağını kaydetti. “Suriye’deki durumun bu şekilde kabul edilemez olduğunu konuştuk” diyen Merkel, sözlerini şöyle sürdürdü:“İnanılmaz trajedi yaşanıyor. Özellikle BM Güvenlik Konseyi’nde bu alanda adımların atılması gerekiyor. Cenevre görüşmelerinde insani çözüm açısından dilediğimiz ilerlemenin kaydedilmediğini görmekteyiz. Rusya, Çin ve İran ile olan temasların sürdürülmesi gerektiğini ele aldık. Özellikle insanların orada çok acı durumda olduklarını, her gün gördüğümüz resimlerin kanıtladığını konuştuk."Başbakan Merkel, Suriye'deki trajediyle ilgili, Rusya’nın rolünün önemini vurgulayarak, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndedir bunun anahtarı. Biz Rusya ile çok yoğun bir şekilde görüşüyoruz. Kimyasal silahlarda ilerleme kaydettik" dedi. Almanya’daki Türkler için sandık Başbakan Erdoğan ile Türkiye’de yakında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları için Almanya’da sandık kurulması konusunu da ele aldıklarını açıklayan Merkel, "Almanya’da yaşayan Türk vatandaşların elbette Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmaları için destek vereceğiz" ifadesini kullandı. Merkel, ‘’Almanya’da yaşıyorlar ama Türk vatandaşılar. Elbette Türkiye’de seçimler için oy kullanma haklarının olması gerekiyor’’ dedi.Almanya'da yaşayan herkesin, göçmenlerin de başbakanı olduğunu vurgulayan Merkel, “Almanya’da yaşayan, Alman vatandaşı olan veya çifte vatandaş olan ve Türk kökenli olanlar açısından ebetteki ben kendimi onların da Şansölyesi olarak hissediyorum’’ şeklinde konuştu.Hükümetin koalisyon sözleşmesinde, Almanya’da doğan göçmen kökenli gençler için 18 ila 23 yaş arasında Alman vatandaşlığı ile ebeveynlerinin vatandaşlığı arasında seçim yapmaya zorlayan “opsiyon modelini” kaldırma hedefinin yer aldığını da vurgulayan Merkel, “Bu çok önemi adımdır. İki vatandaşlık arasında tercih etme zorunda kalmaları değil, ikisini de sürdürmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu. Muhabir: Erbil Başay, Ayhan Şimşek, Abdurrahman Fatih Tekcan, Yasin Yağcı, Abdulselam Durdak, Neslihan Dogan