Ünlü düşünür Tarık Ramazan AA'ya konuştu

SARAYBOSNA - Bedrudin Brlyavac Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in kurucularından Hasan El Benna'nın torunu olan ve Oxford Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Öğretim Üyesi Pof. Dr. Tarık Ramazan, Uluslararası İslami Düşünce Enstitüsü'nün organize ettiği yaz okulunda ders vermek üzere geldiği Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Suriye ve Mısır'da yaşanan son gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi. Suriye'ye yapılması planlanan olası askeri müdahaleyle ilgili görüşleri sorulan Ramazan, ABD ve İsrail'in Arap Uyanışı'nın başladığı yıllarda Beşşar Esed yönetiminin yanında bir tavır aldıklarını belirterek, "Esed'den Suriye toplumunu reformize etmesini istediler. Sonra fark ettiler ki Suriye halkı memnun değil ve değişim istiyor" diye konuştu. ABD ve Avrupa'nın kendilerini dünya kamuoyu önünde temize çıkarmak ve bir şeyler denediklerini göstermek adına Suriye'ye müdahale edebileceğini ileri süren Ramazan, "Ancak, bana göre, müdahalenin şimdi yapılmasının asıl nedeni, istedikleri gibi bir muhalefeti oluşturmuş olmalarıdır. Suriye'de atılacak bir sonraki adım, ülkenin istikrarlı hale dönüşmesi için değil, aksine istikrarsızlaştırılması ve tıpkı Irak'ta olduğu gibi parçalanmasına neden olacaktır." dedi. Mısır'daki demokrasi ABD'nin umrunda değil Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan El-Benna'nın aynı zamanda torunu da olan Ramazan, son dönemde Mısır'da yaşananlara ve Müslüman Kardeşler'e yönelik şunları söyledi: "Mısır'daki demokrasi, ABD'nin umrunda değil. Onların umrunda olan, jeostratejik ve ekonomik çıkarlardır. Açıkça görülüyor ki Müslüman Kardeşler, ABD'nin müttefiki değildi. Onlar, şu anda Batı'da bir tehlike olarak görünüyorlar. Mısır'da yapılan askeri bir darbe olmasına rağmen, ABD ve Avrupa buna askeri darbe diyemedi. Amerikalılar, buna askeri darbe diyemediler, çünkü askeri darbe deseydiler, anayasalarına göre, Mısır ordusuna yardım edemeyeceklerdi. ABD ve Avrupa'nın, Mısır ordusuna destek verdiğini herkes çok iyi görüyor. ABD ve Avrupa, Mısır'da olanlara askeri darbe demedi, çünkü bu onların çıkarına değil. Onlar, 'ordunun ülkeyi istikrarlı bir hale getireceğini ve tüm bunların demokrasi olduğunu' savunuyor. Bu çok saçma. Bu demokrasiye hakaret. Tüm bunlara 'Arap Baharı' diyoruz, ancak bu Arap dünyasına demokrasi getirmeyecektir. ABD, ekonomik çıkarları nedeniyle bölgenin istikrarsız olmasını istediği gibi Çin, Rusya, Güney Afrika, Türkiye ve Brezilya'nın da bu bölgede aktif olmasını engellemek için çabalıyor." Ramazan, "Şimdi, her şey İsrail'in istediği gibi ilerliyor. İstikrarsız bir Orta Doğu var, Suriye umutsuzluk içerisinde, Hizbullah'ın destekçisi yok, Mısır kargaşa içerisinde ve İsrail öncülüğündeki sömürgecilik faaliyetleri ise devam ediyor" şeklinde konuştu. İhvan liderlerine gözaltılar "Mısır'da yapılan askeri darbenin ardından Müslüman Kardeşler üye ve liderlerine yönelik operasyonların" sorulması üzerine Ramazan, şunları kaydetti: "Müslüman Kadeşler'in kapanıp kapanmayacağını bilmiyorum, ancak şimdiden başındaki isimlere ve üyelerine büyük baskılar uygulanıyor. Birçoğu hapiste, Mursi'nin ise nerede olduğunu dahi bilmiyoruz. Bir yandan Hüsnü Mübarek'i serbest bırakırken, diğer yandan İslamcıları hücrelere kapatıyorlar. Ordunun, Müslüman Kardeşler'i kapatmak istediğini düşünüyorum, ancak onlar yeraltından da olsa faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerdir. Ancak eminim ki ne Mısır'da ne de Orta Doğu'da demokratik ve sivil iktidara sahip bir devlet göremeyeceğiz. Mısır, arka planda ordu tarafından yönetilen bir devlet olarak kalacak. Bana göre, Mısır'da İslamcıları zor günler bekliyor."  Bosna modeli bir örnektir Avrupa'da yaşayan Müslümanlar üzerine yaptığı çalışmalarla da bilinen Ramazan, Bosna Hersek'teki modelin, Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşayabilmesi anlamında bir örnek olduğunu söyledi. Boşnakların, göçler nedeniyle Avrupalı olmadıklarını, aslında Avrupalı Müslümanlar olarak buranın bir parçası olduklarını vurgulayan Ramazan, ''Müslümanlar, Avrupa'nın yabancısı değiller. Sizler, İslam'ın bu coğrafyada yüzyıllardır var olduğunu ve Avrupa'nın gerçeği olduğunu anlatmalısınız" dedi. Müslüman olduğumuz için özür dilemeye son vermeliyiz Avrupa'daki İslami yaşantıya ve İslam'a bakışa da değinen Ramazan, "Müslümanların amacının dünyayı sömürgeleştirmek olmadığını, aslında dünyaya katkı sağlamak ve toplumun bir parçası olmak istediğimizi karşı tarafa göstermeliyiz. Her şeyden önce, Müslüman olduğumuz için özür dilemeye son vermeliyiz. Sadece etrafımızdakileri eleştirmemeli, aynı zamanda kendimize karşı da eleştiriler getirmeliyiz. Başarının yolu buradan geçer." şeklinde konuştu.