Yunan askerlerinin gömülmesi ve kayıpların kimliklendirilmesine ilişkin endişeler

1974 Barış Harekatı sırasında hayatını kaybeden Yunan askerlerinin gelişigüzel gömülmesi ve kayıpların kimliklerinin belirlenmesine ilişkin endişeler olduğu bildirildi.

1974 Barış Harekatı sırasında hayatını kaybeden Yunan askerlerinin gelişigüzel gömülmesi ve kayıpların kimliklerinin belirlenmesine ilişkin endişeler olduğu bildirildi.

Fileleftheros gazetesi, 1974 Barış Harekatı sırasında hayatını kaybeden Yunan askerlerinin gelişigüzel gömüldüğünden söz eden geniş bir habere yer verdi. 

Söz konusu askerlerin, Lakadamya Askeri Mezarlığı ve Güney Lefkoşa’daki “Ay.Konstantinu ve Eleni” Mezarlığı’na gömüldüklerini yazan gazete, Yunan askerlerinin, baştan savma bir biçimde mezarlığın yürüyüş yollarına gömüldüğünü iddia etti.

1974 Yunan darbesine direnenler için de aynı şeyin geçerli olduğunu belirten gazete, darbede yer alanların ise defin şekillerinden ortaya çıktığı gibi, ilgili nizam temelinde gömülmelerinin ise istisnayı teşkil ettiğini yazdı.

Gazete, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, o dönemdeki durumu tespit etmek amacıyla Antropoloji Atölyesi’ne dün bir ziyaret gerçekleştirdiğini yazdı. 

Antropoloji Atölyesi’nde,  kimlik belirleme için yıllardır kasalarda bekletilen Yunan askerlerine ait olduğu belirtilen kemik kalıntılarının da bulunduğuna dikkat çeken gazete, kemik kalıntılarının, Yunanistan’ın talimatıyla mezardan çıkarıldığını ve kokmamaları için kimyasal işlemden geçirilmelerinden dolayı DNA’ların tespitinin mümkün olmadığı belirtildi.

Habere göre, gerek Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı Skevi Kukuma, gerekse diğer milletvekilleri, bir yandan daha çok kaybın bulunması, diğer yandan da Antropoloji Atölyesi’ndeki durumun netleştirilmesi amacıyla,Kayıp Şahıslar Komitesi ile hükümetin işbirliği yapmasını talep etti. 

FOTİU 

Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Rum Yönetimi arşivlerine ulaşmasının mümkün olduğunu belirtip, kayıplara ait kalıntıların bulunması hızına ilişkin sorumluğu ise Türkiye ve Kayıp Şahıslar Komitesi’ndeki BM temsilcisine yükledi. 

Fotiu, Türkiye’nin “yardımcı olmayan” tutumu nedeniyle geçen yıl 49 olan kayıp tespit sayısının bu yıl sadece 9 olduğunu savundu. 

Fotis Fotiu, açıklamasında ayrıca Antropoloji Atölyesi’nde ilaçlanmış toplam 32 sandık bulunduğunu, bunların muhafaza edilen kemiklerin yüzde 65’ini teşkil ettiğini ifade etti. 

Kimlik tespiti için yurt dışına örnek gönderildiğini ifade eden Fotiu, bu kalıntılardan bazılarının belki de, Yunanistan’a zaten gönderilen bütünlüklü olmayan, kalıntılara ait olduğunu ifade etti. 

ATÖLYEDEKİ SANDIKLAR 

Fileleftheros gazetesi, aynı haberinin içerisinde, Antropoloji Atölyesi’nde çeşitli kemik kalıntılarının bulunduğu 11 sandık, kafataslarının yer aldığı 11 kutu ile leğen kemiklerinin içerisinde bulunduğu 8 kutunun bulunduğunu belirtti. 

Bazı kemik kalıntılarının, Lakadamya Mezarlığı ile Ay.Konstantinos ve Eleni Mezarlığı’nda yer alan 1999 yılındaki kazılardan elde edilenlere ait olduğunu belirten gazete, 6 Kıbrıslı Rum’a ait olan ve aileleri tarafından teslim alınmayan kemik kalıntılarının da bulunduğunu yazdı.

Gazete, Antropoloji Atölyesi’nde ayrıca DNA sonuçlarının çıkarıldığı Lakadamya Mezarlığı’ndan 7, Ay.Konstantinos ve Eleni Mezarlığı’ndan ise 7 kişiye ait kemik kalıntılarının yer aldığını, ancak ailelerine ilişkin DNA örneklerinin bulunmaması nedeniyle kimlik tespitlerinin  yapılamadığını belirtti. 

Habere göre bunlardan bazılarının Barış Harekatı ve darbe sırasında hayatını kaybedenlerle gömüldüğü düşünülüyor. 

Öte yandan Haravgi gazetesi, kimlik tespiti için bekleyen kalıntıların, yaklaşık 67 kişiye ait olduğunu yazdı. 

Habere göre, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı Skevi Kukuma, Antropoloji Atölyesi’ni ziyaret etmesinin ardından yaptığı açıklamada, ziyaret nedenlerinin son zamanlarda kimlik tespitlerinin azalması ve genel olarak kayıplar konusunun ele alınması amacını taşıdığını ifade etti. 

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, kayıplarla ilgili uluslararası ve bölgesel bir merkez haline gelmesi çabasından dolayı da duyduğu memnuniyeti dile getiren Kukuma, hızlı bir şekilde hareket edilmemesi durumunda kaybedilecek olan onaylı ödeneklerin de var olduğuna dikkat çekti ve Kayıp Şahıslar Komitesi’nin büyük ölçüde AB tarafından finanse edildiğini söyledi.