Sn. Tahsin Ertuğruloğlu dün yerel basında Bed Ofis’in ortakları olarak Hüseyin Tantura ve Bayar Piskopulu’nun görülmesine karşın, sizin de işletmenin gizli ortağı olduğunuz ileri sürüldü. Yine ayni haberde Ombudsman Emine Dizdarlı’nın size Ercan’daki 11,250.000 Dolar ile ilgili soru sorduğu ancak cevap vermediğiniz ileri sürülüyor. Şu bed işine pek inanmadık ama şu 11 milyon dolarlık iş ile ilgili sorulara neden cevap vermediğinizi de anlamadık. Bir zahmet bir cevap verseniz ve milletin ağzı böylelikle kapansa diyorum. Bizim Ahmet dayı hatır sorup, hayat nasıl gidiyor diye soranlara, bazı siyasetçileri göstererek işte böyle gidiyor diyor. Ne demek istediğini anlamadım. Anlayan bir zahmet bana da anlatsın.
**
Sn. Çiğdem Aydın, sosyal medyadaki paylaşımında, Günaydın, soyuluyoruz ey halkım bilginize, hangi anlamda anlasanız olur diyorsun. Da, benim gibi anlama özürlüler devlet tarafından yasal olarak usul usul soyulduğumuzu mu? Yoksa bileşik faiz, gecikme faizi, kapatma faizi diyerek cebimizdeki meteliğe kadar almaya çalışan bankaları mı? Yoksa 3 kuruşa getirdikleri malı 25 kuruşa satan tüccarı mı? Yada, üreticinin elinden domatesi 15 kuruşa alıp manav veya markete 3 liraya veren aracıları mı? Yoksa altın fiyatına et satan Kasapları mı? Kastettiğini anlamadı. Sevgili Çiğdem, sen gönlünü defter yaparsan gelip karalayan çok olur. Eh halk olarak biz gönlümüzü bırak defteri ciltli dosya yaptık.
**
Sn. Alev Uluğ, insan olmak ve de insan kalmak için bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde; yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, dağlara dönmeli yüzünü insan. Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak; yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapmalı diyorsun da Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan adada beş parmağın üçü taş ocakları tarafından kopartılan, patikaları bıraktık, caddelerin bile artık mafya ve soyguncuların beşiği olan KKTC’de yüzümüzü nereye döndüreceğimizi inan artık bilemiyoruz. Yeni insanlar diyorsun da, Ercan’dan giriş yapanlar uyuşturucudan ceza evine girenlerle mi? Yoksa bıraktık döviz bürolarını meyhaneleri bile soyan hırsızlar ile mi tanışalım? Sevgili Alev burada yaşanmaya başlananları defterine ne kadar yazarsan yaz. Ne Kadar Silmeye çalışırsan çalış. Ya Yırtılır Defterin. Yada İzi Kalır yaşananların
**
Sn. Ayşe Öztabay sosyal medyadaki paylaşımında biraz önce Girne öğretmen evi civarında bir erkek, bir kadını yaklaşık bir 20 metre darbederek sürükleyip arabaya koydu. Yanlarında da küçük bir çocuk vardı. Evet, Girne'nin orta yerinde eşkıyalığa, voyvodalığa, şiddete, istismara geçit yok diyorsun. Da, geçittin başında ‘Yes Sir’cüler. Ortasında ‘Emir Erleri’ sonunda da el pençe divan duranlar. Bu iş çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü. Sevgili Ayşe makam ve rütbeler elbise gibidir. Kimisini giyersin dar gelir güldürür. Kimisine de bol gelir düşündürür.
**
Sn. Alpay Orhan Güvenlier, yaptığın açıklamada eyleme topuzlarımız ve çanlarımızla geleceğiz. Bazı yerlere siyah çelenk koyarak sorunlarının çözülmemesini protesto edeceğiz diyorsun. Başkan birilerinin ensesinde lingiri oynasan bile Anaları otur deyince oturacakları için senin oyun havaya gidecek. Değil çan, Bremen Mızıkacılarını getirsen bile onlar üç maymunu oynayıp görmeyecekler, duymayacaklar ve konuşmayacaklar. Unutmayın bir insan gözünüzde birkez küçüldüyse ne yaparsanız yapın onlar artık gözünüzde büyümez.
**
Sayın Dursun Oğuz, UBP Milletvekili ve Genel Sekreter olarak iktidar olmadan önce ülkenin çok ciddi sağlık sorunu olduğunu belirterek Doktor milletvekili sayısının her dönem çok olduğuna işaret etmiştiniz. Ama sağlık sorunun hala çözümlenmemiş olmasını da eleştirdiniz. Peki iktidar olunca sağlık sorunlarını hallettiniz mi? Halletiyseniz ilaç eksikliğini neye bağlıyorsunuz. Sayın Oğuz Temmuz gelmeden ‘Güneş ‘ fena yakmaya başladı. Unutmayın gelecekte bir gün gelecek. Ve ağaç ne kadar yüksek olursa olsun bir gün yaprakları yere düşer. Unutmayın.
**
Sayın İbrahim Benter, şimdilerde nasılsınız? Malum şu Yavuz Çıkarma Plajı sizin başınıza bela olmuş ve motorun teklemesine neden olmuştu. Motorun işlemesi düzene girdimi? Girdiyse sıkı durun çünkü Altınbaşa kiraladığınız Çıkartma Plajı ‘Milli Park ‘ ilan edilerek ‘Lilli Park’ olmaktan çıkartılabilir. Sayın Benter biten bir aşkın hemen ardından bir başkasıyla başlayan şeyin adı, İlişki değil çelişkidir. Unutmayın.
**
Sn. İrfan Günsel, sizin ile ilgili olarak FİBA arama ve tutuklama kararı çıkartmış diyorlar. Arama ilanlarında da Avrupa ve Türkiye’de kupa bırakmayan kupa canavarı takımın yaratıcı olan İrfan Günsel, Basketboldaki şampiyonluklara ambargo koyması sonrasında takımların liglerden çekilmesine neden olabilir. Bu nedenle basketbolun geleceği için yakalanması caizdir diyormuş. Sn. Günsel, aklın üç işareti vardır; İyi düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmak. Vallahi kupalara ambargo koyarak bunları kara kara düşündürmeye başladınız. Size gönül verenleri de hakkınızda iyi konuşturdunuz. Eeeee Allah’ınız var çok da iyi işler yaptınız ve bu işlere imzanızı değil mührünüzü de bastınız.
**
Sayın Ali Pilli bir süre önce boşalan pilleriniz nedeniyle bölge halkının kapsama alanından çıktığınızı dile getirmiştim. Belki pilleri sarj ederek yeniden halkın kapsama alanına gireceğiniz günü görmek için ‘FAGO’ bile taktım. Ama olmadı. Sn. Pilli bizim Ali dayı başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğunu eksik etmez diyor. Vallahi ne söyleyeceğimi bilemedim.
**
Sayın İlker Edip, Beyarmudu Belediye Başkanı olarak civar köyler sizden şikayetçi. Yatırımları hep Beyarmudu’na yaptığınız söyleniyor. Bizim Minik Kuşlar rafa kaldırılan şu belediyeleri birleştirme işinin raftan indirileceğini ve belediye sayısının indirileceğini söylüyor. Bunu duyan Haşim amca da bak ovlum, şu Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif gümbür gümbür geliyor. Ne Beyin armudunu nede yeşil vadinin kaymakamını bırakacak diyor. Vallahi Haşim amcaya karşı susma hakkımı kullanarak ağzımdaki zibi kapattım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.