İşte açıklama;
Ülkede sosyal adalet olmadığı için, bireysel değil, toplumun çıkarını ön plana koyarak, Sosyal Adalet Hareketini kurduk ve ben de kurucu başkanı oldum. Gördüğümüz yanlışları, sosyal medyada, hem hareketin sayfasından, hem de kişisel sayfalarımızdan dile getiriyoruz.
Kamu kurumunda çalışıyorum. Siyaset yapmıyorum eleştiri hakkımı kullanıyorum. Ancak zaten siyaset yapma hakkım da var. Yasaya göre, siyaset dahil tüm sivil toplum çalışmalarına katılmam serbesttir. Kamu, siyasetin ve özellikle iktidarın kontrolündedir ve yazdıklarımı beğenmeyen yöneticiler tarafından görev yerimin değiştirilmesiyle tehdit edilerek baskı altına alınıyorum.
Anayasal ve yasal, en demokratik hakkımı, ifade özgürlüğümü kullanıyorum. Kimseye hakaret etmiyor, sadece doğruları söylüyorum. Bu baskılar, toplum yararı ile ilgili söylemlerimi değiştiremeyeceği gibi, bu doğrultudaki mücadelemden de vaz geçiremeyecek.
Sn. Başbakan'ın muhalif sözlere yer veren bir TV kanalı var. Sn. Başbakan Yardımcı da, kamu görevindeyken, hala hatıralarımızda olan bir Sivil Toplum Örgütü Liderliği yaptı ve dönemin yanlışlıklarını dile getirdi. İkisi de hoşgörülü insanlardır. Bana yapılan bu baskılara, onların ortak olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Saygılarımla kamuoyunu bilgilendiririm.
Saffet Aşıksoy
Sosyal Adalet Hareketi
Başkan ve Sözcüsü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.