Sn. Tufan Erhürman Hükümetin yeni müşavir yaratmayacağı, bunun için de bu hükümet döneminde ilk kez üçlü kararname ile atanacak olanların atanmalarının konuyla ilgili yasa çıktıktan sonra yapılacağını yazdık. Bu arada halihazırda müşavir olanlardan da azami ölçüde yararlanılacağını belirttik. Sn. Onuray’ın halihazırda müşavir olduğundan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği'ne atanmasıyla hem yeni müşavir yaratılmamış, hem de halihazırda müşavir olan birinden yararlanılmış oldu dediniz. Tabi insanın alışkanlıklarının esiri olduğunu ve eskiden işe göre adam değil, adama göre iş yaratıldığını unuttunuz. Golifa gibi dağıtılan makamlar oy hazinesi sayıldığı için bu alışkanlıklar yıllarca sürdü gitti. Hayatın üç buçuk ile dört arasında olduğunu bazı kişiler unuttu. Bu atamalar sonrasında o kişilerin, alışkanlıklarını sürdüremeyeceği için bir yerleri üç buçuk atarken, bu icraatınız sonrasında devlet sanırım dört dörtlük yaşamaya başlayacak.
**
Sn. Cemal Özyiğit, Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturduktan sonra okulları dolaşmaya başladığınızı gözlemledik. Okulları gezerken öğretmen olarak ilk göreve başladığınız Atatürk İlkokulunu da ziyaret ettiğinizi belirledik. Orada duygusal anlar yaşarken gözlerinizden sicim gibi yaşların boşandığını da öğrendik. Sn. Özyiğit, kan ve kemik her insanda bulunur. Mühim olan yürek ve niyettir. Aksona gardası kırık. Makinesi mangos etmiş. Tekerlek rulemaları değişme istediği için yampuri yampuri giden eğitimi yüreğiniz ve niyetiniz ile düzlüğe çıkartacağınızı göstertmeye başladınız. Yola devam diyelim.
**
Sn. Alkan Değirmencioğlu, Atletizm Federasyonu Başkanlığı, KKTC Ankara Temsilciliğinde görev, Lefkoşa Kaymakamlığı, Spor Dairesi Müdürlüğü derken sonrasında UBP’nin gelmesi ile tenzili rütbe ile Müşavirlik görevine gönderildiniz. Hüsniye aba bizim Alkan’ın Dağarcığındaki bilgi hazinesi ile Müşavirlik görevini sürdürmesi ülke adına büyük kayıptır derken, Asiye abla ise bu nasıl bir dünyadır ki, değerli insanlarımız hep kızağa alınıyor. Yoksa birilerinin karizması birilerini ezdiği için intikam mı alınıyor diye soruyor. Sn. Değirmencioğlu, ülke insanının yaşamını kolaylaştıracak hükümetlerin vaatleri çok ama ülke insanının yaşamını kolaylaştıracak senin gibi dağarcığı dolu insanların atamaları yok.
**
Sn. Asım İdris, Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. 18 yıldır Eğitim alanında faaliyet göstermeniz nedeni ile dağarcığınız bilgi hazinesine dönüştü. Üstüne üstlük Sibel Siber Hükümeti döneminde Milli Eğitim, Gençlik ve spor Bakanlığı görevini üstlenmenizin yanısıra Akademik çalışmaları da yapmanız bu görevde en büyük artılarınız olacak kanaatindeyim. Bizim Ebubekir amca, verilen görev aslında Asım’dan ziyade Cemal Hoca’ya yarayacak. Asım ısırgan ve yabani otlar ile dolu yolu temizleyerek Cemal Hoca’nın o yolda rahat yürümesini sağlayacak diyor. Nadir teyze kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür. Ancak Asım, eğitim dalında öyle güzel olgunlaştı ki, çürütür ama çürümez diyor.
**
Sn. Mehmet Eziç, senin restorantlar kaliteden ve hijyenden dolayı sürekli olarak sana plaket kazandırıyor. Yemeklerdeki lezzet övgü ve kariyer artırıyor. Garsonların disiplini iş hayatında büyük bir armadanın oluşmasını sağlıyor. Hayriye Teyze, yahu şu Mehmet Eziç’e söyleyin, onun bu konularda plaket almasına alıştık. Bu işin sırrını başkalarına da söylesin ve Eziç’ler çoğalsın diyor. Sn. Eziç, Sen tırnağınla çok çalışarak bu yerlere gelirken zaman zaman ağlayarak o günleri anımsarsın. Ama bazıları bu duruma gülerek bakar. Sonra tutunamadıkları dalda yere düşen yaprak olunca da hayatın adaleti demeye getirirler. Yola devam Sn. Eziç.
**
Sn. Zeki Çeler, iş kazası adı altında insan kıyımının yaşandığı inşaat sektörüne bir el attın aa doğruyu söylemek gerekirse pir attın. Pazar günü bile dur durak demeden inşaatları denetlerken günde en az bir kişinin öldüğü inşaatlarda ölüm sayısı sıfıra indirgendi. Buralarda inşaat sektörünü sıraya sokarken katıldığın 4. İslam Çalışma Bakanları Toplantısı’nda bir birlerini yiyip bitiren İslam ülkelerinin önde gelen isimlerine de dünyada en önemli şeyin ‘İnsan’ olduğunu öğret. Yıldız olduğun KKTC’nin siyasi arenasından sonra bunu başarabilirsen İslam Teşkilatının da yıldızı olursun. Sn. Çeler senin yaptıklarını görmek istemeyenlerin mantıkları bile onları istemiyor. Tarafsız insanların gönülleri yaptıklarına toz kondurmazken, o birileri, hayal güçlerinin bile umurunda değiller.
**
Sn. Ekrem Gazi Özuysal, başkanlığını yaptığınız Denizli Futbol Takımının emin adımlarla şampiyonluğa yürüdüğünü görüyoruz. .Bayrağı çekmiş en önde gidiyorsunuz. Bir tarafta Denizli’yi şampiyonluğa taşıma gayreti bir diğer tarafta da Serdar Denktaş’ın bölgedeki sağ kolu olarak DP’nin karizmasını yükseltmeye çalışıyorsun. Sn. Özuysal, herkesin derdi farklı. Kimisinin ekmeği bayat, kimisinin yüzüğündeki pırlanta ufak, kimisinin de senin gibi ülke sporu ile siyasetine destek verme uğraşını görmeleri için gözlerindeki ‘FAGO’ büyüteç ufak.
**
Sn. Özlem Bayramoğlu Onuray Başbakanlık Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği hayırlı ve uğurlu olsun. Açıklamada, bu göreve geçtiğimiz günden itibaren atandınız. Daha önce tenzili rütbe ile indirgendiğiniz Müşavirlikten, tekrar rütbe alarak Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliğine atanmanız sosyal medyada günün konusu oldu. Sn. Onuray, 1968’deki Meksika Olimpiyat Oyunları’na kadar bütün yüksek atlamacılar, yüzleri çıtaya dönük, vücutları paralel şekilde alışılmış “Western Roll” tekniğiyle yarışıyorlardı. Tanınmamış bir atlet 2.24 metrelik atlayışı ile yeni dünya rekorunu belirledi. Tek yaptığı havalandıktan sonra, tüm atletlerin aksine çıtaya yüzünü değil sırtını dönmekti. Ayaklarını yukarı çekti ve dizlerini kırarak çıtanın üstünden sırtüstü atladı. Atletin adı, Dick Fosbury’di. Sizde yeni uygulama ile bugüne kadar demode olmuş teknikleri çöpe atıp yenilerini uygulayabilir ve sizi eleştirenleri hüsrana uğratabilirsiniz. Sn. Onuray, Umutlar kırılma yerine yeşertilmeli.
**
Sn. İsmail Arter, Gazimağusa Belediye Başkanı olarak, kesilen Okaliptus ağaçları ile ilgili olarak Orman Dairesi’ne bir yazı yazarak hangi gerekçe ile bu şekilde budama yapıldığını öğreneceğinizi belirttiniz. Halbuki Orman Dairesi Müdürü Altay Fırat ise kesim işini belediye ile işbirliği çerçevesi içerisinde yaptığını belirtti. Müdür birlikte yaptık derken siz budamanın şeklinden haberimiz yok diyorsunuz. Kısacası damda gezer takyanoz vur beline kazmayı durumuna düştük. Sn. Arter, Bir balığı ağaca tırmanamadığı için yadırgamak yada bir kediyi uçamadığı için eleştirmek yanlıştır. Ama siyasiler insanları yeteneklerine ve yapabilecekleri işlere göre değil isteklerine uygun olmayan işlere yerleştirip başarılı işler yapmalarını bekliyorlar. Öğretmeni Orman Dairesine, Doktoru Eğitim Bakanlığına getirirseniz sonuç humus çorbası gibi olur.
**
Sayın Halil Orun, Aya Napa bölgesinden çok daha güzel bir konuma getirdiğiniz İskele Bölgesi yeniden sizi çağırıyor. Yürüyüş parkurları, bisiklet sürüş alanları ve tertemiz sahili ile İskele Bölgesi Orun, Orun diye sayıklarken, bölge halkının büyük kısmı da ‘Keşke’ diyormuş. Başkan, değer verdiğiniz bölgeniz için çok güzel işlere imza attınız. Hasibe Teyze, değersiz insanlar sadece yemek ve içmek için yaşarlar.Değerli insanlar ise sadece yaşamak için yer ve içerler dedi. Bu nedenle değerini bil. Birileri akordu bozuk kemanın çıkardığı sesler gibi söyledikleri ile kulaklarımızın anasını ağlatırken, onlara vokalistlik yapıp play back yapanlara da Hanya’nın Girit’te, Konya’nın Türkiye’de olduğunu gösterin.
**
Sn. Kemal Dürüst, seçim Meydan Muharebesini kaybettikten sonra asli göreviniz olan öğretmenliğe dönmeme kararı aldığınızı ve istifanızı sunduğunuzu öğrendik. 14 Şubat 2018 itibarı ile kamu görevinden istifa ettiğiniz de açıklandı. Sn. Dürüst, Milletin vekilliği gibi Öğretmenlik de kutsal bir görevdir. Mühim olan dağın tepesine süzülerek mi yoksa sürünerek mi çıktığınızdır. 2 yıl daha yapıp emeklilik hakkı kazanabilirdiniz. Ancak bunu tercih etmeyip, çiftçilik yapmayı seçtiniz. Hayırlı olsun diyelim. Sn. Dürüst, bölge insanına yardım konusunda elini değil kolunu da uzattın. Bölge insanı yardımların nedeniyle seni ölesiye sevdi ve elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi senin sandıktan çıkmanı bekler sandık. Ancak su taslarını birilerinin yazık ki tarumar ettiğini göremedik.
**
Sayın Aliriza Usluer, bir zamanlar elde bayrak köyden köye koşarak ‘Güneş’in daha parlak olduğunu ispat etmeye çalışırken, bugün geldiğimiz noktada o Güneşin, seni bırak ısıtmayı, neredeyse gara gavurma yaparak posanı çöpe atma durumuna getirdiğini gördük. Siyasette ‘Fazilet’ denen şey buysa bırak ben almayayım. Sn. Usluer, ‘Kadirşinaslık’ denilen şeyi birileri unutmuşsa bir başkaları bunu hatırlatmalıdır derim.Bir zamanlar Eroğlu’nun yanında görülmenizin İrsen Beyi kızdıracağını düşünmenizden dolayı İrsen Beyin yanında görünmeye çalıştınız. İrsen bey ‘Angonilerin’ yanına gidince Derviş Bey, Yahudi’nin parasız kaldığında karıştırmaya başladığı defter gibi eski defteri karıştırarak geçmişteki hesabı tahsil etmeye mi çalışıyor diye sorsak.
**
Sn. Pelin Özyalçın Melundalı, öncelikle hayırlı yaşlar dileyelim. Geçtiğimiz gün büyük tantanalar ile kutladığınız yaş gününe birçok ünlü ismin yanı sıra eski Başbakan ile eşinin de katıldığını gördük. Yaptığınız paylaşımda beni çok özel kılan canım aileme, ailem saydığım can dostlarıma, arkadaşlarıma ve tüm sevenlerime sonsuz teşekkürler, iyi ki varsınız iyi ki yanımdasınız dediniz. Pelin hanım gökyüzünde bulut olmayınca yıldızlar ışıl ışıldır. Hele bir bulut ortaya çıkmaya görsün. Ne yıldız nede ışıltısı kalır. Bilmem anlatabildim mi?
Günün Fıkrası:
Ağzımı çalkalayıp çıkayım
4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz.
1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş.
2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş.
Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g...tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim...
Günün sözü
Unutma ki!..
Nefret ve kinin ertesi
Pişmanlıktır.
Ve her canlıya ölüm vardır.
İnsan ölür ama ölmeyen
İNSANLIKTIR.
Günün Fotosu:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.