Sn. Tolga Atakan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Kuzey Kıbrıs Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği, arasında bir protokol imzalamaya hazırlandığınızı açıkladınız. Protokole göre, seyrüsefer harcını ödememiş olan araç sahipleri, artık araçlarına yıllık sigorta veya kasko yaptıramayacaklarmış. Memlekette bir bu eksikti. Bunu hayata geçirmeniz halinde ortalık sigortasız araçlar ile dolacak desenize. Bu araçlardan birisi, birini basıp yaralasa veya öldürse bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz ve o basılan kişi tazminat hakkını sigortasız araç sahibinden nasıl alabilecek dersiniz. Bir yaralanmada hastane masrafları kim tarafından karşılanacak dersiniz? Herhalde Nisan şakası yapıyorsunuz. Seyrüseferler kalkacak ve mazot ile benzine zam yapıyoruz diyen o siyasiler 4-5 kez mazota zam yaptı. Sonuç delik deşik yollar için dünya kadar roadtaks ödeniyor. Hacı amca ma be bu bubi tuzakları ile dolu yollara dünya kadar seyrüsefer harcı istemek sanırım insanlığa sığmaz. Bunlar bir daha saçmaladı diyor. Hasibe aba ma be ama bu Tolgacığa ne oldu? Onu da mı raydan çıkarttılar. Onun tomofili de, çamura saplandı diyor.
**
Sn. Zeki Çeler, inşaatta tedbirlerin alınmadığına dair gerekli söylemleri yapmamıza rağmen orada biraz yanlış icraat yapıldı. Lefkoşa Polis Müdürü'ne tutuklama gerektiğini söylememe rağmen yapılmadı. Bunun peşini bırakacak da değilim. Eli zayıf olanlardan, bir şey yapamayacak olduğunu anladığında bırakacak olanlardan değilim. Konu kesinlikle yargıya taşınacak. Bir ceza davası bir de bizim hukuk davamız var. Birileri içeri girmeden bu iş olmayacak dediniz. Vallahi pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Pirincin içerisindeki taşlar ayıklanmazsa olan ağızdaki dişlere olacak. Dünya bir pencereyse, bu nemelazımcılar pencerenin neresindedir? Sevgili Zeki, yakıt aslında sadece arabalara veya eşyalara ait bir ürün değildir. Bir insanın da yakıt ihtiyacı vardır. Fakat bu benzin ve diğer şeyler değil duygudur. İnsanlarda sevgi, saygı, mutluluk; bir yakıttır. Ama bazı insanlarda bu yakıt emty oldu. Bu nedenle tomofilleri tekleyerek gidiyor.
**
Sn. Sibel Siber, Başbakan, Meclis Başkanlığı derken sanırım sıra Cumhurbaşkanlığına geldi. Sizde ayni Fatma Ekenoğlu, Pervin Gürler gibi bir ilke imza atanlardansınız. Sanırım bu konuda ama pek istemem demenize rağmen gönlünüzde yatan arslanın da Cumhurbaşkanlığı olduğunu seziyoruz. Sn. Siber,her kadında bir cadı, bir aptal, bir melek, bir prenses vardır. Neyi uyandırırsanız onu alır, onu yaşarsınız. Sanırım sizdeki melek ve prenses uyandırılmayı bekliyor.
**
Sn. Mec-Sen üyeleri, yaşanan büyük kriz sonrasında hala daha bir arpa boyu kat edemeyen, kurum, kuruluş ve sendikalara neler yapılabileceğini gösteriyorsunuz. Elinizi taşın altına koyun deyip de kendi ellerini taştan çok uzak tutup, Ekmeğimize el uzatanlara gerekli cevabı veriyorsunuz. Arkadaşlar, dostlar, koalisyon kurulurken buzdan hayallerimiz, şekerden ev kurma hayallerimiz vardı. Maalesef efendiler yağmur yağdırdılar. Ne buzdan hayallerimiz nede şekerden evlerimizi bıraktılar.
**
Sn. Erkut Şahali, göreve geldiğiniz günden bu yana, içme sütüne daha önceden olmayan bir destekle teşvikte bulunduğunuzu, sübvansiye sağlandığınızı, vatandaşın süt içebilmesini mümkün kılmaya ve ekonomide daralmanın ve fiyat artışlarından içme sütünün etkilenememesini sağlamaya çalıştığınızı kaydettiniz. Ancak Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlu, katıldığı televizyon programında, tam aksine sizi gelmiş geçmiş en başarısız bakan ilan etti. Sn. Şahali, siyaset turşu suyu gibidir. İçenin midesi bulanır, içmeyenin ağzı sulanır. Sanırım bakan ve bakanlık olarak çok iyi işlere imza attık diye düşündüğünüz noktada bu açıklamalar sonrasında mideniz kalktı oturdu. Ne dersiniz?
**
Sn. Galip Gültekin bir Kıbrıslı ve Kıbrıs aşığı olarak Kıbrıs’a ayrı bir değer veriyorsunuz. Kıbrıs’ta çektiğiniz İlk aşk filminden sonra ikinci filminizi bir korku film olarak çektiniz. Bazı kişiler, köklerinin Kıbrıs’ta olduğunu unutarak buralara burun kıvırırken siz bir ‘Kıbrıs Aşığı’ olduğunuzu ve en güzel duyguları size Kıbrıs Kültürünün sağladığını belirttiniz. Sn. Gültekin, siz kime yandığı belli olmayan, sokak lambası yerine, ülkeyi aydınlatan cadde projektörleri olmayı tercih ettiniz. Bu nedenle de bir gönülde bir çiçek olma yerine birçok gönülde buket oldunuz.
**
Sn. Gazi Güney,Zeytin Ürünleri Üreticileri Birliği Başkanı olarak, inceltile, inceltile neredeyse sevimli bir hale sokulacak olan Tağşiş, yani hileli, karışık zeytinyağı ile ilgili çok sert ifadelerde bulundunuz. Halka zeytinyağı yerine ne idiğü belirsiz şey satan bazı firmalar için bunlar utanmayı attı dediniz. Sn. Güney, Hacı amca, bunlar utanmadan öte kendi kişisel kazançları için vicdanlarını da sattı diyor. Bu arkadaşların sanırım bu konularda dokuz parmağında dokuz marifet var. Bir parmakları ile zeytinyağına hile karıştırırken, diğer parmakları ile zafer işareti yapıyor.
**
Sn. Hazar Ergüçlü, Filmloverss, Türkiye Sineması’nda,son yıllara damgasını vuran 10 Oyunculuk Performansından biri olarak seni göstertti.Sinema eleştirmenleri birsinema filminin başarılı bir eser olarak değerlendirilmesi noktasında en önemli bileşenlerden birisinin şüphesiz, iyi oyunculuk performanslarıdır diyor. Sevgili Hazar, senin sağladığın gurur sayesinde ‘Mega eziyet ‘ çekiyoruz. Seni izlerken bize kattığın keyif nedeniyle ‘Ultra Eziyetlere’ imza atıyoruz. Baban Süleyman Ergüçlü’nün verdiği eziyetler senin sayende boyut değiştirerek ‘Mega, Ultra’ boyutlarına ulaştı. Full çeken başarı bataryaların ile gönül hanemizdeki özel sevgi bölgesindeki kapsama alanından çıkmamakta inat ediyorsun. Bu durumda bizlere ultra keyif verirken, Mega eziyet veriyor. Seviliyorsun ve takdir ediliyorsun be Hazar.
**
Sn. Ekrem Gazi Özuysal, Lefke DP İlçe Başkanlığı ile ilgili olarak isminin geçtiğini öğrendik. Serdar Denktaş’ın en güvendiği bir yakını olarak İlçe Başkanı olarak seni tercih ettiği dile getiriliyor. Lefke bölgesinde sevilen bir isim olman, DP Başkanı Serdar Denktaş’ın elini de kuvvetlendireceği belirtiliyor. Kişilerin Gönül bahçesinde çoban olmayacak insanlara bugüne kadar taç takıldı. Onlarda bugüne kadar kendilerini kral zannetti. Kral çıplak denilince de gerçek ortaya çıktı. Sn. Özuysal, zirvede kartallar da yılanlarda bulunur. Önemli olan oraya sürünerek mi yoksa süzülerek mi gidildiğidir. Bizim Şerafettin amca, bizim Ekrem o zirveye yaptıkları ile hep süzülerek gitti. Sürünenlerde onu seyretti diyor. Ne dersin?
**
Sn. Mehmet Harmancı, sosyal medyadaki paylaşımınızda, 1 ton asfalt kriz öncesi 175 TL. 1 ton asfalt kriz sonrası 35 Pound: 300 TL. diyerek soygunun boyutunu gözler önüne sermeye çalıştınız. Başkan, KKTC Bol Kepçe lokantası,Soyguncular cenneti oldu. Nerde bu hükümet nerede bu devlet diyenlere de ‘Vatan Haini ‘ deme alışkanlığını da elde ettik. Şerafettin dayı, halka her alanda büyük hizmet vermeye çalışan LTB, bir lirayı bin lira yapan bu soyguncular nedeniyle vereceği hizmeti minimuma indirirse bunun sorumlusu kim olacak diye soruyor. Sn. Harmancı, Kızlar beyaz ‘Yatlı’ prenslerini bizlerde vicdan sahibi tüccarı bekleye duralım. Ama bugüne kadar Kıbrıs Türk Halkı olarak bizim doymaz bazı tüccarlardan çektiğimizi inan ABD, Usame Bin Ladin’den çekmedi.
**
Sn. Orhun Karagözlü, Maşallah gözümüz yok. Gözümüz varsa, gözümüz çıksın. Senede altı defa yurt dışı tatiline gidiyor, sonrada domates, hıyar pahalı oldu diye sitem ediyor. Neredeyse ağlayacak da. Eee yemezler be annem diyorsun. Yeğen, sosyal medyada geçinemiyoruk. Ceryan parasını ödeyemeyeceyik diyen bazı zatı-muhteremlerin sayfasına da bir göz attığın zaman Türkiye’nin gözde tatil bölgelerinde, 5 yıldızlı otellerde günlerini gün ettiğine de tanık olursun. Orhun yeğenim, şikayet ve ağlamak bizde maksıldır. Öğrendiğime göre bübül gibi şakıyan bu sahte bülbüllere, artık bu sosyal medya bahçesinde yer yok. Sahte Bülbülleri arka bahçeye aldılar. Oralara marul ve ısırgan otu ekeceklermiş.
**
Sn. AtfiyeSoybir, sosyal medyadaki paylaşımında, Kanser hastalığıyla 6 yıldırmücadele eden iki çocuk annesinin kendi adına bizlerden istediği zerre bir şey yok, Ona dua etmek dışında. Tek ricası 2 oğluna da güzel,yeni yatak alabilmemizdir. Çünkü Onların yatacak bir yatakları yok arkadaşlar. Yerdeyatıyorlar. Hadi gelin bu parayı denkleştirmeye devam edip Onlara sürpriz yapalım. Her ne kadar zor zamanlar yaşıyor olsak da hepimiz birlik olursak, başaramayacağımız bir seydeğildir diyorsun. Sevgili Atfiye, mesajını bende paylaştım. Millet nasıl yardım edeceği konusunda yarışa girdi. Kıbrıs Türkü’nün işte böylesi durumda nasıl kol kola girdiğine bir kez daha tanık olduk. Hep bizler kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol almasını beceremiyoruz diyoruz. Sen ve senin gibi kanatsız melekler sayesinde kar tanelerini de örnek aldık. Ve bir birine zarar vermeden hatta yardım ederek yol almasını da öğrendik Atfiye.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.