• BIST 9679.8
  • Altın 2488.902
  • Dolar 32.4132
  • Euro 34.4178
  • Lefkoşa 15 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 7 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Tufan Erhürman, Türkiye’den hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Yaptığınız açıklama inanın çok ilgi çekti. Tünelin ucunda ışık göremiyorum deyince, arkadaşlar el fenerlerini, bende içi yağ dolu golorambiciği kaptığım gibi Başbakanlığa gittik. Golorambiciğin loş ışığı ile daha nostalji bir görünüm sağlamayı düşünmüştük. Gerçi sizi bulamadık. Kapıda bizi gören Ali dayı ma ne ararsınız be buraşta deyince durumu ona izah ettik. Yok be ovlum, Tufan bey gözlüklerini düşürdü. Tünel de karanlık olduğu için görmedi ve gözlüklerin üstüne bastı. Birde karanlıkta el yordamı ile gideyim derken kafasını duvara vurdu. MA televizyonda başının yan tarafındaki yara bandını da mı görmediniz dedi. Bu kadar küçük yara, Ana dayağından daha iyidir. Çok geçmiş olsun.

**

Sn. Hüseyin Özgürgün, Ekim’in 27’sinde yapılacak olan Genel Kurul öncesinde, gizli toplantıların yapıldığı ayyuka çıktı. Genel Kurul gününde kurulacak olan Pandoranın kutusundan çıkmama ihtimali yükseldikçe, hükümet kurma derdinin de kurtarıcı olarak devşirdiği görülüyor. Kapalı kapılar ardında Serdar Denktaş ile yaptığınız görüşmede yeni hükümet kurma önerisi yaptığınız söyleniyor. Da Ersin Tatar’da hükümet gemisi mercan kayalıklarına bindirdi. Gemi alabora olmak üzere bırak batsın da bizim gemi salimen limana gitsin diyor. NE diyelim kızlar beyaz ‘Yatlı Prenslerini’ sizde gara mersedesin arka koltuğu ile Başbakanlık koltuğunu beklemektesiniz. Bu nedenle nocoment

**

Sn. Serdar Denktaş, İnönü için kafasının içinde kırk tilki dolaşır ama birinin kuyruğu diğerine değmezdi derler. Yani öylesine deneyimli biriydi ki eline kimse su dökemez demeye getirirlerdi. Vallahi o devirde yaşayanlar seni tanımadıkları ve görmedikleri için o sözleri söyleme gafını yaptılar. Şayet sizin kafanızın içinde 80 tilkinin dolaştığını ve değil kuyruklarının, tüylerinin bir birine dokunmadığını, on adet el parmaklarınızın yanısıra 10’da ayak parmaklarınızın her biri üzerinde, yeni yetme siyasetçileri çiftetelli ve sirtaki oynattığınızı görselerdi sanırım büstünüzü dikerlerdi. Hele son zamanlarda hükümet gemisi mercan kayalıklarına doğru sürüklenirken, DP filikası ile tayfalarınızı kurtarmak için kapı arkalarında gizli odalarda yaptığınız görüşmeleri öğrenselerdi, değil büstünüzü, heykelinizi dikerlerdi. Eee Ali dayı at binenin kılıç kuşananın, diyor.

**

Sn. Lale Bicim, Kamu –İş’in 13 Eylül tarihinde yapacağı sendika seçim listesinde senin de ismini gördük.Tabi sende bu seçime Genel Eğitim Sekreteri adayı olarak katılıyorsun. Değişime inandık yola çıktık.Kamu İşçisi vardır. Sonsuza dek var olacaktır.Şeffaf yönetim için ekibime güveniyorum dedin. Hayırlı ve uğurlu olsun. Sevgili Lale, zirvede kartallarda bulunur yılanlar da. Mühim olarak oraya süzülerek mi yoksa sürünerek mi çıkmaktır. Sen bugüne kadar hep zirvelere süzülerek çıktın. Ben O seçimden sonra senin o zirveye yine süzülerek konacağına inanıyorum.

**

Sn. Mustafa Billur, sosyal medyadaki paylaşımında, Şansal’ı Ekmek etmek için yanına giden piskot,  peksemet oldu dedin. Ali dayı da haaa onun için daha dokunmadan ayaktayken çatur çutur dağılıp darmadağın oldu dedi.  Sevgili Mustafa, kısa bir zaman dilimi içerisinde vatandaş yapıldı. Sonra parti kurdu. Şimdi de Yargıç ünvanına erişti. Hamit amca İnsanlar da fotoğraf gibidir; Ne kadar büyütürsen, kalite o kadar düşüyor dedi. Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az diyelim..

**

Sn. Ahmet Çaluda, Hür İşçi Sendikaları Federasyona (Hür-İş)  bağlı sendikalar, Memur-Sen, Kamu-İş, DAÜ-Per-Sen, Bel-Sen, Din-Gör-Sen, BASS, Bay-Sen ve Büro-İş’in Başbakanlık önünde “Mutfak Ateşi” yakacağını dile getirdiniz. Ayrıca, eylemin ülkedeki pahalılığı, zamları protesto etmek ve farkındalık yaratmak için gerçekleştirileceğini belirttiniz.. Sn. Çaluda Allah aşkına, siz son zamanlardaki pahalılığı her halde görmüyorsunuz. Mutfakta yakacağınız ateş üstünde çok bişey pişirmeyecek olsanız bile alacaklarınızın tutarı sizin sendikaları batırmaya yetecek durumdadır. Birde hükümetin mutfak ateşi üzerinde pişirdiği fasulyenin dibi tuttu. Herhalde kokusunu duyuyorsunuz. Yalnız aramızda kalsın, fasulyenin dibi tuttu da tencere de yandı. Aman mutfağa girerken dikkatli olun. Kokusu sizleri bayıltmasın.

**

Sn. Ersin Tatar, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ile hükümet kurmak için gizli gizli görüştüğünü öne sürdünüz. Ve UBP için bunun tarihi bir hata olacağını belirttiniz. Ayrıca UBP’deyaşanan taban ve tavan arasındaki kopuklukların giderilmesi gerektiğine de vurgu yaptınız. Sn. Tatar, UBP Genel Kurulunda başkanlık yarışı da var. Bu yarışta birisi çok gerilerde kalacaksa kendisini mi yoksa partiyi mi düşünür? Hüsamettin amca bak etme sırtını duvardan başkasına emanet,  en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet diyor. .Sevgili Ersin eğer bir yerde, çıkış noktası bulamadığı için inandırıcılığı küçülen insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Özgül Gürkkut, sosyal medyada bizim Cenk’in senin için okumaya doyamadığım virüsüm sözüne katıla katıla güldüm ve tam bir gazeteci klasiği dedim.  Sevgili Özgül, bak bunlar gazeteci tayfasıdır bu bir. Erkek milletidir iki. O sözlerin yarısını çöpe geriye kalan diğer yarısının yarısını da görmemezliğe gel. Ve gözünü açarak hımmm, geç mutfağa bulaşıklar seni bekliyor de. Bak o zaman o laflar ortada kalırmı? Şaka şaka Hacı amca bir yastıkta kocatsın, Allah uzun ve sağlıklı birliktelik versin diyor.

**

Sn. Mahmut Kanber, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zaanatkarlar Odası Başkanı olarak DPÖ’nün açıkladığı hayat pahalılığı rakamlarının gerçeği yansıtmadığını kaydettiniz. Bugün bir diş macunu 18 TL’den 53 TL’ye çıkıyorsa, bir ekmek 1.50 TL’den 2.50 TL’ye çıkıyorsa, süt 3 TL’den 5 TL’ye çıkıyorsa, açıklanan bu hayat pahalılığı rakamlarının gerçekliği tartışılır ve artık gerçek ve somut şeyleri konuşmamız lazım” dediniz. Sn. Kanber, Satranç oyunu bittiği zaman şahta, piyonda aynı kutuya girer. Sanırım bukez yeni bir oyun için şahta, piyonları da Pandora’nın kutusundan çıkamayacak. O zaman şah Hanya’nın Girit’te, piyonları da Konya’nın Türkiye’de olduğunu görecek.

**

Sn. Kani Kanol sosyal medyadaki açıklamanda, Şansal konusunda başka bir "vahşi hayvan" da diyor ki: "ben olsaydım iki da yumruk atardım....". Her geçen gün "vahşi hayvanların" sesinin daha yüksek çıktığı ve egemen olduğu bir topluma doğru evriliyoruz son sürat diyorsun. Sevgili Kani, kimisi vahşi hayvan gibi ses çıkartırken kimisi de bokunda boğul diyor. Vallahi kapısı ve penceresi sonuna kadar açık ‘Sorma Gir Hanında’ vahşi hayvanların özellikle ‘Ayıların’ dolaşması serbest oldu. Kani gardaş, Biz buralara elini kolunu sallayarak gelenleri, kaşarlı sucuklu tosttan seçmiyoruz ki. Anamızın oralara gidenlere dokunma sözüne bakarak işareti ile seçiyoruz..

**

Sn. Hanife Demir sosyal medyada yaptığınız paylaşımda, İskele'de çöplük alanda çıkan yangınla ilgili başkan ve ilgili belediye meclis üyeleri iştişare etmiş, itfaiye ekiplerinin yardımları ile ve diğer kurumlardan alınan görüşler doğrultusunda yangının kontrol altına alma çalışması yapılmaktadır. Belediye başkanı ile alanın durumu ve modernizasyonu ile ile görüşme yapılmış en kısa zamanda çözüm için proje çalışması başlatılacaktır dedfiniz. İyi de dediniz. Ancak  Fii tarihinde böylesi bir durumda ben haber yaparken bu çöplüğün yakınlardaki okullar içinde bir tehlike olduğunu belirtmiştim. Yine yangın yine öneriler Arabın yalellisi gibi uzayıp gidiyor. Hanife hanım,  kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık, iş yapma özürlü insanlar da iş yapmamayı marifet zannederler. 

Fıkra

İlk hatayı affederim

Kayserili bir genç yeni işe başlamış. 1 aylık çalışma sürecinin sonunda ilk maaşını almak için bankamatiğe gittiğinde anlaştıkları maaşın 300 TL üzerinde bir ücret yatırıldığını görmüş.

Hiç sesini çıkartmadan, sevinerek maaşı çekmiş. Aradan bir ay daha geçmiş. Tekrar maaşını çekmeye gitmiş, bakmış bu seferde 150 TL eksik yatmış. Hemen muhasebeye gidip itiraz etmiş. “Neden maaşım eksik yattı” diye.

Bunun üzerine muhasebeci “Neden geçen ay 300 TL fazla para yatırdığımızda itiraz etmediniz de, şimdi eksik yatınca itiraz ediyorsunuz” demiş. Adam sakince cevap vermiş: “Prensibimdir ilk hatayı her zaman affederim.”

**

Günün Sözü

Hayatın en büyük hataları, başarıya ne kadar yaklaştıklarını bilmeyen insanların vazgeçmelerinden dolayı olur.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler