• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 22 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 21 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Şehbal Hamzaoğulları, bu memlekette güzel işler olmazmı diye soranlara ara sırada olsa güzel insanların yaptığı güzel işler vardır deriz. Kültür Dairesi başkanı olarak, başkanlığını yürüttüğünüz Değerlendirme Komisyonu olarak Güzel sanatlarla ilgili 37 derneğin 47 projesine toplam 1 milyon TL mali yardım yaptığınız açıklandı.  Halk dansları, Şiir dinletisi organizasyonu,  çocuklara yönelik şölen, festival, eğitim, kültür gezisi, yurt dışında düzenlenen müzik festivaline katılım, plastik sanatlar atölye ve sergisi, kitap basımı, dergi basımı, tiyatro oyunu sahneleme, belgesel-kısa film çekimi, el işleri derken ülke kültürüne, karınca kararınca değil hatırı sayılır boyutta destek verdiğinizi gözlemledik. Ben her  zaman bir birine zarar vermeden yol almasını beceren kar tanelerini örnek almalıyız derim. Meğer kar taneleri gibi bir birine zarar vermeyi bırakın destek vererek yol almasını bilen sizin gibi kurumlarımız da varmış. Elinize sağlık.

**

Sn. Uğur Erilen, KTÖS Örgütlenme Sekreteri olarak  eğitim yılı başlamadan olacakları KTÖS olarak gördüğünüzü ve öğretmen eksikliklerini dile getirdiğinizi açıkladınız. Ayrıca Sn. Elcil, her daire müdürünün iki hademe sekreteri olduğunu ve bunların okullarda olması gerektiğini, ailesinin kapanın buraya yerleşmeye geldiğini ancak nüfusun bilinmediğini dile getirdi. Şener Hocam, Uğur Hocam, nüfusumuz bilinmiyor diye bir gerekçe yoktur. Sanırım burada yanlış yaptınız. Nüfusumuz Sn. İrsen Küçük’ün de açıkladığı gibi kalabalıktır. Vaaa mı bunun başka izahı?. Eksik öğretmen varsa o dersler eksik öğretmen ile yapılır. Kitap yoksa o dersler kitapsız yapılır. Hatta okulun inşaatı bitmemişse dersler yarım inşaatta yapılır. Çocukların tuvalet ihtiyacı mı var? Tarlalar, ağaç altları ne güne durur hocalarım. Bugüne kadar eğitimi idare ettiğini sananlar hep Allah Kerim diyerek yollarına devam ettiler. Ama geldikleri noktada Kerim’in kuyusunun derin olduğunu ve indikleri o kuyudan şimdi çıkamayacaklarının farkına vardılar. Hataları da şahurga kabacığı gibi çocukların başında patlayıp duruyor.

**

Sn. Ayfer Said Erkmen, Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı olarak Esentepe’de Kıbrıslı bir Rum’un arazisi üzerinde yapımına başlanan inşaat ile ilgili olarak Rum’un, Güney’de yargıya baş vurduğunu ve asıl tehlikenin şimdi başladığını belirttiniz  Rum Kesiminde açılan davaya müdahale etme hakkımızın olmadığını ve alınacak kararın Avrupa Konseyi üyelerince kabul edileceğini, Orams davası ve benzer davalarda buna benzer durumların yaşandığını dile getirdiniz. 5 yıl gibi cezai müeyyidelerin yaşanabileceğine de vurgu yaptınız. Sn. Erken, bu davadan sonra Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu öğreneceğiz desenize.

**

Sn. LicaSemmedisosyal medyadaki paylaşımınızda,  Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'de sıkılmış hissediyorum. Müdahale için 200 TL ödedim ama boğazdan konuşan başı bağlı teyze dar gelirliymiş, ödemez. Elinde ama akıllı telefon var. Biz neden vergi öderiz bu sigortalara?Birde kim kimi besliyor biri anlatsın diyorsun. Lica hanım, beslemeler denilen bizler, FIR hattından geçen uçakların, denizi kullanan gemilerin ödediği geçiş hakkı, okullarımızda çocuklara verilen eğitim. Hastanelerde verilen sağlık hizmeti sonrasında besleme olmaktan çıktık ve besleyen sınıfına geçtik. Besleyen olmamıza karşın, bizi yönettiğini zanneden iktidarda iktidarsızlık yaşayanlar nedeniyle kasabın cam vitrininde, ciğere bakıp tekme yiyen ciğercinin kedisi olmaktan kurtulamadık. Lica hanım, bu sona bir başka deyişle besleme konumuna nasıl geldik diye soruyorsan, kendimize sorduğumuz ilk soruyu hatırlamamız gerekir. Sanırım onun cevabı, tekme yiyen ciğercinin kedisi yerine, sokak kedisinin özgürlük felsefesinde yatır.

**

Sn. Hulusi Manisoy, Alayköy Belediye Başkanı olarak, lağım ile yıkanan Alayköy Sanayi Bölgesinden sonra sıranın Alayköy’e geldiği söyleniyor. Akan lağım suları Alayköy Sanayi bölgesini zapt ettikten sonra, Alayköy’e doğru içindekiler ile son sürat gidiyormuş. Hadde lağımın gelişini gösteren sesleri kulağın yeterince duyamadığı için duymadın. Hadde burnun koku da alamadı. Peki sana birileri be efendi buklar ortalığı sardı. İçindeki muhteviyatı ile geliyor da mı demedi? Başkan şu gününün büyük bölümünü geçirdiğin çiftlikten başını kaldırsan. Tavucuklarına yem atmayı yarım saatliğine durdursan. Kuzucukları besleme işini bir başkasına bıraksan da şu buk işine bir el atsan diyorum. Mesele tavukları beslerken, buk kokusundan ölmek değil yeğen. Mesele yaptıkların ile iz bırakmaktır. Maşallah sende buk kokuları ve lağım sularına yazdıkların ile iz bırakıyorsun. Yola devam. Durmak yok başkan.

**

Sn. Ali Riza Altay sosyal medyada paylaştığın bir resimde kurucusu olduğu Cumhuriyetin kentlerinde heykelleri ve büstleri yakılıp yıkılan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün,  büst ve heykelleri dünyanın bir çok ülkesinde park ve alanları süslüyor. Büst ile ilgili olarak .yer Romanya’nın Başkenti Bükreş.Yorumu siz yapın diyorsun. Da Küba’yı unuttun be hocam. Bu ülkelerde kadınların göbeğinden cin çıkartan, huuu diyerek şeytan döven, dini kendi kişisel çıkarları için kullanmaya çalışan ‘Yobazlar’ yoktur. Bunlar bilgeliği, ilkeleri ve dünya görüşü nedeniyle dünya lideri olarak kabul edilen Atatürk’ü tehlike olarak görüyor. Ali Riza Hoca inan ben bunların Uzaktan mı adam, adamlıktan mı uzak olduklarını hala daha çözemedim.

**

Sn. Sami Osmanlı bir Başbakan düşünün.  Meclis Genel Kurulunu iki gündür açamıyor. İstifa da etmiyor. Bu nasıl iştir anlamış değilim. Meclis’te hükümetin yine Nisabı yok diyorsun. Sn. Osmanlı, Nisap, kanser gibidir. Yakana yapıştı mı bırakmak bilmiyor. Hem arkadaşlar 3 aylık yaz tatilinden yeni çıktı. Üzerlerindeki o tembelliği henüz atamadı. Şimdi tozlu raflarda bekleyen dünya kadar yasa var. Resepsiyonlar, indirim yapılacak işletmeler. Teşvik verilecek acenteler var. Adamlar her akşam düzenlenen yemekleri bile haftada 5’e düşürdü. Bu nedenle bu küçücük hatalarını affedin. 

**

Sn. Devrim Barçın, 19 Eylül 2018 tarihinde benzine 1 TL zam yapıldı. Brent Petrol 79.5 dolar. Kur 6.33.  Toplam 502.24 TL. 15 Ekim 2018 Brent Petrol 81.86 dolark Kur 5.75 TL. Toplam 470.70 TL kurlar ve petrol fiyatları böyle giderse tüzük gereği, son belirlemeden sonraki 15’^nci  iş günü yani 25 Ekim gibi benzin fiyatında indirim yapılması gerekir diyorsun. Ah be Devrim, yasal soyguncunun elini cebine atarak arkadaşlar bunu fazla aldım geri iade ediyorum dediğini sen hiç duydun mu? Bak  eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur der ünlü düşünürler. Sevgili Devrim biz pek çok kereyi çoktan geçtik. Aldatılmaları yakın yakın korsak, sanırım dünyayı birkaç kez dolaşır

**

Sn. Dursun Çebi sosyal medyadaki paylaşımın gerçekten ibret vericiydi. Cami ve kilisenin olduğu Dipkarpaz’a çok yağmur yağmış. Bitişiğimizdeki köye yağmur yağmamış%90 kuraklığa girmiş. Yes be annem çalışır yaparız diyorsun. Sn. Çebi, o yapılan kuraklık açıklamasında sürçü lisan eylenmış ve yanlış anlaşmaya zemin hazırlanmış. Aslında o açıklama çok yağmur yağdı ekinler çürüdü şeklinde olacaktı. Biliyorsun çok yağmur yağdında ekinler çürüdü denilerek, az yağmur yağdında da kuraklık oldu diyerek devletten katkı ve destek parası isteriz. Can çıkmayınca huy çıkmazmış derler ya, alıştık bir defa.

**.

Sn. Ayhan Arıklı bu Navlun fiyatları ile KKTC'DE ucuzluk beklenemez. Acil olarak konforlu Araba vapurları devreye konması sağlanmalıdır. Yük taşıyan araçların gemi navlunu sübvanse edilmelidir. Bu amaçla 4 adet konforlu yeni Arabalı vapur lizing sistemi devlet satın alınmalıdır. Berbat durumdaki Girne ve Mağusa Limanları özelleştirilmelidir diyorsunuz. Da, bunları kimin yapacağını söylemediniz. Mahşerin 4 atlısı olarak nitelendirilen 4 ‘lü koalisyon hükümeti derseniz bakın orda bir durun ve nefes alın. Bir işi yapmak yetenek işidir. Sn. Arıklı, eğitimin döküldüğü, zamların füze rampalarından saniye aralıklar ile halkın üzerine yağdığı, memura gıdım gıdım verilirken ensesi kalın gerdanı sarkık acentelere milyon Euroluk teşvikleri verenlerden bu söylediklerinizi yapmalarını beklemek, annemden öpücük istemekle eş değerdir sanıyorum. Bunlar UBP’den sonra iş yapacak hükümettir dedik. Demesine dedik ama Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın Ayhan gardaş.

**

Sn. Salih Yücesoylu, Koop.Süt Müdürlüğünden istifa ettiğinizi öğrendik. Koop. Süt’ün iştiraki bulunduğu Koop. Levazımın 11 Milyona ulaşan borcu ve kredi limitlerinin dolu olması nedeniyle iflasın eşiğine geldiği belirtildi. İflastan kurtulmak için Çalışanların maaşlarından %30 kesinti yapılması teklifinin kabul edilmemesinden sonra iflas kaçınılmaz ollunca siz de ne haliniz varsa görün deyip kapıyı çarptığınız öne sürülüyor. Sn. Yücesoylu, rahmetli babam, çektin gelmedi. İttin gitmedi o zaman gabsalıverecen derdi.

**

Fıkra

Sünnet deyimde onu da mı yiyesiniz!.

Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden obur şeylermiş.

Hoca ne yemek çıkarmışsa silip süpürmüşler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir" diye ekmekle iyice sıyırıvermişler.

Bu sırada odaya Hoca'nın oğlu girmiş. Mollalar Hoca'yı memnun etmek için: -Aman ne güzel çocuk... Adı ne bunun? diye sormuşlar. -Adı Farzdır, demiş.

Mollalar şaşırıp birbirlerine bakmışlar: -Bu ne biçim isim Hoca Efendi? demişler. Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık. Hoca hemen taşı gediğine koymuş: -Yahu, sünnet diyeyim de onu da mı yiyin?

**

Günün sözü

gunun-sozu-014.jpg

**

Günün sorusu

gunun-sorusu-001.jpg

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler