• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Lefkoşa 26 °C
  • Mağusa 24 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 25 °C
  • İskele 24 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 24 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Kudret Özersay, Türkiye ziyaretinizden sonra yolsuzluklar ile ilgili açıklamalarınız dikkat çekti. Belli ki, Türkiye’de düğmeye basıldı ve takozlar tekerleklerin altından çekilerek tomofil yürümeye başladı. Vallahi doğruyu söylemek gerekirse sizin bu girişiminiz bizim Hacı amcanın bile hoşuna gitti. Hasibe teyze eskiden yolsuzlukların üzerine gideceğim diyen Kudret ovlucuğuma artık inanmam. O da gof çıktı derken, son atağınızdan sonra Hacı amca ile birlikte hah, Kudret ovlucuğumdan beklediğim atak geldi. Aldığı pası gole çevirdi diyor. Hüsamettin amca, projektör olup, ülkeyi aydınlatacağım diyen ancak kime yandığı belli olmayan ve sokak lambasına dönüşen Kudret ovlum, nihayet kendine geldi ve ülkeyi aydınlatacak olan cadde projektörlerine dönüştü dedi. Hayırlısı diyelim.

**

Sn. Serdar Denktaş, Meclis Genel Kurulu’nda ilk yoklamaya katılmayan milletvekillerinin maaşından kesinti yapılması yönünde bir düşüncesi olduğunu ve bunun için bir tüzük değişikliği hazırlayacağını açıkladınız. Hatta zor bir dönemden geçildiğini ve toplumsal fedakarlık gerektiğini belirterek, Kooperatif Levazım örneğinde olduğu gibi bazı kurumlarda maaş kesintisinin bile gündeme gelebileceğini söylediniz. Da, iş paraya dayandı mı sanırım uyuyan dev uyanır. Bankaların batması olayında olduğu gibi ne Diyanellos Sigara Fabrikası nede Meclisi Mebusan kalır. Hasibe teyze, Serdar ovlucuğum, bu pahalılıkta başka şeylerden kısacağına milletin maaşından kesinti yaparak yarasına parmak basacağını söylüyor. Vallahi mahşerin 4 atlısı hükümette yaramızı gören, sağ olsunlar tuzluğu kapıp geliyor diyor.

**

Sn. Sunat Atun, açıklamanızda, genel başkan seçilmem halinde UBP’yi yeniden iktidara taşıyacağım. Ayrıca gençler ve kadınlar parti içerisinde yeteri kadar değer görmüyor diyerek gerekli görevlendirmeleri yapacağınızı belirttiniz. Vallahi siz bu konuda düğmeye basarken, Türkiye yetkilileri de yolsuzluk dosyaları önündeki ‘Androş’ bildik isimi ile takozları kaldırmaya başladı. Türkiye yetkilileri, iş ceza kesmeye kaldıysa eğer, hakimde biziz, savcıda biziz diyerek kelle kesme operasyonuna başladı. Kısacası kelle kesme operasyonu başlarken, sizin başkanlık arabasının takoz olmayan yollarda, hedefe doğru tabbalamarina, benzin pedalını sonuna kadar dayayarak sürmenin önü de açıldı. 

**

Sn. Hasan Karaokçu, uyuşturucu ile mücadele Komisyon Başkanlığından istifa ettiğini öğrendik. Bu konuda isteklerinizin yapılmaması, mesafe almak için sizin uyuşturucu ile mücadele arabasına bir galon bile benzin dökülmemesi sizi başınızdan bin beytambalgalsın noktasına taşıdı. Vallahi bizim memlekette ‘Baronlar’ çok etkilidir Hasan gardaşcığım. İster mafya, ister uyuşturucu, ister bilmem ne ‘Baron’u olsun, onlar istedi mi? Kanlı Dere bile ters akmaya başlar. Sevgili Hasan rahmetli annem sürekli olarak bana sakın bir kızın ‘Aşkım’ lafına, bir siyasetçinin de ‘Yürü de arkandayım’ lafına sakın kanma. Çünkü kızlar, oyuncak ayıya bile o lafı söylerken, siyasilerde pandoranın oy kutusunda kalmamak için o lafı söylerler derdi.

**

Sn. Erhan Arıklı, Meclisteki yoklamalara katılmayan vekillerin maaşlarında kesinti yapacağız açıklamasında bulunan Serdar Denktaş’a su ve ekmeğimizi de kesin dediniz. Vallahi maaş kesintisi yerine, galiba Türkiye 4’lü koalisyon hükümetinin, iktidarda yaşadığı iktidarsızlığa son vermek için pamuk ipliği kadar güçsüz kalan o iktidar ipini kesiyor. Nikah için size de göz kırpmaya hazırlanırken, birilerine de kırk katır mı? Yoksa kırk satır mı? demeye hazırlanıyor. Sn. Arıklı, kanat vardır ‘Doğan’ı iktidar koltuğuna, kanat vardır, kuzgunu Ieşe götürür. Galiba sizin kanatlar sizi koltuğa götürürken, birilerinin kanatları da onu tarihin siyasi çöplüğüne götürüyor.

**

Sn. Raziye Kocaismail, insanlar çaresiz kaldıkları noktada, bir umut, bir çıkış yolu ararlar. Bu noktada güvendikleri dağlara bile kar yağarsa o noktada apışık kalırlar. Devlet-i Ali’nin dağlarını bıraktık, ovaları bile kardan geçilmezse o devletin çek fişini, bitir işini noktasına gelirler. Kanser ilacının bittiği ve insanların tarifsiz acı çektiği noktada bu insanlara Kanser Derneği olarak ‘Umut’ oldunuz. O insanlara hükümet ve bakanlık yoksa biz varız. Ve biz bu günler için varız diyerek ilaçlarını temin ettiniz. O insanların full çeken bataryalarınız ile gönüllerinin en müstesna yerindeki kapsama alanında yer ettiniz. Arandığı zaman kapsama alanı dışındadır. Daha sonra arayın denilen bakanlık yerine, sürekli kapsama alanında olarak buradayız dediniz. Bir gönülde bir çiçek olma yerine birçok gönülde buket oldunuz. Sağolunvarolun.

**

Sn. Başaran Düzgün, nedendir niçindir? Hırs mı? İntikam mı? belli olmayan bir duygu seli içerisinde gazetenize yapılan saldırıyı kabullenmek mümkün değil. Özelde gazetenize genelde basına yapılan bu saldırının Anayasa’ya aykırı bir durum arz etmesi de sanırım ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur. Rüzgar ne kadar sert eserse essin, kayanın ancak tozunu alır. Havadis Gazetesine doğru esen rüzgar kayanın ancak raflarını ve birkaç eşyasını almaktan öte bir şey yapamadı. Sn. Düzgün, artık birilerinin anlaması gerektiği şey, İş Ceza Kesmeye Kaldıysa, Hakimin yasalar ve bu yasalara sığınan biz halkın, işin ceza kesmesine gelirse de savcının da cezayı uygulayacak olanın da halk ile basının olacağını bilmesidir.

**

Sn. Mustafa Aktuğ, yıllardır uzayıp giden tren yolları gibi uzadıkça uzayan sizin  Lapta-Alsancak çift şerit yol projesine tepkininiz eylem yaparak oldu. Haklı olarak bazı sürücülerin tepki göstertmesine karşın, tepkinizi yolu kısa bir süre keserek ve açıklamalarda bulunarak yaptınız. Sn. Aktuğ, bölgenin kalkınması ve bölge turizminin daha çok gelişmesi için yol ve diğer alt yapıların tamamlanması şart. Bunu da birilerinin gözünün içine taaa ninnisine kadar sokarak yaptınız. Ancak böylesi bir eylemde sesinizi daha çok duyurabilmeniz için tüm basın ile kol kola girmeniz daha uygun olur görüşündeyim. Bu eylemde sesiniz 7 desibel gücünde çıkması gerekirken 3 desibelde kaldı. Başkan, biz Lapta ve Alsancak çocuklarıyız. Dağ ve sahil şeridinde büyüdük. Neron Roma’yı yakmış. Anasını satayım biz o yol için bakanlığı yakarız derseniz unutmayın Neron’un arkasında koskoca bir Roma ordusu vardı. Sizin eylemde ise arkanızda sadece bir müfreze olduğunu gördük.

.**

Sn. Mine Atlı,KKTC’de üst üste gelen taciz ve tecavüz olayları ile sarsılıyor. Gözler sizin de belirttiğiniz gibi olmayan, ev içi şiddet Yasası ve Çocuk İstismarı ve Önleme Yasalarına çevrildi. Toplumda infiale neden olan taciz ve tecavüz olayları kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar ve vücut bütünlüğünü tehdit eden suçlarla ilgili yasaların olmayışının sonuçlarının ne kadar acı olduğunu da haklı olarak bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getirdiniz. Sn. Atlı, gerekli olan yasaların meclisten geçirilmemesi konusunda galiba halk olarak bizlerde suçluyuz. 16 bilemedin 18 doktoru seçerek Meclise göndermek yerine sizin gibi hukuk konularında deneyimli isimleri de yeteri kadar meclise sokabilmiş olsaydık bu yasa meseleleri de kökünden çözülmüş olurdu.  Ayşaba, sizin açıklamanız üzerine, eskiden buralarda biz bize sakin ve sessiz yaşarken her türlü güzellikte ruh halimiz vardı. Ancak bu yaşananlar sonrasında ne ruhumuz nede onun hali kaldı.

**

Sn. Yaşar Cahitoğlu, Güzelyurt İsmet Paşa Mahallesi Muhtarı olarak yapmış olduğun açıklamada bölgenin ciddi anlamda suya ihtiyacı olduğunu, bölgenin eskiden canlı olduğunu ve son dönemlerde işsizliğin arttığını ifade ettiniz. Bahçe sularında azalma olduğunu da dile getirirken tarım suyu gelmemesi halinde bahçelerin kuruyacağını belirttiniz. Sn. Cahitoğlu, bugüne kadar bazı idari yetenek zafiyetinde olan siyasiler nedeni ile ülkede narenciye bahçeleri yerine Mafya, soygun, kumar baronlarının bahçeleri yeşerdi. Bu bahçelerde portokal, limon ve grayfruit yerine adam öldürme, darp ve yaralama çiçekleri açtı. Bu durumu yaratanlara inan ben ağzımla sövmüyorum.  Ama onlara küfür edercesine gülüyorum..

**

Sn. Hazar Ergüçlü, sosyal medyada paylaştığı bir yorumunda ülkenin değerli gazetecilerinden Ahmet Tolgay, senin için 18'nci Uluslararası Frankfurt Türk Filmleri Festivali'nde "En iyi kadın oyuncu" ödülüne layık görülen toplumsal gururumuz sevgili Hazar Ergüçlü'ye içten koskocam bir günaydın demek istiyorum. Sevgili Hazar,koşarcasına yürü, ilerle yepyeni başarıları ve ödülleri yakala,seni kim tutar dedi. Sevgili Hazar Ahmet abinin, bu sözlerine katılmamak mümkün değil. ‘Yörü de gorkma ‘ derken, galiba boynuz kulağı geçiyor. Şöhretin bu ülkenin yetiştirdiği değerler arasında olan Süleyman’ımızın şöhretini ve başarılarını zorlamaya başladı. Sevgili Hazar, kalp bir bahçe gibidir. Onda ne ekersen o biter. Senin güzel kalbine ailen güzel şeyler ekti ki, orada  çok güzel ve nadide şeyler bitti. Bu başarılar senin kalbinin güzelliğinin yarattığı şeylerdir. Yörü de Gorkma. Arkanda yalnız Türkiye insanı değil, Kıbrıslı Türkler de var.

**

Sn. Arif Alasya, sosyal medyada sinir olmuş hissediyor derken, Patates ihracatçısı ülke olarak Patates ithaline başladık.Bu gidişle sırada Narenciye da var.Üretimimiz pahalı diye ucuzunu da ithal ederiz. Üretmeye ne gerek var değil mi diyorsun. Gardaş, iktidarda iktidarsızlık yaşayanların yerine o işi başkaları yapar. Nasıl doktora giden bir adam, karım hamile ama vallahi çok dikkat ettim. Bu işte bir yanlışlık var dediğinden sonra doktor, yollarda birçok sürücü var. Siz çok dikkat edersiniz ama birisi gelir sizin arabanıza dikkatsizlikten sonra çarpar dediği gibi galiba bizim KKTC arabasında, iktidarda iktidarsızlık yaşadığımızı gören birileri, bizim arabaya sürekli olarak dikkatsizce çarpıp duruyor. Bizde doktorrrr çok dikkat ettim ama deyip duruyoruz. Ne dersin?

**

Sn. İslam Gomma Mağdur,  sosyal medyadaki paylaşımında, bir daha sonraki seçimde YDP en az 5-6 Milletvekili çıkartır. Suçlusu da kim diye soruyorsun. Benim koyu bir CTP sempatizanı olarak bildiğim Gomma bunun cevabını da bilir. Sevgili Gomma, Ayşaba o Gommaovlucuğuma bunun iktidarda iktidarsızlık yaşayan, kırmızıyken, o kırmızıya yeşil katan. Kırmızı ile yeşilin karışması sonrasında ne idiğü belirsiz bir renge dönüşen bir partiye baksın. Cevap orada gizlidir diyor. Ben Ayşaba’nın ne demek istediğini anlamadım. Sen anladın mı Gomma?

**

Fıkra

 

Kurtulsun Bakalım

 

Temel fıkralarıTemel'in küçük oğlu hayvanat bahçesinde koşarak babasının yanına gelmiş:

- Koş baba, anami kocaman bir goril kapti!..

Temel gayet sakin cevap vermiş:

- Eyi, eyi. Bundan sonrası gorilin problemi. Kurtulsun bakalumkurtulabiliyisa.

**

Günün fotosu

gunun-fotosu-094.jpg

**

Günün sözü

 

Nasıl bir karakterin var senin diye sorsam birilerinin  "karakter ne ya" yenir mi? İçilir mi diyecek insanlar olduğunu bilirim.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler