• BIST 9645.02
  • Altın 2416.205
  • Dolar 32.5833
  • Euro 34.8133
  • Lefkoşa 32 °C
  • Mağusa 31 °C
  • Girne 27 °C
  • Güzelyurt 32 °C
  • İskele 31 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 25 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Filiz Besim, Lefkoşa Devlet Hastanesinde, 2’nci derece 1. Sınıf birmemurun, Toplu Sözleşme hilafına, terfi verilerek işçi yöneticisi yani Formen yapılması, ortalığı karıştırarak, tepkilere neden oldu. Bizim minik kuşlar, hastanede yapılan terfiye Müdürünüz Coşkun Ümiter’in, olumsuz görüş verdiğini ve iptal yazısına imza attığını ancak iptal yazısının kabul görmediğinisöylüyor. Tabi bu duruma Kamu – İş’te el atarak, kılıcı kınından çıkartmak için harekete geçmiş diyorlar. Sn. Besim, yapılan bu terfi sanırım Nisan yağmuru gibidir. Şöyle bir yağdı ve geçti. Tamam, belki etkisi hiç hissedilmedi ama kısmen de olsa rahatsızlık yarattı. Sn. Bakan, başkalarının etiket olduğu yerde fiyatı siz koyarsınız. Ama bu defa galiba sizi etiket yerine koyarak, fiyatı başkaları koymaya çalıştı.

**

Sn. Serdar Denktaş, yılın bu son aylarında bütçe nedeniyle işinizin çok zor olduğunu bilenlerdenim. 2019 bütçesi hazırlanmakla ve meclise oylama için getirilmesi konusunda geri sayım başladı. Ancak bu bütçenin bir yerlerine sokak hayvanları ile ilgili birşeyler sokuşturmanız sanırım birçok hayvan severi sevindirecek. Bütçeye bu konuda bir kalem konmamışsa, aslında konması için henüz bir şansınız olduğu kanaatindeyim.  Sn. Denktaş, bu dünya yalnız insanlar için yaratılmadı. Üzerinde yaşayan canlıların da yaşam hakları var. Bir kadına tekme atmak yalnız karnındaki bebeğin hakkıysa, insanlardan yardım beklemekte, sokak hayvanlarının hakkıdır sanırım.

**

Sn. Erkut Şahali Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı olarak Salamis Karavan Alanı ile ilgili olarak yaptığınız Meclis konuşmanızda, Meclis komitesinin çalışmasını saygıyla karşıladığınızı, bu raporun bir ucubeyi ortaya çıkardığını, devletin bir ucubeyi nasıl yaratabileceğini gösterdiğini söylediniz. Sn. Şahali, Kamp alanında bazı olumsuzlukların olduğu doğrudur. Ancak burasının yerleşim alanına dönüşmesinde burada yaşayanların mı? Yoksa Kaymakamlıktan tutunda, Belediye ve yetkili organların mı suçlu olduğunun cevabını lütfen siz verin. Sn. Bakan, insanlar yapılaşmaya başladıklarında ses çıkartmayan geçmiş hükümetler.Yapılaşma genişledikçe görmezden gelen Kaymakamlık.  Binlerce lira dökerek orada bazı yapılar yaparken önce mahkemeye veren sonra geri çekip ne yapalım diyen sizin yetkili organlarınız. Şimdi gelinen noktada siyasiler ve yetkili makamlar ellerini zemzem suyu ile yıkayarak, yaratıldığı iddia edilenucubeye suçlu aranıyor. Habibe Teyze, gelinen noktada, susma hakkımı kullanarak bu güne kadar zincire vurduğum küfürlerimin kilidi ile oynuyorlar. Kilit açılırsa, Hanya’nın Girit’te Konya’nın da Türkiye’de olduğunu anlayacaklar diyor.

**

Sn. Resmiye EroğluCanaltay, sizi UBP Genel Sekreterliğine layık gören ve bu konuda destek veren gazetecileri ‘Kınamanız’ Alakaya Maydanoz olarak nitelendirildi. Vekillikteki ilk yılınızda, UBP gibi köklü bir partinin ‘Genel Sekreter’ adayı olarak gösterilmeniz tepki yerine tarafınızdan sevinç ile karşılanmalıydı kanaatindeyim.Hacı amca, vatandaşların bir ‘Vekili’ olarak, bu ülkeye hizmet vermek için Meclisi Mebusan’ın kürsüsünden kaç kez konuşma yaptığınızı merak ediyor. Ayrıca, vatandaşın sürünme modunda geçinmeye çalıştığı bu kriz ortamında, bir vekil olarak ne gibi çalışma yaptığınızı da soruyor. Şukufe aba, Resmiye hanım KTHY yanındaki araziden başını beş – on dakika kaldırsın da vatandaşın sıkıntılarına da baksın diyor.  Sn. Canaltay, portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamadığınız gibi, bir vekilin seçilmeden önce ülkeye hizmet verme yeteneğini de bilemezsiniz.

**

Sn. Doğuş Derya, Mecliste yaptığınız konuşmada, kadın cinayetlerinin ülkede gittikçe arttığını, kadın sığınma evlerinin Allah’a emanet durumda olduğunu 4 kişilik kadronun bile açılamadığını dile getirdiniz. Sevgili Doğuş, erkek Erkil bir ülkede kadın hakları ne ki? Yenir mi içilir mi? Bak Suudi Arabistan kadınların araba kullanmasına yeni yeni izin verdi. Bizlerde onların yolunda gittiğimiz için onların seviyesine inmemizde sanırım bir sakınca olamaz. Bak konuşman ayakta alkışlanması gerekirken, destek sadece ZekiÇeler’den geldi. Bak sevgili Doğuş, Hakkı ismi erkek ismidir. Hak, derken, Afrodit’in adasında, kadınlara yapılanları gören Hakkı dayı bile sinirden yoğun bakıma kaldırıldı. Haaa vicdan ablayı sorarsan o bakıp da görmezden gelenleri gördükçe sinirden vicdanını 8 bıçak darbesi ile öldürdü. 

**

Sn. Metin Ziya Güngör, öğretmenlere çağrıda bulunarak, sakın öğrencilerinizden deney için patates istemeyin dedin. Sevgili Metin, öğretmenleri bırak öğrencilerinden patates istesinler. O zaman öğrencilere gün doğar. Patates bulmak için yollara düşen öğrenciler bu bakkal, bu market derken, deney için fiyatı altın değerine çıkan ve saklambaç oynadığı için ortadan kaybolan patatesi, bulamayacak olan öğrenciler,geceyi bulacaklarından dersleri de kaynamış olacak.  Sevgili Metin, dingili kopan, aksona gardasının lastiği koptum kopuyorum diyen. Makinesi golos edip rayma isteyen. Tekerlek rulemaları yıprandığı için yampuriyampuri giden KKTC tomofilinin ‘Tumba’ olmasına az kaldı. Onu ne patates, ne fiyatı stratosferde gezen Hıyar.  nede fiyatları 5 katına yükselen 460 çeşit malın tekrar eski haline dönmesi kurtarır. Deveye yüz verince 9 dükkanı yerle bir ettiği gibi oy verip baş tacı yaptıklarımız da memleketi dümdüz etti.

**

Sn. Ali Serdar, sosyal medyadaki paylaşımında bu gün yine işim icabı Turunçlu köyünden geçerken güzel bir çocuk parkı ve o köyün yaşlı birisinin kahve içen heykelini yaptılar. Köyüme gelip yani turistik köy olan Bellapais’ta Manastır önündeki çiçeklilere bakıp utandım. O bölgenin temizliğine imrenip bizim belediyenin köylere gösterdiği ilgi budur dedim. Ali Serdar Bey, unutma insan paranın, parada insanın sahtesini yaptığı gibi oylarda belediye başkanlarının tembelleri ile çalışkanlarını yapar. Seçilen bazı başkanların gayeleri, diğerlerinin hevesleri vardır.

**

Sn. LicaŞemmedi. Sosyal medyada yaptığınız paylaşımda, patates fiyatının çok yüksek olmasına tepki gösterterek alın 15 TL’lik patateslerinizi müsait bir yerinize koyun dediniz.  Da, sizin yazıyı okuyan Şekibe aba, tamam patatesleri münasip bir yere koysunlar ama fiyatı 11.90’a çıkan‘Hıyar’ı da bir yerlerine koysunlar derlerse ne yapacaklar diyor? Lica hanım, nasıl güzel bir kadının kalbinde çirkin izler bırakana delikanlı değil, erkek bile denmezse, anamıza yaptıkları ile hüzünlü makamda, babamıza küfürlü hicaz faslından beste ve güfte yaptıranlara ne denildiğini unuttum. Vallahi bu güne kadar bazılarını inanuzaktan mı adamlar, yoksa yetenek ve adamlıktan mı uzaklar onu halen çözemedim.

**

Sn. Ödül Muhtaroğlu, Başbakanlık DPÖ Müsteşarı olarak yaptığınız açıklamada, 2018 yılı ekim ayı enflasyon oranında bir önceki aya göre yüzde 1.58, artış gösterttiğini bir başka deyişle hayatın o kadar pahalı olduğunu belirttiniz. Ayrıca 439 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 112 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti dediniz. Pahalı olan malları belirtirken salatalık, patlıcan ve grip aşısında olduğunu, düşüşlerin de eğlence ve benzeri şeylerde olduğunu söylediniz. İlahi Ödül Müsteşarım,  fiyatı nedeniyle patates yumurtladığımız. Elimize aldığımızda fiyatı ve boyu itibarı ile ödümüzü kopartan hıyarın bile stratosferde gezdiği bir ortamda, hayat pahalılığının ‘Cüce’ fiziğini gördükçe feleğimiz şaşıyor. Gönlünü yıkayıp arıtmamışlardan, habire abdest alıp durmaktanhalkın esenlendirilmesi konusunda fayda beklemek, sanırım anamızdan öpücük beklemek ile eş değerdedir.

**

Sn. Hamdi Kaya, Aygün Muhtarı olarak yaptığın açıklamada,köy içerisindeki mandralar büyük sorun teşkil ediyor,Sınırüstü, Boğaziçi ve Aygün arasında boş arazi bulunduğunu ifade ederek bu arazilerin mandıra yeri olarak köylüye verilmesi gerektiğini köylünün resmen hayvanlarla birlikte yaşadığını belirttiniz. Sn. Kaya, sanırım, dışkıkokusunun parfüm niyetinde köy içerisine yayılmasını ilgili ve yetkililer duymuyor veya koklamıyor. Hamdi Muhtar, bu ülkede 3 kuruşluk insanlara 5 kuruşluk değer verirsek, kalan 2 kuruş için bizi satarlar.  

**

Sn. Ahmet Serdaroğlu, Genel Başkanı olduğunuz Kamu –İş’in üzerindeki ölü toprağını atarak bazı haksız durumlara karşı kımıldandığına tanık oluyoruz. Lefkoşa Devlet Hastanesinde gerçekleşen haksız bir uygulamaya tepki göstererek Sağlık Bakanlığının bu konuda dikkatini çektiğinizi öğrendik. Sn. Serdaroğlu, mesele üzerinizdeki ölü toprağı altında boğulmak suretiyle ölmek değil. Asıl mesele ölü toprağını üzerinizden atarak iz bırakabilmektir. Sanırım başkanlığınızın bu ilk günlerinde iz bırakmaya namzet bir görüntü yansıttınız. Yola devam.

**

Sn. Fikret Çavuşoğlu, bir CAS çalışanı UBP Parti Meclisine girme seçiminde isminizin karşısına ‘Allah bin belanızı versin’ yazısı yazarak kutuya atmış diyorlar. Nedeni sanırım CAS yöneticisi olmanızdan kaynaklanıyor. UBP saflarında yer almanızdan sonra saf değiştirerekCTP’ninsaflarında yer alarak daha sonra yine UBP sıralarında saf tutmanız etki ve tepkiyi doğurdu. Kıbrıs Türk Hava Yollarının idari organlarında bulunduğunuz sırada batması,CAS’ınsizin yönetimde olduğunuz bir sırada dibe vurması sizin şansızlığınızdır. KKTC’de süper bakanlar vardır. Eğitim, Ulaştırma ve İçişleri bakanlıkları derken, sanırım ağır ağır süper idarecilerde yetiştirmeye başladık. Batma işine devam, batacak olanlara selam.

**

Fıkra

 

Albay tutuklanacak

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

**

Günün sözü

gunun-sozu-017.jpg

**

Günün fotosu

gunun-fotosu-6.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler