• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 22 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 21 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Serdar Denktaş, DP’nin devam etmekte olan ilçe, köy ve mahalle kongrelerinin ülke genelinde Ocak ayında tamamlanması halinde büyük ihtimalle Mart sonu Nisan başı gibi olağan kurultayın yapılacağını belirttiniz. Bu çerçevede, 2019 olağan kurultayında DP Başkanlığı’na yeniden adayım” dediniz. Vallahi DP’de (Denktaş’ın Partisi) bir başkasının başkan adayı olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Hele bir başkan adayı olsun da Salih Coşar’ın Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu gördüğü gibi onlarda bu duruma şahit olur. Sn. Denktaş, bir kadına tekme atmak yalnızca karnındaki bebeğin hakkı ise babanızın kurduğu partide de ömür boyu başkanlık yapmak sizin hakkınızdır.

**

Sn. Ersin Tatar, Tatar, ülkede birçok alanda sıkıntı ve sorunlar yaşandığına işaret ettiniz. Halkın bu yaşananları hak etmediğini ve hükümetin ne kadar erken halka kulak verir ve istifa ederse o kadar ülkeye fayda sağlayacağını savundunuz. Sektörlerin zorluk yaşadığını, halkın fakirleştiğini, hükümetin ise buna karşı doğru dürüst hiçbir şey yapmadığını söylediniz. Sn. Tatar, HI-Man gibi güç bende diyen, ‘Mahşerin dört’ atlısından istifa etmelerini istemek abesle iştigal etmektir. Hacı amcamız, Mehter marşı ile gelen, Mahşerin 4 Atlısı, İzmir Marşı ile arkalarından döblek çalınarak gidecekler diyor.

**

Sn. Teberrüken Uluçay, dün Meclisin, nisap sorunu yaşamadan toplandığını görünce Allah, Allah, hangi dağda kurt öldü de Meclisi Mebusannisap hastalığına tutulmadan toplandı dedik. Her ne kadar boş koltuklar bize nanik yapsa bile bir araya gelip en azından salonun kapılarının açılmasını huşu içerisinde sevinç ile karşıladık. Sn. Uluçay, ülkesini düşünen ve bunun için çaba gösteren siyasetçi olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir. Bazı siyasetçilere duyurulur.

**

Sn. Hasan Esendağlı Barolar birliği başkanı olarak göreve geldiğiniz günlerde hatırlarsanız size bir tavsiyede bulunarak,eski başkan Ünver Bedevi gibi hem meslektaşlarınızın,hemde halkın yanında olun demiştim.Onun gibi teraziyi eşit tutarsanız, Avukatlık Müessesine çok şey katarsınız demiştik. Ancak gün geçtikçe siz terazinin şov kefesini tak diye vurdururken, halkın kefesini es geçtiniz. Batan ekonomide, sadece burnu suyun üzerinde kalan ve zorluklar nefes alan vatandaşın nefes almaması için çaba sarf ettiğinizi gözlemledik. Ticari borcundan dolayı Avrupanın hiçbir ülkesinde insanlar hapis edilmezken, bakıyorum sönmeye yüz tutan şömineye attığınız odunlar ile ateşi yeniden dillendirmeye çalıştığınızı gördük. Sn. Esendağlı, ağaç ne kadar yüksek olursa olsun bir gün yaprakları yere düşer. Dikkat edin, bugün güç dediğiniz şey yarın ters dönerse dökülmeye başlayan yaprakları gübreye dönüşmesi için toprak bile kabul etmeyebilir.

**

Sn. Günay Kibrit, tüm engellilerin, engelliler gününü, sizin nezdinizde kutlarım. Engellilerin hakları ile ilgili olarak gelmiş geçmiş hükümet bireyleri büyük harfler ile açıklama yaparken, nedense bu haklar konusunda bir arpa boyu yol kat etmediklerini görüyoruz. Verilen istihdam sözleri unutulurken bu konuda 8 puntodan manşetten verdikleri vaatler nedense tozlu raflardan aşağı indirilmiyor.Engelli statüsüyle kamuda istihdam edilenlerin üst düzey yönetici olmasının nedense önünü açacak yasa da Meclisten geçirilmiyor. Ki, Lefkoşa Kaymakamlığı için isminizin geçtiği bir dönemde sizde bu yasaya takılmıştınız. Engelsizim diyenlerin size yönelik, beyinlerindeki engeller kaldırılmazsa sizin haklarınız uzun süre tozlu raflarda bekleyecek demektir.Ah be Günay gardaş, özellikle seçim zamanlarında kolumuza takacak adam çok, ama ömrümüze ömür katacak adam yok.

**

Sn. Ahmet Dirgengeçtiğimiz sabah, geçirmiş olduğunuz kalp krizi nedeniyle hastaneye kaldırıldığınızı öğrendik. Öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyorum. Bir an öncesağlığınızakavuşup tekrar sizi sevenlerin arasına dönmenizi dilerim.

**

Av. Seyda Afyoncu, KKTC’ye su sevkiyatı yapılan ve içerisinden geçtiği ilçenin can damarı olan Dragon Çayı’nın suyuna bırakılan deşarj atıkları nedeniyle özellikle son bir yıldır kirlendiğini, içerisindeki canlıları yok ettiğini belirttiniz. Temiz suyumuzu bize geri verin yoksa hak arama yollarını kullanacağınızı dile getirdiniz. Türkiye’nin kalın barsağının boşaltıldığı KKTC’yi, Dragon Çayından gelen su ile temizleyeceğimizi sandık. Ancak Türkiye’den gelen suyun da son derece kirli olduğunu sizlerden öğrenince, buraları ne ile temizleyeceğimizi kara kara düşünmeye başladık. Sn. Afyoncu, bir zamanlar bekledim de gelmedin şarkılarını Rum Radyolarından dinlerken, hep bir yerlere canımın içi derdim. Ancak karın barsağın boşaltıldığı yere dönüştürülen ve besleme, Rum çocukları sözleri sonrasında, canımın içiyken canımın acısı oldunuz.

**

Sn. Yavuz Dizdar, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Onkolog Dr. Olarak yapmış olduğunuz açıklamada, doktorların önemli bir bölümünün vicdanını kaybettiğini  belirterek "Doktorlar aşırı derecede paraya meftun olmuşlar, bağlanmışlar" dediniz. Hasta olmayın ama hasta olursanız da tıbba çok fazla güvenmeyin. Doktorlar aşırı derecede paraya meftun olmuşlar, bağlanmışlar" derken bu işin ticarete çevrildiğini belirttiniz. Vallahi gecenin bir buçuğunda Girne Acil’de, göğsü sıkışan ve ciddi tehlike yaşayan çocuğa bile bakmayan doktorları gördükçe size hak vermemek mümkün değil. Sn. Dizdar, karakter sahibi olmak, ettiği yeminin arkasında duran insanlar içindir. Bence ettiği yemine karşın, insan hayatını hiçe sayanlara karakter lafı ağır gelir.

**

Sn. Hasan Akın,Gaziveren Muhtarı olarak yapmış olduğunuz açıklamada, Narenciye ile zeytinin tehlikede olduğunu belirttiniz. Zeytin ağaçlarınızın ürün vermediğini ve bu durumun sadece Gaziveren’de değil, Doğancı, Aydınköy, Taşpınar ve Yeşilyurt’ta da meydana geldiğini dile getirdiniz.  Tüccarların fırsat kolladığını ve işin patatesteki gibi olacak olacağını belirttiniz. Sn. Akın, rahmetlinin son sözü elektrikçiye ne gerek var. Ben hallederim olmuştu. Yetenekten yoksun siyasetçilerimizin de sanırım son sözü ah ben nerede hata yaptım da sandığa gömülü kaldım olacak.

**

Sn. Metin Atan,KAMU-SEN Başkanı olarak yaptığınız açıklamada asgari ücret komitesinin, yılda en az iki kez toplanması gerektiğini, ancak aksine hükümetin bunu unuttuğunu belirttiniz. Özellikle özel sektörde asgari ücretle çalışanların sürünme modunda olduğunu kaydettiniz.  İşçi sendikalarının bu konuda mutlaka ayaklanması gerektiğinin altını çizerken, dövizin düşmesi sonunda sanki herşeyin normale dönmüş olduğu bir durum sergilenmektedir dediniz. Sn. Atan, KKTC For Ever Bol Kepçe Lokantasında, büyük çanaklar vekil, bakan ve üst düzey bürokratlar içindir. Hayat Pahalılığının katmerli ve tatlı kısmı onlara, kalan kırıntılarda asgari ücretlinindir. Sn. Atan, halk olarak karar verdik. Bu tür yetenek yoksunu idareciler giderken arkalarından nokta koyacağız. Ki, gelecek olanın ismi büyük harflerle başlasın.

**

Sn. Ahmet SerdaroğluKamu -İş Başkanı olarak yaptığınız açıklamada, sadece asgari ücretlinin değil bütün halkın hükümet tarafından unutulduğunu üç aylık hayat pahalılığı ödeneğini ortadan kaldırmayı düşünen bir hükümetle karşı karşıya kalındığını kaydettiniz. Ombudsmanın da bu konuda açıklaması olduğunu, ancak hükümetin Ombudsmanın açıklamasını da kaale almadığını belirterek  nedense bu hükümetin hiçbir konuda hiçbir şeyi doğru bulmadığını kaydettiniz. Ah be başkan, bunlar Adalet diye diye Adalet ablayı sinirden öldürdüler. Adil bir düzen diyerek çıktıkları yolda yaptıkları ile Adil amcayı öfkeden kalp kriiz geçirmesine neden oldular. Şimdi yoğun bakımda canını kurtarmaya çalışıyor. Haaaa vicdanımız var derken Vijdan ablayı, hak hukuk naraları atarken Hakkı dayıyı rahmetli ettiler. Bunlara baktıkça ve umut ettikçe, bisikleti ile arabanın altına giren ‘Umut’ aklımıza geliyor.

**

Sn. Okan Veli Şafaklı, emirname konusuna farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak, tartışmaların ötekileştirme düzleminde hareket edişinin tehlikelerine dikkat çektiniz. Tartışma, memleketin kalkınmasını isteyenler ile rantçılar ve inşaatçıların kutuplaşması çerçevesinde döndüğünü bunun çok yanlış olduğunu belirttiniz. Okan hocam, eğer çok konuşmak çok faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi.

**

Dr. Emre Y. Vudalı, KTTB Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Sorumlusu olarak, 1 Aralık Dünya AIDS günü nedeniyle yaptığınız  açıklamada, hastalığın; korunmasız cinsel ilişki, kan ürünlerinin nakli, ortak enjektör kullanımı, anneden bebeğe, dövme veya piercing ve kaza ile enjektör iğnesinin vücuda batması ile bulaşabildiğini kaydettiniz. Doktorum, Türk, kim korkar hain kurttan misali,  AIDS denilen küçücük bir mikroptan mı korkacak felsefesine hakim. AIDS’in geleceği varsa göreceği de var diye düşünenlerin çoğunlukta olduğu bir memlekette, beyni bu tür şeytanlaşmış insanlara doğruyu anlatmak sanırım suyun üstünde yürümek gibi birşeydir.

**

Sn. Ertuğrul Buğrahan, Risk Yöneticisi ve Ekonomist fiyatlardaki yüksek maliyetler nedeni ile tüketimin, Güney Kıbrıs’a kayma tehlikesi ile karşı karşıya olunduğunu dile getirdiniz. Son aylarda yaşanan döviz kurlarındaki % 25 ve petrol fiyatlarındaki % 30 düşüşe atfen benzin fiyatlarında bir takım indirimler görülmesine rağmen, gaz gibi devletin enerji politikasına bağlı enerji kaynaklarında hala indirim yapılmadığına  dikkat çektiniz. Sn. Buğrahan, indirime gidilirse devlet kasasına daha az para girecek. Daha az para, siyasinin daha az resepsiyon düzenlemesi, daha az seyahat etmesi demektir. Kısacası, Cevizcin çuvalındaki paranın eksilmesi demektir. Bu nedenle doğur işler bazılarının kapsama alanı dışında kalıyor. Aradığı zaman şuanda ulaşılamıyor. Bir defa da arayın sözcüklerini sıklıkla duymak zorunda kalıyor.

**

Fıkra

İlk Hatayı affederim

Kayserili bir genç yeni işe başlamış. 1 aylık çalışma sürecinin sonunda ilk maaşını almak için bankamatiğe gittiğinde anlaştıkları maaşın 300 TL üzerinde bir ücret yatırıldığını görmüş.

Hiç sesini çıkartmadan, sevinerek maaşı çekmiş. Aradan bir ay daha geçmiş. Tekrar maaşını çekmeye gitmiş, bakmış bu seferde 150 TL eksik yatmış. Hemen muhasebeye gidip itiraz etmiş. “Neden maaşım eksik yattı” diye.

 Bunun üzerine muhasebeci “Neden geçen ay 300 TL fazla para yatırdığımızda itiraz etmediniz de, şimdi eksik yatınca itiraz ediyorsunuz” demiş. Adam sakince cevap vermiş: “Prensibimdir ilk hatayı her zaman affederim.”

**

Günün sözü

gunun-sozu-024.jpg

**

Günün fotosu

gunun-fotosu-112.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler