Sn. Mustafa Akıncı,Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın, “paylaşıma dayalı “modelde ( Federasyon ) ısrarcı olduğunuzu, halbuki denenmesi gerekenin “işbirliğine dayalı “model olması gerektiğini sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım ile duyurdu. Sizin ile iyi ilişkiler içerisinde ülkeyi idare etmek yerine sosyal medyada karşı cevaplar vererek söyleminize yanıt vermek sanırım iyi niyet ile pek bağdaşmıyor. Anadan alındığı sanılan direktif ile o koltuğa talibim mesajı veren Sn. Özersay’ın bu davranışı yıpratma politikası ile eş anlam taşır. Sn. Akıncı, birileri, sırf birilerine yaranmak için tekere taş koymaya çalışır. Ama o birilerine sen ağır gelirsin. O şaşkınlıktan kiliseye girerken ve ‘Selamün Aleyküm’ deyiverirler. Bilmem anlatabildim mi?
**
Sn. Kudret Özersay, son zamanlarda şerit değiştirerek, hükümet ile birlikte yol almak yerine ‘Yes be Annem’ viyadüküne girmeyi tercih ettiniz. Bu nedenle 4 şeritli yolsa tabba lamarina benzin pedalına Allah ne verdiyse basarak uçarcasına gidiyorsunuz. Sn. Özersay, aman dikkat edin sürüden ayrılanı kurt kapar. Kurt kapmazsa güneş görmüş kar gibi erir. Eridiğini fark etmezse son günlerde olduğu gibi birileri bunu fark ederek boynunuza yafta diye asar. Hurşit dayı,siyaset, körebe oynamak gibidir. Hele hele ana ile oynarken hepsimiz ködük. Eh durum böyle olunca da yakında seninde göreceğin gibi ‘Ebemizi’ gördük.
**
Sn. Serdar Denktaş, seni siyaset arenasında kim nasıl eleştirirse eleştirsin amenna. Ancak insanlık yönünü zerre kadar eleştirecek birisinin olmaması, senin bu yönünün tavan yaptığını gösteriyor. Hastane yanında çamura batmış bir arabayı, çamurdan kurtarmak için arabadan inip, bir parti başkanı, bir Maliye Bakanı ve toplumda belli bir yere yükselen birisi olarak arabayı itmen, bunun yanısıra etraftan yardım talep ederek arabayı çamurdan kurtarman, halk nezdinde sana yönelik sempatinin yükselmesine neden oldu. Sn. Denktaş, yatsı namazında kılınan duada yer almak, duaların en hayırlısındayer almak demektir diyor din ulemaları. Sanırım siz bu duada yer alan ender siyasetçilerden birisi konumundasınız.
**
Sn. Cemal Özyiğit, İstanbul’a gidip kalbiniz ile ilgili olarak kontrolden geçtiğinizi öğrendik. Öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi lütfen kabul edin. Şekibe aba, bizim Cemal, bu kalbinden çektiğini, Ferhat, Aslı’dan çekmedi diyor. Ferhat çöllerde yuro yuro dolaşırken, Evliya Çelebi dünyayı, Cemal ovlucuğum da hastaneleri dolaşıyor. Lefkoşa Devlet Hastanesinde, bir süre yattığı yetmezmiş gibi o mavre yerimo kalp kapacıkları sayesinde şimdi de İstanbul hastaneleri arşın, o da ölçen diyor. Cübbeli Ahmet hoca, onun ilacı bende, üç kuluvallahi okur birde üflersem birşeyciği kalamaz ifadesinde bulunuyor.
**
Sn. Filiz Besim,bazı doktorların vermiş olduğunuz direktifleri kulak arkası ederek takmadığı öne sürülüyor. Estetik ve Mide Küçültme ameliyatlarının hastanede yapılması yasah hemşehrim demenize karşın, bu direktifi takanın olmadığı iddia ediliyor. Sn. Bakan, Abdulmutallip amca, bakan kızımıza söyleyin, mide küçülürse alınanlar nerelere sığdırılacak? Doktor Cebibol, aslında bakan midenin değil, ceplerlerin büyütülmesi direktifini vermesi gerekirdi diyor. Sn. Besim, doktor eksikliğini sayının azalmaması için üzerlerine titrediğinizi bilenlerdeniz. Ancak Hatçe teyze, çektin gelmedi. İttin gitmedi kabsalıver giden gitsin. Dün gideydiler bugün ikinci gün olurdu diyor. Sn. Bakan, bazı narksisler, kendilerini düşünmekten başkasını düşünmeye fırsat bulamazlar. Bunlar boğazımıza düğümlenen hıçkırık gibidirler. Aksırsan, hıçkırsan ve öksürsen bir türlü gitmiyor.
**
Sn. Erkut Şahali, bu CMIRS diye isimlendirilen araştırma şirketinin yaptırdığı anket pişmiş aşa su kattı. Sizi başarılı bankalar arasında ilk sıralara yerleştirme yerine, son sıraya itti. Halbuki, sizin bakanlığınız döneminde getirilen hastalıklı patatesler, Aflatoxinli sütler, küflenmiş nemli yem ve saman ile haklı bir üne kavuşmanız nedeniyle listenin en üst sırasına konmalıydınız. Abbasvahit dayı, Erkut Bakanımız üzülmesin. Bu yıl bol yağmur yağdı. Yarın ekinler mantar hastalığına yakalandı. Küflendi diyerek KKTC Bol Kepçe Lokantasından çukur çanakları doldursun o zaman listenin en üst sırasındaki yeri alır dedi. Sn. Şahali, CMIRS, Araştıra şirketi, bataryanızın bittiğini bu nedenle de kapsama alanı dışında kaldığınızı, arandığı zaman şuan ulaşılamıyor. Daha sonra yeniden arayın mesajı verdiğinizi söylüyor.
**
Sn. Erhan Arıklı, Cumhurbaşkanı adayı olduğunuzu ilk açıklayan siyasetçi olarak Kıbrıs Siyaset Literatürüne girdiniz. Kazanırsınız, kazanmazsınız o başka birşey. Ancak mühim olan o özgüveni göstertmektir. Şimdi birileri ortaya atılarak, ma be ama YDP’nin oy oranı ile Erhan kazanamaz diyerek bel kırıp, gerdan savurabilir. Başkan, yarışta kimin kimi geçeceği, bir futbol maçında kimin kimi yeneceği hiç belli olmaz. Unutma, dedikodu, nefret edenler tarafından çıkartılır. Aptallar tarafından yayılır. Geri zekalılar tarafından inanılır. Bu nedenle boş ver tırıs gitsin.
**
Sn. Kasım Uluçaylı, Her Daim Dostlar ile sahil temizleme, piknik alanlarına atılan poşetleri toplama, kısacası çevreye olan duyarlılığınız nedeniyle özelde Mağusa genelde KKTC’nin diğer alanlarını temizleme misyonunu üslendiğinizi öğrendik. Ayrıca ağaç ekerek, KKTC’yi yeşillendirme misyonunun da bir parçası olduğunuzu söylüyorlar. Ancak bunları geçtik. Yeniboğaziçi karavan alanındaki çöpleri ayrıştırma düşüncenizi Kutuplardaki Eskimolar bile beğendi. Plastik ve camdan mamül, meşrubat şişelerini ayrıştırma işinin yanısıra sorumlusu olduğunuz Kamp alanının temizliği de çevreye verdiğiniz önemi gösteriyor. Sn. Uluçaylı, bu önemli görevleri, belediyelerin, çevre dairesinin, bakanlıkların yapması yönünde buz gibi hayallerimiz vardı. Onlar bu hayallerimize yağmur yağdırırken, sen yağan yağmurun getirdiği molozları ve su birikintilerini temizliyorsun. Sevgili Kasım, insan kime yandığı belli olmayan sokak lambası olmak yerine, sen ve Her Daim Dostlar gibi çevreyi ve ülkeyi aydınlatan projektör olmalı.
**
Sn. Sonat Altuğ, önce daha öncede belirttiğim gibi lütfen geçmiş olsun dileklerimi kabul et. Çok sıkıntılı günler geçirdin. Hatta Adalet diyenlere kızan Adalet ablaya söyledikleri gibi yolcudur Abbas bağlasan durmaz sözlerine maruz kaldın. Ancak seni yürekten sevenlerin sevgisi ile bu sözleri söyleyenlere sözlerini yalattırdın. Sn. Altuğ, bu sevgi seli inan her insana nasip olmaz. Bu sevgi seli oturduğun makam ile de bağdaştırılmaz. İnsanlara yaklaşımın nedeniyle, kişiler ile karşılıksız öyle bir sevgi bağı kurdun ki, Allah bile Sonat Kulumu sevdiklerine bağışlıyorum dedi. Aliye Teyze, Sonat ovlucuğum bir gönülde bir çiçek olacağına birçok gönülde buket oldu. İşte bu sevgi buketleri onu tekrar aramıza döndürdü diyor. Eeeee pekte yalan söylemiş değil. Ne dersin?
**
Sn. Hamza Duygu,Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı olarak ilaç tedavisine cevap vermeyen yüksek tansiyon hastalarının, Yeni Geliştirilen Anjiyo Benzeri Renal Denervasyon Yöntemiyle kesin tedavilerinin sağlanabildiğini İfade ettiniz. Bir Prof. Olarak, sizin de belirttiğiniz gibi yüksek tansiyon tüm dünyadaki önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan, en yaygın sağlık sorunlarından birisidir.Sessiz Katil HipertansiyonYüksek tansiyonun kalp krizi, felç, görme kaybı, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve tüm diğer atardamarlarda damar sertliğine yol açan sinsi bir hastalık olduğunu ifade ederken, yüksek tansiyonun belirti vermeden sinsi ilerlediğini kısacası ‘Sessiz bir Katil’ olduğunu dile getirdiniz. Sn. Duygu, bizim komşu Ayşaba, yıllardır bu tansiyon illetinin elinden çekmediğim kalmadı. Sövsen, dövsen, hakaret etsen, utanması olmadığı için gitmiyor. Allah Hamza ovlucuğumun ne muradı varsa versin. Bu belayı yakamızdan söküp atacak. Kırılacak 206 tane kemiğiniz varken, bu aptal tansiyon gelir ve hem kalbimizi hemde damarlarımızı kırar. Bu illetten bizi kurtaran Hamza ovlucuğumdan Allah razı olsun diyor
**
Sn. Kaan Polat, mesajında abi, Evkafdairesi yönetim kurulu başkanının iş yapma kapasitesi 5 para etmez. Neden diye sorarsan bana yönetim kurulu bir ev verdi. Ama Müdür İbrahim Benter onaylamaz. Bunu kime şikayet edebiliriz. Yönetim kurulu onayı var ama İbrahim Benter denilen bu kişi alınan kararın yazıldığı kağıdı imzalamaz. Ev yıkıldım yıkılıyorum diyor. Evi tamir için Vakıflara gittim.Bana evi sana vermedik dediler. Ben, yönetim kurulu beni toplantıya çağırdı.Toplantıda onaylandı. Orada bana bir tek İbrahim Benter imza atmaz dediler. Şimdi evi bana nasıl vermediniz diyorsunuz dedim. Ne yapayım diye soruyorsun. Sevgili Kaan, önce sakal bırak. Sonra beş vakit namaz kıldığını ilan et. En sonunda Suudi Arabistan’da bulunan bir tarikata katıldığını dile getir. Bak o zaman ev koştura koştura sana gelecek.
**
Sn. Barış Mamalı, sosyal medyadaki paylaşımında, Annan Planında, şeriatçı kilise ile işbirliği yapıp, bizlere, ihanet eden AKEL’i barışçı mı sanıyorsunu diyorsun.Yooo ben kendi payıma sanmam. Niyazi Kızılyürek’i de sırf şov için aday göstertti. Bakın ben Kıbrıs Türkler’i bizden ayırmam. Onları aday bile gösteririm demeye getiriyor. Haaa bu kadar zaman neredeydin? Annan Planında neden yan çizdin diye AKEL’e sormak gerekir. Ama aman kırmayalım. İncitmeyelim diye düşünüldüğü için AKEL’a hesap sorma yerine kıyısından geçme uygulanıyor. Sevgili Barış, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. AKEL ve onun gibi her devir döndürek olanlar, yaptıkları ile hayatı dört dörtlük yaşarken, bizim bir yerlerimiz o yapılanlardan sonra üç buçuk atıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.