• BIST 9714.71
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Lefkoşa 36 °C
  • Mağusa 36 °C
  • Girne 25 °C
  • Güzelyurt 34 °C
  • İskele 36 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 28 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Özdil Nami,Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak, uyumsuzluk sorununu dile getirerek 3 Kıb-TEK Yönetim Kurulu üyesinin görevden alınmasını istemeniz sonrasında Bakanlar Kurulunun size red cevabı verdiği söyleniyor. Tabi aldığınız bu red sonrasında Naciye Teyze, sizin uyumsuzluk sorunu yaşadığınızı söylediğiniz 3 yönetici ile nasıl uyumlu bir şekilde bir araya geleceğinizi merak ediyor. Hurşide abla ise Özdil ovlucuğum, acaba uyumsuzluk sorunu nedeniyle istifa eder mi? Etmezse mavro yerimo galsın o uyumsuzluğu nasıl yola getirip uyumlu yapacak diyor. Sn. Nami,Hacı amca ise boşu boşuna dünyayı değiştirmenize gerek yok. Bir noktada kendini değiştirmek zorundasınız. Çünkü hayat bir bisiklete binmek gibidir. Dengenizi korumak için hareket etmeye devam etmeli veya bisikletten inmelisiniz. Yoksa şimdiki gibi dengenizi kaybeder ve bisikletten düşerek başınızı gözününüz yararsınız.

**

Sn. Erhan Arıklı, Pembe Paşaoğluları ile birlikte, Meclis avlusundan yapacağınız programda şansızlık mı? Yoksa tesadüf eseri mi diyelim, meclisin elektriği ve interneti kesildi. Tabi yayın da buhar oldu. Tamam güzelde TV’lerdeki reklamlar gibi, tamda bir filmin en heyecanlı sahnelerinde, sürekli olarak kesilen ve araya giren reklamların yarattığı rahatsızlık gibi sizin sesinizin kesilmesi sonrasında bu rahatsızlığı ortadan kaldıracak bir jeneratör koskoca meclisi mebusanın içerisinde yokmuydu? Başkan, Hüsniye Teyze, baktılar meclis kürsüsünden Erhan ovlucuğumun sesini kesemiyorlar, biz elektrik ile interneti keserek, onun sesini keselim dediler. Ne internet nede elektrik bıraktılar diyor. Sn. Arıklı, buğday başakları içleri doldukça eğilir. İnsanlar da başaklara benzer. İçleri boşken, başları hep havadadır. Ama içleri doldukça eğilirler. Ama senin maşallahlığın var. Meclis kürsüsünde de dışarıda da doldurduğun muhalefet taneleri ile ağırlaşıp eğileceğine, nedense baş hep havaya doğru kalkıyor.

**

Sn. Hasan Ulaş Altıok, eskiden “yoldaşlık” varmış, ben yetişemedim, yaşayamadım, çok küçüktüm ama hep duyarak büyüdüm. İdeolojik temelde kişiler mücadeleleri ve birbirleri için tüm imkansızlıklara rağmen her şeyi yapmaya hatta ölmeye bile hazırmışlar, bunu yapmışlar da.Sonra bu en önemli özellik maalesef yitirildi. Hareketi ve mücadeleyi “fikir birliği” sürükledi. İnsanlar daha bencil olsalar da, ideolojiye bağlılık azalsa da, en azından fikir birliği vardı. Konular tartışılırdı, tartışılırken de ortaya ciddi fikir ayrılıkları olmadığı çıkardı ve birlikte hareket edilebilirdi. Sonra maalesef bu da yitirildi. Fikirler de farklılaştı. Farklılık fraksiyon temelli değildi. Farklılık ideolojik temelde idi ama görmezden gelindi. Geriye “parti şakşakçıları” ile ne dediği belli olmayan, tutarsızlık ve çelişkiler içerisinde can çekişen “şakşakçılık” kaldı diyorsun. Sevgili Hasan, eskiden 7 rengi de ihtiva eden ‘Gökkuşağı’ da vardı. Renkler ayrı ayrı o kadar güzel yansıyordu ki, gören hayranlığını gizleyemiyordu. Ancak bazı renk cambazları kırmızıları, yeşil ile karıştırınca ne o rengin cümbüşü nede al benisi kaldı. Bulaşık, yalaşık birşeye dönüştü.  Fark, farkı yaratanlarlar tarafından yaratıldığını bilmeyen bazı metodsuzlar, Metodu olan topalın, metotsuz koşan engelsizden daha çabuk ilerlediğini anlamadılar. Sanırım anlayamayacaklarda.

**

Sn. Barış Burcu, Rum Kesimine gönderme yaparak verimsiz tartışmaların çözüme katkı yapmayacağını dile getirdiniz. Ayrıca Beklentinizin, Rum tarafının bunları bir yana bırakarak, Kıbrıs’ın geleceğine ilişkin vizyonunu artık netleştirmesi ve Anastasiadis’in desantralize federasyon kavramını somutlaştırarak içini doldurması gerektiğini belirttiniz.Sn. Burcu, Hasibe Teyze ile Abdülmutallip amca, söyleyin Barış ovlucuğuma, Rum kesiminin Asena’dan daha iyi kıvırdığını biliyoruz. Ama ganimet ve elde ettikleri rant nedeniyle çözüm yerine savaş tamtamları çalarak, sığınaklara koştuktan sonra gençleri savaş meydanlarına sürmeye çalışan, aldıkları ganimet arazicikleri kaybetmesinler diye bodoslama kavgayı dürtükleyenlere de bir çağrı yapsın diyor. Hacı amca, hayatta tek gayeleri elde ettikleri rantı korumak olan insanlar, başka bir gayeleri olmadığı için bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler. Aslında onlar gitmekten öte, suyun akıntısına kapılırlar. Akıntının onları götürdüğü yer ya bir saman yığını, yada nehir üzerinde biriken çöp ve molozlardır dedi. Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az diyelim

**

Sn. Gökhan Güler Türk Dünyası Parlamenterler Birliği Örgütlenme Koordinatörlüğüne atandığını dile getirdin. Öncelikle yeni görevin hayırlı ve uğurlu olsun olarak atandım. Beni bu göreve layık görüp atayan Türk Dünyası Parlamenteler Birliği Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu'na teşekkürlerimi sunuyorum dedin. Sevgili Gökhan, atandığın görevde mutlaka güzel tohumlar atıp birşeylerin yeşermesini bekleyeceksin. Bir çin atasözü, Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin diyor. Sende inşallah, 100 yıllık hesaplar yaparak, insan sevgisi tohumlarını attıktan sonra yeşermesini beklersin.

**

Sn. Ayşegül Özmen Garabli, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Mağusa'da 5 yaşındaki çocuğu taciz edip,tecavüz etmeye kalkanı serbest bıraktınız, gitti komşusunun iç çamaşırlarını çalıp giydi ve cinsel içerikli mesajlar yazdı. Yakalanınca da "aşkımın kurbanı oldum" diyerek , daha önceki gibi yine serbest bırakmanızı istedi.Çünkü "yüce adalet duygunuzdan" cesaret aldı.O "yüce adaletinizde" boğulun İnşallah dediniz. Ayşegül Hocanım, herhalde farkına varmadınız. Adalet diyerek yola çıkanların yaptıklarını gören Adalet abla, sinir ve öfkeden Allah’ın rahmetine kavuştu. Adil bir düzenleri gören Adil amca, kalp krizi geçirdi. Yoğun bakımda benden bu kadar diyeceği gün ve saati bekliyor. Vicdan ablayı sorarsan, vicdandan yoksun olanlara baktıkça sinir ve öfkeyi içine attı. Sonrasında cennette, 49’ncu parselin köşesindeki yerine yerleşti. Haaaa Umut dersen, hak ve hukuktan bahsedenlere bakan ve beyin kanaması geçiren Hakkı dayıya bakacağım derken, otomobilin altında kaldı. Garibimin kırılmadık kemiği kalmadı.

**

Sn. Kamil Yanal sosyal medyadaki paylaşımında, Cezaevinden Firar suç mu ? Suç ise cezası ne ? Cezası ziyaret yasağı mı ? Tarih 28 Ağustos. 2 Bayan mahkum tedavi için getirildikleri poliklinikten firara teşebbüs ediyor. Gardiyan yerde sürükleniyor yaralanıyor. Mahkumlar kısa sürede yakalanıyor. Sonrasında tecrit bölümüne yerlestirilecekler fakat birileri araya giriyor.. Ceza bölüm icindeki odaya kapatılma cezası ve sonrasında yaşananlar. Birileri bayan mahkumları kendi çıkarları için kullanmaya kalkıyor. sizin arkanızda ben varım diyor. Insan hakları aranıyor..yalan yanlış beyanlar veriliyor.Ve geçtiğimiz hafta yine bir firar olayı yaşanıyor. Mahkumun polisle 2 gün süren kovalamacası ve sonunda mahkum yakalanıp cezaevine getiriliyor. Mahkum ifadesi alınıp hücreye yerleştiriliyor. Kurul toplanıyor mahkum serbest. Aldığı ceza ise sadece ziyaret yasağı. Sebebi de hücrede yatmaya psikolojisi uygun değil oluyor. Sn. Yanal, KKTC Bol Kepçe Lokantası ile Cezaevi Yol Geçen Hanı, dayı ve amcaları olanlar için bir cennet. Ensesi kalın, gerdanı sarkıklar içinde bir Cumhuriyet. Gölgeler büyüdükçe, insan ve vicdanı küçülüyor. Ben gölgeleri büyüdükçe kendileri küçülen insanlara inan ağzım ile küfür etmiyorum. Ama onların o acizliklerine küfür edercesine katıla katıla gülüyorum.

**

Sn. Mustafa SerçelikTürk futbolu bu hakem mafyasından kurlulabilecekmi acaba.Her hafta anormal kararlar.Şu anda izlediğim antalya başakşehir maçında da top başakşehirli Arda'ya çarpıp çıktı hakem aut atışını başakşehire verdi.Arda dayanamadı bana çarptı dedi.Yine atışı Başakşehire attırdı itiraz eden Antalya’lı futbolcuya da sarı kart göstertti.Haksız mağlubiyetler,içimize sinmeyecek galibiyetler istemiyoruz artık dedin. Sevgili Mustafa, unutma hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Aldıkları direktif doğrultusunda veya ben benim havasında yaptıkları ile dört dörtlük keyif süren hakemler, yaktıkları takım yöneticisi ile taraftarlarının yanısıra tüm  futbolseverlerlerin bir yerlerinin üç buçuk atmasına neden oluyor.

**

Sn. Ercan Hoskara, Kıb-Tek yönetim kurulu üyesi olarak yaptığın açıklamada,  Sayın Erhan Arıklı dün Kib - Tek'in santral alımı ihalesi ile ilgili olarak, "uluslararası ihale niçin yapılmıyor" diye sorarak Kib - Tek yönetim kurulunu asılsız iddialarla suçlamıştır. Daha önce bu konuda açıklama yapmıştım, ancak bir kere daha açıklamak zaruri olmuştur diyerek Uluslararası ihale kararı alma yetkisinin Bakanlar Kurulunda olduğunu, dolayısıyla, Kib - Tek yönetim kurulunun, Haziran 2018'de Bakanlar Kurulunun karara bağlaması için uluslararası ihale yapılabilmesine yönelik oy birliği ile aldığı karar maalesef bakanlar kuruluna ilgili bakan tarafından götürülmemiştir. Bu nedenle de Aralık 2018'de ise santral alımının daha fazla gecikmemesi için yönetim kurulu kendi yetki ve sorumluluğu içinde, bir önceki karara atıfta bulunarak yine oy birliği ile yerel ihale kararı almıştır. Şimdi geldiğimiz noktada yatırım konusunda hem fikir olunduğuna göre Kib-Tek'in almış olduğu kararlar, bağlı bulunduğu bakanlık tarafından Bakanlar Kurulunun gündemine getirilerek Uluslararası ihale kararının alınabileceğini ve bunun önünde hiç bir engel olmadığını düşünmekteyim diyorsun. Da, Sevgili Ercan, Ülviye teyze, meşhur Abbas’ın Şerif, 40 dereden su içtikten sonra, kapının mandalını indirip üstüne birde kilit asmıştı. Sonrasında bir maşrappa su ile de bir yerlerini temizledi. Şimdi Abbas’ın Şerif tertemiz mi oldu diye soruyor. Sn. Hoşkara, bu ülkede yaşananlar sonrasında anamız ağlarken, maalesef birileri geride play back yapıyor.

**

Sn. Savaş Bozat sosyal medyadaki paylaşımınızda, halen yürürlükte olan Belediyeler Yasası 1995 yılında çıktı. Altı ay içinde çıkarılması gereken personel yasası 2007 yılında çıktı. Alın size 12 yıl gecikme. 2007 yılında çıkan yasa ile memur kadroları 2010 yılında gerçekleştirildi. Alın size 3 yıl daha gecikme. Sene oldu 2019 hala daha personel yasasına bağlı atama ve sınav tüzüğü geçirilmedi. Alın size 12 yıl daha gecikme. Toplam kayıp 27 yıl oldu. Buyurun şimdi de belediyelerde reform yasası. Belediye çalışanları bunları bekleye bekleye emekli oldu.Sayın bakan nedir sizin hala daha söylediğiniz? Ha birde sorayım Lefkoşa Türk Belediyesi hakkında çıkan sayıştay raporunda bir ilerleme varmı? Rapor da çıkalı 4 yıl oldu da.Bu gelişmelere ömür yetmez oldu dediniz. Sevgili Savaş, insan bir çocuğu 9 ay 10 günde doğurur. Yasalar yasaları, 50 yıl, 9 ayda hayata geçirir. Bu konulara el atacak ve düzenleyecek olan kaplumbağa, İngiltere’den yola çıktı. Aldığımız duyumlara göre, Fransa’ya bağlı Korsika Adasının sularına girdi. 30 yıl gibi çok kısa bir süre içerisinde Girit, sonrada KKTC sularına girecek. Ayşaba bu ne acele be Savaş. Ağır ağır herşey olacağına varır diyor.

**

Sn. İrem Uygun, halk nezdindeki sempatiniz ve en önemlisi duruşunuz ve dürüstlüğünüz ile milletin gönlünde müstesna bir yer oluşturdunuz. Bu özelliklerinizi gören Halkın Partisi yöneticileri de sizi Mağusa Bölgesinden Milletvekili adayı göstertmişti. Hani halk arasında kıl payı kaçırdı derler ya, sizde kıl payı 2 Milletvekili çıkaran bölgede, 3.’ncü gelerek Pandoranın kutusunun kapağını tam açamamıştınız.  Sosyal medyadaki paylaşımınızda, Milletvekili adayı olduğunuz Halkın Partisi ile hiçbir ilginizin kalmadığını ve parti ile isminizin anılmasından rahatsızlık duyduğunuzu belirttiniz. Ayrıca Halkın Partisi'nin temiz ve ilkeli siyaset anlayışı ile yola çıkmış bir parti olmasından mütevellit, ilgili dönemde fikirlerimle ve kişisel duruşumla örtüştüğünü düşünerek yollarımız HP ile kesişmişti. Akabindeki gözlemlerim sonucunda vardığım kanaat ise HP ile ortak bir paydada buluşamayacağımız yönünde olmuştur dediniz. Türkçeden, Türkçeye tercüme edersem, Halkın Partisi benim ölçülerime göre temiz ve ilkeli siyasetinden uzaklaşatı. Bu nedenle bende onlardan uzaklaştım demek istiyorsunuz. Sn. Uygun, Demekki, yapılanlar midenizi çok bulandırmış ve sizi tiksindirmiştir ki hadde bana Adios, bay bay dediniz. Bakın, siyaset turşu suyu gibidir. İçenin midesini bulandırır. İçmeyenin ağzını sulandırır. Midenizi bulandıran bir ortamdan ‘Uygun’ adımlarla uzaklaşmanız bence en hayırlı yapılan iştir.

**

GÜNÜN FIKRASI

Müdürlük Desenize, verdim gitti !

Kızın babası:

- "Ee , damat bey oğlumuzun işi nedir?"

Damatın babası :

- "Facebook'da 56.034 kişi’lik sayfası var!"

Kızın babası:

- "O nasıl bir iştir?"

Evin ufak çocuğu atlar:

- "Baba 56.034 kişiyi yönetiyo, sorunlarıyla ilgileniyo, paylaşımlar yapıyor…"

Kızın babası:

- "Siz Şuna Müdür desenize! Verdim Gitti"

**

Günün sözü

gunun-sozu-040.jpg

**

Günün fotosu

gunun-fotosu-130.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler