• BIST 9693.46
  • Altın 2499.907
  • Dolar 32.5633
  • Euro 34.7694
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

 

 

Sahibine Mesajlar

 

Sn. Tufan Erhürman, 4’lü koalisyon hükümetinin ipinin çekilmesi sonrasında yaptığınız açıklama ile takdir topladınız. Açıklamanızda, hükümet kurma görevinin UBP’ye verilmesi gerektiğini ve UBP Genel Başkanı Ersin Tatar’a bir an önce bu görevin verilerek, ciddi sıkıntılardan geçen ülkede, istikrarlı bir yapıya ihtiyaç olduğunu belirttiniz. Ayrıca yeni hükümete başarılar dilerken, birlikte görev yaptığınız bakan arkadaşlarınıza da teşekkür ettiniz. Kısacası herkes sizden Do Majör’den akortsuz olarak ses vermenizi beklerken, Viyana Devlet Orkestrasının yansıttığı ve insana huzur veren sesi yansıttığınızı gördü. Siyaset, detone olmak yerine, notalara yerinde basmak suretiyle de yapılabileceğini gösterttiniz.Sn. Erhürman,birçok siyasi için yakıştırmalar oldu. Makinist Kemal’ın oğlu olarak geldiğiniz siyaset arenasında, Makinist Kemal’ın oğlu olarak devam ederken, bu sıffatınıza birde dürüstlüğü ile gönüllerde yer eden, Adnan Kahveci yakıştırmasına mazhar oldunuz. Hüsamettin amca, yahu,Tufan ovlucuğuma, KKTC bol kepçe lokantasında, sende çukur tabağını doldur dedim. Ama dinlemedi. Sanırım buna, hayatı boyunca ailesinden aldığı dürüstlük dersleri izin vermedi dedi.

**

Sn. Mehmet Ali Talat, bu filmi 2 Nisan 2016'da görmüştük. O Cumartesi sabahı, UBP Parti Meclisi hükümetten çekilmişti. Sonrasında kurulan hükümetin yaşattıklarını hatırladıkça irkiltiyorum. Şimdi UBP ile kahve bile içmeyenlerin, aradan geçen bir yılı biraz aşan sürede, kahvelerinin demlenip demlenmediğine bakalım diyorsunuz. Sn. Başkan, demlenen çay olmuş olsaydı, içimine doyum olmazdı. Ama demlenen kahve olunca, ‘Çangar suyuna’ dönüşür. Ne tadı kalır, nede içimi güzel olur. Fincanı kaptığınız gibi yallah, lavaboya boca edersiniz. Sn. Talat,  siyaset turşu suyuna benzer. İçenin midesini bulandırır, içmeyenin ağzını sulandırır. Midesi bulananların, safralarını dışarı püskürtmesi sanırım bundandır.

**

Sn. Hüseyin Özgürgün, Genç TV’de, bizim Nazar’ın programında öyle salvo atışlar yaptın ki,  bu atışlara ABD’nin ne en büyük ve gelişmiş uçak gemisi Virginia nede   Missuri zırhlısı dayanmazdı. Kudret Özersay’ın bitmiş olduğundan girdin, UBP tabanının, Kudret Özersay'a karşı tepkili olduğundan çıktın.  Bitmiş bir Özersay ve Partisi yerine erken seçim en iyisidir derken, koalisyon hükümetin kurulması halinde sıkıntıların bitmeyeceğini ve çocuğun prematüre doğacağını ima ettiniz. HP bir seçimde 3-4 vekile düşer derken, UBP ölümü bekleyen hastaya neden koltuk değneği ve serum olsun göndermesinde bulundunuz. Kendi ortaklarına bile siyasi oyun oynayan Özersay’ın, UBP'ye de oynacağını ve UBP’nin HP ile koalisyon kurmaması gerektiğini söylediniz. Sn. Özgürgün, 4’lü koalisyon hükümeti, yaprağın,ağaçtan düştükten sonra rüzgarın oyuncağı olduğu gibi bozdum bozuyorum diyenlerin manivellası oldu. Halk ört ki ölem söyleminden öte bu kadar sıkıntıların olduğu bir devrede bozdum, bozuyorum oyuncağını elinden bırakmayanlara ben şahsen küfür etmem. Ama onlara sadece küfür edercesine kıçım ile gülerim.

**

Sn. Filiz Besim, dıştan atanan teknokrat birisi olarak, 15 ay Sağlık Bakanlığı yaptınız. İcraatlarınızdan memnun olmayan, küçük bir azınlığın aksine, halkın büyük bölümü, sağlıkta yaptıklarınız ile sizi hep takdir etti. Müsteşar ve Müdürlerinizden tutun, Temel Sağlık Hizmeti elemanlarınız ile halkın yararına çok önemli işler yaptınız. Hastane doktorları ve çalışanları ile bakanlığınızın uyumu gözlerden kaçmadı. Oy kaygınız olmadığı için kurulması muhtemel hükümetlerde, görev verilmesi düşünülen teknokrat bakanların da ne kadar iyi işler yapabileceğini gözler önüne serdiniz. Ve o kapıyı gındırdınız. Birçok bakan, eleştiri yağmuru altında sırılsıklam olurken, sanırım sizin ve bakanlık çalışanlarınızın kulak zarları, alkışlardan patlama noktasına geldi. Daha önce belki bunlara değinmek gerekirdi ama Kleopatranın Lübnan ziyareti esnasında, Lübnan’ın sineğinden, Kıbrıs’ın yalanından çektiğimi hiçbir şeyden çekmedim cümlesine ek olarak yağdanlık ve grasocularından da çok çektik eleştirilerine mazhar olmamak için yazamadım. Bataklıkta gülistanlık olmaz diyenlere,nazire yaparak, o bataklığa attığınız tohumlar ‘Filiz’lendi. Yakında oraları gülistanlık olacak diyenlerdenim.  

**

Sn. Naim Pınar, sosyal medyadaki paylaşımınızda, HP’nin, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın siyasetimize sinmiş ‘İşini bilir’ ve sistemdeki boşluktan yararlanarak işleri idare eden birisi olduğu için hükümetten çekildiğini söylediniz. Serdar Denktaş’ın özellikle oğluna verdiği araziyi, HP’nin sineye çekmesinin mümkün olmadığını belirttiniz. Ve  Tolga Atakan ile İçişleri Bakanı Aysegul Baybars’a teşekkülerinizi sundunuz. Sn. Pınar, koltuğa oturunca bulduğu enkaza rağmen, hükümette çok iyi işlere imza atan Tolga Atakan ile ilk zamanlar çok eleştirdiğimiz ancak son dönemde gerçekten bakanlığının hakkını vermeye başlayan Ayşegül Baybars ile ilgili düşüncelerinize katılırım. Ancak Kudret Hoca’nın taaa toparlanıyoruz döneminden şimdiki döneme kadar, kaptan olduğu geminin dümenini çevire çevire döndürek yaptığını da göz ardı etmemeliyiz. Hacı amca, ÖRP örneğinde olduğu gibi görünüşe aldanmamak gerekir. Çünkü hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bugün size hayat veren su, yarın sizi ÖRP gibi boğabilir diyor.

**

Sn. Fikret Civisilli, hocam sosyal medyadaki paylaşımında, Kudret Özersay’a gönderme yaparak, ‘Senda Fos çıktın’ dediniz. Özersay’ın, düzgün birisi olduğunu ve bu ülke siyasetine katkı yapacağını düşündüğünüzü, ancak yanlış düşündüğünüzü ifade ettiniz. Kudret hocaya sen tam bir fiyaskosun. Çavuşoğlu geldi gitti. TC’ye çağrıldın gttin. Eroğlu çağırdı gittin. Ve hükümete noktayı koydun. Demekki Tatar’ın duyumları doğruymuş. Acaba habercisi sizdenmiydi diyorsun. Fikret hocam, Aliye teyze, bazı siyasetçiler ile ilgili olarak aklımdan geçenleri Şeytan’a anlattım. O bile yapma ‘Günahtır’ dedi.Hocam, buralarda bir telaş ortalığı sarmış, sarmanlamış gidiyor. Batıda Yıl Başı, bizim buralardayaşama telaşı. Üstüne üstlük kim koltuğa oturup, çukur tabağı dolduracak uğraşı.

**

Sn. Doğuş Derya, sosyal medyada,  CTP Milletvekili  olarak yaptığınız paylaşımda, Halkın Partisi'nin koalisyondan çekilme kararını eleştirirken, Kudret Hoca’ya atıfta bulunarak "Yazdı, çizdi, oynadı. Senaryosu piyesten, oyunculuğu figürandan öteye geçmez" dediniz. İlahi Doğuş, her önüne gelenin, lider her önüne gelenin de senarist ve figüranda olamayacağını bilmen gerekirdi.Hacı amca, bugün filmlerde en tehlikeli sahneleri dublörler, bir başka deyişle figüranlar oynarlar. Onlar gerçek, bizimkiler çakma figüran.Gerçekler hakkını vererek oynar, çakmalar yazarmış gibi karalar, oynarmış gibi yaparlar diyor. Ayşaba’nın sana selamı var. Bak sana, Doğuş gızım, bizim figüranlar yarın sana biz Tanzimat  Mahallesinde hısar üstünde büyüdük. Tek pirili için kavga ettik. Dövdük, dövüldük ve göz yaşları döktük. Neron Roma’yı yakmış. Anasını sattığımın KKTC’sinde, biz o pirili için koltuğu da yakarız diyebilir.Sakın,çakmalara kanma, söylediklerine de inanma. Full çeken bataryaları ile koltuğu kapsama alanından hiç çıkartmazlar dedi.

**

Sn. Mehmet Harmancı, sosyal medyada, Dante’den bir alıntı paylaştınız. Dante’nin, İlahi Komedya’sından yaptığınız alıntıda “Güz gelip de, yapraklar peşpeşe dökülünce, dalların yapraklarını yerde görmeleri gibi, Adem’in kötü çocukları çağrıya uydular, kuşlar gibi, birer birer kayığa atladılar. Koyu renkli suda yol almaya başladılar, ama onlar daha varmadan karşıya, yeni bir kuyruk oluştu bu yakada ifadesinde bulundunuz. Sn. Harmancı, alıntınıza Hüsamettin amca küçük bir şiir ile cevap verdi. KKTC dedik, allar güller içierisinde gözümüzden bile sakınarak büyütmek istedik. Yavrusun sen yavru kal, kardeşlik senin neyine diyene, biz artık kardeş olduğumuzu öğretemedik. Bizde çoktur ‘Yes Sir’cü emir eri. Kayboldu bunlarda, ciğercinin kedisinden, özgür sokak kedisine dönüşme yeteneği

**

Sn. Ediz Tuncel, düşünceli hissettiğinizi belirterek, zoraki evliliğin saadet zinciri "tık" diye kopmuş. Geçmiş ola, 44 senede 41. hükümet de nakavt dediniz. Kıbrıs Türkü olarak değil bir karışlık, bir memleketi yönetmeyi ve memlekete sahip çıkmayı, bir bakkal dükkanını bile adam gibi yönetemeyeceğimizi ve rant derdimizin herşeyden önce geldiğini bir daha "başarıyla" ispatladık ifadesinde bulundunuz. Ediz Hocam, oyuncak ayıya bile ‘Aşkım’ lafını söyleyen bir kıza kanmamızın gerektiği gibi, seçim zamanı, Girne’den denizi, Lefkoşa’ya getireceğini ve evimizin kapısından denize dalacağımızı söyleyen, siyasinin vaatlerine de kanmamız gerektiğini öğrenmemiz gerekir. Şiddetli akıntısı olan nehirde ikinci kez yıkanmaya kalkarsanız, doğacak sonuçlarına da katlanmanız gerekir.

**

Sn. Beksan Bekir Akandere, yaptığınız açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nda, bir önceki bakanlık müdürü ile gerçekleştirdiğiniz teknik komite toplantısında alınan kararların uygulanmadığını ileri sürdünüz.Eylül 2018’den itibaren verilmesi kararlaştırılan yüzde 30’luk zammı almadığınızı, ayrıca Şubat ayına kadar ödene bildiğinizi belirttiniz.  Yapılan zamlar, tüm giderlerimizi etkileyerek almakta olduğunuz ücretler ile daha fazla dayanma gücünüzün kalmadığını belirttiniz. Sn. Akandere, Maliyenin cebi delik, cepkeni ise yırtık. O da bindi bir alamete gidiyor, ağırdan felakete. Bazı siyasilerimiz, sağolsun, yaralarımızı gördükçe tuzluğu kapıp geliyor. Ne diyelim?

**

Sn. İslam Gomma Dağdur, UBP’yi bırakıp, YDP’ye gidenler, yada sövenlerin çoğu, dünden beri geri UBP’ye dönmeye başladı. Pişmanlık mı? Yoksa Yalakalık mı diye soruyorsun. Sevgili Gomma, KKTC Bol Kepçe Lokantasının kazanlarında, her çeşit yemek pişirmek için kolların sıvandığı beklentisi var. Allah ne verdiyse ve kısmette ne varsa, diyenler çukur tabakları hazırladı. Göç büyük.  Geçmiş hükümet bunlara yeşil ışığı hiç yakmadı. Sanırım şimdi arkadaşlar, kırmızıda hiç durmamanın, hesabını yapıyorlar.

**

Sn. Hasan Hulusioğlu, paylaşımınızda,Sn.Kudret Özersay’ın adamlığını ve dürüstlüğünü şimdi halk görecek dediniz. Özersay,daha önce buna benzer yolsuzluklar yüzünden, UBP’nin yolsuzluk yaptığı iddiaları ile ortaklık kurmayacağını söylemişti. Ve UBP’nin yolsuzluk dosyalarını hazırlayıp savcılığa sevk etmişti.Halk bu yolsuzlukların neticesini beklerken,bugün yine hükümet ortakları ile ayni sorunu yaşayarak, hükümetten çekilme kararı aldığını ifade ettiniz. Ve bunun da doğru ve yerinde bir karar olduğunu belirttiniz.Ancak olası bir UBP & HP ortaklığının olması halinde Halkın Partisi diye bir partinin kalmayacağı imasında bulundunuz. Sn. Hulusioğlu, siyasette, Demirel’in de dediği gibi dün dündür. Bugün de bugün. Sn. Özersay’ın, Cumhur koltuğuna oturması halinde, parti kalmış veya kalmamış ne gam nede kederdir.

**

Günün Fotosu

gunun-fotosu-156.jpgGünün Hükümet Kurma Çalışmaları

gunun-hukumet-kurma-calismalari.jpgGünün İhalesi

gunun-ihalesi.jpgFıkra,fikra-004.jpg

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler