Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sahibine Mesajlar

Sn. Cemal Özyiğit, bizim Sami Özuslu’yu dinliyordum inceden ve derinden. Sami, Koordinasyon kurulunun Eğitim Bakanlığının içinde, derinde bir yerlerde, varlığını sürdürdüğünü ve ona bağlı, ne iş yaptığı belli olmayan insanların oralarda atıp tuttuğunu dile getirdi. Cemal Hocam,bakanlık koltuğuna otururken, ‘İmamın ordularına geçit vermeyeceğiz’ diyerek bir yerleri işaret ettikten sonra yan çizmeni, İlahiyat Kolejinde patinaj yapmanı, Çanakkale’ye çocuklar için düzenlenen gezilerdeki tavrından dolayı inan bu duruma şaşırmadık. Hele damda gezer takyanoz vur beline kazmayı kitabını okumaya başlaman sonrasında, kaptanlığını yaptığın geminin, dümenini sürekli alakaya maydanoz bir şekilde çevirmene hiç şaşırmadık. Hacı amca, Cemal Hocamızın soyadındaki galiba ‘ÖZ ‘ gitti. Geriye yiğitlik kaldı. Ama Galiba ona da b...bulaştı dedi.

Sn. Birikim Özgür, yazında DP Genel Başkanı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’a göndermede bulunarak, gemiyi önce farelerin terk ettiğini, geminin omurgası konurken, onlar oraya yerleştiğini. nesilleri boyunca orada olurken, geminin her noktasını bildiklerini ve geminin dalgalar ile kaç kuvvet rüzgara karşı direneceğini, nerede delik açılacağını ve kaptanın bu durumu kurtarıp kurtaramayacağını onların bildiğini dile getirdin. Sn. Özgür, hayat,ya yanlış zamanlarda doğru insanları karşımıza çıkartır, ya da yanlış insanla; zamanımızı harcatır. Serdar Denktaş’ı tenzih ederek söylüyorum. Galiba halk olarak, biz hep yanlışları oynadık. yanlış insanlar ile zamanımızı harcarken, geminin alabora olmasına da neden olduk.

Sn. Yenal SeninHalkın Partisi Genel Sekreteri olarak yaptığınız bir açıklamada dokunulmazlığı kaldırılan, Lefke Milletvekili Aytaç Çaluda ile Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün görev alacağı bir hükümet modeline HP olarak onay vermeyeceğinizi belirttiniz. Yani, Ersin Tatar’ın gomması olan, UBP’nin bizim Minik Kuşlara göre Çalışma Bakanı olarak atamaya çalışacağını söylediği Aytaç Çaluda’dan bizi mahrum bırakacağını mı söylemek istiyorsunuz. Yapma Yenal, bu ülkeye vereceğin en büyük zarar olur. Bir cinacık gomma maksılını zerzebil etme. Eskiden gazozuna, hısar altında 6’da half time (Yarı devre) 12 golde biten çullisine maçlar yapardık. Takoz koyma da yine o maçları siyaset arenasında yapalım.

Sn. Ferdi Sabit Soyer, son zamanlarda yaptığınız açıklamalar eğriye eğri, doğruya doğru derken yol göstertme görevini de üstlenmiş durumdasınız. Ersin Tatar’a yaptığınız göndermede, istifa edene tekme vurulmaz. Sırf kendinize yer açmak için kan akarken, habire yaralıya tekme vuruyorsunuz. ‘Kıbrıs siyaseti çirkef’ edildi dediniz.Sn. Soyer, çekim gücü koltuk olan bir kimsenin boyu nedense gölgeye benzer. Kendilerini dünyanın en büyüğü ve çekim merkezi sanırlar. Ama gölgenin büyüklüğününgüneş batana kadar olduğunu bilmezler. Ve ne kadar büyük olursa olsun, bir çaydanlığın, bir bardağın önünde eğilmek zorunda kalığını unuturlar.

Sn. Nilden Bektaş, sosyal medyada yaptığınız paylaşımda, eşiniz Tufan Erhürman için ‘Bu ülkenin başına gelmiş en güzel şeysin’ güzel bir günde aydınlığa yürümüştük. Bu kısacık sürede bu ülkeye kattıkların için seninle gurur duyuyorum dediniz. Sn. Bektaş, Dış güzellik görecelidir. Somuttur. İç güzellik soyuttur ama dış güzellikten daha önemlidir. Maşallah siz hem somut hemde bu soyut verilere sahipsiniz. Herhalde, üzüm üzüme bakarak kararır sözü, sanırım sizin ile birlikte sanırımeşiniz için söylenmiş. Nilden hanım, KKTC gemisinin kaptanıTufan hocanın en güvenli limanı veher şiddetli fırtınada, alabora olabilme tehlikesi geçiren KKTC gemisinin kaptanının, canından öte canı oldunuz.Ama ondan daha en önemlisi bu geminin modern bir kadını olarak ‘Aydınlık’ yüzü oldunuz.

Sn. Önder Sennaroğlu, bizim Minik Kuşlar, UBP’nin içinde olduğu kurulması muhtemel bir hükümette, dağıtılacak bakanlıklardan birisi içinsizin de isminizin geçtiğini söyledi.Ancak bizim Naciye Teyze, sizin Tarot ve kahve falınıza bakarken bölgenizde kolunda iki pırpırı bulunan bir onbaşı mı desek, yoksa çavuşluktan onbaşılığa tenzili rütbe eden birisi mi desek işte o birisinin, elde kürek sizin, koltuğun mezarını kazmaklameşgul olduğunu söyledi.. Hacı amca, Ersin Tatar, konu komşu ile kavga eden, şirret birini mi? yoksa sizin gibi sakin ve çalışkan bir kişiliğe sahip birisini mi tercih edecek diye soruyor. Sn. Sennaroğlu, insan,bir iple intihar da edebilir, salıncakta kurabilir. Siyasi hayatın ve partisinin verimli çalışma hayatının ipleri elinde olan birisi,isterse o ip ile asılırveya isterse kurduğu salıncakta kolasını içerken keyifle sallanabilir. İp ile asılır mı? keyifle kolasını mı içer göreceğiz.

Sn. Serhat İnci, Teksas’ın bir vilayetine dönen KKTC’de maşallah suç dağarcığın bumbara dönüşmüş. Bumbarı bıraktık, Dağarcıkta patlamak üzereymiş. Yaptıkların nedeniyle daha önce sana hadde be ‘Barra’ ekso dışarı diyenlerin aksine senin için yeniden doğan ‘Güneş’ sayesinde, ülkeye girişi yasaklanmış göçmen statüsünden kurtulmuşsun. Tekrar dönüş yaptığın ‘Teksas’ın vilayetine yeniden İnci’lerini dökerken ne Okumuş nede okumamış bırakmışsın. Hepsinin gulucuna geçerek, dalak, böbrek, çene ve burun ne varsa hatırını sormuşsun. Hacı Bulgur Efendi eskiden hoş görü sermayemizdi. Sevecenlik silahımızdı. Yanlışa karşı sabır giysimizdi. Elimizdekiler ile yetinmek ise en üstün kazancımızdı. Maşallah sen ve senin gibiler sayesinde hepsinin köküne kezzap suyu döküldü dedi.

Sn. Ömer Köse, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Türk Lirası, son zamanlarda Somali ve Tongo para birimi karşısında değer kaybetti. Dünyanın 5 büyük ekonomisini yakalıyoruz diyenlere uymayın dediniz. Ömer gardaş, her sıkıntı sonrasında bizlere tünelin ucunda ışık var dediler. Bizlerde, hep tünelin ucundaki ışığa doğru yürümeye çalıştık. Mavro yerimo kalsın, meğer tünelin ucundaki ışık, tünele giren hızlı trenin ışığıymış.

Sn. Bülent Dizdarlı resmen hükümet formülünün dahi kesin belli olmadığı bir devirde kendi içinde bakanlık, o da yetmedi müsteşarlık müdürlük kavgalarını başlatan yurdum insanına selam olsun dediniz. Doktorum,ülkede siyaset toplum için değil siyasi erk için yapılır. İşe gitmeyeni patronu işten atarken, Okula gitmeyen okuldan atılır. Hırsızlık yapan toplumun içinden atılırken soluğu hapishanede alır. Ve Özgürlükten atılır. Vekil, meclise gitmez ama üstüne üstlük bunun için para alır. Peki Meclis-i Mebusan’ın ceylan derili koltuklarından veya bir daha seçilmeyerek halkın vicdanlarından atılır mı? Toplumlar layık olukları şekilde yönetilir. Halkın yaşamı da buna paralel olarak ya Adalet ablanın lüks villası ile Adil amcanın muhteşem bahçesinde, yada böyle yıkık dökük, viraneye dönüşen yerlerde geçer.

Sn. Damla Demir, memleket hep dans. İnşallah bu defa da halk, yeni hükümet oluşumu için tango' ya düşürülmez. Yeni hükümet oluşu mu için hafta sonu kulisleri "on stage" Hayırlı ve uğurlu ve zamsız bir hükümet temennimiz diyorsun. Sevgili Damla, oynatmaya az kaldı. Hükümetimiz nerde şarkısı eşliğinde çiftetelli oynamayı düşünürken, bu arkadaşlar bize çiftetelli yerine ‘Tanga’ giyerek suda vals yapmamızı teklif etti. Vals olmazsa ‘Güneşlenirken’ eski toparlanıyorcular ile Street Dans’tan figürler sunmamızı söylediler. O da olmazsa, olgunlaşan ‘Başakların’ boyunlarını bükmeye başladığı tarlada, ‘Güneşlenirken’ çayda çırada oynayabileceğimizi de dile getirdiler. Beğenmezsek ‘Kafkas’ danslarının da seçenekler arasında olduğu söylendi. Seç seç ala. Hepsi turfanda.

Sn. Ercan Zengin, memleketin geldiği noktada durumumuz vahim. Kolla düttü yoksa olursun, mafyanın sütü modundayız. Dipkarpaz’da önceki akşam Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda ele geçirilen silah ve mermilerin sahiplerinin, sizi daha önce 1915 yılı yapımı el bombasıyla, düzenek kurmak suretiyle öldürmeye teşebbüs ettikleri ortaya çıktı. Sn. Zengin, insan olarak, belki uçaklar sayesinde kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ancak nedense çok basit bir sanatı kardeşçe yaşamayı unuttuk. Zenginliği, vurup, kırıp, öldürmek ve birisinin canına kast etmek olduğunu sandık.

Sn. Cenk Seren, Mehmetçik bölgesinde, Güneş’in yeniden doğup, doğmayacağı konusunda, UBP’nin bölgedeki, etkili isimleri ile buluşup, bir durum değerlendirmesi yaptığınızı belirttin. UBP-HP ihtimali için kolları sıvadığınızı söyledin. Sevgili Cenk, UBP’nin bölgede senin ve Hüseyin Cumaoğlu gibi sevilen isimler yerine Edi ile Büdü’yü cilalaması. Edi ile Büdünün tencerenin tekerlenip, kapağını bulması misalinde olduğu gibi, çavuşluktan, bir pırpırı sökülerek onbaşılığa tenzili rütbede bulunanları, ön plana çıkartmaya çalışması, sabah doğan Güneş’in, gece yeniden battıktan sonra ertesi günü toz bulutu nedeniyle, parlaklığını yansıtamayacağını gösteriyor. Edi ile Büdü’nün, yontma taş devrinden, cilalı taş devrine geçerek yeniden kariyer yapma hayalleri, siyasi gladiyatörler arenasına Filmi ‘NOS ‘ yapar.

Sn. Ali Kaşan sosyal medyadaki paylaşımınızda sandığa attığın 4 oydan 3’ü geçerli ama biri geçersiz. Tamda mübarek ayda şeriatın istediği adalettir, kul hakkı yememektir diyorsun. Ali gardaş, Adalet abla, şeriatın kelleyi bumburo kesmesinden sonra öldü. Adil düzencilerin Adil amcaya, hunharca katletmesi nedeniyle, rahmet okundu. Vicdan ablayı sorarsan, Vicdansızlara kızıp, kalp krizi geçirdi. Yoğun bakımda yatıyor. Hacı amca o devir geçti, devir oy verirken ‘Cennetten’ bir parsel yer kapıp, 14 Huri ile keyif çatma devridir. Haaaa Huriler O……mu oldu dersen, lütfen onu bana değil, onlara o rütbeyi layık görenlere sorman gerekir.

***

Milletvekilleri

Amerika'dan KKTC’ye döner dönmez, elindeki kocaman bavulla Meclis kürsüsüne

Çıkan eski TC Maliye Sorumlusu Kemal Derviş bavulun içindekileri açıklamış.

- Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş.

Arkasından da sormuş:

- Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?

Milletvekilinin biri, derhal ayağa kalkarak cevap vermiş

- 226 milyon dolar...

- Kemal Derviş ama 14.3 milyarı, 300 bin kişiye böldüğümüzde

226 milyon çıkmaz ki...

- Milletvekili ama ben, 300 bin kişiye bölmedim ki...