Sahibine Mesajlar
Sn. Fuat Oktay, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak KKTC’ye geldiniz. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz.Hala Sultan Cami avlusundaki, iftar programına katılmanız, memnuniyet yarattı. Tabi, KKTC’de memnun olanlar dışında, kalpleri, yere düşen porselen gibi bin parçaya bölünenler sanırım hiç memnun olmadı. Devletin üst kademesindeki bazı siyasilerin katıldığı iftar programında Başbakan, ve Cumhurbaşkanı yoktu. Hatta Lefkoşa Belediye Başkanı Harmancı bile protokolde ismi yok gerekçesi ile alana sokulmadı. Bırakın iftar programını, onlar ile ince belliden bir çay bile içme girişiminizin bile olmaması, Afrika Gazetesi yöneticilerine verilen ‘Beraat’ kararına bağlanıyor. Sn. Oktay, intikam yemeği soğuk yenir deniyor. Tamam, ama mavroyerimogalsın, bu yemek soğuktan öte buz tuttu. Boğaz enfeksiyonuna neden olabilir. Hukukun ‘Guguk’ olduğu bir coğrafyada da boğaz enfeksiyonundaki iltihap vücudu, bitirebilir. Dikkatli olunmalı
**
Sn. ErsinTatarHP ile kuracağınız koalisyon hükümeti öncesinde bir araya geldiğiniz HP Genel Başkanı Kudret ÖZersay ile temel prensipler üzerinde durduğunuzu ve Pazar günü yeniden bir araya gelerek muhtemelen yüzükleri takma noktasında olacağınızı belirttiniz. Geçtiğimiz buluşmada limonata içerken, bu efa ben bir yerine iki kahve içtim dediniz. Sn. Tatar, bir kahvenin kırk yıl hatırı varsa, sanırım iki kahvenin en azından 80 yıl hatırı var. Hazır TC Cumhurbaşkanı Yrd. Fuat beyde buralara gelip, tavrı ile bu nikaha onay vermişken, yenim dar, yerim dar diyen ve suyun değerini, kuyu kuruyunca anlamaya başlayan, Kudret Hoca ile şu yüzükleri bir zahmet artık takın. Sn. Tatar,güçlü insan zayıf yanlarını herkesten iyi bilendir. Daha güçlü olan ise zayıf yanlarına hükmedebilendir. HP çok şey isteyebilir. Ama konumun itibarı ile daha güçlü olan da sensin sanırım.
**
Sn. Tufan Erhürman, kısa bir dönem olsa bile başbakanlık yapanlara verilen makam arabası ileşoförile korumayı istemediğinizi öğrendik. Kısa bir dönemde olsa başbakanlık yapanın yanısıra Cumhurbaşkanı olan her kese bir makam arabası, şoför ve bir biri ile 6 koruma veriliyor. Dünyanın en zengin ülkeleri de dahil, hiçbir ülkesinde görülmeyen bu sistem, kasası tam takır guru bakır olan KKTC Bol Kepçe lokantasında maşallah oldukça revaçta. Bu fakir ülkede müzminleşen bu hastalığa, sizin bu kararınız belki bundan sonra derman olur. Aksi takdirde, bu fakir ülkenin bütçesi yangın yerine döner.. Sn. Erhürman, fark, farkı yaratandır. Ayşaba, dünya, kendisini yeni Gelin gibi gösteren, ciIveIer eden, kokmuş bir kocakarıysa, böylesi bir sistemi hala daha bünyesinde hız kesmeden yaşatan KKTC acaba kokmuş bir kocakarıdan beter mi diye soruyor.
**
Sn.Serdar Denktaş, geçtiğimiz gün, nedir be ama, hükümeti kurduydum. Kuruyorum. Kimsenin keyfini bekleyemem, pazarlıkların biteceği yok, diyerek, bu işi layığıyla yapacak güvendiğim bir arkadaşa bakanlığı devrediyorum ve gaçıyorum.Hayırlı olsun dediniz ve bakanlık koltuğunu Çetin Sadeli’ye teslim ettiniz. Tamam ama daha önce verilen 2 bakanlık ile Çetin Sadeli’nin eline 3 bakanlık olmuş oldu.Herşeyin uzmanı, bazı eski ’ Süper Bakanlar ‘ gibi şimdi Bizim Çetin Sadeli’desüper bakan oldu.Ayşaba, aman yetenekli ve tuttuğunu kopartan Çetin Sadeli ile süper bakan koltuğuna oturtulan ve ‘Çavuş’luktan yetenek sorunları nedeniyle tenzili rütbe yapılarak ‘Onbaşı’ yapılanları sakın karşılaştırmayın dedi. Birde düğmeye basılarak partinizden, 60 kişinin istifa ettirildiği veya DP hükümetten çekilince mamma bitti düşüncesi ile istifa eden ‘Tatari Topaçlar’ varmış. Bunlar hayatı komedi sanıp ‘Semazenler ‘ gibi dönüp durdular. Ancak dönüp dururken yapılacak olan muhtemel son espriyi de iyi düşünsünler derim.
**
Sn. Kudret özersay, Minik Kuşlar, görüşmelerde sızan bilgileri bize aktarırken, maşallah menünüzde kuş sütünün bile eksik olmadığını söyledi. Maliye Bakanlığını, Dış ve İç İşleri Bakanlıklarının yanına bir bakanlık daha isterken, LAÜ, Kalkınma Bankası falan filanın da dahil edilmesini istemişsiniz. Sn. Özersay,Hacı amca bu defaki görüşmelere, UBP tarafı soyunuk mu gelsin, yoksa üzerlerinetül gibi ince birşeydemi giysin diye soruyor. Haaaisterseniz zorlanmayasınız diye tanga ile de gelebilirlermiş diyor. Ayşaba ise yaşamak solumak değil. Ülkesi zor durumdayken, kendini değil ülkesini düşünmek ve fedakârlık yapmaktır diyor.
**
Sn. Hasan Taçoy, kurulması muhtemel koalisyon hükümetinde isminiz bir bakanlık ile anılmaya başlandı. Vallahi ben yakışır ve vekilliğin yanısıra, bakan olmanız halinde ekstradan gelecek birkaç bin lira ile sefaletten de kurtulmuş olursunuz. Malum aşağı yukarı 4 ay önce Milletvekilliği maşım ile geçinemem demiştiniz ya, bizlerde ekip kurmuş ve Selimiye Camii köşesi ile Ebubekir Camii köşesinde, yere beyaz mendil sererek para toplamaya başlamıştık. Bakan olmanız halinde bizler para toplamaktan kurtulacağız. Sn. Taçoy, bakanlıklar golifa gibi dağıtılırken,millet arı olmuş çiçekten çiçeğe konup bal alacağım diye uğraşıyor. Onlar bal alacağı çiçeklere konmaya çalışırken halk olarak biz hala kımıl zararlısı gibi bakıp duruyoruz.
**
Sn. İzlem GürçağAltura kurulması muhtemel UBP-HP koalisyon hükümetinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak isminiz geçiyor. Yasemin Öztürk ile genç kuşaklardan olmanız, kaşarlanmış bazı ‘süper bakanların’ aksine halkın umudu olarak sizi tercih etmesine neden oluyor. UBP’nin ruhani lideri ile bir ara aranız limoniydi. Her bir olay sonrasında meydana gelen yaranız için ‘Tuzluğu’ kapıp geliyordu. Sanırım limoni durum, tatlımsı bir duruma dönüşmüş olacak ki, ortada ne tuz nede tuzluk kaldı. Sn. vekil, dünyadaki tüm insanlara 6 ay yetecek oksijen üretimi için 38 trilyon dolar gerekiyor. Ağaçlar bunubeleş yaparken, dünyadaki en ağır nesneyi bile kaldıran ancak, 95 yaşındaki bir ihtiyarın pipisi ile ayağını kaldırana kadar diğer ayağını köpek kapan bazı kaşarlanmış vekilleri yerlerinden kaldırmayan vincin yerini, siz genç vekiller alarak duraklama devrine giren partilerinizi hareketlendiriyorsunuz. Tabi partilere verdiğiniz oksijeni, parti yetkili kurulları görürse işlem tamamlanmış olur.
**
Sn. Mehmet Harmancı,bağımsız ve bağlantısız denilen, ancak ciğercinin kedisi gibi önünden gelenden tekme yiyen ülkemde, Amiral Gemisi olarak nitelendirilen Lefkoşa’nın belediye başkanı bile protokole dâhil edilmeyip, kapıdan bir polis tarafından geri çevrilirse sanırım o noktada deniz bitmiştir. Gerçi deniz, TC Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımıza sarf ettiği, Meclis önünde birkaç kendini bilmez tarafından yapılan saldırı sonrasında bitmişti ve med-cezir nedeniyle yükselen deniz suyu sayesinde inkıtalar oynanıyordu ama, size yapılan saygısızlık sonrasında o gel-git durumlarının da bittiğine ve mercan kayalıklarının olanca heybeti ile ortaya çıkmasına tanık olduk.Sn. Harmancı, birileri çıkıp, başkan boş ver. Bir hata oldu geçer diyenler olabilir. Ama geçmişte besleme denilerek yapılan hakaretleri, siz yavrusunuz, kardeş olamazsınız sözlerinden sonra, bugün size yapılanlara da göz yumarsak, yarın bize göz açtırmayacak olacak olanlar bunlardır.
**
Sn. TacanReynar, KKTC’de ‘Guguk’ yapılmaya çalışılan hukukun, tüm baskı ve saldırılara karşın hala daha hukuk olarak devam etmekte olduğunu ispat etmiş oldunuz. Yargıçlıktaki kalitenizi, Avukat olarak birkez daha kanıtlayarak, kaliteyi katmerleştirdiniz. Afrika Gazetesini savunmada göstertmiş olduğunuz başarı, ‘Guguk’ yapılmaya çalışılan ‘Hukuk’ çiçeğinden bal toplamaya çalışan arının, kuyruğunda iğnesinin de olduğunu gösterttiniz. Sn. Reynar, her türlü baskı ile hukukumuza, geçmişte zarar veremeye çalışanları unutabiliriz. Ama asla o zararın bizlere neler öğrettiğini,sizin sayenizde unutmayız.
**
Sn. Ercan Keser, sosyal medyadaki paylaşımınızda, memleketin dingili koptu. Herkes bir birini çekemez oldu. Para yok. Mutluluk yok. Hoşgörü yok. Anlayış yok. Yokta yok diyorsun. Ama Aliye Teyze, Ercan evladım yanılıyor. Bu memlekette herşye var. Mesela mangalımız var. Zırp pırt verilen resmi ve dini bayramlarımız var. Gıccaccığın işe girmesi için kapı önünde beklerken yağ, oğlancığın işe girmesi için koltuk önünde 7 takla atmak için bol bol sürdüğümüz halis uçak grasosu var. Dikkat denilince saf tutan emir erlerimiz var diyor. Haaaa Hanife Teyze de bu kadar ham hum şorolopa karşı bolca ‘Hoşgörü’ sahibi insanımız var. Sn. Keser, nasıl ki, aşk birkaç lafla başlar, dudaktan dudağa beslenir, dokuz ay on gün sonra da baba diye seslenirse, siyasetçide, vatan millet, Sakarya, nurlu ufuklar diye başlar. İktidar ile beslenir. Her 15 ayda koltuğun getirdikleri ile cuggaları ile beslenir.
**
Sn. Eray Kenanoğlu öncelikle çok geçmiş olsun. Geçtiğimiz akşam, saat 20.20 sıralarında, Girne'de Naci Talat Caddesi üzerinde, aracınız içerisinde bulunduğunuz sırada uğradığınız silahlı saldırı sonucu ayaklarınızdan ve kasık kısmından yaralandığınızı öğrendik. Teksas’ın, vilayetine dönen Sorma Gir Hanı KKTC’ye elini kolunu sallayarak, girenlerin önüne takoz konmazsa, daha çok sizin gibi 15 kurşun ile yaralananlar olacak. Sn. Kenanoğlu, aslında, AB gibi dünya ülkelerinde insanlar, zamanda anılarıyla geçmişe, hayalleri ile geleceğe sürekli olarak yolculuk yapıyor. KKTC’de ise anılarıyla, yaşadıkları taciz, hırsızlık, tehdit ve dolandırılmaları ile geçmişe, bir çözüm sonrasına daha kaliteli bir hayat nasıl yaşarım hayali ile geleceğe yolculuk yapıyor.
**
Faces Kadir, 5 Euro’nun 34 lira bile etmesi başlı başına isyan sebebiyken, 5 Euro’lukürüne 57 lira gümrük vergisi verilmesine ses çıkartılmıyorsa, oh bee. Beter olsun bu ülke diyorsun. Kadir, vallahi çok doğru söylüyorsun. Anamızın hatırını sorup, sürekli olarak öpen maşallah bir devletimiz var. Telefon dairesine 48 krş. Borcun varsana borcu yoktur yazısı vermem. Bir basit iş için 25 daireyi gezdiren ve 25 işlem yaptıran devlet, garson devlet yerine olsa olsa ‘Ceberrut Devlet ‘ olur.Görme engelli birisi sadece tutabildiğini öperken, maşallah devletimiz tuttuğunu da kaçanı da tutarak öpüyor.
**
Sn. SerdinçMaypa, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Kıbrıs’ta yargı Erdoğan’a ‘Hop dur bakalım’ burası Türkiye değil dedi. Helal olsun diyorsun. Sevgili Serdinç, basını kalıba sokma işleminin yanısıra, hukukun ‘Guguk’ yapma işlemine şimdilik ‘Androş’ kondu. Konan bu takoz ne kadar dayanır o da çok bilinmeyenli bir denklem oldu. Hele hele kurulması düşünülen hükümet bireylerinin birçoğunun kalkarken, ‘Günaydın Cumhurbaşkanım Erdoğan, yatarken hayırlı geceler Cumhurbaşkanım Erdoğan dediği ve depolarında yağ ve grasonun tükendiği bir ülkede, konan ‘Anroşun’ fazla dayanacağını sanmam. Serdinç ben pencereye bakarken camdaki kiri, pencereden bakarken bahçedeki yabani otları ve onların yarattığı kirliliği görürüm. Maalesef cam kirden görünmüyor. Bahçeyi hiç sorma, o da yabani otlardan geçilmiyor.
**
Günün Sözü
Bak dostum!.
Körden değil, nankörden,
Yüzsüzden değil
İki yüzlüden,
Tipi bozuktan değil
Sütü bozuktan
‘KORKACAKSIN’
***
Günün Fotosu
Günün Hesabı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.