• BIST 9090.66
  • Altın 2324.412
  • Dolar 32.3684
  • Euro 34.9498
  • Lefkoşa 19 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 19 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

 

 

Sahibine Mesajlar

 

Sn. Tolga Atakan, açıklamanızdan sizin istifanın ‘Barra’dan döndüğünü öğrendik. Seyrüseferden elde edilen 120 Milyonluk gelirin, yolların yapılması veya tamir edilmesi yönünde kullanılmaması nedeniyle, geçmiş hükümet döneminde ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getirdiniz. Kaynağın, başka amaçlar için kullanılması nedeniyle de bakanlığın kaynak olmaması nedeniyle, bir metre asfalt dökecek parası olmadığını ve bu nedenle istifa noktasına geldiğinizi söylediniz. Tabi olanlar lugollar, sizin kredi kartı ile cebinizden yapılan ödemeler ile doldurulduğu için olan sizin cepceğinize  oldu. Sn. Atakan, fedakarlıklarını, mikroskop ile dahi göremeyeceğimiz bazı siyasilerin, bıyık bükerken, buralarda ahkam kesmesini bu halk artık görmelidir. Belki fedakarlık yapan sizler, onların gözünde piyonsunsunuz. Ve onlarda şah. Halk olarak bizler şah dediklerimizi kaybedersek muhtemelen satrançta puan kaybederiz. Ama bizler, şah yerine piyonlarımızı kaybedersek muhtemelen oyun biter. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Zeki Çeler TDP Girne Milletvekili olarak yapmış olduğun açıklamada, umarım kendi menfaatleri için bu toplumu satmazlar. Büyük umutlar yayarak ciddi güven oluşturan HP’nin, gerek acemiliklerinden, gerekse sosyal medya baskısı, algı operasyonları ve gelen telkinler neticesinde bu toplumu yeniden umutsuzluğa sürüklemez. Bu hepimiz için ciddi bir ders oldu. Tam da kendi ayaklarımız üzerinde durmaya karar vermiş ve yöntemlerini sıralamış hükümeti bir anda bahanelerle bozmaları bu toplumu derinden yaralamıştır. Bu noktada Topluma ciddi görev düşüyor. Bu yapılanları kesinlikle unutmamalı, umudunu kaybetmemeli ve birlikte mücadele vermelidir dedin. Sevgili Zeki, bu halk, ensesinde lingiri oynanırken, tepesinde Pirili oynanırken, oyun bozanlık yapanları gıccaccığın işe girmesi, oğlancığın sözleşmesinin uzatılması nedeniyle hep af etti. Son yaşananlar sonrasında inşallah, biz Tanzimat  Mahallesindeki hısar üstünde. Girne’nin liman bölgesinde, Mağusa’nın surlar altında büyüdük. Tek pirili için dere gibi göz yaşı döktük. Neron, Roma’yı yakarken, anasını sattığımının KKTC’sinde biz o pirili için o partileri, edisi ve büdüsü ile yakarız diyebilme cesaretini gösterir. 

**

Sn. Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, hakkınızdaki "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama", "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret", "Cumhurbaşkanına hakaret", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" ve "terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamaları ile hazırlanan iddianamenin kabul edildiğini öğrendik. İddianamenin ucunda, aba altından gösterilen sopa gibi,  4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası sopası sallanmaya başlandı. Ağzınızı açmanız nedeniyle birileri size, eğer iş ceza kesmeye Kaldıysa, hakimde biziz, savcıda biziz diyor. Sn. Kaftancıoğlu, bizim buralardan ‘Andilla’ (Güneşten rahat görmeniz için elinizi alnınıza koymak) koyup baktıkça, öfkelenen Adalet ablanın, kalp krizi geçirdiğini, Adil düzen diyenlere kızan Adil amcanın, yoğun bakıma kaldırıldığını, vicdandan nağmeler düzenleyenlerin detone olduğunu gören Vicdan ablanın, sinirden hakkın rahmetine kavuştuğunu, hak ve hukukun hamur gibi yoğrulduğunu ve kendi beğenilerine göre şekil verildiğini gören Hakkı dayının da morga kaldırıldığını gözlemledik. Umut diye bekleyenlerin, zavalı Umut’un bisikleti ile otomobil altında kaldığını ve kırılmadık kemiği kalmadığından bihaber olduğuna da tanık olduk. Adalet ablasız. Hakkı dayısız. Vicdan ve Adil amcasız bir ortamda Allah yardımcınız olsun diyelim. 

 

Sn. Ayşegül Özmen Garabli, Kudret Özersay çıkmış TV'de neden hükümeti bozduğuna kılıf uydurmaya çalışıyor. Koalisyondaki kendisi dışındaki 3 partiyi suçluyor. Anlatıyor da anlatıyor. İyi de kardeşim başından beri Sn. Özersay'ın misyonunu bilmeyen mi var? Hem merak ediyorum, önce "UBP ile kahve bile içmem" deyip sonra kendi kendini yalanlayan birine inanan var mı acaba? Sn. Tatar bile dalga geçer gibi ilk görüşmede " 2 kahve içtik" demedi mi? Partisindeki onurlu insanlar bile bir bir istifa etmiyor mu? Neymiş "vatandaşlık yasasına" diğer ortaklar karşı çıkmış mış. Yeni vatandaşlıklar Cumhurbaşkanı hayalinin bir parçası değil mi? Her şey toplumun gözü önünde olup bitmedi mi? Nelerin döndüğünü anlamayacak kadar aptal değiliz dediniz. Hocanım, insan vardır zamanı kendi hesabına yontar, insan da vardır bir ömür boyu zaman onu yontar. Yontulmuşlar dünyanın en yüksek tahtına bile çıksalar, o tahta yine aynı kıç ile oturacaklarını unutuyorlar. Ben bunlara acıyorum. Çünkü bu arkadaşlar, kaptan olsalardı inanın, bu dümeni çevirme yetenekleri ile harcanmayacaklardı.

**

Sn. İzzet Türkmen, Cezaevinde yetkili bir sendika olan Haksen’in başkanı olarak yaptığın açıklamada, cezaevinde pisi pisine hayatını kaybeden, Mithat Can Çalık’ın cezaevinde neden ve nasıl öldüğünü sorguluyorsun. Çalık’ın nasıl öldüğüne dair cevabı yasa versin derken, Cezaevinde yasaların uygulanmadığından ve insanlara değer verilmediğinden de dem vuruyorsun. Cezaevi yasasının, Cezaevi Tabibinin tüm tutuklu ve hükümlülerin, sağlık, hasta olduklarında tedavilerinden sorumlu olduğunu belirtiyorsun. Ve bunun yapılmadığı imasında bulunuyorsun. İzzet Başkan, bizlerin vicdanlarında her zaman mutlaka bir kişilik yer vardır. Da bazılarında o kişilik var mı, işte bu noktada o tartışılır. 

**

Sn. Hakkı Celal Önen, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, partisi Muhalefet partilerinin gerisinde oy aldığı nedeniyle Yunanistan Başbakanı Chipras'ın istifa etiğini belirttiniz. Ve işte görmeyi arzu ettiğimiz dürüst Politikacı tipi diyerek bununla ilgili bir göndermede bulundunuz. Hakkı Hocam, KKTC’de, Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma, Meclis-i Mebusan’da, 6’da half time (Yarı devre) 12’de biten, demokrasi gazozuna çullisine maç yapılıyor. Oralarda ise çullisine maçlar yerine, Avrupa Şampiyonlar Ligi müsabakaları yapılıyor. Oralarda, kaybeden mahalleye giderken, bizde kaybeden koltuğa daha çok yapışarak soğuk gazozunu içmeye devam ediyor. Hacı amca, bazı siyasiler vardır, çok ama çok özeldirler. Değdikleri hayatı cennete çevirirler. Ama bazı siyasiler vardır, büyü gibidirler. Değdikleri ülkeyi cehenneme çevirirler. İşte bunların yüzünden hayat bizlere hep bir beden büyük geldi.

**

Sn. İlke Davulcu açıklamanda, Orman Dairesi sıcak hava nedeniyle dağlarda ateş yakmayı yasaklıyor. Asker ise gidip dağın içine bomba atıyor. Dağ yanmaya başlayınca patlamamış bomba ihtimali nedeniyle itfaiye müdahale etmiyor. Böyle bir maskaralık olamaz. Her yıl Asırlık zeytin ağaçlarımız, ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor. Çok Sinirliyim diyorsun. Sevgili İlke, Ağa’nın eli tutulmaz. Maraba Ağa’dan hesap soramaz. Patlamamış bomba nedeniyle hatırlarsan bir çocuk hayatını kaybetmişti. Ağa’nın hangi Marabası bunun hesabını sordu hatırlarmısın? Ayşaba, İlke ovlucuğum çok yerinde ve çok haklı bir konuya parmak bastı. Avuç içi kadar kalan ormanlarımız, patlamayan mermiler nedeniyle patlarken ‘Marabalar’ ve emir erleri de yangınlara andilla koyarak bakar dedi. Sevgili İlke, Ana aşkı diye birşey yaşıyoruz. Bu Ana aşkına, ne tek taraflı demeye dilim var, ne de bu aşkın karşılıklı olduğuna ispatım.

**

Sn. Hüseyin Cahitoğlu, para musluğunun başına geçirilme çalışmanız hükümet nezdinde devam ediyor. Geçmiş zaman diliminde 6 yıl süre ile Spor Dairesi Müdürlüğü yapmıştınız. UBP-HP hükümeti döneminde de Spor Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Başbakanlık Müdürü olarak görev yapacağınız söyleniyor. Ancak Spor Dairesi Müdürlüğüne Mehmet Özbilgehan’ın atanacak olması sanırım bir çift başlılık yaratacak gibi. Şans oyunları, Milli Piyango ve Bet gelirleri ile çeşme dolu dolu akarken, bu çeşmenin vanasını açıp kapatma emrini kimin vereceği de merak konusu oluyor. Bir zamanlar TV’lerde bir reklam vardı. Aç Elmor denince çeşme açılıp su akıyor. Kapat Elmor denince çeşme kapatılıyordu. Şimdi aç Elmor sözünün kime söyleneceğini merak ediyoruz. Vallahi dünyada ve bizde herkesi bir telaş sarmış gidiyor. Batıda yortu, yıl başı. Doğuda yaşama, bizde ise  çeşmenin başına kim oturacak ve muslluğu açıp kapatacak telaşı.

**

Sn. Mehmet Özbilgehan,yıllardır futbol arenasında hakem, sonrasında da Hakemler Derneği Başkanı olarak özelde futbola, genelde de Kıbrıs Türk sporuna hizmet vermektesiniz. HP’den Milletvekili adayı olarak siyaset sahnesindeki yerinizi alırken, Spor Dairesi Müdürü olarak isminizin geçmesi birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Cahitoğlu’nun, UBP’li sizin de HP’li olması, para musluğunun hangi partinin kontrolünde olacağı tartışmasını da yarattı. Yeşilırmak’tan, Dipkarpaz’a kadar gençliğe hitap eden bu daireyi kontrol altında tutmak isteyen partilerin çekişmesi, bir başka deyişle Fillerin kavgası, siz çimenlerin de ezilmesine neden olabilir. Mehmet hocam, boş ver ve bu hayata bir oyun gibi bak. Çünkü her ne kadar grafikleri hoşumuza gitse de neticede hayatta bir oyundur.

**

Sn. Ali Kişmir, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Özersay’a atıfta bulunarak. Özersay’ın “Biz hükümete girmeseydik, 7 Ocak seçimleri öncesi gerçekleşen 10 binlerce vatandaşlık dağıtımı ve yolsuzluklar yine gündeme gelebilirdi” dediğini söylediniz. Ve HP kiminle hükümet kurdu? UBP ile. Peki, 7 Ocak öncesi Özersay’ın bahsettiği usulsüzlükleri kim yaptı? ELAM diye cevaplarken, adam haklı. Ben ikna oldum diyorsun. Bak Ali’ciğim burada yanlışsın. Bir defa usulsüz vatandaşlık işlemlerini Elam değil,Çipraz yaptı. Onayı da Tayyip bin Recep’den geldi. Yazma bozma işlemi Ağa Ül Çavuş tarafından yapılırken, Maraba bin umumiye de emme basma tulumba gibi kafa salladı.  Ehhh geriye ‘Tatari Topaç’ gibi dönme işlemi kalmıştı. Bizdeki ‘Tatari Topaç’larda o kadar hızlı döndü ki, inan çamaşır makinesi bile çamaşırları sıkarken,onlar kadar hızlı dönmeyerek hızlarına yetişemedi.

**

Sn. Levent Yuksek,‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yıl dönümü için Türkiye’de darphanenin bastığı hatıra parasında Atatürk yer almamasına, Avrupa’da özel bir firmadan tepki geldi. 19 Mayıs 1919’un 100. yılı anısına bastırılan hatıra Euro’da ise kalpaklı Atatürk fotoğrafı Bandırma Vapuru’nun görseli ile yer aldı dedin. Sevgili Levent, Antalya Atatürk Stadının, Antalya Arena, Sivas Atatürk Stadının Sıvas Arena, Atatürk Hava Alanının, İstanbul Havaalanı yapıldığı bir yerde bundan iyisini beklemek sanırım saflık olur. Ayşaba, sevgi ve sevgililer ikiye ayrıIır. KaIbe oturanIar ve kucağa oturanIar. Kalbe oturanları değil garbolit sabunu,dünyanın en güçlü deterjanı bile silemez. Bazılarına baktığınız, zaman aman ne güzel ayni Künefeye benziyor diyorsunuz. Tattığınız zaman, dışı tatlı, ancak içinin kaşar olduğunu anlıyorsunuz. 

**

 

Günün Fotosu

gunun-fotosu-158.jpg

Günün Sözü

gunun-sozu-068.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler