• BIST 9693.46
  • Altın 2507.88
  • Dolar 32.5754
  • Euro 34.7621
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

 

Sahibine Mesajlar

 

Sn. Ayşegül Baybars deneyimli gazetecilerden Ahmet Tolgay abimiz, sosyal medyadaki paylaşımında, babası hapiste olan bir mahkum, çocuğunun karnesini babasına göstermek için Merkezi Cezaevi'ne sevinç ile koştuğunu, ancak bu insani durumun ona çok görülerek karnesini babasına göstertmesine izin verilmediğini belirtti. Sn. Bakan, sevinç ile cezaevine koşan çocuğun oradan buruk ayrılmasını, bir anne olarak sizin de uygun karşılamadığınızı bilenlerdenim. Çocuğun, yüreğinde onulmaz yara açılması yerine onore edilmesini, sanırım bir anne olarak sizde isterdiniz. Bir bakan olmaktan öte bir anne olarak, o çocuğa yapılan davranışın, giderilmesi için harekete geçerek, o çocuğun bulunup, onore edilmesini sağlayacağınızı düşünenlerdenim. Bir bakan olarak belki size ‘Demir Leydi’ yakıştırması yapılabilir. Ama bir anne olarak yüreğinizin pamuk kadar yumuşak olduğunu bilenlerdeniz. Ve o pamuk kadar yumuşak kalpli annenin gerekeni yapacağından da eminiz. Ayşegül hanım,sevgi iki kişinin yediği yemektir. Paylaşımı bilirler, birbirlerinin yanında olurlar.Hele baba ve anne sevgisi ekmek kadayıfının üzerine konan dondurma ve dondurmanın üzerine serpilen fındık ezmesi gibidir. Ve bunlar bir araya geldiği zaman tadına doyum olmaz. Asla ayrıştırılmaması gerekir.

 **

Sn. Barış Burcu, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay İle Rum Lider Nikos Anastasiadis arasında bir gizli görüşmenin gerçekleştiğini ve bundan, Başbakan Ersin Tatar’ın haberi olması dışında, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın haberdar edilmediğini belirttiniz. Akıncı’nın, Ersin Tatar’ı telefon ile arayarak görüşmeye ilişkin izahat isterken, görüşme ile ilgili Özersay tarafından bilgi verilmemesi, bırakın devlet geleneklerine ve ciddiyetinin yanısıra siyasi etiğe ters düştüğünü ifade ettiniz.  Sn. Burcu, 4’lü koalisyon hükümeti bozulurken, ocakta pişirilmekte olan yemeğin ne olacağını da sanırım bu durum gözler önüne serdi. Satranç oynarken, yapılması muhtemel 3-4 hamleyi düşünerek oyunu gerçekleştirenler sanırım bu nedenle out, tavlada attığı zara bakarak o an oyunu ona göre oynayanlar İN yapıldı. Otur denince oturan. Dikkat denilince, dikili taş altında hizaya geçip tırnak kontrolü yaptıran, ciğercinin kedileri içeri, özgürlük felsefesini kendine ilke edinen ‘Sokak Kedileri’ de dışarı atıldı. Sn. Burcu, Tarih gerçekleri değil, dümenin başına geçip dümeni sürekli olarak, istenildiği gibi çeviren kaptanları yazdı. 

**

Sn. Süleyman Manavoğlu, polisin son zamanlarda başarılı operasyonlar ile birçok kördüğüme dönüşen olayı, Büyük İskender gibi kılıcını vurup o kördüğümleri çözdüğüne tanık oluyoruz.Polisin büyük bölümü dürüstlük sınavını geçerek, on üzerinden on karne notu ile diploma alırken, notu ortalamanın altında kalarak kırık not ile sınıfta kalan çürüklerin polisin itibarını da zedelediğine tanık oluyoruz. Hastaneden firar ederek İran'a kaçan, Mohammet Amine Khereoup’un Yenidüzen gazetesine verdiği mülakatta,cevaevindeyken "bir polisle iletişime geçtim ve "20 bin Sterlin karşılığında, beni Girne limanına götürerekhastaneden kaçmama yardım etti itirafı sanırım bir çürük incirin, sepetteki bütün incirleri sıkıntıya soktu.Sn. Manavoğlu, halkın umut kapısı polistir. Olmazsa olmazıdır. Karakola gittiğiniz zaman veya yolda evrak kontrolü için durdurulduğunuz zaman, polisin vatandaşa gösterttiği tavır da çok önemlidir. Karakollarda bazı polislerin davranışı, polise yönelik sempatiyi artırırken, bazı polislerin küçücük dağları ben yarattım havasındaki egoları, o sempatinin ve özellikle son zamanlardaki polisin başarılarını gölgeliyor kanaatindeyim. Hacı amca bu konuda eğitim şart derken, Ayşaba, bizler, kendi söküğümüzü dikemeyiz.Bilirsiniz ki bizdeki sökükler yaradan değil, bazı polislerin fevri davranışları ve egoları sayesinde gönüldedir. Gönülde açılan yaralar da dikiş tutmaz dedi. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Hüseyin Ağlamaz, Kıbrıs TV’de yapmış olduğun başarılı programda, özellikle Girne Bölgesinde, denizin Foseptik çukuruna dönüştüğünü ve koli basili kaynadığını belirttiniz. Girne’nin nüfusunun eskiden 35 bin olarak hesaplandığını ve kanalizasyonun bu rakama göre yapıldığını ancak bugün bu rakamın çok önüne geçen nüfus nedeniyle apartmanların tuvaletlerinin denize boşaltıldığına vurgu yaptınız. Hüseyin gardaş, denizin renginin maviden b... rengine dönüştüğünü ince ince anlatmaya çalışırken, çevreye duyduğun saygı nedeniyle neredeyse ağlayacaktın. Koli bosili ordusunun, voleybol ve basketbol müsabakalarından sonra, futbol sahası inşa ederek 6’da half time 12’de biter çullisine maç yapmaya, atletizm pistini kurarak atletizm yarışmalarına hazırlanmakta olduğunu öğrendik. Bu su böyle akar, sizde böyle bakar diyen İsraillilerden esinlenerek, yetkililere koli basili denizde cirit atar,sizde böyle ‘Andilla ‘ koyarak bakar diye sormak isterdim.

**

Sn. Turgay Hilmi, sosyal medyadaki paylaşımınızda, öyle bir yönetilse ki ülkemiz, insanların tebessümü, mutluluğu, yüzlerinden eksik olmasın dediniz. Turgay hocam, çok haklısınız. Bu konuda birçok araştırma yapıldı. Tetkik ve incelemelerde bulunuldu. Ve bu işin, bir hadımın çocuk sahibi olduğu, 95 yaşındaki İngiltere Kraliçesinin, son bir yıl içerisinde ikiz çocuk yaptığı, Madona’nın koca değiştirmeyi bıraktığı zaman,KKTC’de hükümetlerin müzik ile sanata gerekli desteği vererek gelişmesine ön ayak olacaklar. Hocam birde unutmadan söyleyeyim, siz iyi yönetildiği için mutlu ve sürekli tebessüm eden insanlar ile dolu bir ülke isterken, bende, dünyanın gözde seksi mankenleri Adriana Lima, Alessandra Ambrosio, Alyssa Miller, Barbara Palvin, Ana Beatriz Barros  ile yemeğe çıkmak ve 5 yıldızlı otelde muhabbet etmek isterim. Ben bunu başarırsam merak etmeyin sizin istekleriniz de mutlaka yerine gelecek.

**

Sn. Kutlu Evren, UBP Genel Sekreterliği için kolları sıvarken, UBP Genel Sekreterlik ünvanının, Lefkoşa’dan sonra Girne’ye verilmesi gerektiğini belirttiniz. Hamza Ersan Saner’e de atıfta bulunarak, Girne’nin Milletvekili sayısının, Mağusa’dan daha çok olduğunu ve Hamza Ersan Saner’in, bir başka bahara kadar beklemesi gerektiğine vurgu yaptınız. Sn. Evren, olmayacak duaya bizim hocanın amin dediğini ben inanın hiç görmedim. Hüsamettin amca, bazı siyasilerin koltuk için ölüp ölüp dirildiği çok zamanlar oldu. Eyvallah, ama onlar şimdi o koltuk için ölüp, ölüp dirilirken, bugünlerde benim için gülüp geçme zamanıdır dedi.

**

Sn. Osman Eryaşar, uzun yol kaptanı olarak konuk olduğunuz Kıbrıs TV’de, kıta sahanlığı, denizlerimiz ve deniz altı zenginliklerimiz ile ilgili çok önemli bilgiler verdiniz. Akdeniz’deki gaz ve petrol zenginliklerinin Avrupa’ya nasıl aktarılması gerektiğini belirtirken, bu konuda yapılan yanlışları ve eksiklikleri de dile getirdiniz. Kaptan, bugüne kadar hep eğri gemi doğru sefer oldu. Ama özellikle Girne bölgesi için sanırım koli basili kaynayan deniz bitti. Mercan kayalıkları göründü. Bugüne kadar gemiyi nasıl yönettikleri değil, bu noktadan sonra o mercan kayalıklarından geçerek, gemiyi sağ salim limana nasıl sokacakları önemlidir.

**

Sn.Savaş Orakçıoğlu,Güzelyurt Kaymakamı olarak, sokak hayvanlarına duyduğu sevgi nedeniyle, kurmuş olduğu hayvan barınağı sonrasında Rana Sarro’ya yönelik saldırılarınızın devam ettiğini gözlemliyoruz. Barınağı yıkarım sözlerinizin yarattığı tartışma sonrasında basında çıkan eleştirilere de tahammül göstermeyerek Rana Sarro’yu polise şikayet ettiğinizi öğrendik. Ve size koskocaman üzerinde ‘Maşallah ‘ yazan bir nazar boncuğu hediye etmeyi düşündük. Sn. Orakçıoğlu, bir devlet cebberrut devlet yerine garson devlet olmalı. Devlet mekanizmasının rahat işlemesi için bürokratlarının da o garson devletin çarklarının rahat dönmesi için halkın emrinde olmalı. Bireyler ile kavga yerine karşılıklı diyalog içerisinde çalışmalı diye düşünenlerdenim. Hacı amca,iki kuruşlluk şov için muhabbette zarf atanların mezarına, karanfili kaldıysa 3-5 sevdiği bırakacak. Ve o efendilere, sadece onlarca insandan aldıkları ahı, güle güle kullanmak kalacak dedi.

**

Sn. Kubilay Özkıraç, EL-SEN Başkanı olarak yaptığın sert açıklamada, raydan çıkan ve abuk subuk işlere tevessül eden kurum çalışanlarına, aba altından sopayı salladın. Her kim kurumu zarara uğratırsa veya yolsuzluk yapıp, kurumun itibarını sarsarsa, karşısında mutlak bizi bulacak derken, akıllı olun. Haaaa olmazsanız biz o akılı yerine etiririz imasında bulundunuz. Sn. Özkıraç, Ayşaba, Kubilay ovlucuğumun tepki vermesi çok doğrudur. Çürük bir incir, bir çuval inciri berbat ettiği gibi, eli uzun bir veya iki kişinin, 700 çalışana soyguncu veya hırsız gömleğini giydirip o pozisyona sokulması hiçte tasvip edilecek bir durum değildir dedi.Başkan,çalıştığım yerde yarın malı nasıl götürüp yiyeceğim diye bu günden düşünenlerin,  ağzına b.... bulaştığında, mideleri bulanmayacak. Kapsama alanından çıktıkları insanlardan da mide bulantısı ilacını istemeyecekler.

**

Sn. Bora Karaçam, Kıbrıs Türk Elektrik Mühendisleri Başkanı olarak, Hıfsıye Ruh’un SİM FM’deki programında çok önemli konulara değindiniz. Ailelerin, çocuklarını meslek okullarına, bu okullara başarısız çocukların gönderildiği algısı nedeniyle gönderilmediğini, bu durumunda ülkede büyük bir eksikliğe neden olduğunu dile getirdiniz. Üniversite bitiren ancak mesleki kalifiyeleri bulunmayan çocukların, işsiz kaldığını ancak mesleki kalifiyelerin olanların hemen iş bularak işsiz kalmadıklarını ve hayata bir adım önde başladıklarına vurgu yaptınız. Yabancı uyruklu meslek sahibi kişilerinülkeyi doldurduğunu, aslında bu mesleklerin yerli çocuklarımız tarafından doldurulması gerektiğini belirtirken bunun ülkede, kalifiye eleman zenginliğinin artmasına neden olacağını söylediniz. Çokta iyi dediniz. Sn. Karaçam, varsın bugüne kadar altın bilezik denilen mesleği, insanın bileğine geçirmesi için çaba sarf etmeyen ve bu sevginin kıymetini aşılamasını bilmeyenler, zamanı geldiğinde, insanımızın yüreklerine, pul muamelesi göreceklerini de unutmasınlar.

**

Sn. Nihal Salman, uzman sosyolog olarak ülkede köklü politikaların şart olduğunu artan suç oranları karşısında sorunun sadece polisiye tedbirlerle önlemenin mümkün olmayacağını belirttiniz. Suça eğilimi olan şahışların genellikle eğitimsiz kişiler olduğunun altını çizerkenb, “Ülkeye giren kişilerin sosyo ekonomik düzeylerinin ve eğitim durumlarının belirlenmesi gerektiğine de vurgu yaptınız. Buna paralel olarak giriş ve çıkış kapılarında önlem alınması gerektiğini, gelişmiş ülkelerin bu konudaki önlemlerinin incelenmesi gerektiğini veAmerika’yı yeniden keşfetmenin de gereği olmadığını söylediniz.  Sn. Salman, sorma gir, sonrasında da denetlenmeden çık hanına dönüşen ülkeye gelen yabancıların bu ülkeye hangi amaç için girdikleri, çalışma koşulları ile yaşam koşullarının yanısıra suça eğilim durumlarınında araştırılması gerektiğine vurgu yaparken, siz koz derken kaz anlayanları da sanırım fark etmişsinizdir. Nihal hanım, bazı siyasilerin her konuda boş vermişlikleri, boğazımızda hıçkırık oldu. Okundurduk yazındırdık bale gudelya bale gudelya nakaratını tekrar ederken, ne hapşırsak, nede tıksırsak bu hıçkırığı boğazımızdan bir türlü söküp atamadık.

**

Sn. Cafer Gürcafer,İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı olarak, Mağusa, Yeniboğaziçi, İskele emirnamesi için alınan ara emrine, sinir olduğunuzu gözlemledik. Ara emrini alan Merter Refikoğlu’na yönelik, bestesi öfke, güftesi sinir makamından yeni eserler sunduğunuzu gördük. Kavga çıkarmayı meziyet sayan, zavallılar olarak nitelendirdiğiniz Refikoğlu’nun, yaktığı meşale sayesinde onca emek çöpe gidecek diyerek, İmar planı süreci havaya uçtu ifadesinde bulundunuz. Birliğinizin hiçbir üyesinin tek kuruş zarara uğratılmasına müsamaha göstermeyeceğinize vurgu yaparken, inşallah, İmar Yasası çıkmadan, hayata geçirilen, emirname ile golifa gibi dağıtılan imar izinleri ile cukkaya doldurulacaklardan bahsetmediniz. Birileri İmar planı yasası öncesinde yangından mal kaçırır gibi kaptıkları izin ile 3 para kasası siparisi verdi diyorlar. Atı alanın Üsküdarı geçtiği ve atının kaldırdığı tozu Beykoz sırtalarında görüldüğü noktada, birileri cukkayı doldururken, sanırım birçok mal sahibinin, 5 kuruşluk malının 2 kuruşa düşeceğini ve malları için ağıt yakmaya hazırladıklarını da herhalde biliyorsunuz. Sn. Gürcafer siz tek kuruş zararlarına bile müsamaha göstertmeyeceğim dediğiniz insanlara toz kondurmadınız. Ama boş verin ben bazılarının arkalarına‘beni yıka’ diye yazdım.

**

Sn. Ferda Ekinci,Hindistan'ın Karnataka bölgesinde, Muson yağmurlarının gecikmesi üzerine, yağmur yağması için geleneğe uygun olarak iki kurbağa evlendirildi. Varsha ve Varuna adları verilen iki kurbağanın görkemli düğününe binlerce kişi katıldı dediniz. Ferda hanım, galiba insan, KKTC’de insan olmak yerine, Hindistan’da ya inek yada kurbağa olmasını  istiyor. Kusurlu elmasların bile kusursuz çakıl taşından çok daha iyi olduğunu, inek ve kurbağaların bile bizlerden daha itibar görüldüğü bir dünyada yaşadığımızı, başımızı duvara vura vura galiba öğrenmeye başlıyoruz.

**

 

Sahibine Mesajlar

 

Sn. Ayşegül Baybars deneyimli gazetecilerden Ahmet Tolgay abimiz, sosyal medyadaki paylaşımında, babası hapiste olan bir mahkum, çocuğunun karnesini babasına göstermek için Merkezi Cezaevi'ne sevinç ile koştuğunu, ancak bu insani durumun ona çok görülerek karnesini babasına göstertmesine izin verilmediğini belirtti. Sn. Bakan, sevinç ile cezaevine koşan çocuğun oradan buruk ayrılmasını, bir anne olarak sizin de uygun karşılamadığınızı bilenlerdenim. Çocuğun, yüreğinde onulmaz yara açılması yerine onore edilmesini, sanırım bir anne olarak sizde isterdiniz. Bir bakan olmaktan öte bir anne olarak, o çocuğa yapılan davranışın, giderilmesi için harekete geçerek, o çocuğun bulunup, onore edilmesini sağlayacağınızı düşünenlerdenim. Bir bakan olarak belki size ‘Demir Leydi’ yakıştırması yapılabilir. Ama bir anne olarak yüreğinizin pamuk kadar yumuşak olduğunu bilenlerdeniz. Ve o pamuk kadar yumuşak kalpli annenin gerekeni yapacağından da eminiz. Ayşegül hanım,sevgi iki kişinin yediği yemektir. Paylaşımı bilirler, birbirlerinin yanında olurlar.Hele baba ve anne sevgisi ekmek kadayıfının üzerine konan dondurma ve dondurmanın üzerine serpilen fındık ezmesi gibidir. Ve bunlar bir araya geldiği zaman tadına doyum olmaz. Asla ayrıştırılmaması gerekir.

 **

Sn. Barış Burcu, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay İle Rum Lider Nikos Anastasiadis arasında bir gizli görüşmenin gerçekleştiğini ve bundan, Başbakan Ersin Tatar’ın haberi olması dışında, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın haberdar edilmediğini belirttiniz. Akıncı’nın, Ersin Tatar’ı telefon ile arayarak görüşmeye ilişkin izahat isterken, görüşme ile ilgili Özersay tarafından bilgi verilmemesi, bırakın devlet geleneklerine ve ciddiyetinin yanısıra siyasi etiğe ters düştüğünü ifade ettiniz.  Sn. Burcu, 4’lü koalisyon hükümeti bozulurken, ocakta pişirilmekte olan yemeğin ne olacağını da sanırım bu durum gözler önüne serdi. Satranç oynarken, yapılması muhtemel 3-4 hamleyi düşünerek oyunu gerçekleştirenler sanırım bu nedenle out, tavlada attığı zara bakarak o an oyunu ona göre oynayanlar İN yapıldı. Otur denince oturan. Dikkat denilince, dikili taş altında hizaya geçip tırnak kontrolü yaptıran, ciğercinin kedileri içeri, özgürlük felsefesini kendine ilke edinen ‘Sokak Kedileri’ de dışarı atıldı. Sn. Burcu, Tarih gerçekleri değil, dümenin başına geçip dümeni sürekli olarak, istenildiği gibi çeviren kaptanları yazdı. 

**

Sn. Süleyman Manavoğlu, polisin son zamanlarda başarılı operasyonlar ile birçok kördüğüme dönüşen olayı, Büyük İskender gibi kılıcını vurup o kördüğümleri çözdüğüne tanık oluyoruz.Polisin büyük bölümü dürüstlük sınavını geçerek, on üzerinden on karne notu ile diploma alırken, notu ortalamanın altında kalarak kırık not ile sınıfta kalan çürüklerin polisin itibarını da zedelediğine tanık oluyoruz. Hastaneden firar ederek İran'a kaçan, Mohammet Amine Khereoup’un Yenidüzen gazetesine verdiği mülakatta,cevaevindeyken "bir polisle iletişime geçtim ve "20 bin Sterlin karşılığında, beni Girne limanına götürerekhastaneden kaçmama yardım etti itirafı sanırım bir çürük incirin, sepetteki bütün incirleri sıkıntıya soktu.Sn. Manavoğlu, halkın umut kapısı polistir. Olmazsa olmazıdır. Karakola gittiğiniz zaman veya yolda evrak kontrolü için durdurulduğunuz zaman, polisin vatandaşa gösterttiği tavır da çok önemlidir. Karakollarda bazı polislerin davranışı, polise yönelik sempatiyi artırırken, bazı polislerin küçücük dağları ben yarattım havasındaki egoları, o sempatinin ve özellikle son zamanlardaki polisin başarılarını gölgeliyor kanaatindeyim. Hacı amca bu konuda eğitim şart derken, Ayşaba, bizler, kendi söküğümüzü dikemeyiz.Bilirsiniz ki bizdeki sökükler yaradan değil, bazı polislerin fevri davranışları ve egoları sayesinde gönüldedir. Gönülde açılan yaralar da dikiş tutmaz dedi. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Hüseyin Ağlamaz, Kıbrıs TV’de yapmış olduğun başarılı programda, özellikle Girne Bölgesinde, denizin Foseptik çukuruna dönüştüğünü ve koli basili kaynadığını belirttiniz. Girne’nin nüfusunun eskiden 35 bin olarak hesaplandığını ve kanalizasyonun bu rakama göre yapıldığını ancak bugün bu rakamın çok önüne geçen nüfus nedeniyle apartmanların tuvaletlerinin denize boşaltıldığına vurgu yaptınız. Hüseyin gardaş, denizin renginin maviden b... rengine dönüştüğünü ince ince anlatmaya çalışırken, çevreye duyduğun saygı nedeniyle neredeyse ağlayacaktın. Koli bosili ordusunun, voleybol ve basketbol müsabakalarından sonra, futbol sahası inşa ederek 6’da half time 12’de biter çullisine maç yapmaya, atletizm pistini kurarak atletizm yarışmalarına hazırlanmakta olduğunu öğrendik. Bu su böyle akar, sizde böyle bakar diyen İsraillilerden esinlenerek, yetkililere koli basili denizde cirit atar,sizde böyle ‘Andilla ‘ koyarak bakar diye sormak isterdim.

**

Sn. Turgay Hilmi, sosyal medyadaki paylaşımınızda, öyle bir yönetilse ki ülkemiz, insanların tebessümü, mutluluğu, yüzlerinden eksik olmasın dediniz. Turgay hocam, çok haklısınız. Bu konuda birçok araştırma yapıldı. Tetkik ve incelemelerde bulunuldu. Ve bu işin, bir hadımın çocuk sahibi olduğu, 95 yaşındaki İngiltere Kraliçesinin, son bir yıl içerisinde ikiz çocuk yaptığı, Madona’nın koca değiştirmeyi bıraktığı zaman,KKTC’de hükümetlerin müzik ile sanata gerekli desteği vererek gelişmesine ön ayak olacaklar. Hocam birde unutmadan söyleyeyim, siz iyi yönetildiği için mutlu ve sürekli tebessüm eden insanlar ile dolu bir ülke isterken, bende, dünyanın gözde seksi mankenleri Adriana Lima, Alessandra Ambrosio, Alyssa Miller, Barbara Palvin, Ana Beatriz Barros  ile yemeğe çıkmak ve 5 yıldızlı otelde muhabbet etmek isterim. Ben bunu başarırsam merak etmeyin sizin istekleriniz de mutlaka yerine gelecek.

**

Sn. Kutlu Evren, UBP Genel Sekreterliği için kolları sıvarken, UBP Genel Sekreterlik ünvanının, Lefkoşa’dan sonra Girne’ye verilmesi gerektiğini belirttiniz. Hamza Ersan Saner’e de atıfta bulunarak, Girne’nin Milletvekili sayısının, Mağusa’dan daha çok olduğunu ve Hamza Ersan Saner’in, bir başka bahara kadar beklemesi gerektiğine vurgu yaptınız. Sn. Evren, olmayacak duaya bizim hocanın amin dediğini ben inanın hiç görmedim. Hüsamettin amca, bazı siyasilerin koltuk için ölüp ölüp dirildiği çok zamanlar oldu. Eyvallah, ama onlar şimdi o koltuk için ölüp, ölüp dirilirken, bugünlerde benim için gülüp geçme zamanıdır dedi.

**

Sn. Osman Eryaşar, uzun yol kaptanı olarak konuk olduğunuz Kıbrıs TV’de, kıta sahanlığı, denizlerimiz ve deniz altı zenginliklerimiz ile ilgili çok önemli bilgiler verdiniz. Akdeniz’deki gaz ve petrol zenginliklerinin Avrupa’ya nasıl aktarılması gerektiğini belirtirken, bu konuda yapılan yanlışları ve eksiklikleri de dile getirdiniz. Kaptan, bugüne kadar hep eğri gemi doğru sefer oldu. Ama özellikle Girne bölgesi için sanırım koli basili kaynayan deniz bitti. Mercan kayalıkları göründü. Bugüne kadar gemiyi nasıl yönettikleri değil, bu noktadan sonra o mercan kayalıklarından geçerek, gemiyi sağ salim limana nasıl sokacakları önemlidir.

**

Sn.Savaş Orakçıoğlu,Güzelyurt Kaymakamı olarak, sokak hayvanlarına duyduğu sevgi nedeniyle, kurmuş olduğu hayvan barınağı sonrasında Rana Sarro’ya yönelik saldırılarınızın devam ettiğini gözlemliyoruz. Barınağı yıkarım sözlerinizin yarattığı tartışma sonrasında basında çıkan eleştirilere de tahammül göstermeyerek Rana Sarro’yu polise şikayet ettiğinizi öğrendik. Ve size koskocaman üzerinde ‘Maşallah ‘ yazan bir nazar boncuğu hediye etmeyi düşündük. Sn. Orakçıoğlu, bir devlet cebberrut devlet yerine garson devlet olmalı. Devlet mekanizmasının rahat işlemesi için bürokratlarının da o garson devletin çarklarının rahat dönmesi için halkın emrinde olmalı. Bireyler ile kavga yerine karşılıklı diyalog içerisinde çalışmalı diye düşünenlerdenim. Hacı amca,iki kuruşlluk şov için muhabbette zarf atanların mezarına, karanfili kaldıysa 3-5 sevdiği bırakacak. Ve o efendilere, sadece onlarca insandan aldıkları ahı, güle güle kullanmak kalacak dedi.

**

Sn. Kubilay Özkıraç, EL-SEN Başkanı olarak yaptığın sert açıklamada, raydan çıkan ve abuk subuk işlere tevessül eden kurum çalışanlarına, aba altından sopayı salladın. Her kim kurumu zarara uğratırsa veya yolsuzluk yapıp, kurumun itibarını sarsarsa, karşısında mutlak bizi bulacak derken, akıllı olun. Haaaa olmazsanız biz o akılı yerine etiririz imasında bulundunuz. Sn. Özkıraç, Ayşaba, Kubilay ovlucuğumun tepki vermesi çok doğrudur. Çürük bir incir, bir çuval inciri berbat ettiği gibi, eli uzun bir veya iki kişinin, 700 çalışana soyguncu veya hırsız gömleğini giydirip o pozisyona sokulması hiçte tasvip edilecek bir durum değildir dedi.Başkan,çalıştığım yerde yarın malı nasıl götürüp yiyeceğim diye bu günden düşünenlerin,  ağzına b.... bulaştığında, mideleri bulanmayacak. Kapsama alanından çıktıkları insanlardan da mide bulantısı ilacını istemeyecekler.

**

Sn. Bora Karaçam, Kıbrıs Türk Elektrik Mühendisleri Başkanı olarak, Hıfsıye Ruh’un SİM FM’deki programında çok önemli konulara değindiniz. Ailelerin, çocuklarını meslek okullarına, bu okullara başarısız çocukların gönderildiği algısı nedeniyle gönderilmediğini, bu durumunda ülkede büyük bir eksikliğe neden olduğunu dile getirdiniz. Üniversite bitiren ancak mesleki kalifiyeleri bulunmayan çocukların, işsiz kaldığını ancak mesleki kalifiyelerin olanların hemen iş bularak işsiz kalmadıklarını ve hayata bir adım önde başladıklarına vurgu yaptınız. Yabancı uyruklu meslek sahibi kişilerinülkeyi doldurduğunu, aslında bu mesleklerin yerli çocuklarımız tarafından doldurulması gerektiğini belirtirken bunun ülkede, kalifiye eleman zenginliğinin artmasına neden olacağını söylediniz. Çokta iyi dediniz. Sn. Karaçam, varsın bugüne kadar altın bilezik denilen mesleği, insanın bileğine geçirmesi için çaba sarf etmeyen ve bu sevginin kıymetini aşılamasını bilmeyenler, zamanı geldiğinde, insanımızın yüreklerine, pul muamelesi göreceklerini de unutmasınlar.

**

Sn. Nihal Salman, uzman sosyolog olarak ülkede köklü politikaların şart olduğunu artan suç oranları karşısında sorunun sadece polisiye tedbirlerle önlemenin mümkün olmayacağını belirttiniz. Suça eğilimi olan şahışların genellikle eğitimsiz kişiler olduğunun altını çizerkenb, “Ülkeye giren kişilerin sosyo ekonomik düzeylerinin ve eğitim durumlarının belirlenmesi gerektiğine de vurgu yaptınız. Buna paralel olarak giriş ve çıkış kapılarında önlem alınması gerektiğini, gelişmiş ülkelerin bu konudaki önlemlerinin incelenmesi gerektiğini veAmerika’yı yeniden keşfetmenin de gereği olmadığını söylediniz.  Sn. Salman, sorma gir, sonrasında da denetlenmeden çık hanına dönüşen ülkeye gelen yabancıların bu ülkeye hangi amaç için girdikleri, çalışma koşulları ile yaşam koşullarının yanısıra suça eğilim durumlarınında araştırılması gerektiğine vurgu yaparken, siz koz derken kaz anlayanları da sanırım fark etmişsinizdir. Nihal hanım, bazı siyasilerin her konuda boş vermişlikleri, boğazımızda hıçkırık oldu. Okundurduk yazındırdık bale gudelya bale gudelya nakaratını tekrar ederken, ne hapşırsak, nede tıksırsak bu hıçkırığı boğazımızdan bir türlü söküp atamadık.

**

Sn. Cafer Gürcafer,İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı olarak, Mağusa, Yeniboğaziçi, İskele emirnamesi için alınan ara emrine, sinir olduğunuzu gözlemledik. Ara emrini alan Merter Refikoğlu’na yönelik, bestesi öfke, güftesi sinir makamından yeni eserler sunduğunuzu gördük. Kavga çıkarmayı meziyet sayan, zavallılar olarak nitelendirdiğiniz Refikoğlu’nun, yaktığı meşale sayesinde onca emek çöpe gidecek diyerek, İmar planı süreci havaya uçtu ifadesinde bulundunuz. Birliğinizin hiçbir üyesinin tek kuruş zarara uğratılmasına müsamaha göstermeyeceğinize vurgu yaparken, inşallah, İmar Yasası çıkmadan, hayata geçirilen, emirname ile golifa gibi dağıtılan imar izinleri ile cukkaya doldurulacaklardan bahsetmediniz. Birileri İmar planı yasası öncesinde yangından mal kaçırır gibi kaptıkları izin ile 3 para kasası siparisi verdi diyorlar. Atı alanın Üsküdarı geçtiği ve atının kaldırdığı tozu Beykoz sırtalarında görüldüğü noktada, birileri cukkayı doldururken, sanırım birçok mal sahibinin, 5 kuruşluk malının 2 kuruşa düşeceğini ve malları için ağıt yakmaya hazırladıklarını da herhalde biliyorsunuz. Sn. Gürcafer siz tek kuruş zararlarına bile müsamaha göstertmeyeceğim dediğiniz insanlara toz kondurmadınız. Ama boş verin ben bazılarının arkalarına‘beni yıka’ diye yazdım.

**

Sn. Ferda Ekinci,Hindistan'ın Karnataka bölgesinde, Muson yağmurlarının gecikmesi üzerine, yağmur yağması için geleneğe uygun olarak iki kurbağa evlendirildi. Varsha ve Varuna adları verilen iki kurbağanın görkemli düğününe binlerce kişi katıldı dediniz. Ferda hanım, galiba insan, KKTC’de insan olmak yerine, Hindistan’da ya inek yada kurbağa olmasını  istiyor. Kusurlu elmasların bile kusursuz çakıl taşından çok daha iyi olduğunu, inek ve kurbağaların bile bizlerden daha itibar görüldüğü bir dünyada yaşadığımızı, başımızı duvara vura vura galiba öğrenmeye başlıyoruz.

**


fikra-006.jpggunun-fotosu-160.jpggunun-sozu-070.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler