Sahibine Mesajlar
Sn. Mustafa Akıncı, 25 Kasım tarihinde Berlin’de yapılması düşünülen 3’lü yemek toplantısı öncesinde yine bizleri şaşırtan konulara imza atmaktan çekinmediniz. Halkın anasına döblek, babasına da cura çaldıracak olan icra ve haciz yasasına attığınız imza sonrasında, yalnız borçlunun değil, yakınları ile dostlarının da canına ot tıkanırken, sanırım hakkınızda düzenlenecek olan beste ve güftelerdeki feryadın da farkında olacaksınız. Nisan ayında Hoca, rahmetli Mustafa Bey’i nasıl bilirdiniz sorusunun cevabı sanırım pek hayırlı ve keyifli olmayacak
**
Sn. Erhan Arıklı, Cumhurbaşkanı adayıydı. Yok be gardaş aday olmayacak. Muhtemelen Serdar Denktaş’ı destekleyecek söylemlerine son noktayı koyarak, arkadaşlar, dostlar, partimizin üye ve sempatizanları ben adayım diyerek adaylığınız açıkladınız. Hayırlı ve uğurlu olsun. Erhan başkan, çorak tarlada ürün olmaz. Ama sizin tarlanın çorak olmadığını ve ürünün bolca yetiştiğini ispat ettiniz. Sn. Arıklı, Ayşaba, madem birileri Erhan ovlucuğum ile anlaşıp, kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol almasını beceremedi, bırak o birilerinin korkudan anaları ağlasın. Erhan ovlucuğum da onlara bakarak playback yapsın dedi.
**
Sn. Oğuzhan Hasipoğlu, bankalar birliği yöneticilerinin okeyini alarak komiteden geçirdiğiniz icra ve haciz yasası sonrasında, ocaklarına incir ağacı dikeceğiniz aileler, sizin için güftesi küfürlü hicaz, bestesi santurlu küfürlü acem aşiyan makamından eserler düzenlemeye başladı. Cumhurun adayı olarak ortaya çıkmanız sonrasında millet, Allah’ım iyiki karşımıza helal süt emmiş birisini çıkarttın demişti. Ancak şu incir ağacı ve milletin gurgurasına ot tıkama operasyonu sonrasında millet, Allah’ım tamam karşımıza helal süt emmiş birisini çıkarttın da, neden o süte, kabın içindeki sütten fazla su kattın demeye başladı.
**
Sn. Kubilay Özkıraç, birçok kez Elektrik Kurumu ile ilgili yapılan yanlışları dile getirerek, siyasilere rest çekmekle ünlendin. Bu ülkenin asalağının Aksa olduğuna sürekli vurgu yaparken, kurumun ihtiyacı olan yatırımların da yapılması gerektiğini belirttin. Aksa’ya aylık olarak ödenen milyonlarca akaryakıt ile kira bedelinin yanısıra getirilen santral için ek ücret isteyen Aksa’nın santralini denize dökeriz diyerek geri gönderilmesini sağladınız. Santralin, gümrükte uzun süre bekletilmesi nedeniyle 10 milyon TL’ye tekabül eden ardiye parasının da hükümetimiz tarafından bağışlandığını öğrendik. KKTC Bol Kepçe Lokantasında, çukur tabaklar, hınça hınç doldurulurken, tatlı olarak dondurmalı ekmek kadayıfı ikram edilmesine vatandaşlar olarak şaşırdık. Sevgili Kubilay, Ayşaba, ah be evlatlarım, ah ki ne ah. Bu ülkede problem, özellikle seçim zamanlarında kolumuza takacak siyasetçi çok. Ama ömrümüze ömür katacak siyasetçi yok dedi.
**
Sn. Mustafa Serçelik, 1500 Feet yüksekliği geçtik, Stratosferde gezen fiyatlar sonrasında, hayat ucuzluyor iması verilerek enflasyonun eksi gösterilmesinin suçubu konuda hiçbir suçu ve günahı olmayan DPÖ’ye yüklendi. Hayat Pahalılığı ile Enflasyon oranının belirlenmesi görevi DPÖ’den alınarak, İstatistik Kurumuna (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) verilmesi konusu, bakanlar ve vekiller dahil, biz gazetecilerin bile gözünden kaçarken, target yapılan DPÖ, guspo sapı, kürek ve odun ile evire çevire dövüldü. Sn. Serçelik, insanlar alışkanlıklarının esiridir. Eskiden, hayat pahalılığını,siyasi erkin talimatı ile belirtilen oranda açıklayan DPÖ, asgari ücret gibi kimse ile geçinemiyordu. Sanırım görev değişmesine karşın bu alışkanlık devam ediyor.
**
Sn. Hatice Özler Şahin, KKTC’nin önde gelen en büyük Milliyetçilerindensu götürmez birisi konumundasınız. Türklük dünyasının en büyük tanıtım acentelerinden birisi olarak bilinirsiniz. Türki Cumhuriyetlerinin özellikle organizasyonlarının yansıtıcısısınız. Kısacası Milliyetçilik kitabının baş aktörlerinden birisi olarak yazığınız kitapta Rum eleştirmen rekoruna sahipsiniz. Kızınızın, Güney Kıbrıs’ta Rum arkadaşları ile birlikte birinci gelmesi, tabi ki bizleri gururlanırdı. Ama o denli de şaşırttı. Hocanım, bu durum bizleri, kibar olacağım diye ‘Kız Kulesine’ bayan kulesi diyen Kibariyelere döndürdü
**
Sn. Serhat Kotak, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın başkanlıktan istifa etmesinden sonra, Fikri Ataoğlu ile Çetin Sadeli’nin başkan adaylıklarının ardından, DP Genel Başkanlığına aday olmak için bazı araştırmalar yaptığınızı öğrendik. Bu konuda DP sempatizanı bazı iş adamları ile görüşmeler yaptığınızı ve aday olmanız haline destek istediğiniz söyleniyor. Hayırlısı diyelim. Sn. Kotak, İsmet Kotak gibi bir değerin oğlu olmanız birçok konuda düşük vites yerine yüksek vites ile gitmenizi sağlıyor. Başkan olmanız halinde de DP’nin vitesini de yükseltebileceğiniz öngörülüyor. Ancak Fikri Ataoğlu gibi deneyimli bir siyaset adamı ile halkın sevgilisi konumunda olan Çetin Sadeli’yi de hafife almamanız gerektiğine vurgu yapılıyor.
**
Sn. Güven Bengihan, KTAMS olarak, Gazimağusa Hastanesinde görevinden alınanYataklı Tedavi Kurumları Dairesi Başhekimi Dr. Nil Ergün’ün görevden anti-demokratik ve keyfi bir karar sorasına görevinden alındığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirterek, protesto için Sağlık Bakanlığına siyah çelenk koydunuz. İlaç ve Eczacılık Dairesinin, zarara uğratılarak, milyon liralık ilaçların çöpe atılması ile ilgili olarak kimse hakkında soruşturma açılmadığını, ancak kendisini eleştiren Başhekimin görevden alındığını belirttiniz. Başkan, siyah çelenk ile Sağlık Bakanına, ya one man show’dan vazgeç, yada sana Hanya’nın Girit’te Konya’nın da Türkiye’de olduğunu gösteririz dediniz. Ve bir avcı olarak av yerine koyduğunuz sendika üyemizi, avlamaya çalışmayın. Çünkü Avcı ne kadar tuzak bilirse bilsin, avın onlarca yol bildiğini de unutmamanız gerekir imasında bulundunuz.
**
Sn. Fırat Borak, köşe yazında, çok bilen siyasi liderlerimizin, akıl almaz işler ile vatandaşı resmen bıktırdığını belirttin. Bir doktoru Dipkarpaz’dan kaçırmak için herşeyin yapıldığını dile getirirken, ambulans şoförünün emekliye çıkması sonrasında, bölgenin ambulans hizmetlerinden de mahrum bırakıldığını söyledin. Ayrıca, Eğitim Bakanının, mezun olan Karpaz’lı öğretmenler yerine, uzak bölgelerden siyasi amaçlı öğretmen atamaları yaptığına vurgu yaptın. Sevgili Fırat, anamızı öpen kadı misali, derdimizi ve şikayetimizi kime anlatacağımızı şaşırdık. Hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Bu efendiler yaptıkları yanlış icraatlar sonrasında bizim bir yerimizin üç buçuk atmasına neden olurken, kendileri ense ve gerdan büyüterek, dört dörtlük bir yaşam sürüyor.
**
Sn. Kazım Ant,mazbata ve icra fırtınası dinip, fırtına, sert rüzgâra dönüşünce, senin bu nedenle biraz geri çekildiğini görenler, kılıçlarını tekrar kınından çıkarttı. Bıçaklarını biledi ve salyaları aka aka, etin en kaliteli kısmına sallamaya başladı. Senin yokluğun sonrasında, daha da ileri giderek, yalnız borçluların değil, yakınlarının da canına ot tıkama yarışına girdiler. Sn. Ant, Neo Liberalizmin son ‘Mohiganları’uykudan uyanarak saldırıya geçti. Ancak geçmişte olduğu gibi halen savunma uzmanı Kazım Ant’ınyeni bir ‘Majino hattı’ kurarak saldırıları yine püskürteceğini unuttular. Aşk eğri bacaklıyı doğru görme sanatıysa, Milletin vekili olmakta bazıları için bankacılar birliği yöneticilerinden emir alma sanatıdır kanaatindeyim.
**
Sn. Yüksel Çelebi, seçim geçti, çalışma ve halka hizmette bakıyorum bitti. Köy içerisindeki mandralar mis gibi kokulu hava yayarken, ovalardaki hayvan leşlerinin de belediye tarafından ellenmemesi nedeniyle losyon kokusu yaydığı söyleniyor. Fota’nın luggolar ile dolu yolu, araba sürücülerine dans etmeyi öğretirken, hizmetin OUT, ense ve gerdan büyütmenin de IN olduğu dile getiriliyor. Ayşaba, iş yapmama konusundaki Çelebi’lik yükselirken, karizma ve popülariti de sürünme modunda gidiyor dedi.
**
Sn. Ali Özmen Safa, İskele Bölgesindeki araziler ile ilgili olarak İsrailli şirkete yönelik gazete ve gazetenizde yapılan eleştirilere rakip firma nihayet suskunluğunu bozdu ve yanıt verdi. Rakip firma, izniniz yıllar önce aldığını ve izin ücreti ile diğer masraflarını ödediğini ancak sizin müracaat etmediğinizi ve işi rölantide bıraktığınızı iddia etti. Ayrıca İsrailli şirket size ait arazilerin ve yarım inşaat halindeki otelinizi satın almadığı nedeni ile kendilerine yönelik saldırıda bulunduğunuzu öne sürdü. Sn. Safa, bu iddialar öncesine kadar bende sizi haklı gören taraftaydım. Ancak iddialar sonrasında kafam karıştı. Bu konuda bir açıklama yapmak durum artık zorunlu oldu diye düşünenlerdenim. Hatçe Teyze, Ali Safa ovlucuğum, bu yenir yutulur iddialara cevap vermezse, inandırıcılığına, Tanrı’dan rahmet diler, yaslı ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletirim dedi. Ne dersiniz?
**
Sn. Biray Hamzaoğulları, sözcüsü konumunda olduğunuz Karpaz bölgesinde birçok eksikliğin hala düzeltilmediği ve o eksikliğin üzerine yenilerinin eklendiği ileri sürülüyor. Örneğin, Karpaz’a zor topuz atanan doktorun, Dipkarpaz sağlık ocağından gönderilmek için yapılmadık Alicengiz oyununun kalmamasının yanısıra, 25 öğretmen mezunun yerine FEşmenistan’an oralara, siyasi nedenlerle öğretmen atandığından dem vuruluyor. Size, Yahudi’nin bir Türk’e dolu dolu akan nehir bakarken, bu su böyle akar. Akar. Peki sende böyle aval aval bakar dediği gibi bir söz söylemeyeceğim. Ancak size, üvey evlat muamelesi gören Karpaz’da yaşananlara siz böyle sessizce sus pus olarak bakar ve Karpaz’ın yarasını görenin tuzluğu kapıp gelmesine seyirci kalırsanız, bugün buket olduğunuz birçok gönülde, gün gelecek, tek bir kalpte tek bir gül olarak kalacaksınız diyeceğim. ***
Günün Fıkrası
Günün Sözü
Günün Fotosu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.