• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sn. Ersin Tatar, Türkiye’den pozitif bir vakanın gelmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Pozitif olduğunu bile bile nasıl orada gemiye bindi ve geldi derken, riskler olduğunu ve beli riskler de alınarak böyle bir karar alma durumunda kalındığını ifade ettiniz.Pozitif olan bir kişinin 1 Temmuz itibarıyla uçağa, gemiye binemeyeceğini de kaydederek, belki de bundan önce de birileri girmiştir, bağışıklık kazanmıştır buralarda, bilemeyiz. Bu süreci bu şekilde yönetmek durumundayız” dediniz. Sn. Tatar, çok doğru söylediniz. Bilinmezlik okyanusunda inanın bizde bizi yönetenlerin, bizi nasıl yönettiklerini hala daha bilemiyoruz. Dümeni iyi çevirmeleri için kaptan olanların, yarın gemiyi salimen limana taşıyacaklarını bilemediğimizden ‘Mercan Kayalıklarına’ bindirmeyeceklerini de bilmiyoruz. Yaşadıklarımız ve yaşatıldıklarımız karşısında sadece gülümsüyoruz. Kimine yalandan, kimine inattan.

**

Sn. Ali Pilli,bugüne kadar sürekli dolu olarak giden pilleriniz, geçtiğimiz gün ya şundadır, yada bundadır oyunu sonrasında pozitiften nefatife dönüştü. Sarj ünütemiz tamirde olduğu için bugüne kadar full çeken pilleriniz birden boşalıverdi. Piller boşalınca, bugüne kadar dolaştığınız, halkın kalbinin en müstesna yerindeki kapsama alanından kopuverdiğinizi öğrendik. Arandığınız zaman, şuanda kapsama alanı dışındadır. Ulaşılamıyor tekrar deneyin cümlesi ile karşı karşıya kalıyoruz. Aman birilerinin bozduğu sarj aletini tamir edin. Pilleri sarj ederek doldurun ve kapsama alanındaki o eski yerinize dönüverin. Ayşaba, Ali Pilli ovlucuğum her önüne gelene inanıp onun ile kahve içmesin. Çünkü her kahve aynı tadı taşımaz. Nerede içiyorsan kiminle içiyorsan kahvenin tadı ona göre değişir. Sonra böyle oyuna gelerek, içtiği acı ‘Mıra’ midesine oturur dedi.

**

Sn. İzlem Gürçağ, halkın severek seçtiği ve saygı duyduğu bir vekil olarak, her kabine oluşturulacağında isminiz bakan yapılacaklar listesinin en üst sıralarına yazılıyor. Ancak sonrada bir abrada kadabra, hokus pokusa kurban giderek, listeden isminiz buhar oluyor. Başbakan Ersin Tatar’ın, sizin de belirttiğiniz gibi kabindeki UBP listesinde bir kadına yer vereceğim demesine ve isminiz halk arasında bakan olarak anılmasına karşın, yine son dakika bir karanbol yaratılarak, filelere giden top, off-side kararı sonrasında gol olarak sayılmadı. Bir başka deyişle isminiz bakan olacaklar listesinden silindi. Bizim Minik Kuşlar, İzlem hanım, ben Sucuoğlu’nun yerinde bakan olsaydım görevi bırakırdım diyecek kadar yürekli, hak ve hukuk  terazisini eşit tartacak kadar dürüst olduğu için arandığı zaman ulaşılamayan 404 No found sisteminde tutuluyor dedi.Sn. Vekil, Denildiği kadar okumayan bir toplum değiliz. Nasıl ki erkekler bildiğini okurken, kadınlar da onların canına okuyorsa, dürüst vekiller de hak –hukuk kitabını, okurken parti başkanları da onların canına okuyor.

**

Sn. Emine Dizdarlı, ombudsman olarak hazırladığınız raporda, Teknecik Elektrik Santralinde bulunan, buhar türbinlerinde filtre olmadan yapılan elektrik üretiminin, mevcut durumuyla devam etmesi halinde  insan ve çevre sağlığı açısından yaratacağı hasar kabul edilemez limitlere ulaşacak dediniz. Bu nedenle de toplumun tüm kesimlerinin ivedilikle harekete geçmesi, çevre ve insan sağlığına en az zararı verecek enerji politikalarının belirlenmesi gerektiğini belirttiniz. fosil yakıt grubu içerisinde çevreye verdiği kirliliğin daha az olması ve yandığı sistemde sık temizlik gerektirmemesi nedeniyle, doğal gaza yatırım yapılması akılcı bir çözüm olacağına vurgu yaptınız. Sn. Dizdarlı, 4 gaz ile çalışan santral alınması konusunda bakanlık ile El Sen arasında protokol bile imzalanmıştı. Ancak mesele, santral alımından çok, mesele Aksa’nın alım garantisinin nasıl uzatılacağı meselesidir. Mesele gaz ile alınacak santraller meselesi değil, mesele bir yerlerden ‘Badi ‘ Parmağı (İşaret parmağı) ile işaret edilen yer ile yola devam edilmesi meselesidir.  Ve mesele çevreye ve insanlara verilen zarar meselesi değil. Mesele, Badi Parmağı ile işaret edilenler ile beraber yürüyelim bu yolları, beraber deveyi havurdu ile götürelim meseledir.

**

Sn. X Üst düzey siyasetçi/ler, bileşim yasası oy çokluğu ile geçince zil takıp çifte telli oynamışsın. Derinden birde ohhhh çekerek, hadde be bakalım. Bundan evvel götürdüklerimi ve bundan sonra götüreceklerimi erkekseniz kaleme alında görelim demişsin. "Klavye kahramanları" susacak derken, sosyal medyada küfür sallayanı değil aslında götüreceklerimizi artık yazamayacak olanları kasttettik demişsiniz. Devlet malı deniz yemeyen domuz felsefesinin müdavimleri olarak (Düzgün ve temiz siyasilerimizi tenzih ediyorum) hırsızlıklarımız, yolsuzluklarımız ve sahtekarlıklarımız artık ortaya çıkmayacak imasında bulunmuşsun. Vallahi yiyin efendiler. Aksırıncaya kadar. Tıksırıncaya kadar. Patlayıncaya kadar tıka basa yiyin. Siz/ler bizim tellerimize, hangi notadan vuruyorsanız, inanın günü gelince, bizler de o makamdan çalıp söyleyeceğiz. Sıkıntı yok.

**

Sn. Ahmet Serdaroğlu, Kamu İş Başkanı olarak, çalışanların kıdem tazminatları ile ilgili açmış olduğunuz davayı kazandığınızı öğrendik. Lefkoşa Kaza Mahkemesi, açmış olduğunuz davada sizi haklı bulurken, Ocak 2011 tarihinde hayata geçen Kamu çalışanlarının aylık ve diğer ödeneklerinin düzenlenmesi kapsamında, işe girenlerinde kıdem tazminatı alma hakkı da onanmış oldu. Sn. Serdaroğlu, bugünlerde 2-3 sendika dışında 70 küsur sendika  “404 not found” gibidir. Kimsenin yarasına melhem olmuyorlar. Kan ve yürek her insanda var. Faklı olan yürek ve niyettir. Maşallah sende tuttuğunu koparmayı seven bir yürek, çalışanların daha güzel yaşaması için niyet vardır.

 **

Sn. Altın Patiler Derneği Yöneticileri, bir Köpeğe cinsel tacizde bulunan bir cinsel sapığın, Mağusa’da sabah 05:30 sıralarında sokak ortasında köpeğe cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile polise şikayette bulunduğunuzu öğrendik. Mağusa Bahriyeli sokakta bulunan bir restoranın kameralarına yansıyan görüntülerde erkek şahsın sokak ortasında köpeğe cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile polisin gerkeni yapmasını istediniz. Ve tutuklanmasını sağladınız. Sn. Yöneticiler, iyiki varsınız ve bu beyin özürlülerden hayvanları koruyorsunuz. Hatçe Teyze, Osmanlıda kimseye borç takamıyordun.Mesela, sikke sikke (Yanlış anlaşılmasın osmanlı parası sikke öngürüldü) ödüyodun. Bence bu beyin özürlülere cezalarını, osmanlı parası ile sikke, sikke ile ödetelim dedi.

**

Sn. Nur Al Abdurazak Elataş, sorma gir sormadan çık, Dingo’nun hanına hoş geldin. Ekin isimli Türkiye vatandaşı birisinin seni, Jet Ski ile KKTC’ye getirmesi sonrasında, sorma gir sormadan çık, dingonun hanı denizinin de ne denli güvenli olduğunu bize göstertmiş oldun. Jet Skilerin bile denizlerimizde cirit atabileceğini gözler önüne sererken, ödemiş olduğun 5.000 Euro sana geri ödenmesi gerekir. Güzelyurt Anayolunda yakalandıktan sonra Güney Kıbrıs yerine Kuzey Kıbrıs hapisanesine girmiş olmana üzülme. Çünkü senin üzülmen yerine kevgire dönen, Güney Kıbrıs ile olan sınırımızdan sonra denizlerimizin de eleğe döndüğünü gören asıl bizlerin üzülmesi gerektiğini gözlerimizin içine soktun. Japonya’nın, yanardağı depremi, tsunami derdi bitmezken, bizimde elini kolunu sallayarak, girenlerin yol geçen hanına döndürdükleri ülkenin sınır derdi bitmiyor. Acaba onlar gibi, bizde küçükken ekmeğe mi işedik dersiniz?

**

Sn. Saffet Aşıksoy, gemi ile gelen ve bizlere pozitif, yok, yok negatiftir orta oyunu oynatılmasına neden olan yolcuları ima ederek, 1 Temmuz'a kadar karantinasız girişler yasak olduğuna göre, pozitif olsun olmasın tüm yolcuların karantinaya girmesi gerekmiyor mu diye sordunuz. Ayrıca Karantinaya neden sadece pozitif kişi ve temaslıları giriyor. Haziran ayı içerisinde gemi ile gelip karantinaya girmeyen oldu mu? Bu sorulara yetkililer cevap verecek mi? İfadesinde bulundunuz. Sn. Aşıksoy, elbet bu sorularınıza cevap verecek bir makam sahibi olacak. Bugüne kadar her soruya cevap veren mümtaz yetkililerimiz sizin bu sorularınızın cevabını havada bırakmaz. Hatta bu soruların cevabını yakın bir tarih olan Haziran 2023’ün 31 Şubat’ında vereceklerini bile dile getirdiler. ‘İyi Geceler’ diyen bir sevgilimiz olmasa da, ‘yat zıbar’ diyen bir annemiz olduğu gibi, çok şükür, Tak diye verilen emirleri Şak diye yerine getiren. Ve Sonrasında konuşmayan, feryatları duymayan. Yaşananları görmeyen ve eğilde gulle geçsin isimli 4 maymunumuz var..

**

Sn. Erhan Arıklı,Yeniden Doğuş Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görevde kalmasının Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla açtığınız davanın reddedildiğini gözlemledik. Anayasa Mahkemesi, kararını oyçokluğu verirken, verilen karara Ahmet Yönlüer hocamızın üzüldüğünü öğrendik. Bizim Minik Kuşlar, hocamızın, üzüntüsünden, gece çorapları çıkartıp yalın ayak yattığını, mamırlayınca açmış olduğu 6 face book sayfasından mitiralyoz ile Akıncı’yı delik deşik edeceğini söylediğini söyledi. Başkan, bu seçim sandıklarına giden bu zor virajda, mahkemenin arabayı ‘Tumba’ ederek ortalığı toza dumana boğamasını sanırım sizde beklemiyordunuz. Növber yengem, görmezden gelmeyi kim bulduysa yemin ederim harika bir şey yapmış. Erhan ovlucuğumda harika birşey yaparak bu kararı seçime kadar görmezden gelsin dedi.

**

Sn. Ayşe Tahir Serhat, Kaymaklı Muhtarı olarak,  K.KaymaklıDumlupınar bölgesinde, siyah kapişonlu, 30 yaşlarında sakallı genç birisinin, hırsızlık yapmak için evleri gezdiğini, sizin de evinize gelerek garajda bulunan arabanızın kapısını demir ile açmaya çalıştığını dile getirdiniz. Köpeklerin havlaması üzerine fark ettiğiniz hırsızın koşarak kaçtığını belirttiniz. Ve insanların dikkatli olması için çağrı yaptınız. Ayşe Muhtarım, hayat ölüme, insanlar beni çok severken seni sevmiyorlar neden demiş. Ölüm çünkü ben gerçeğim sen ise hayaller ile süslüsün. Bu nedenle gerçeği değil hayali seviyorlar demiş. Vallahi KKTC diye isimlendirdiğimiz coğrafyada, bizlerde hayal kurmayı seviyoruz. Nasıl olsa orada herşey yolunda gidiyor. Sorma gir hanına doluşan hırsızlar ile karşılaşınca, gerçek ile karşı karşıya kalıyoruz.

**

Sn. Mahmut Kamber,  Esnaf ve Sanatkarlar Başkanı oalrak esnafın yollara dökülerek, Perşembe günü kepenk kapatacağını belirttiniz. Birleşik Eylem Komitesi olarak, Perşembe günü sabah 07:00'de, Girne 20 Temmuz stadından bir araya gelecek olan esnafın, Lefkoşa’ya yürüyeceğini, Saat 16:00'dan itibarende ülke genelinde kepenkleri kapatacağınızı dile getirdiniz. Ayrıca saat 18:00'de ise Esnafların Başbakanlık önünde buluşacağını ifade ettiniz. Sn.Kamber, esnafın, Yeniçeri gibi ‘Kazan ‘ kaldırmasına neden olacak bıçak, kemiğe kadar dayandı noktasını geçtik, kemiği de delip çıktı noktasına geldik demektir.  Önce o yazsın ben yazmam. o eklesin ben eklemem. o konuşsun ben konuşmam triplerine giren siyasileri, yarın sandık başında ben neden pandoranın seçim sandığında kaldım diye ağlarken bulursak şaşmamak gerekir.

**

Sn. Ayşegül Garablisosyal medyadaki paylaşımınızda, Sağlık bakanının önce "2 pozitif vaka var " dediğini sonra,bu açıklamasını "1 pozitif vaka var" diyerek düzelttiğini söylediniz. Daha sonra önce "gemi ile 350 kişi geldi" dediğini, sonra düzelterek gelenlerin 22 kişi olduğunu söylediğini belirttiniz. 17 kişiyi karantinaya aldık dedikten sonra gerisinin nerede olduğunu bilmediğini söylediğine vurgu yaptınız. Pozitif vakanın, Muhacerette temas ettiği, polis, gümrükçü v.s .için ne yapıldığı sorulduğu zaman gereğini yapacağız dediğini ifade ettiniz. Ve ülkeye girişlere izin verdiğiniz gibi mi gereğini yapacaksınız Sn. Bakan dediniz. Sn. Garabli, tatlı yiyip, tatlı tatlı işkembe-i kübradan sallanıyorsa, sanırım bundan sonra mantı yiyip mantıklı konuşmamız gerekir. Çünkü en büyük sanat, 10 dakika önce söylediğinin tam tersini 1 saat sonra söyleme sanatı değildir. Mikrofon başında söylenenleri bir saat sonra ters yüz edip, o basma kumaştı bu kaliteli kazmirdir diye yutturma sanatı da değildir.

**

Sn. Songuç Kürşat, spor arenasından, siyasi arenaya atladığına tanık olduk. Sosyal medyadaki paylaşımında, bilmeden, görmeden, anlamadan sormadan, Meclis kürsüsünden ülkeye virüslü hasta girdi diye açıklama yapan ve halkı gereksiz yere paniğe sokan Sağlık Bakanı Pilli, ya konuşmayı bıraksın, ya da istifa etsin diyerek, nedir be amma, maymun ettiniz bizi bunun içinde dedin. Ah be Songuç, kibir kötü bir hastalıktır. Başarıyı zirveye taşıdık. Biz koronavirüsün sırtını yere yaptıştırdık diye kibirlenenler, kibirin bele bağlanan ağır taş olduğunu ve onun ile ne yüzüldüğünü nede uçulduğunu bilemediler. Yüzmeye çalışırken boğuldular, uçmaya çalışırken, Ozon tabakasının delinmesi nedeniyle işte böyle burun üstü yere çakıldılar. Ne burun nede çene kaldı.

**

Günün Fıkrası106099900_599579804027033_872359599257825996_n.jpg

Günün Fotosu106240729_291527011901965_946628274130351307_n.jpg

Günün Sözü106124731_2267591570044403_5726316154902497737_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler