• BIST 9693.46
  • Altın 2508.406
  • Dolar 32.5788
  • Euro 34.7848
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var! 27 Ocak Pazartesi 2020

Taner Ulutaş'tan mesajınız var! 27 Ocak Pazartesi 2020
Taner Ulutaş'tan mesajınız var! 27 Ocak Pazartesi 2020

Sn. Berat Albayrak, yapmış olduğunuz açıklamada, yaptığımız önemli işler sonrasında, Türk Lirasına yatırım yapanlar kazandı dediniz. Sn. Albayrak, sizin de belirttiğiniz gibi TL’ye yatırım yapanlar doğrudur kazandı. Gece cebinde 100 TL ile yatan, vatandaş, sabahleyin uyandığında cebindeki paranın döviz karşısında eriyip 50 TL kaldığını görünce, nasıl geçinirim düşüncesi ile hayal dünyasını geliştirerek bir kazanım elde etti. Güneş gören buz kütlesi gibi eriyen TL ile nasıl hayatımı idame ettireceğim diyenler, çift, hatta üç iş yaparak çalışma maratonu rekorunu kırdı. TL’nin erime hızına yetişemeyenler ise çareyi göç yollarında arayarak bir zamanlar Amerika’ya göçün bir başka versiyonunu hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadılar. Növber Teyze, başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğunu eksik etmez. Biz başımızın pamuk tarlasına dönmesini geçtik, yatırım yaptığımız TL nedeniyle iskelet torbasına dönüştük dedi.

**

Sn. Narin Şefik, yapılan anketlerde, halkın güven duyduğu kurumlar arasında ilk sırayı kimselere kaptırmayan mahkemelere hükümetler nedense gerekli önemi vermiyor. Tadilat nedeniyle Güzelyurt’a taşınan Lefke Kaza Mahkemesi'nin Güzelyurt Mahkemesi'ne taşınması sonrasına mahkemenin yükü arttı. Güzelyurt Kaza Mahkemesi’nde, davaların görüldüğü tek salon ve tek bir yargıç odası olduğu için iki yargıcın aynı gün oturum yapamaması, bırakın iş güçlerinin artmasını, doğru dürüst görevlerini yapamayacak duruma getirdi. Sn. Şefik, görünüşe aldanmamak gerek. Çünkü hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir. Hükümete gelirken çeşitli vaatlerde bulunan siyasilerin, vaatlerine ve görünüşlerine aldandık. Ancak göründüğü gibi olmadıklarını geç anladık. Bugün bizlere su olup hayat vereceklerini vaat edenler, yaptıkları yanlışlar ile bizleri su olup boğuyor.

**

Sn. Şener Elcil,  ülkede kurulan saltanatın bir türlü yıkılamadığını, ülkede herkesin  birşeyler söylediğini,  şikayet ettiğini, ancak hastalığın teşhisini koymaktan çekindiğini ve gerçekleri gizlediklerini söylediniz. Bugün Türkiye buraya biraz daha para verse herşey tamam mı olacak?” diye sorarken, yollarda bariyer olmadığını, çünkü bunun için ihale açılmadığını, açılan ihale olacaksa da bunun Ankara’da açıldığını, ancak günün sonunda dağın tepesinde insanların sele kapılıp hayatlarını kaybettiğini belirttiniz. Ve sonrasında da suçlu aradığımızı, ancak ana sebebe dokunmaktan çekindiğimizi dile getirdiniz. Hocam, seçtiklerimiz babamın adı Hıdır. Ana deyince elimizden gelen budur deyip koltuktan kalkmamanın hayali ile yaşıyorlar. Bunlar lafa gelince fena eser. Ama Ana denince  pamuk şeker..

**

Sn. Murat Gezici, Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak yapmış olduğunuz anket sonrasında katıldığınız televizyon programlarında, bir anket şirketi sahibinden öte maşallah siyaset yorumcusu-bilimcisi koltuğuna oturdunuz. Birilerinin önüne kuzunun iyi pişen etli kısmını koyarken, diğerlerinin önüne kuyruk kısmını, sonrasında da geriye kalan kemiklerini koydunuz. Siz anket ve yorumlarınız ile ‘Murad’ınıza ererken, biz çıkalım kerevetine diyenleri de paspas yaparak çıkacak olanların önüne androş (Takoz) koydunuz. İlk zamanlarda anketleriniz, çirkin olsa da güzeldi. Şimdi o güzellikleriniz bile çirkin.  

**

Sn. Mehmet Ali Talat, dikkat edin, konuştukça, KKTC’nin bir avuç ormanındaki ağaçları geçtik, ormanları ile meşhur Finlandiya’da bile devire devire ağaç bırakmadınız: Bir Cumhurbaşkanı Türkiye’ye küsemez derken kendi kendinizi bile inkâr ettiniz. Çünkü bir zamanlar, benim Anavatanım Kıbrıs’tır. Ata vatanım Türkiye’dir. Türkiye’de kim oluyor imalı açıklamalarınız sonrasında, petrol tankeri gemisinin usta kaptanı gibi dümeni iyi çevirmeniz tebessümlere neden oluyor. Ayşaba, başak’ büyüyünce boynu eğilir sözünü boşuna söylemediler Talat ovlucuğumun boynunu geçtik, belini düzeltemiyor dedi. Sn. Talat, halk olarak bizler eskiyen ve yırtılan çoraplarımız gibi hiç kimseyi ayağımızdan çıkartıp çöpe atmadık. Sadece yenileri ile yerlerini değiştirdik. Hak edeni kutladık. Hak etmeyeni şutladık. Haa ‘Barra’dan (kale direği) dönenleri ise off-side de kalmaları nedeni ile hiçmi hiç kaale almadık.

**

Sn. Mustafa Serçelik, sosyal medyadaki paylaşımınızda, İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın raporuna göre, 2019 yılında dünya genelindeki en zengin 2 bin 153 kişinin serveti, en yoksul 4.6 milyar kişinin toplam servetini geçti. Bu, milyarderlerin dünya nüfusunun yüzde 60’ından daha zengin olduğu anlamına geliyor dedin. Da, KKTC her iş kolunu başkasına bırakmayıp gelirini ceplerine cukkalayan 15-20 ailenin ada nüfusunun kaçta kaçına tekabül ettiğini belirtmedin. Sevgili Mustafa, böylesi bir düzeni bize münasip görenlere de ağır gelecek cümlelerim var. Da, bu ağır sözleri söyleyecek acımasız bir kalbim yok. Böylesi bir düzene baktıkça midem bulanıyor. Ne Alka Selser, nede Aspro içtimse mideyi düzeltemedim. Balı parmağı uzun olan değil kısmeti olan yer tamam da o kısmeti yeşil altlı mum ile de bulamıyoruz gardaş.

**

Sn. Ayse Öztabay, sokaklarda dolaşan ve bu topluma Müslümanlığı öğretmeye geldiğini iddia eden bir grup varmış. Bu iddia doğru ise polisin haberi var mı? Kimdir bunlar? Misafirhane mi açmaya geldiler? Yoksa seçim üstü ortalığı garışdırmaya mı? Geçen gece düşen meteorla indi ninjalar? Canı çeken istediğini yapsın mı? Size ne be benim inancımdan diyorsun. Sevgili Ayşe, bugün göz yumduklarımız, yarın bize göz açtırmayacak olanlardır. Bir babanın evladı bankadaki mevduatı,  torun ise o mevduatın faizi ise bugüne kadar göz yumulan, beyin özürlü yobaz artıklarının,  örümcek beyinli elemanları da onların faizidir.

**

Sn. Derman Atik,  Tiyatro Gazetesi’nin düzenlediği 6’ncı Anadolu Tiyatro Ödülleri kapsamında, “Uluslararası Tiyatro Adamı Ödülü”ne layık görüldüğünüzü öğrendik. Bir KKTC’li tiyatro sanatçısı ve tiyatro yönetmeni, olarak böylesi güzel bir ödüle layık bulunmanız bizleri gururlandırdı. Bugüne kadar, gözleri sanatçılarımızı görmeyen miyop ve hipermetrop göz hastalığından mustarip gözlerin, ‘FAGO’larını çıkartıp artık sanatçılarımızı görmeleri ayrıca memnuniyet yarattı. Sn. Atik,  sanatın bağı çapa ister, tarlası da sapan. Bağı çapalamaz ve tarlayı da sapan ile sürmezsen içinde ot ile mok biter. Ayrıca çorak tarlayı da sürüp çapalasan bile içinde onlar bile bitmez. Belli ki sizin yetenek tarlası çok verimli çıktı. Ürün hem kaliteli hemde bol. Kutlarız.

**

Sn. Ahmet Köroğlu, grubunuza paylaştığınız bir mesajınızda, grup arkadaşlarınıza, çok paralar dönüyor, bunun için işimizin zor olacağını tahmin edebiliyorum ancak, herkes da bunu bilmek zorunda. Bu topraklarda ölmeye ve öldürmeye hazır vatanperverler var. Yıllardır UBP'nin hataları bugün yıkılmaz bir kale gibi karşımızda duruyor ama, biz o kaleleri yıkan bir ırkın ahvaıyız. Zafer zafere inanlarındır dedin. Sn. Köroğlu, soyadın nedeniyle,  XVI. Yüzyıl’da Gerede'ye bağlı Dörtdivan kasabasında doğan, Bolu beyi tarafından gözleri kör edilen Seyis Yusuf’un,oğlu olan ve sonrasında Köroğlu ile ünlenen efsane Ruhşen Ali Köroğlu’nun soyundan gelip gelmediğini bilmem. Ama efsane kahraman Köroğlu’nun silah icat olundu mertlik bozuldu diyerek silahlara yönelik tepkisel imasını biliyorum. Kısacası sadece bir yarış olan seçimde ölüm ve öldürmeden bahsedilmesi sanırım bu yarışa gölge düşürür. Sizin bu yarışta hastayım dediklerinizi biz çoktan taburcu ettik.

**

Sn. Mahir Salman Söker, Girne’de Ecevit Caddesi’nde, Büyük Anadolu Otel önünde, 21 Ocak saat 19.00 sıralarında RF 453 plakalı arabanız ile aşırı süratli ve dikkatsiz bir şekilde seyrederken adada turist olarak bulunan 51 yaşındaki Veysel Can’a çarparak ölümüne neden oldunuz. Çift şeritli yolun sağ şeridinde, yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan turiste çarparak ölümüne neden olurken Girne’nin yoğun bir yolunda, tabakhaneye muk yetiştirenlere nazire yaparcasına sürat yapmanız bir kişinin ölümüne, sizin de başınızın belaya girmesine neden oldu. Sürat ölüm getirir diyenlere, yaptığınız ile doğru söylüyorsunuz derken, sanırım son pişmanlığın fayda etmediğini de hatırladınız.

**

Sn. Jale Refik Rogers Halkın Partisi’nde (HP) vekaleten Genel Sekreterlik görevine getirildiğinizi öğrendik. .Öncelikle hayırlısı diyelim. Halkın Partisi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Merkez Yürütme Organımızda alınan karar ile Milletvekilimiz Jale Refik Rogers vekaleten Genel Sekreterlik görevini devralmıştır” denildi. Jale hanım seçim isimli ‘Cadı Kazanının’ kaynamaya başladığı bu günlerde işinizin ne denli zor olduğunu söylemeye bilmem gerek varmı?  Bakın, seçim zamanıdır ve kapınızı çalanlar çok olacak. Siz birşeyler verdikçe dost görünüp destek vereceğiz diyenler sıra duracak. Ama kısa günün karıdır diye cebe birşeyler koymak isteyenler siz birşeyler isteyince yok olacak. Tamam, siyaset kazanı kaynıyor aman sakın elinizi bunlar ile kazana fazla sokmayın. Ne olur ne olmaz.

**

Sn. Necmi Bayraktar: Üroloji ve Böbrek Nakil Uzmanı olarak 45’nci böbrek naklini gerçekleştirdiğinizi ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde gerçekleştirdiğiniz, başarılı böblek ameliyatı sonrasında,  Mehmet Ergören Cevdet Özgüler’i diyaliz ünitesine bağlı bir yaşamdan kurtardığınızı gözlemledik. Sevgi ve saygılarımızı gönderirken,  nakillere başlayalı 5 yıl olmadı. Ama Sağlık Bakanı 5 kez değişti eleştiriniz gözümüze takıldı. Ortalama 1 yıl’ görev yapan yöneticilerle bir sistemin kurulmasının zorluğuna vurgu yaparken, sürdürülebilir hale dönüştürecek yapı maalesef henüz oluşturulmadı dediniz. Sn. Bayraktar, yüz verilen devenin 9 dükkânı yerle bir ettiği gibi, değiştirmesini bir türlü beceremediğimiz bazı siyasilerin de ülkeyi 9 dükkândan beter ettiğini gördük.  Hedefi olmayan gemiye, yelkenlerini ne kadar fora ederse etsin rüzgâr yardım etmez.

**

Sn. Olgun Ayalı, kurumlar arasında yapılan ayrım sonrasında askeri bir kuruma verilen hakların, ayni merkeze bağlı Polise verilmemesine yönelik polisin içten içe gösterttiği tepki ve isyan devam ediyor. Yapılan haksızlığa isyan eden polis teşkilatına destek için sosyal medyada yaptığın paylaşımda, Polis kamu görevlisi ise neden kamu haklarından yararlanmaz. Polis güvenliği sağlayan güvenlik görevlisi olup GKK ya bağlı görev yapıyorsa neden GKK’nin haklarından yararlanamaz. Ve sadece askeri kurallardan kısıtlıdır. Polis yasada yazdığı gibi jandarma kolluk görevlisi silahlı güçtür deniyor. Polis kamu görevlileri gibi neden evde oturmayıp bütün eylem konser maç etkinlik vs gibi görevlere gece gündüz gidiyor diye soruyorsun. Ve cevap? Maalesef cevap yeri boş diyorsun. Ah be Olgun, polise hükümete gelelim, sizin bu yöndeki buz gibi hayallerinizi gerçeğe dönüştürüp, şeker gibi görevler sağlayacağız demişlerdi. Ama arkadaşlar yağmur yağdırma ustasıdır. Yağdırdıkları yağmur ile ne buzdan hayallerinizi, nede şekerden evlerinizi bıraktılar. Huzurunuzun içine ettiler

**

Sn. Ahmet Tolgay sosyal medyadaki paylaşımınızda, Maraş konusu ne oldu? Maraş dondurması gibi deep freez buzluğa mı kapatıldı diye soruyorsun. Ahmet abiciğim, keşke Maraş dondurması olsa ve deep freze konsaydı. Maraş, seçimlere hazırlık filminin ön izleme veteresinin reklamlarıydı. Seçim filmi başlayınca reklamların hükmü kalmadı. Tozlu raflara kaldırıldı.

**

Sn. Kazım Ant görevlilere uyarımdır diye başlayan fotoğraflı ikaz mesajınızda, fotoğraftaki ağaçlar ile üzerindeki çam kese böceklerini işaret ederek, bu bir pamuk tarlası değildir. Çam kese böceği çam ağaçlarımızı istila etmektedir. Süratle müdahale ediniz. Aksi taktirde sonuçları ve vebali çok ağır olur dediniz. Kazım komutan, Nisan ayında seçim var. Bunun dışında, hükümet ortaklarının imar yasası ve başkanların seçime katılması ile ilgili bir birilerine yönelik kırgınlık ve kızgınlıkları var. Bu nedenle şu sıralar seçim IN, ülke sorunları OUT oldu. Hacı amca, eskiden iş yapacakları konusunda büyük umut beslediklerimizin isimlerinin altını çizerdik. Ancak şimdilerde isimlerinin üzerini çizmek için hazırlığa başladık dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler