Sn. Tufan Erhürman, kamuda verimliliği sağlamalıyız. Bu nedenle Kamu Reform Yasası kesinlikle geçecek dediniz. Sn. Başbakan, kamunun yeterli ölçüde verimli olmadığı ve bu yönde halkın büyük bölümünün şikâyetçi olduğu, çok bilinmeyenli bir denklem değil. Bugüne kadar, falan partinin, İlçe Başkanının baldızının kızınınveya o partinin önde gelen isimlerinden birisinin amcakızı, dayıoğlu veya kayınçosunun yakını olduğu için sınavsız, torpil ile işe girdiği ve bu nedenle oturduğu koltukta burnundan kıl aldırmadığı defolu bir üretimhatası durumuna geldi.Hükümet olarak sizin defolu üretimi düzeltmek görevinizdir. Ancak defolu kısımları onarayım, hataları düzelteyim derken, hatasız kısımları da bozmamak gerekir. 12 Sendikanın poker masasında ‘Rest’ çekildiği gibi kırmızı kartını çıkardığı bu noktada, ben yaparım olur tavrı yerine, sanırım uzlaşı tavrının benimsenmesi daha uygun bir yol olur. Çünkü bu tür olaylarda esnek olmak şart. Esnek insanlar, ufak tefek darbelerle asla kırılmazlar. Birde, insan önceden kesin şeylerle yola başlarsa varacağı yer kuşku olur. Ama esnek ve anlaşırım görüntüsü yansıtarak işe başlarsa kesin istediği noktaya ulaşır.
**
Sn. Bertan Zaroğlu, YDP’li örgüt Başkanı ve üyelere UBP’liler tarafından baskı yapıldığını, UBP’ye davet edildiklerini belirterek, “Ersin Tatar’a ve şahsında UBP’ye sesleniyorum,avucunuzu yalayın. Üç kuruşa beş köfte zamanı geçti” dediniz.KKTC’nin teminatı artık bizleriz, KKTC’nin önemini anlamayaların kişisel ego ve hırsları ile bu topraklarda huzursuzluk çıkarmalarına izin vermeyeceğiz ifadesinde bulundunuz. Sn. Zaroğlu, UBP şu sıralar, iktidardan uzak bir parti olarak kendini yalnız hissetmiş olabilir. Herne kadar, yalnızlık Allah’a mahsus olsada, her canlı bir eş arar. Taşın kalbi yok ama, onu bile yosun sarar diyor Hz. Mevlana. UBP’de kendini yalnız hissedip kendine arkadaş aramış olabilir.Muhittin amca yalnız,bazı arayışlarda her yol mübah değildir. Topraktan geldiğimizi ve toprağa gideceğimiz unutulmasın. Mühim olan, çamurlaşmamak dedi. Bilmem birileri bunu anlarmı?
**
Sn. Resmiye Canaltay,UBP Milletvekili olarak, Meclisi Mebusan’da yaptığınız konuşmada,Burhan Nalbantoğlu Devlet hastanesinde hijyen probleminin yanısıra, refakatçı sorunu olduğunu da dile getirdiniz. Refakatçilerin 2-3 hastaya baktıklarını vergisiz para kazandıklarına da dikkat çekerken, bunun yanında bir hastanın tuvalet ihtiyacını karşılaması için 100 TL aldıklarınıiddia ettiniz. Sn. Canaltay, vizyona giren son film, başrolünü hükümet bireylerinin oynadığı, kimin eli kimin cebinde filmidir. Filmin galası yapılıyor. Hacı amca yaptıkları abuk subuk işler ile kapsama alanımızdan çıkan ve hayatımızdan yollamayı tercih ettiklerimiz için, dönüş seferlerine ait biletleri sonsuza dek iptal edildi. One Way tiket biletleri de kendilerine iletildi. Kısacası yolcudur Abbas, bağlasanız durmaz modunda beklemeye alındılar dedi.
**
Sn. Tekin K. Birinci, Lefkoşa - Girne yolunun her kilometresinde bir kişi otostop çeker.Ve maalesef çoğu oto stop çekerken yol kenarında görünmez da. Bu işin b…u çıktı artık. Eminin, Güzelyurt ve Mağusa yolunu kullananlar da bu sorundan mustarip, daha kaç kişinin ölmesi kaç kişinin suçsuz yere hapse girmesi lazım? Bu soruna acil el atılıp mantıklı çözüm bulması lazım. Ha bu arada yoldaki ışıklar da yanmaz diyorsun. Sevgili Tekin, boşuna nefes tüketme. Nefesine yazık oluyor. Çünkü arkadaşlar sokak lambası gibidir. Ve sadece bulunduğu sokağı aydınlatırlar. Caddelerde projektör olup, ülkeyi aydınlatma beceri ve yeteneğine henüz ulaşamadılar.
**
Sn. Mustafa Serçelik, Serdar Denktaş’ın açıklamasına kaşın, yaptığın cevabi mesajda, KKTC tarihinde bir ilki gerçekleştirip emekçinin ihtiyat sandığındaki paralarından stopaj talep etmeklemi zenginlikler vergilendirilecek, Sayın bakan dediniz. Sevgili Mustafa o konuda sanırım yanlış bir anlaşılma var. Sn. Bakan, emeklilerden toplanacak para ile zenginler esenlendirilecek demek istedi. Çünkü KKTC’nin mammasını yiyen bazı zengin ailenin devenin havurdunu da yemelerine karşın doymadıkları ve kuyruğunu da yemek istediklerini öğrendik. Bu ailelerin iğneden ipliğe satış yaptıkları 15 şirketlerinin aldıkları teşviklere rağmen, ‘Zarar’ ettikleri tespit edilmesinin yanısıra,sabahları siyah havyar yerine normal havyar yeme tehlikesi de başgöstertti. Ayrıca, 5 şampanya yerine sadece 3 şampanya mantarı patlatma riski de ortaya çıktı. Bu durumda bolluk içerisinde yaşayan emekliden, kesilip, havyarsız ve şampanyasız kalmamaları için teşvik adı altında bu efendilere verilecek. Ah be Mustafa, hayatta yapılacak o kadar çok hata varken, aynı hatayı yapmakta ısrar ederek, bir defa daha deneyelim diyerek, mişli geçmiş zamandan kalanlara oy vermenin anlamı sanırım Maho ağanın, Marabalarına lengeri fötür şapka gimeyi yasak etmesi ile eş anlam taşır.
**
Sn. Bilal Radiye Tuncsezen, günde yüzlerce arabanın geçtiği Dikmen-Taşkent- Haspolat yolu oluşan çukurlardan köstebek yuvasından farksız oldu.Bu yolun ne kadar bozuk olduğunu,can güvenliği açısından tehdit oluşturduğunu sayın Bakan ve Karayolları dairesi de bilmektedir.Yaklaşık bir ay önce yama yapılan Dikmen- Taşkent yolunu hangi yetkili gelip inceledi? Nasıl bir asfalt yama işi yapıldı?Yapılan işe onayı kim verdi?Şimdi bu yapılan yamalar çatlayıp çukurlar yeniden açılmaya başlandı.Tehlike yeniden geliyorum diyor.Taşkent- Haspolat yolundaki çukurlar ise bir hendek gibi.Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları uyumaya devam ediyor dediniz.Sn. Tunçsezen, aldıkları uçan-gezen yol vergisi sonrasında onaracağız dedikleri, ancak luggolarını (Çukur) dolduramadıkları yollarda çektiğimiz acı ve ızdırap bir şey değil.Çünkü bizlere hep acı çekerek olgunlaşırsınız diyorlar. Ancak affedici olmayan yollarda öldüğümüzü, öldükten sonra bedenimizin çürüdüğünü, nedense göremiyorlar. Boğazımızda düğümlenen hıçkırık gibidirler. Ne öksürsüek, nede tıksırsak bir türlü düzelmiyorlar.
**
Sn. Savaş Bozat, sosyal medyadaki paylaşımınızda TL kullanmak bir ayrıcalıktır diyorsun. Da, TL kullanmanın her kula nasip olmayacağını söylemiyorsun. Türkiye ve KKTC dışında yaşayan her insan, 1992 körfez krizi sonrasında TL’nin Ozon tabakasında seyrederken, ozon tabakasının delinmesi sonrasında burun üstü yere çakılmaz. Ufak bir rüzgar sonrasında cebindeki TL yarı yarıya değil, dörtte üç oranında güneş görmüş kar gibi erimez. 4 şiddetindeki rüzgarda bile Golf Stream sıcak su akıntısına giren bir buzdağı gibi yerinan yeksan olmaz. Ve ondan sonraki yıllarda özellikle Stg., dolar ve Euro’ya karşı diklendiği için eşek sudan gelince dayak yiyen TL’nin ceplerde yarattığı hafifliği yaşamaz. Sevgili Savaş, tabiki TL kullanmak bir ayrıcalıktır. İşte bu nedenle TL’de ego yüksek. Kibir hat safhada. Ayşaba,, dolar, Stg. Ve Euro’nun önünde devamlı secde duran TL’nin bu durumunsa bakarken, TL’ye yahu kimseye büyüklenme. Çaydanlığı düşün. Ne kadar çok kibiri olursa olsun, bir bardağın önünde bile eğilmek zorunda kalıyor. Ve senin gibi eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiyor diyor.Ama TL’ye dinletemiyor.
**
Sn. Mehmet Bican, TC ve KKTC sonunda başarı. Üretemiyoruz dedin. Sevgili Mehmet, mazot fiyatlarının atmosferde dolaştığı ülkemizde, çalışır daha da iyisini yapar ve üretemiyoruz sınıfından, üretmeyiz sınıfına geçeriz. Son yapılan elektrik zammı ile ceryan faturalarının stratosferde dolaşmaya başlaması ile daha çok çalışır ve birlikte başardıktan sonra yan gel yat sınıfına terfi ederek ense ve gerdan yapma moduna geçeriz. Buda yetmezse, bütün enerjimizle, daha çok çalışarak, hükümetimizin de desteği ile Hubble teleskobu gibi uzayda yolculuk yapan ‘Kredi Faizleri’ni daha da büyütür ekonominin mezarının kazılmasını sağlarız.. Asiye Teyze, gözündeki merteği görmeyip, başkalarının gözünde çöp arayan ve çalışır başarırız diyen bazı siyasetçilerimiz, boylarını gölgeye benzetiyor. Gölgelerine baktıkça,kendilerini dünyanın en büyüğü sanırlar.Ama bilmezler kibüyüklüklerigüneş batana kadardır diyor.
**
Sn. Ömer Meraklı, Hasan Ulas Altıok’un, sosyal medyadaki paylaşımında. Başbakan’ın folklor oynaması, üstelik de çok iyi oynaması harika. Bravo Tufan hoca yazısına yaptığın cevabi yazıda, bize oyuncu aktör gerekmez. Halk icraat bekliyor. Aş bekliyor. İş bekliyor.Huzur bekliyor Sabahtan evinden çıktığında akşamüstü kazalara belalara hırsıza uğursuza katil, ganaraya rastlamadan evine dönmek istiyor.Kendisi üreterek ayakta durmak istiyor.Hökümet dairesine gittiğinde kendini dev aynasında gören memur tarafından bugün git yarın gel denmemesini istiyor. Halk evinde istediği saat yıkansın istediği saat çamaşırını kurutsun istiyor dedin. Da, bizim Şuküfe abla, Muhtarıma selam söyleyin. Muhtarım, KKTC yerine Norveç, İsveç veya Danimarka gibi ülkede mi yoksa İsviçre’de mi yaşıyor diye soruyor.. Ayşaba ise, Ömer Muhtarım, bizde dansçı çok. Halk Danslarının yanısıra, Asena’nın göbek dansından esenlenip, göbek dansı yapanlar mı, yoksa çiftetelli ile sirtaki oynayanları mı seyretmek istersin diyor.Muhtarım, bizimkiler dans ederken kendilerini aslan gibi çok güçlü hissederler. Hacı amca, aslan öyle bir kükrer ki, bütün dünyanın karşısında diz çökeceğini sanır, ama bir pirenin onun hayatını karartacağını bilmez ki diyor. Bilmem anlatabildim mi?
**
Shah Zaib Naseer, Pakistan’dan gelikten sonra İskele’de faaliyet gösteren “İskele Balık Evi” isimli restoranda kaçak olarak çalışmaya başladın.Sonra kanın bitlenmiş olacak ki, bir yerlerine vurdu. Önceki akşamda 13 yaşındaki genç bir kıza cinsel tacizde bulunarak, küçük kıza bakarken, oranı buranı elleyerek seni dudaklarından öpmek istiyorum dedin. 21 yaşında böyle pisliklere başlarsan, bir gün biri çıkar ve fazlalıklarını kestikten sonra bir yerlerine sokar. İş yeri sahibinin adam adımız çıkmasın diyerek olayı ört bas etmeye çalışması sanırım senin gibi pisliklerin suçlarını da örtmekle eş değer olur. Shah’mısın? Naseer’misin her ne b….’san mahkemenin sana kestiği 2 aylık ceza bence az. Ancak cezaevinde 2 ay boyunca, birileri sanakadınlık görevini yaptırıldıktan sonra ‘Erkek Köçek’ olarak seni memleketine postalamaları gerekir. Bak Shah efendi, bozuk para insanın cebini deler, bozuk insanda kalbini. Ama senin gibilerde senin gibilerini temizledikten sonra özgürlüğünü. Hüsamettin dayı bu yüzden üçünü de harcayın gitsin diyor
**
Sn. Nihal Salman, birSosyolog olarak,suçlu göçü ülkeyi bitiriyor. KKTC’ye önlenemez bir şekilde gelen suçlu niteliğindeki göçlerin, kısa sürede bu küçük ülkede suç oranlarında inanılmaz bir artışa sebep olduğunu vurguladınız. Ve kısa sürede tedbir alınmaması halinde ise bugün yaşananların boyutunun daha da ülke huzurunu tehdit eder noktalara ulaşacağını belirttiniz. Sn.Salman, kapısının bırak gındırık olmasını, sonuna kadar duvarda dayalı olan. Penceresi hiç kapanmayan. Mafya babalarına hoş geldin. Kaçakçı ile uyuşturucu ile katillere ‘Well come’ diyen. Gelenin yıllarca çıkış kapısını unuttuğu bir ülkede yaşananlara hayret etmemek gerekir. Ünlü düşünür Dostoyevski,eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın demişti. Biz o ırmakları içimize almaktan, okyanus büyüklüğünde, fosseptik çukuruna dönüştük.
****
GÜNÜN FIKRASI
Yanlış Mail
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir.... Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
- "Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. Not: Burası çok sıcak."
****
Günün Fotosu
Günün Sözü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.