• BIST 8871.74
  • Altın 2241.161
  • Dolar 32.3373
  • Euro 35.0876
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 19 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 12 °C

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Sn. Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı sıffatıyla,  Takvim Gazetesine vermiş olduğunuz mülakatta, muhalif görüşteki şahısların sizin ile ilgili olarak  ‘ Tatar,Türkiye’nin adamıdır’ şeklindeki sözlere karşılık olarak  ben Türk oğlu Türk’üm dediniz. Ayrıca ben, Türkiye’nin adamı olmaktan gurur duyarım ifadesinde bulundunuz. Sn. Cumhurbaşkanım, sizin uzun zaman İngiltere’de yaşamanız ve çalışmanız Rum, İskoç ve İngiliz oldunuz demek değildir. Siz Türkiye’de Show TV’de de çalıştınız. Oralarının suyunu içtiniz. Bu nedenle tabiki Türkoğlu Türksünüz. Türkiye’deki yaşam sürenizde aşı tuttu. İnanın bundan kimsenin kuşkusu yoktur. Sanırım Türkiye’deki yaşamınız süresince, beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda şarkısını çok dinlediniz. Yağmuru sevmezseniz, gökkuşağı böyle 7 renge bürünmez ve renksiz olurdu. Değilmi?

**

Sn. Olgun Amcaoğlu, Maliye Bakanlığı olarak vergi veren kurum, kuruluş ve kişilerin listesini açıkladınız. Şeffaflık açısından bu durum gerçekten güzel bir olay. Da listeleri incelerken yine şeytan beni dürte dürte rahat bırakmadı. Neymiş efendim, vergi verenler açıklanırmış da, vermeyenler neden açıklanmıyormuş. Yok efendim, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek bir olay sonrasında bankalar vergi listesinin başını tutuyormuş. Ve yine finans kuruluşu sahipleri de listede hatırı sayılır yerlerine yerleşmiş miş. Be şeyttan rahat dur ve beni rahatsız etme dedim. Ama arkadaşın adı Şeytan ya, yok efendim bu faiz sistemi ile halk downs dear olurken, onlar up down oluyormuş. Be oğlum düzen bankaların düzeni dememe karşın, yine beni dürterek, faiz nedeniyle dağ gibi büyüyen alacak verecek davaları varmış. Ve hükümet edenlermiz de bu konuya hiç elini sürmüyormuş. Mübarek KKTC’de görmeyen duymayan ve konuşmayan 3 maymunun, bonus olarak da eğilde gulle geçsin maymunun hakim olduğunu görmüyor. Sevgili Olgun, gün gelecek, herkes kaybettiği kadar içecekse eğer, masadan en son, pandoranın kutusundan, Mahalledeki angoniciklerin yanına gidecek olan bazı siyasiler kalkacak.

**

Sn. Ersan Saner, UBP Genel Sekreteri olarak, kurultay hazırlıkları için yoğun bir uğraş içerisine girdiniz. Aday rekorunun kırıldığı bu günlerde, partiye uzun süre hizmet veren isimler arasında olmanıza karşın, susma hakkınızı kullanarak, şimdilik sessizlik okyanusunda yelkenli ile yol aldığınızı gözlemledik. Birikiminize karşın seçilememe korkusu yaşarsanız, Asiye Teyze ‘Korkunun ecele faydası yoktur’ diyor. Ayşaba ise Ersan ovlucuğuma selam söyleyin, korkmasın, o adaylığı ile ilgili istеdiği sözü söylesin, herkes anladığı kadarını dinlеsin. Bazılarının prens olabileceği tek saray, Simit Sarayıdır unutmasın diyor.

**

Sn. Menteş Gündüz, bizim Minik Kuşlar, senin Meclis Başkanlığı için aday olacağını söylüyor. Vallahi bizim Asiye Teyze, Menteş ovlucuğuma bu kadar süredir milletvekilliği yaptı. Partisi için yolları arşın, ayakkabılarını süpürge yaptı. Bakanlık, parti Genel Sekreterliği verilmediği için sesini çıkartmadı. Bu defa ona da bu makam çok görülmesin ve aday gösterilsin dedi. Sn. Gündüz, yıllarını partin için harcadın. Karanlıklarda, gündüz olup onu aydınlattın. Herkes bir makam düşünürken sen yıllarını verdiğin ve hizmet ettiğin partinden neden bunu beklemeyesini? Sevgili Menteş, sadakat ölüm gibidir. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüşü yoktur. Partin için sende ölümüne sadakat gösterttin. Unutma, Geç yağan yağmurlar, kurumuş çiçeklere hayat vermez. Ve o yağmurun yağması için zaman şimdidir.

**

Sn. Erkut şahali, dün sabah katıldığın, 2020 TV’deki  bizim Ciğdem’in, Güne Bakış programında, öyle bir laf sokuşturdun ki, o lafı sokuşturulduğu yerden 40 tane yılan yiyen hekim bile çıkartamaz. Kral Artur’un kılıcını kayadan söküp alan o güçlü kişi bile o lafı girdiği yerden söküp alamaz. UBP’’ye yıkanın da gelin’ derken, güsul abdesti mi alsınlar? Yoksa, boğazdan aşağı mı yıkansınlar ? Yoksa başlarını da sabun ve şampuan ile yıkayıp mı gelsinler? Haaa bu arada yıkandıktan sonra deodorant da sürsünler mi? Bornozlu mu yoksa ceket gömlek olurmu? Lütfen acil olarak belirtin.

**

Sn. Kudret Özersay, hocam kayıpsın. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ben Kudret hocamı aradım ama telefonu kapalıydı ulaşamadım. Seçimi kaybettiği için bana küstü diyor. Senin meselenin onun ile Maraş meselesi olduğunu yeni bir hükümet kurulacağını, HP’nin de bunun içinde olması gerektiğini belirtiyor. Ve Maraş meselesine boş vermenize vurgu yaparak, be hocam seçim bitti. Sırada koltukları paylaşım işi var. Gel deli olma. Nasibin varsa bir bardak çay içerisin sözcüğü hikayedir. Bak koltuk senin nasibin. KKTC bol kepçe lokantasında çukur tabak seni bekliyor imasında bulunuyor. Asiye Teyze, ovlum Kudret KKTC’de bereketli koltuk yağmuru başladı. Bak Cumhurbaşkanımız insanın, gelse de beraber ıslansak dediği biri olmalı diyor. Ve çok naz aşık usandırır. Gökkuşağının seçimde saçacağı 7 parlak rengi görmek için, elini çabuk tut dedi..

**

Sn. Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi kurultayında parti başkanlığı için adaylığınızı koyacağınızı açıkladınız. Hacı amca da Ünal ovlucuğumun diğerlerinden ne eksiği var. Vallahi yakışır. Özerllkle Ercan’a inen özel jet olayı krizinde o kadar suçlu varken, birinci ikramiyenin ona çıkartıldıktan sonra görevden alınması doğru değildi diyor. Hatasız kul olmaz tamam da hata üstüne hata yapanlar baş tacı mı olur diye sormadan da edemedi. Sn. Üstel, harman dövmek keçinin işi değilse, dağarcığı hatalar ile dolu olanın da başkanlık sanırım işi değil. Hayatı kurallarıyla yaşarsan ezilirsin, kendi doğrularınla yaşarsan ezersin. Belki görevden alınmakla  bir dönem ezildiniz. Ama partinin başına geçtikten sonra, dümeni iyi çevirmek için kaptan olanları, güneş gibi yakar, çekiç gibi ezersiniz.

**

Sn. Ahmet Erbaş, MHP Kütahya Milletvekili olarak, müthiş bir itirafta bulundunuz ve MHP Başkanı Devlet Bahçeli tarafından, Ersin Tatar’ı desteklemek amacı ile Kıbrıs’a gönderilldiğinizi açıkladınız. Tatar’ın seçimleri kazanmasında önemli rol oynadım derken, 30 günde Tatar’a destek amacıyla, 69’u köy olmak üzere 189 bölgeye gittiğinizi söylediniz. Vallahi bunu yapmakla iyi de bal yediniz. KKTC’nin Tatar’a oy veren güzel insanları da tebrik ettik dediniz. Da, Tatar’a oy vermeyen %48.7 nüfüsun ki, bunların arasında yıllarca vatanı korumak için Mücahitlik görevini yapanların yanısıra bayrağı için yaralanıp gazi olanlarda var, onlar vatanına ve bayrağına sahip çıkmayanlar mı demek istediniz? Bir tarafta oy verdikleri için KKTC’nin güzel insanı olanlar, diğer tarafta oy vermedikleri için 7 Cüceler fliminin, Cadısının çirkinliğine sahip olanlar. Vay be Ört ki ölem. Sn. Erbaş, haklısınız siz kan dökerken, bizler burada verdiğimiz mücadelede ‘Petmez’ döktük. Siz ‘Gazi’ bizler ‘Niyazi’ olduk. Türkiye için mücadele verirken, siz ateş istediniz, biz Mücahitler olarak cehennem olduk. Sn. Tatar’ı tenzih ederek söylüyorum, bugün sizin hasta olduklarınızın hepsi, dün bizden taburcu oldu bilesiniz.

**

Sn. Birikim Özgür, yağmur yağdıktan sonra ortaya çıkan ve pırıl pırıl bir görüntü yansıtan ‘Gökkuşağını ‘ havadaki görüntüsü nedeniyle oldum olası çok sevdim. Ancak bu gökkuşağını toprağa ayak bastıktan sonra insan vücuduna girerek flu bir görüntü yansıtan renklerini inan hiç sevmedim. Üstünüze alınmayın, sizi tenzih ederek söylüyorum. Babanın sanatı oğluna mirastır der Atalarımız. Aflarına sığınarak, buralarda birilerine baktıkça halt etmişler derim. Hele hele baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemiş demelerine inan uyuz oluyorum. Baba oğluna onur, güzel bir isim verirken, oğlun ona sürekli rahmet okutmasına ne demeli diye o kişilere sormak isterdim. Ayşaba, bazı çocuklar, ışıklı caddelerin züppe çocukları değil, Issız sokakların delikanlı yüreklerdir. Ama bazıları ise insanların kalplerinin, en müstesna yeri olan sevgi bölgesindeki kapsama alanının müdavimi onurlu isime sahip insanların, sürekli kapsama alanı dışında gezinen ve pilleri bittiği için sürekli ulaşılamıyan çocuklarıdır diyor.  

**

Sn. Ali Çaygür, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi Başkanı olarak yaptığınız açıklama taşın yerine oturduğu gibi futbolda da yerine oturdu. Haa taşın yerine oturup oturmadığına, salaparti ve muallakta kaldığına bakmayın. Uysa da oldu uymasada. Sn. Çaygür, bir aydır, Spor Dairesi ile birlikte genelde sporun, özelde futbol müsabakalarının başlaması için uğraş verdiğinizi belirttiniz. Ve start düğmesine basacağınızı belirttiniz. Futbolda yaşanması muhtemel, pozitif vakalara da değinirken, eğer futbolda bir kaleci pozitif çıkarsa onun yakın temaslılarını alacağız. Onun yakın teması da defans oyuncusudur, yani sadece onları alacağız dediniz. Vallahi çokta iyi yaptınız. Bu açıklama orta saha oyuncularının ve forvet oyuncularının kulağına küpe olacak. Öyle ikide bir korner atışında kaleciye sarj yapacaklar. Önündeki topa müdahale etmek için üstüne üstüne gidecekleri durumu ortadan kaldırdınız. Ceza sahası içerisine girmek, kaleciye yakınlaşmak yasah. Hele hele ceza sahası içerisine girip gol atmaya çalışmak hepten yasah hemşehrim demeye getirdiniz. Topunuzu oynayacaksanız orta sahada oynayın, kale önünde oynamak Cavit amcayı (Covit 19) ürküteceğinden hepten yasah demeye getirdiniz. Hacı amca, Vallahi kaleden kaleye şahin uçurdum modunda futbol oynamayı özlemiştik. Orta sahadan kaleye vurmak, Kaleden kaleye topu göndermek keyifli olacak. Futbolun başlaması için un var. Şeker var. Eh irmikte var. Ancak helvayı yapacak usta bu helvanın sanırım altını yakacak, üstünü de cıvık bırakacak. Helva ölü helvası gibi olacak.

**

Sn. Bülent Dizdarlı,  paylaşımınızda, yollarımızın ve hız kameralarının durumuna değinerek, Ciklos meviindeki hız radarından dem vurdunuz. Hız kamerasının, 50 km’ye uyarlamak her kimin aklıysa, bir daha baksın derim dediniz. Ve yokuşu çıkarken bu hız limiti nedeniyle araçların adeta inleyerek öldüğünü, inerkende, devamlı frene basıldığı için anasının döblek, babasının da tambura çaldığı imasında bulundunuz. 50 km ile inmenin mümkün olmadığını dile getirirken, dūşūk hız limiti nedeniyle, kazalara da davetiye çıkartıldığını belirtiniz. Doktorum, bu ülkede dönel kavşak, yok be olmaz çember daha iyi, ama Ada, ondan da iyi olur felsefesini getiren ve yabancıları şaşırtıp Uuuu banayamu, veya ovv my god feryadına neden olup, kazaya davetiye çıkaranlardan, bu 50 km’yi düzeltmelerini beklemek anasından öpücük istemek ile eşdeğer taşır sanırım. Bu uzman geçinen arkadaşlar, yollarda bizlere yaşattıkları nedeniyle, zincirlerle bağlı küfürlerimizin kilidi ile oynuyorlar. Kilit ile fazla oynamayın açılırsa, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu size gösteririz dediğimiz halde dinlemiyorlar. Sanırım kilitin açılmasına az kalırken onlarında küfürler sonrasında oynatmalarına az kalacak.

**

Sn. Fikri Marasali  KKTC  For Ever diye isimlendirilen, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan adadan göç eden insanların, İngiliz, Fransız veya yahudi oldukları için Ada’dan kaçmadıklarını belirttin. Kaçanların, kaçmalarının sebebinin sistemsizlikten ve çıkar zihniyetinden bıktıkları için bay bay dediklerini söyledin. Ve Huzur isimli dünya güzellik kraliçesini bulmak için buralardan tabanları yağladıkları imasında bulundun. Tarihi boyunca Kıbrıs Türkünün, onuru nedeniyle kimseye yama olmadığını  belirterek, son zamanlarda barış istendiği için Rumcu ve İngiliz Piçi olmakla suçlanıldığını belirttin. Ne Türküm nede Rum, önce insanım dedin. Ah be Fikri abiciğim ah. Bazı insanlar, insana şükretmeyi, bazıları da küfretmeyi öğretir. Unutma.

**

Sn. Sinan Şemiler,  CTP dinamiklerinin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiği olgunun, Kıbrıs Türkü'nün iradesini  temsil eden ve ayakta kalabilen tek partinin, CTP olduğunu belirttiniz. . CTP ve TKP-TDP'nin uzaklığı, İzzet İzcan ve Alpay Durduran'ın başka telden çalması, liberal ve sol oyların %20-25 üzerine çıkmasına  engel oldu dediniz. Ayrıca Kudret Özersay'ın patinaj yaparak, UBP çizgisine kayması da hüsranla sonuçlandı ve bundan sonraki yeni hareketlerin önünü kesti iddiasında bulundunuz. Seçimlerde, TDP CTP'ye iyi davranmadı deyip, halkın kafasında soru işaretleri yaratan CTP'lilerin  de bu tabloda sorumlulukları vardır. Kendi iradesine sahip çıkmak isteyen Kıbrıs Türkü'nün, bölünmek yerine tek bir çatı altında toplanması kaçınılmazdır. Ve CHP-İYİ Parti'nin yaptığı Millet İttifakı gibi bir hareketin başlatılması elzemdir ifadesinde bulundunuz. Buna paralel olarak da teori, felsefe, kavga ve parti içi hizipleşmeyi temsil eden eski  kadroların yavaş yavaş emekli olarak, partinin hakimiyetinin, geniş kitlelerin kabul edebileceği  dünü değil,  bugünü ve yarını temsil eden Tufan Erhürman, Sıla Usar, Fikri Toros ve Doğuş Derya  gibi isimlere bırakılması gerektiğine vurgu yaptınız. Sn. Şemiler bazıları için hayat poker gibidir. Dün ışıltılı koltuklara bakarken, dünyalar onlar içindi.  Bugün oralardan gönderilirlerse hiçbir şeydirler. Şimdi birşey söylesem, bazılarına benim sözlerim büyük gelir, gerçi sorun ve sıkıntı yok. Seneye de giydiririz olur biter.

**

Sn. Devrim Barçın önemli bir konuya değinerek, dakka bir, gol bir. Anayasa ayaklar altında dedin. Ve Sn. Ersin Tatar’ın, "Anayasanın, Cumhurbaşkanı Bakanlar Kuruluna Başkanlık eder dediğini ve vu sebeple UBP Genel Başkanı seçilinceye kadar ve ben görevi ona verinceye kadar Bakanlar Kuruluna ben başkanlık edecem dediğini belirttin. Tatar, İyi diyor hoş diyor da Anayasanın, Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluştuğunu, ama organ bütünlüğü için Başbakanın olmasının şart olduğunu söyledin. Ayrıca Anayasaya göre Cumhurbaşkanın Bakanlar Kuruluna başkanlık edebileceğini,  ama oy hakkının olmadığını, Anayasa’nın, Cumhurbaşkanının Bakanlar Kuruluna Başbakanlık eder demediğini, kurul toplantısına yönetsel anlamda başkanlık eder dediğini belirttin. Sevgili Devrim, boş ver. Bizde olsa da olur, olmasa da olur. Eğilde gulle geçsin dördüncü maymun ile birlikte görmeyen, duymayan ve konuşmayan maymunlar topluluğunun, sessiz kaldığı sürece eğri gemi, doğru seferini taki, küçük bir dalgada alaboran olana kadar sefer yapma işlemini sürdürecek. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Ne dost belli nede düşman. Herkes kendi menfaatince insan…

***

Günün Fıkrası122105305_1237959583270150_2472266632678229264_n.jpg

Günün Sözü122095832_371293150584584_781327022291795911_n.jpg

Günün Fotosu122013630_847856002421137_1161071092221276369_n.jpg122001218_349328243159844_2523447168843707883_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler