Sn. Emin Çaba, usta bir gazeteci olduğunuzu, Halk TV’de, eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile yapılan söyleşide, yerinde sorularınız ve açıklamalarınız ile birkez daha ortaya koydunuz. Baskısız tahtayı yel, yelin almaması halinde selin aldığı gibi, bizlerde emir demiri keser ırmağının yarattığı sele kapıldık gidiyoruz. Atalarımız okundurduk yazındırdık bale gudelya bale gudalye derdi. Yani ne okusa, nede yazsa bir muka yaramayanların, olgunlaşan başak gibi boyun eğmesi ve sükût altındır sözüne uygun hareket etmesi sonrasında, sporda ve ticarette ayaklarımıza pranga vuruldu. KKTC’ye gerek ticari alanda, gerekse sportif alanda, dünyanın uyguladığı ambargonun benzerini, dolaylı olarak, Türkiye’nin de süsleyerek, güzel görünümlü bir paket içerisinde, KKTC’ye uyguladığını dile getirdiniz. KKTC’de açılması gereken ihalelerin Türkiye’de açılmasını da eleştirerek, aslında bir proje uygulanacaksa, o yerde yaşayan insanların o projede yer alması gerektiğini belirttiniz. Sn. Çaba, güzel bir ürün almak için tarla sapan, bağ çapa ister. Bizim sapanın orta direğini, çapanın da sapını kırdılar. Bir koyup, beş alanlara bakarken, sokak kedisinin özgürlük felsefesini bir türlü benimseyememenin cefasını, ciğercinin kedisine dönüştürülerek tekme yerken ‘Besleme’ denilmesinin cezasını çekiyoruz..
**
Sn. Resmiye Eroğlu Canaltay, Erdoğan’ın KKTC ziyaretine yetiştirmek için canınızı dişinize taktığınız, Lefkoşa çevre yolu ile ilgili olarak takdir beklerken tekdir almanız hoş olmadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, KKTC Ulaştırma Bakanı olan size, buraları yeşil olacak. Kasım’da gelip göreceğim diyerek direktif vermesi, sizinde ‘Emredersiniz efendim’ demeniz. TV’deki evlenme programında hayır cevabı alınca çıkış yolunu şaşıran yaşlı amcanın yıkıldığı gibi inanın bizlerde yıkıldık ve feleğimizi şaşırdık. Resmiye hanım, Aşık Veysel, uzun ince bir yoldayım diyerek çıktığı yolun sonuna daha gelmedi. Geldiği zaman ince yolun sonundaki uçurumu sanırım fark eder. Baba mirası yanan mum gibiyse, siyaset mirası da ‘Golorambiciktir’ ve yağı bitince söner. Sanırım siyasetin sizlerin sandığı gibi değil, ‘Yandığı’ gibi olduğunu son olayda anladınız.
**
Sn. Nesil Bayraktar, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı olarak, aşının önemine dikkat çekerek, herkesin aşı olması tavsiyesinde bulundunuz. Berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi insanın da aşılı olanı makbuldür imasında bulunarak, yoğun bakıma girme ihtimali aşısızken %70, aşılıyken %5”dir dediniz. Ve aşılanmanın önemine vurgu yaptınız. Bugün eğer 150 vakadan 10’u hastaneye yatıyorsa, aşılama işe yaradı demektir ifadesinde bulundunuz. Sn. Bayraktar, bir sağlıkta bir bayraktar oldunuz. Bayrağı çekip, Cavit amca (Covit 19) sizi öperse tahtalıköye bilet kesmemek için aşı olunması gerektiğine vurgu yaptınız. Ancak sizin gibi değerli doktorların tüm uyarılarına rağmen, bazı hanzoların buna dikkat etmediğini halen görüyoruz. Vallahi ne diyeyim, Allah`dan mal mülk istedik. Sanırım mal kısmını yüksek sesle söyledik. Yağdırıyor kurban olduğum Allah’ım.
**
Sn. Yalçın Koçyiğit, bez alırsan Musul’dan, kız alırsan asilden. Şampiyon ilan edeceksen Koçyiğit gibi, Yalçın kaya olup, dik, bileği bükülmez insanlardan seçeceksin sözünü unuttuk. Ve kalktık, Girne’nin gür sesli horozu, Tavla şampiyonu, parmolit boya satış şampiyonu sen dururken, ‘Tavla Şampiyonu’ olarak Gürkan Kara’yı ilan ettik. Sevgili Yalçın, camı silip ayna gibi oldu, aynayı silip cam gibi oldu diyen bir milletin mensubu olduğumuzu unutarak, hem aynayı hemde camı birbirine karıştırdık. Kırılgan biri olmayayım derken, kamyon şoförü gibi oldum. HD kalitesindeki hata sonrasında, zücaciye dükkanına giren fil gibi, seni ve şampiyonluklarını tuz buz ettim. Gürkan Kara’yı şampiyon ilan ederken, seni de amorti çıkan bilet ilan ettim.
**
Sn. Songuç Kürşad, sosyal medyadaki paylaşımında, babamın adı hıdır elimizden gelen budur sözünü kendine ilke edinenlerin ellerinden gelenin, bu ülkenin liderleri Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Raif Denktaş’ın anıt mezarlarını ziyaret etmemek olduğunu anladım. Ve liderlerin anıt mezarlarına neden adım atmadıklarını çaktım. Ailesine çağrımdır başlıklı paylaşımında, liderimiz Rauf Denktaş’ın anıt mezarını doğru dürüst yapamayanlara eleştiri getirirken, aileye de 10 yıldır anıtını yapmadığımız, gelen resmî konuklara ziyaret ettirmediğimiz, mezarı çevresinde her türlü ahlaksızlığa göz yumduğumuz lider Denktaş'ın naaşını aile mezarlığına taşıyınız çağrısında bulundun. Taşıyın ve bu utancı başta yöneticiler olmak üzere hepimizin suratına tokat gibi vurunuz dedin. Ah be Songuç, mesele anıt mezarın tamamlanmaması meselesi değil. Mesele liderimizin mezarının bakımsızlıktan otlar ile kaplanmış olması meselesi de değil. Mesele dünyanın kabul ettiği ve şapka çıkarttığı liderlerimize gösterilen saygısızlıktır. Kıskançlıktır. Dün, rahmetli Denktaş’ın etrafında ateş böceğinin ateş etrafında dans ederek döndüğü gibi dönenler, bugün bal alacaklarının etrafında dönüyor. Öyle ki, bal kovanı olduklarını sandıklarının etrafında toplanarak oralarını yeniçeri ocağına dönüştürdüler. O kadar çoğaldılar ki, sefere çıksalar, inan Yunanistan`ı çok rahat alırlar.
**
Sn. Ahmet Ünsal, KKTC Din İşleri Başkanı Doç. Dr. Talip Atalay’ın görev süresinin dolmasının ardından, Din İşleri Başkanlığı görevine atandınız. Hayırlısı olsun diyelim. Allah ile kul arasındaki bağı kurma görevini üstlenirken, unutmayın, Kötülük görmeyince iyiliğin, yaşlılık olmazsa gençliğin, hastalık olmazsa sağlığın, yoksulluk olmazsa varlığın, yobazlar (gerçek din adamlarını tenzih ediyorum) olmazsa laikliğin değeri anlaşılmaz. Yağmur yağdığı zaman yağmur damlaları ya çamura yada gülün yanı sıra, diğer bitkilerin yaprağına düşer. Aman dikkat edin. Ve din adı altında yapılacak saçma sapan işler ile çamura değil, laiklik adına yapacağınız güzel işler ile gül yaprağına düşün.
**
Sn. Murat Kanatlı, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, KKTC’ye ziyareti ile ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın yaptığı açıklamada, Erdoğan’dan rahatsız olan partilerin geçtiğimiz günlerde Rum tarafına gittiklerini ve Rum lider Nikos Anastasiadis ile bir görüşme yaptıklarını belirttin. O görüşme de Türkleri vahşice katleden EOKA’yı öven ve bize korsan devlet diyen Anastasiadis ile mutlu pozlar verdiklerine işaret ettin. Ve bizim, vatan, millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar kitabı yazarı bazı büyük şahsiyetlerin aşağılamaya çalıştıkları Anastasiadis ile fotoğraflarını yayınladın. Sevgili Murat, eminim, hastasına sigara içme diyen ama hastasının yanında cigarasını tüttürürken benim yaptığımı yapma diyen doktorun hikâyesini bilirsin. Hatçe Teyze, kötü duygular ömür yıpratır. güzel duygular sevgi yaratır. Kötü insanlar kapı kapatır. İyi insanlar kendilerini aratır. Gökkuşağı gibi her renge sahip, bukalemun gibi renk değiştiren, sıkışınca dün dündür, bugün de bugün diyen bazı siyasetçilerde, yarattıkları öfke ve sinirden ömür kapatır diyor.
**
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.