KKTC for Ever dedik, koskoca ‘Yavru’yu yaz-boz tahtasına çevirdik
Anne pozitif derken, iki saat sonra şaka yaptık negatifti demeyi becerdik
Ercan ve limanlar insan ile doldu, uçaktan inen soluğu berberde aldı
Kimisi tahahhütname imzaladı ama ev yerine cafede caka sattı
Adam ben yeni geldim, koronaymış testmiş o da ne yenirmi diyormuş
Bu canı Allah verdi, istediği zamanda o alır makamında şarkı söylüyormuş
Esterabim diyerek,karantinasız, alt yapısız, bağrımız açık çıktık bir yola
Köşede sinili bekliyor Allah’ın belası koronavirüs salyaları aka aka
Bu belanın büyük bir bela olduğunu hala idrak edip öğrenemediler
Bela 2‘nci defa gelirse kökümüze kibrit suyu dökeceğini fark edemediler
Kaderimizse dünya küçüktür, değilse çıkmaz sokakta bile karşılaşmayız tamam
Ama bu kadar vurdumduymazlık ile nemelazımcılığa inanın artık dayanamam
Hayat üç buçuk ile dört dörtlük arasındadır diyor bizim meşhur Neyzen Teyfik
Tamamda bizim de bir yerlerimiz üç buçuk atıyor diyor bizim komşu Refik
Bizim hükümet boşverin pilavını kaşıklarken, zamanda yolculuk yapıyor
Anıları ile geçmişe yolculuk yaparken, hayalleri içerisindeki yıkımı göremiyor,
Bakanımız Pilli, benim pilleri yeni sarj ettim, yürüyün da korkmayın dedi
Gemi ile uçaktan inenin soluğu hemen berber ve cafede aldığını göremedi
Vallahi uçacağız diyenler galiba haklı çıktı insanımız gerçekten ruh olup uçuyor
Korku miskindir belası sonrasında insanımız Allah’ın katına çıkmaya hazırlanıyor
Bizim 58’lerden kalma ‘Loforiyo’ lastiği patladığı için tumba olmayı bekliyor
Ekonomiyi uçuracağız diyenlere 3 yaşındaki Ali, orta parmağını gösteriyor
Bize birşey olmaz ayaklarında hayal kurmayı halk olarak seviyoruz
Bizim bazı yetenek düşmanları sayesinde inanın onu bile beceremiyoruz
Koronadan sonra birde bir yerimize bileşim yasası yasakları soktular
Arkadaşlar bazı meseleleri örtmek için yasayı zırh yapıp önlerine koydular
Lale devrine devam diyenler için sendikalar Patrona Halil isyanı başlattı
Efendilere yirmi beş kuruşa balık ekmeğin eskiden satıldığını hatırlattı
Seçtiklerimizi sevmemiz, yanlışlarını istisnasız kabul edeceğiz anlamına gelmez
Sevgi zorlukları aşmak içindir, yanlışları örtmek için değil, bunun için sürdürülmez
Sabah başka, öğlen başka konuşanlar arasında dilsiz olmak engel değil galiba devrimdir
Kibir üstadlarına gösterilen ederinden fazla değer, soytarıyı kral ettiği bilinmelidir
Ağaç ne kadar yükse olursa olsun yapraklarının bir gün yere düşeceği bilinmelidir
Rüzgarın önünde başıboş savrulurken sandıkta kalacağını o birileri öğrenmelidir
Saat başı değişen kararlara gülümsüyoruz işte kimine yalandan, kimine inattan
Eğer iş ceza kesmeye kaldıysa,hakimde,savcıda da biziz diyeceğiz eshahtan
Biz Tanzimat Mahallesinde hısar üstünde Büyüdük,tek pirili için göz yaşları döktük
Neron Roma’yı yakmış,anasını satayım biz o pirili için KKTC’yi korona ile örttük
Başarı destanları yazdık denilen ‘Maceralar” bittiği zaman “kahramanlar” işsiz kalırmış
Mohaç Meydan muharebesi kahramanı Pargalı gibi kelleleri mızrağın ucunda sallanırmış
Bugünlerde destan yazdık ayaklarında övünme yerine koronadan kollayalım dütü
Yoksa bir parmağımızı ısırınca sızlayan 20 parmak sonrasında, oluruz koronanın sütü
****
Günün Fıkrası
Örnek Evlilik
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde:
- "Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor,
siz hiç tartışmaz mısınız?" diye sorarlar.
"Hayır" diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder:
- "Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım.
Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil.
Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum.
Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.
O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder.
Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz."
Dinleyenlerden biri:
- "Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?" diye sormuş.
Ötekiler de "Hah! Şimdi ne olacak?" demiş.
Genç gülümsemiş;
- "Bundan kolay ne var, fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım, demiş."
Günün Sözü
Günün Fotosu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.