• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Lefkoşa 29 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 29 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 26 °C

Umutsuzluk siyaseti

Oshan SABIRLI

Kıbrıs Türk halkı profesyonel seçmenlere dönüştü. Bu topraklarda sürekli olarak bir seçim ruh hali içinde yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçimi;

Milletvekilliği seçimi:

Belediye Başkanı, belediye meclisi ve muhtar seçimi yapıyoruz.

Aslında AB üyesi olmadığımız, AB’ye dair bir seçim yapmadığımız hatta senatomuz olmadığı için ki ilerleyen dönemde bunlar da olabilir daha da çok seçimlerimiz olabilir.

Özetle Kıbrıs Türk halkı 1974 yılı sonrasında defalarca sandığa gitti.

20 Haziran 1976 Milletvekilliği Seçimi ile, 1974 sonrasında ilk kez parlamenterlerimizi seçtik. Derken 28 Haziran 1981’de de Milletvekilliği Seçimi yaptık.1985, 1990, 1991 (ara seçim), 1993 derken 2013 yılına kadar defalarca sandığın yolunu tuttuk. 4 kez başkan değiştirdik. Ancak 7-8 kez ise başkanı seçmek için milletvekilliği seçiminin olduğu günlerde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bağımsız olarak sandığa da gitti.

Bir o kadar da yerel seçim yaptık.

Hatta referandumları atlamayalım.

1975, 1985, 2004 ve 2014 yıllarında da referandum nedeni ile sandık başındaydık.

Artık oy vermek bizim için çocuk oyuncağı oldu.

Yazının başlığı “umutsuzluk siyaseti”. Siyasiler bir çok kez umutsuzluktan beslendi. Bu ülkede tek kelime söylemeden, tek bir vaat vermeden, “formül cebimde” yalanı ile bile seçim kazanan, üstelik ezici bir çoğunluk ile kazanan partileri de gördük.

Umutsuzluğun içinde sırf tokat vurmak adına, sırf partisini, kendisini cezalandırmak adına alaşağı edilen toplum liderlerini de gördük.

 

Kudret Özersay böylesi bir siyaset sahnesinde, siyasi deneyimi olmadan sahneye çıktı. Rekor denilebilecek bir oy oranı ile Cumhurbaşkanlığı seçimini 4. Olarak tamamladı. Derken kendi siyasi partisini kurdu. O umutsuzluklar içinde vatandaşın umut yüklediği bir isim oldu.

Mustafa Akıncı’nın seçimi kazanması da benzer bir umutsuzluğun içindeki bir kazançtı. Derviş Eroğlu’nun müzakerelerdeki vizyonuna inançsızlık ile Sibel Siber’in CTP içindeki iç hesaplaşmalara kurban edilişi Akıncı’ya seçim zaferi sundu.

Şimdi ülkedeki siyasetteki dalgalanmalara bakarken Kudret Özersay’ın yıldızının giderek parladığını söylemek mümkün. Arkasında çok iyi bir ekip henüz olmasa da umutsuzluk siyasetinde, tek kelime bile sarf etmeden önemli bir aktör olduğunu gözlemliyorum.

Diğer siyasi partilerin kibirli duruşu, güçlü gözükmeye çalışması ve iç sorunlarını düzeltip halka güven veren bir yapıya kavuşamaması kendilerine seçim hezimeti sunacak. Yakındır, hepsine ciddi seçim yenilgileri gelecek. Sosyal politikaların, vatandaşa inanç vermeyen bir siyasal yaşamın getirisinde, Özersay halka inmeyi ve o samimiyeti göstermeyi başarırsa uzun vadeli olur mu bilmem ama ülke siyaseti çok ciddi bir aktör ile karşı karşıya gelebilir.

Bunun için Özersay’ın ve Halkın Partisi’nin çok fazla yorulmaması ise gerekmeyecek.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları