• BIST 9808.54
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Lefkoşa 36 °C
  • Mağusa 33 °C
  • Girne 31 °C
  • Güzelyurt 36 °C
  • İskele 33 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 26 °C

Vazgeçemedikleri aslında nemalandıkları düzendir!

Derviş DOĞAN

Politikacıysanız ve illa ki bir şeyler söyleme gereği duyuyorsunuz işte  o zaman ayakları yere basan söylemler yapmaya büyük özen göstermek durumundasınız.

Olabilecek şeyler.

Yalana dolana baş vurmadan.

İnsanları kandırmaya yeltenmeden.

Zira politikayı yalanlar üzerine inşa edemezsiniz.

Gerçek bir gün su yüzüne çıkar.

Orada boğlur kalırsınız.

Örnek mi?

İşte bizim içinde bulunduğumuz durum.

İşte çoğunlukta bizim coğrafyamızda, yani Kıbrıs’ın Kuzey’inde yapılan politika.

Adam Başbakan Yardımcısı, üstelik Maliye Bakanı.

Yılların siyasetçisi.

Keçiye Abdurrahman dayı dedikleri o günlerden bugünlere gelinmiş.

Şimdi diyor ki, Kıbrıs’ta eğer bir anlaşma olacaksa ve bu anlaşmaya imza atılacak, biz bu anlaşmanın içerisinde KKTC olarak durmalıyız.

Ve bu anlaşmaya KKTC adına imza koymalıyız, taraf olarak değil.

Peki bu mümkün mü?

Değil.

Bunun mümkün olamayacağını bu cümleleri sarfeden Sayın Serdar Denktaş da çok iyi bilmekte.

Peki o zaman neden yapıyor bunu?

Basit ve hükmünü yitirmiş bir politika için.

Kafaları karıştırıyor.

Yanıltmaya çalışıyor insanları.

Maksat süreci sulandırmak.

İçinde bulunduğumuz durumu sürdürmek.

Olası bir referandum için hayır-a neden yaratmak.

Yoksa Sayın Denktaş da  hiç bir şartta KKTC diye bir statünün devlet olarak algılanmayacağını bilir uluslararası toplumda.

Yani anlayacağınız  körler sağırlar birbirini ağırlar düzeninin devamından yana olan zihniyetin bir ürünüdür bu da!

Hoş Türkiye dahil, yeryüzünde hiç bir  ulusun KKTC’ye böyle bir statü kazandıracağı falan da yoktur.

Çünkü böyle bir şeyin mümkün olamayacağını çok iyi bilmektedirler.

En basitinden bir örnek vereyim.

Malum Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da Amerikada.

Güya burada bir takım temaslar yapıyor.

Velev ki öyle.

Peki Amerika’ya hangi statüde gitti.

Normal bir ziyaretçi statüsünde.

Peki burada yaptığı temasları hangi vasıfla yapıyor?

TC Dışişlerinin girişimi ile alt yönetim elemanı ya da bürokratı düzeyinde yapıyor.

BM koridorlarında ziyaretçi statüsünde boynunda bir levha ile dolaşıyor, katıldığı toplantılarda da gözlemci statüsünde yer alıyor.

İşte bu çerçevede İKÖ’nün toplantılarına katıldı Tahsin Bey.

İKÖ nedir?

İslam İşbirliği Teşkilatı.

Müslüman ülkelerden oluşan bir birlik.

Peki önündeki taballeda ne yazıyordu fark ettiniz mi?

“Observer”

Yani Türkçe karşılığı “Gözlemci”

Orada Turkish Cypriot State bile yazma inceliğini göstermemişler.

 Oysa geçtiğimiz yıllarda o tabella da  Turkish  Cypriot State yazılıyordu.

Şimdi ondan da vazgeçmişler.

Bu defa yazmamışlar, buna gerek duymamışlar.

İki dudak arasında karar vermişler.

Tabi ki ayıp etmişler.

Lakin bizi gerçeklerimizle bir kez daha yüzleştirmişler.

Bunun ötesi yok demişler.

Çünkü algıdan da öte realitemiz bu.

Bu nedenle kimse kimseyi kandırmaya yeltenmesin.

KKTC diye bir statüyü kimse kabul etmedi ve asla kabul etmeyecek.

Yeryüzünde bunu tek kabul eden ülke olan Türkiye dahi bu konuda gereklerini yerine getirmiyor.

KKTC’ye alt yönetimi muamelesi yapıyor, ki dünya da bunu böyle kabul ediyor.

Var mı bunun başka izahı?

 Yok..

Hoş burada bir grup insanın da savunduğu aslında KKTC’nin varlığını korumak ya da sonsuza dek yaşatmak falan da değil.

Öyle bir ihtimal varsa ben de hiç tereddüt etmeden KKTC savunucuları arasında ki yerimi hemen alırım.

Ama yok.

Zaten bu bir grup insanın da savunduğu bu değil.

Burada vazgeçmek istemedikleri mevcut düzenin onlara sağladığı imkanlardır.

Dolayısı ile bu düzenden nemalanan çevrelerdir önüne KKTC koyup savundukları.

Zira kurdukları bu düzenden besleniyorlar.

Bu düzenin sonunu getirmek istemiyorlar.

Tatlı tatlı yaşıyorlar.

Kurdukları bu düzende toplumsal hiç bir kazanım da olmuyor.

Kişilere, belli ailelere kısacası belli bir zümreye özel avantajlar sağlayan bu düzenden vazgeçemiyorlar.

Konu budur.

Yoksa KKTC falan umurlarında değil.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları