“Yavuz” yeni sondaj sahasında

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yavuz sondaj gemisinin adanın güneyindeki G ruhsat sahasına intikal ettiğini duyurdu.

Aksoy, “Bu sahada Ada’nın ortak sahibi olarak Kıbrıs Türklerinin de, en az Kıbrıs Rumları kadar hakları vardır” ifadelerini kullandı ve Avrupa Birliği’ni birlik dayanışması kisvesiyle bu gerçeklikten uzak, önyargılı, çifte standartlı politikalarını sona erdirmeye çağırdı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yavuz Sondaj Gemisiyle ilgili Avrupa Birliği’nin yaptığı açıklamya yanıt verdi.
Aksoy, Yavuz Sondaj gemisinin Cuma günü KKTC Hükümeti’nin 2011 yılında Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsatlar çerçevesinde, üçüncü sondaj faaliyetini gerçekleştirmek üzere, Ada’nın güneyindeki “G” ruhsat sahasına intikal ettiğini duyurdu.

Bu sahada Ada’nın ortak sahibi olarak Kıbrıs Türklerinin de, en az Kıbrıs Rumları kadar hakları bulunduğuna işaret eden Hami Aksoy, burada petrol ve doğal gaz bulunması halinde, iki tarafın gelirleri birlikte paylaşacağını kaydetti.

Hami Aksoy, “Bu çerçevede Kıbrıs Türk makamlarının hidrokarbon kaynaklarının ve gelirlerinin hakça paylaşımına yönelik 13 Temmuz 2019 tarihinde yaptığı öneri halen geçerlidir ve çözüm için önemli bir fırsattır. AB, ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin Doğu Akdeniz’deki haklarının gasp edilmesine 2003’ten beri sessiz kalmıştır. Yaptığı hiçbir açıklamada Kıbrıs Türklerine değinmemiş, Kıbrıs Türklerinin varlığını ve haklarını yok saymıştır. Avrupa Birliği öncelikle birlik dayanışması kisvesiyle bu gerçeklikten uzak, önyargılı, çifte standartlı politikalarını sona erdirmelidir” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Kıbrıs Türklerinin Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki hakları garanti altına alınıncaya ve 13 Temmuz 2019 önerisi çerçevesinde bir işbirliği mekanizması kurulana dek, Türkiye’nin Ada’nın güneyinde de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumaya devam edeceğinden kimsenin şüphe duymaması gerektiğini vurguladı.