• BIST 9079.97
  • Altın 2325.218
  • Dolar 32.3458
  • Euro 34.9467
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 16 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

YDÜ'nün “Bilim Üretmek İçin 100 Neden” konferansı

Konuşmasında fizikle ilgili detaylı bilgiler veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, katılımcı kitlesinin yoğun olduğu konferans sonunda yöneltilen birçok soruyu cevaplayarak sunumunu sonlandırdı.
YDÜ'nün “Bilim Üretmek İçin 100 Neden” konferansı

Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal: “CERN Deneyi Dünyanın Varoluşunu Açıklıyor”

 
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN), Büyük İyon Çarpıştırıcısı Deneyi (ALICE) grubu üyesi olan Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, “Bilim Üretmek İçin 100 Neden” konulu seminerde tüm dünya tarafından bilinen, dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı olan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) tarihçesi hakkında bilgiler verdiği belirtildi. 

 
CERN’in temellerinin 1949 yılında atıldığını, kuruluşunun ise 1954 yılına kadar sürdüğünü söyleyen Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, CERN’in kısmi üye ülkelerinden birinin de Türkiye olduğunu belirtti.  Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) yapılan deney hakkında bilgiler de veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, CERN deneyi olarak adlandırılan deneyin, insanlık tarihi için büyük önemi olduğunu vurgulayarak, deneysel dünyanın varoluşu ve daha birçok konu hakkında bilimle birlikte bilgi sahibi olunabileceğini ifade etti.
 

CERN deneyinde yuvarlak biçimdeki tüplerin içerisine zıt yönlü proton parçacıkları yerleştirilerek hızlandırılmasının sağlandığını belirten Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, birbirine zıt yönde hızlandırılan parçacıkların daha sonradan birbirleriyle çarpıştırılması suretiyle küçük bir enerji patlaması meydana geldiğini, bu patlama sırasında ortaya bir enerjinin çıktığını buradan yola çıkarak, bu deneyin dünyanın var oluş şeklini açıklayabileceğini belirtti.

 
Yerin yaklaşık 60 metre altında kurulu bir laboratuvarda gerçekleşen ALICE deneyi hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, ALICE deneyinin özellikle ağır iyon çarpışmalarını incelemek için tasarlanan bir deney olduğunu ifade ettiği konuşmasında, nükleer fiziğin tarihçesine de değindi.

 
Konferansa Yoğun İlgi Gösterildi

Konuşmasında fizikle ilgili detaylı bilgiler veren Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal, katılımcı kitlesinin yoğun olduğu konferans sonunda yöneltilen birçok soruyu cevaplayarak sunumunu sonlandırdı.  Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal’ın ardından söz alan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kurt, Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal’a bilgilendirici açıklamaları ile etkili sunumu için teşekkür ederek, konferans vasıtasıyla Yakın Doğu Üniversitesi’nin bilim üretme süreçlerine yaptığı katkıyı anılaştıran plaketi ve adına Yakın Doğu Bilim Ormanı’na dikilen ağacın belgesini takdim etti.

 
Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal Kimdir?

1979 yılında Ankara’da doğdu. 2002 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünde birincilikle tamamladığı lisans eğitiminin ardından, 2004 yılında da yüksek lisans eğitimini tamamladı.  2011 yılında Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN), Büyük İyon Çarpıştırıcısı (ALICE) kapsamında yüksek enerjili çarpışmalarda çok kısa yarı ömürlü parçacık ölçümleri üzerine çalışarak doktora diplomasını aldı. 2012 – 2013 yıllarında ise CERN’in, ALICE Deneyi’ne doktora sonrası araştırmacı olarak katılan ilk Türk oldu. Halen ALICE Deneyi’nde yüksek enerjili çarpışmalarda oluşan, kısa yarı ömürlü parçacıkların oluşumu ile ilgili makale hazırlama grubu üyesi ve editörü olarak çalışmaktadır. Ayrıca rezonans parçacıkları analiz grubu raportörü ve KTO Karatay Üniversitesi ALICE takım lideridir. Analiz çalışmalarını yürüttüğü ve sorumlu yazar olarak yer aldığı 25 yayınının yanı sıra, 100’den fazla yayını bulunmaktadır.  Bu yayınlara yapılan toplam atıf sayısı 2000’den fazla olup göstergesi 66’dır. Doç. Dr. Ayben Karasu Uysal bilimsel çalışmaların yürütücüsü ve araştırmacısı olduğu TÜBİTAK ve TAEK destekli projeleri de eş zamanlı olarak yürütmektedir.  Bu süreçte, TÜBİTAK ve CERN tarafından çeşitli araştırma ve üstün başarı ödüllerine layık görülmüş, 2014 yılında ise Yüksek Enerji ve Parçacıklar Fiziği Dalı’nda Doçent unvanını almıştır. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler