Konferans Fransa ve Suudi Arabistan'ın ortak girişimi ile yapıldı.
ABD, Almanya ve İtalya zirveye katılmadı.
Fransa'nın ardından Belçika ve Monaco Prensliği de tanıma kararını duyurdu.
İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz 21 Eylül'de Filistin devletini tanıma kararlarını açıklamıştı.
Malta, Andorra ve San Marino'nun da bu kararı alacağı açıklandı.
Son katılımlarla, 21 Eylül - 23 Eylül arasında 11 ülke daha Filistin'i ya devlet olarak tanıdı ya da tanımayı vaat etti.
Fransa lideri konuşmasında, "hiçbir şeyin devam eden savaşı meşrulaştırmadığını" savundu.
Fransa Cumhurbaşkanı, barışın sağlanabilmesi için tanımanın gerekli olduğunu da söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al-Suud da "tüm ülkelere" Filistin'i devlet olarak tanıma çağrısı yaptı.
ABD'nin vize vermediği Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, toplantıya video bağlantıyla katıldı.
Hamas'a silahlarını teslim etmesi çağrısında bulunan Abbas, Gazze'nin geleceğinde de örgütün olmayacağını söyledi.
İsrail'in BM Büyükelçisi Danny Dannon, Macron'un açıklamasından kısa bir süre önce gazetecilere konuştu.
Dannon, 7 Ekim saldırısının ardından iki devletli çözümün "masadan kaldırıldığını" söyledi ve bu hafta BM'de yapılacak görüşmeleri "tiyatro" olarak nitelendirdi.
Beyaz Saray'dan da bu konferans sırasında bir açıklama geldi.
Sözcü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın "(tanımanın) Hamas'a bir ödül olduğuna inandığını" söyledi.
23 Eylül'de de Gazze konulu bir bölgesel toplantı düzenlenecek.
Fransa'nın tanımasıyla BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi arasında Filistin'i devlet olarak tanımayan tek üye ABD olarak kaldı.
İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz tanıma kararlarını toplantı öncesi duyurmuştu.
AFP haber ajansının yaptığı değerlendirmeye göre son açıklamalar sonrası BM'ye üye 193 ülkenin yüzde 80'i "Filistin devletini" tanıyor.
Yaklaşık bir yıl önce İspanya, İrlanda, Norveç, Slovenya ve Ermenistan, Filistin yönetimini devlet olarak tanıyan ülkeler listesine katılmıştı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Yvette Cooper İsrail'e Filistin'in tanınmasına misilleme olarak Batı Şeria'da ilhaka gitmemesi uyarısında bulundu.
Almanya'dan da İsrail'e benzer bir uyarı geldi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tanınmaları "terörizme verilmiş büyük bir ödül" diye tanımladı.
New York Deklarasyonu'nu onaylayan tasarı kabul edildi
İki devletli çözüme ilişkin diplomatik çabalar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman tarafından başlatıldı ve ilk toplantı 28-30 Temmuz'da gerçekleşti.
Toplantıda New York Deklarasyonu kabul edilmişti.
BM Genel Kurulu 12 Eylül Cuma günü New York Deklarasyonu'nu onaylayan tasarıyı 142 "evet" oyuyla kabul etti. Tasarıya 10 ülke 'Hayır' oyu verdi. 12 ülke ise çekimser kaldı.
Bu ülkeler arasında İsrail ve ABD'nin yanı sıra Arjantin, Macaristan, Mikronezya Nauru, Palau, Papua Yeni Gine, Paraguay ve Tonga yer aldı.
New York Deklarasyonu Gazze'de acil bir ateşkesi, Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılmasını ve egemen bir "Filistin devleti"nin tanınmasını hedefliyor.
Oylamadan önce Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Jérôme Bonnafont New York Deklarasyonu'nu "iki devletli çözüm için yol haritası" şeklinde nitelendirmişti.
Deklarasyon Hamas'ın silahlardan arındırılması, Hamas'ın Gazze yönetiminden çekilmesi ve İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ile toplu güvenlik garantileri verilmesi çağrısı yapıyor.
İsrail, deklarasyonu reddettiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada uluslararası topluma İsrail'in saldırılarına karşı durma çağrısında bulunmuş ve ülkeleri Filistin devletini tanımaya çağırmıştı.
Erdoğan, "1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin vücut bulması artık daha fazla ertelenemez" demişti.
Devlet olarak tanınma kararları Filistinli liderler tarafından memnuniyetle karşılanıyor.
Filistin'i bir devlet olarak tanımaya karar veren ülkeler, bu adımın İsrail ile Filistinliler arasında barış görüşmelerinin gelişmesine yardımcı olacağını söylüyor.
İsrail, Filistin'in devlet olarak tanınmasına kesin olarak karşı çıkıyor ve böyle bir devletin "İsrail'in varlığına tehdit olacağını" iddia ediyor.
Filistin topraklarını devlet olarak tanımak sembolik bir jest olarak görülse de sınırların nasıl ve başkentin nerede olacağı gibi bazı somut belirsizlikler de var.
Filistin Yönetimi şu an BM Genel kurulu oturumlarına üye olmayan gözlemci devlet statüsünde katılabiliyor.
Bu statü, Filistin Yönetimi'ne Genel Kurul'daki tartışmalara katılma hakkı tanıyor. Ancak oy hakkı bulunmuyor.
Birleşmiş Milletler bünyesindeki bir araştırma komisyonu geçen hafta, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere karşı "soykırım" işlediği sonucuna vardı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise raporu kesin bir dille reddetti.