SAHİBİNE MESAJLAR Sayın Mustafa Arabacıoğlu, okullar açılmadan dertler birikti. Kimi okullarda Müdür var Öğretmen yok. Kimi okullarda hem Müdür hem öğretmen var ama hademe yok. Bazı okullar bırakın tedrisatı tadil edilmedi bile. Ah doktorum günahın neydi de Eğitim gibi bir belayı başına sardılar. Gül gibi ismini kör çar etmeye çalıştılar. Gerçi altın çamura düşmekle değerini kaybetmez ama çamuru temizlemek için biraz zahmet gerektirir. Hâlbuki eski bir Maarif Nazırının dediği gibi. Okullar olmasaydı ‘Maarifi ‘ ne güzel idare ederdiniz değil mi? ******* Sayın Zeren Mungan, Guiness Rekorlar kitabına girdiniz. Bir KKTC yurttaşı olarak sizi yürekten kutlarım. Analar ne evlatlar doğururmuş Guiness’cilere gösterttiniz. Bizim Maliyenin elinden özellikle vergi söz konusu olunca ne uçanın nede kaçanın kurtulamayacağını gösterttiniz. Hele hele ölülerin bile yerin yedi kat altına girseler bile vergisini kuruşu kuruşuna ödemek zorunda olduğunu ispat ettiniz. 12 yıl önce hakkın rahmetine kavuşan Zekai Ereş’e gönderdiğiniz vergiyi vallahi de billahi de gidip Zekai Ereş’i bularak ben tahsil edeceyim. Yeter ki onu nerde bulacağımı söyleyin yeter. ******** Sayın Sunat Atun, Sayın Ersin Tatar, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’den sert açıklamalar yapıldı. Akim, Kuruma ait 28 araba buhar oldu diyor. 28 araba dışında 12 varil dolusu trafo yağının da depodan çıktıktan sonra izlerini kaybettirdiğini söylüyor. UBP’nin güneşi yağları buhar etti, arabaları da gara gavurma yaparak erittiği imasında bulunuyor. Ne dersiniz? ***** Sayın Bilal San, KKTC Merkez Bankası Başkanı olarak tahsili gecikmiş alacaklar arttı diyorsun. Doğru da buna Bileşik Faiz denen ucubenin sebep olduğunu neden söylemiyorsun. Çıkartılan 4 yasaya faiz yasası dâhil edilmediği için insanların ticari borçlarından dolayı Analarının döblek babalarının da zurna çaldığını neden açıklamıyorsun. Bir Türkiyeli olarak sen, Türkiye’de Erdoğan Kredi Faizlerini düşürürken KKTC’de faizlerin yükselmesine neden çanak tutuyorsun. Sahi sen KKTC Merkez Bankası Başkanı olarak anamıza sürekli öpücük gönderen bu faiz ve temerrüt faiz hikâyelerine hala daha neden neşter vurmuyorsun. Ah Arif hocam ah. Nur içinde yat. ****** Sayın Vakıflar Bankası İskele Şubesi Müdürü, bölge halkından sizin hakkınızda yoğun şikâyetler geliyor. Maaşı sizin bankanıza yatan, emekli ve memurlara borçları olmamasına karşın istedikleri krediyi küçük boyutlu bile olsa vermediğiniz, ancak maaşı size yatmayan ve ipotekleri bile yeterli olmayan bazı yakınlarınıza verdiğiniz öne sürülüyor. Aman Müdürüm. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Vakıflar gibi kalitesi yüksek bal üreten bir kovandaki bala şeker katıp balın kalitesini düşürmemeye özen gösterin. Bir baş soğanın bile koskoca bir kazanı kokuttuğunu da sakın unutmayın. . ***** Sayın Özdil Nami, Eroğlu ile Özersay arasında ne kadar güven var diye soruyorsun. Hemen soruna cevap vereyim. Eroğlu’nun yetiştirmesi yani manevi evladı kim? O üniversite sıralarından çekip çıkartılan ve popülaritesi ‘OZON’ tabakasına dayatılan ikbaldan çıkar gibi ortaya çıkartılan kim? Özersay dersen bede sana ‘Yes be annem’ derim. Sayın Nami, Cumhurbaşkanının kafasının içinde 40 tane tilki dolaşır ve bunların hiçbirinin kuyrukları bir birine değmez. Sana atılan o meşhur görüşmeci çalımı sonrasında belinin kırıldığı gibi seni sulu götürür susuz geri getirir. Onun için o ‘Güven’ dediğin benim eski mesai arkadaşım Güven’dir. Yes mi? ****** Sayın Oğuz Köse, ne olacak hastanedeki darp olayları çok merak ediyorum. Bazı Magandaların özellikle engelli insanlarımıza yönelik darp girişimine kim dur diyecek? Bu magandadan dan bozma ‘Zibilleri’ kim temizleyecek dersin? Dere kenarına ev yaparsan sel alır dağ başına ev yaparsan yel alır der atalarımız. Hastane çalışanını da güvenliksiz bir ortamda bırakırsan ‘Magandalar’ almaz mı? Ne dersin? ******** Sayın Savaş Tilki, bu yıl son sezonum artık düdüğü duvara asacağım diyormuşsun. Yazık, sahalar öksüz futbolumuz yetim kalacak desene. Teşbihte hata olmaz diyelim ve her canlının doğduğunu, büyüdüğünü ve öldüğünü söyleyelim. Ama bazıları arkasında hoş bir seda, büyük bir isim bırakır. Dalında efsane olur. Sende doğdun ve bu işi bırakırken yaşayan efsane oldun. Ne mutlu sana ki hep hoş bir seda olarak anılacaksın.
GÜNÜN FOTOĞRAFI