Hareket adına Murat Kanatlı tarafından yapılan açıklamada, II. Dünya Savaşı’nın başladığı 1 Eylül 1939’un, savaşın acılarını hatırlattığı ifade edilerek Kıbrıslıların da kan, gözyaşı ve göçlerle savaşın ne olduğunu çok iyi bildiği belirtildi.
Açıklamada, özellikle Filistin’de yaşananların “soykırım” olduğu ileri sürülerek, dünyadaki sessizliğe tepki gösterildi. Kıbrıs’ta barışın önündeki engellere dikkat çekilen açıklamada, yerinden edilen insanların evlerine dönememesi, kayıpların bulunamaması, yabancı askerlerin varlığı, ülkenin bölünmüşlüğü ve çözüm süreçlerinin sonuçsuz kalmasının başlıca nedenler arasında olduğu kaydedildi.
Barış ve Dayanışma Hareketi, iki toplumdan örgüt ve kişilerin ortak ses yükseltmesinin önemine işaret ederek, 1 Eylül’ün yalnızca sembolik etkinliklerle değil, Filistin’deki yaşananlara karşı ortak eylemlere dönüşmesi gerektiğini vurguladı.
Son dönemde beş Kıbrıslı Rum’un kuzeyde “rehin” tutulduğu iddiasına da değinilen açıklamada, bu insanların “uydurma suçlamalarla” hapiste oldukları ileri sürüldü. Hareket, bu konuda sessiz kalanların barış söylemlerinin samimiyetsiz olduğunu belirtti.
“Barış yapmak erdemli insanların işidir” denilen açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm yurtsever güçlere, söz konusu beş kişinin serbest bırakılması için dayanışma çağrısı yapıldı.