Sahibine Mesajlar
Sn. Erhan Saner, 3’lü koalisyon hükümetinin protokolünü dün Mecliste okuyarak, start için düğmeye bastınız. Seçim ve Halk Oylaması Yasasını ele alarak, Ekim 2021 tarihinde erken seçim kararı aldığınızı belirttiniz. Ayrıca koalisyon hükümetine “Yamalı bohça” diyenlere de göndermede bulunarak bu nitelendirmenin yanlış olduğuna vurgu yaptınız. Sn. Saner, rahmetli annem bohçanın bir yeri patlayıp sökülünce oraya başka bir yerden kestiği bez parçasını yama olarak dikerdi. Vallahi 3’lü koalisyon hükümetine de bakınca bohçanın etrafında dikilen bez parçalarını görürüz. YDP 2, DP 2 Milletvekili ile grup kuramayacağına göre kurulacak olan komitelerde, buğulu Camlardaki sözler gibisiniz. Sanırım CTP’nin nefesi olmazsa o camlarda bir hiçsiniz. Kısacası sakgullinin (Torba) ağzını sıkı bağlamazsanız yama bile tutmayacak.
**
Sn. Erhan Arıklı, öncelikle Başbakan Yardımcılığı ile Ekonomi ve Enerji Bakanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Koltuğa oturmak için siftah bismillah demeden, daramalı tüfek ile Allah ne verdiyse yaylım ateşine tutuldunuz. Açıklamanızda, kabloyla elektriği bu ülkeye getireceğiz. Elektriği ciddi oranda ucuzlatacağız. Güneş enerjisinden fazlasıyla faydalanmak için sistem kurmak için adım atacağız dediniz. Sn. Arıklı, söz ağızdan çıkana kadar sizin esiriniz, ağızdan çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz cümlesini inşallah size hatırlatmamız gerekmeyecek. Çam ağacından ağıl, el çocuğundan oğul, bu ortaklıktan da bir muk olmaz diyenleri, inşallah yanıltırsınız. Çünkü yapılan hatalar sonrasında acınacak duruma düşmektense, başarılı olup kıskanılmak dana iyidir.
**
Sn. Mesut Genç, Sn. Hasan Topal, Sn. Hasan Büyükoğlu, enerji dolu genç insanlar olarak girdiğiniz genel seçimde, Halkın Partisi Milletvekili olarak seçildiniz. Gülü seven dikenine katlanır düşüncesi ile hizmet vermeye çalıştığınız partinizde, gül yerine Kaktüsü sevdiğiniz imasında bulunarak, bizden bu kadar diyerek noktayı cümlenin sonuna değil, tereddüt ettiğiniz yere koydunuz. Ve partinizden istifa ederek bay bay dediniz. İstifanıza hangi hırsın sebep olduğu, çözümü zor, çok bilinmeyenli bir denklem görüntüsü veriyor. Sn. vekiller, unutmayın hırs bir geminin yelkenini şişiren rüzgâra benzer. Fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar. HP gemisi istifaların getirdiği az rüzgarın, yelkenlerini şişirmemesi nedeniyle olduğu yerde kalırken, fazla rüzgarın, erken seçim arifesinde, sizin yelkenleri fazla şişirerek, geminin su alarak batma noktasına getirmemesine dikkat edin.
**
Sn. Candan Avunduk Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı olarak yaptığınız açıklamada, kurulacak hükümetin kısa vadeli seçim hükümeti yerine, icraata yönelik geçim hükümeti olması gerektiğini belirttiniz. Ve ülkenin neredeyse 60 gündür hükümetsiz kaldığını, kamunun hantallığına birde siyasilerin hükümet kurmayışının eklenmesi nedeniyle sorunların yok hükmünde ötelendiğini belirttiniz. Sn. Avunduk, bugüne kadar gıccaccık ile oğlancığı işe sokmak için siyasilerin kapı kulu bekçiliğini yapmamız nedeniyle elimiz ile yaptıklarımızı şimdilerde hem cebimiz hemde midemiz ile çekiyoruz. Siyaset hayatından gerçekten silemediğimizi geri dönüşüm kutusunda da bekletemedik. Bu nedenle sistemin yavaşladığını fark edemedik. Ayşaba, kalbimizin tenezzül edip sildiğini günü gelince ellerimiz zahmet edip tekrar yazmaz dedi.
**
Sn. Menteş Gündüz, bazı açıklamalarınızda ne be ama evrodomuyuz. Bizim adımız Andreya mı? Yoksa Niko’mu imasında bulunarak, bu kadar yıl partinize ve ülkeye hizmet ettikten sonra bu görevi hak ettiğinizi ve Meclis Başkanı olma zamanınızın geldiğini belirttiniz. Menteş vekilim, Meclis Başkanlığı için bandoflaları çıkartıp, çizmeleri giydiniz. Ancak niyet başka, kısmet başka birşeydir. Niyet edersiniz, kısmetinizse varsa bir bardak çay içersiniz. Kısmetinizde yoksa niyetinizin yerine hava alırsınız. Meclis Başkanlığına Zorlu Töre gibi başkaları da talip oldu. Ancak istemekle bir şeyi almak pek mümkün olmuyor. Rüzgârın, hep gemiye göre esmediğini de unutmamak gerekir.
**
Sn. Zorlu Töre, Meclis Başkanlığı koltuğuna oturmak isteyenler sırasına sizin de girdiğinizi görüyoruz. 32 aydır Meclis Başkan Yardımcılığı yapıyorsunuz. Bu nedenle deneyim kazandım ve Meclis Başkanlığını bu deneyimim ile daha kolay sürdürürüm diyorsunuz. Sn. Töre, ordunun en çalışkan mensupları Astsubaylardır. Eğitimi, lojistik alt yapıyı hep onlar tamamlar. Ordu ile ilgili deneyimleri hep üst seviyededir. Ancak General olamazlar. Bu deneyim rüzgârım ile ben o görevde fırtına yaratır ve Meclisi uçururum imasında bulundunuz. Unutmayın, az rüzgâr ateşi körükler ama çok rüzgâr da söndürür. Mavro yerimo kalsın bu rüzgârlar insanların saklı yerlerini açtığı için insanların en çok korktukları rüzgârlardır. Aman dikkat edin bu sert rüzgârlara kapılmamaya dikkat edin. Yoksa ne kadar gizli, saklınız varsa ortaya dökülür. Sonra yaşayacağınız sinir ve öfkeyi yakacağınız bir puro bile yatıştırmaz.
**
Sn. Emirzade Tilki, Şoför Okulları olarak sizin hükümetin yanlış icraatından dolayı çektiğinizi, cadının güzelliğini kıskandığı için yapmadığı kötülük bırakmadığı Pamuk Prenses bile çekmedi. Tüzük değişikliği ayaklarında bir aydır sürüş ehliyeti çıkartılmasına androş (Takoz) koyan siyasilerimizin sayesinde sinek kovalamaktan dolayı sinek avcısı olup çıktınız. Tok açın halinden anlamadığı için sizin evinize ekmek götüremediğinizi ve mutfağınızın SOS verdiğini bizi yönettiğini zannedenler gözlerindeki ‘FAGO’ya rağmen görmedi. Sevgili Emirzade, bugüne kadar, hükümetler sizleri ağzında bal olan arı olarak gördü. Ancak bu efendiler ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi olduğunu da unutmasınlar. Bizden hatırlatması.
**
Sn. Mustafa Zurnacı, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı olarak bazı konularda karşı karşıya gelip, karşılıklı eleştirilerde bulunsakda, insanlara yardım etmedeki iyi niyetli yönünüzü görmemezlikten gelemem. Düşen ve yardıma ihtiyaç duyan insanlara yardım elinizi uzatmaktaki iyilikseverliğinizi es geçemem. Bu nedenle, Yeniboğaziçi Belediyesi hudutları içerisinde bulunan Akova’da, yaşayan Halil-Nadir ailesine de bir belediye başkanı olarak yardım elinizi uzatacağınızdan kuşkum yoktur. Ödeyemediği borcu nedeniyle aleyhine çıkartılan ‘Mazbata’ sonrasında hapsedilen Halil’in, ailesi zor günler geçirerek geçim sıkıntısı çekiyor. Isınmak için bir gaz tüpünü bile alamadıklarını geçtim, ocaktaki tencereye koyacak yiyeceklerinin bile olmadığını gözlemledik. Daha önceki başkanların yatırmadığı primleri nedeniyle Halil kardeşimizin emekliliği bile askıda bekliyor. Sn. Zurnacı, ev lambası olup kime yandığı belli olan veya, Köy lambası olup yalnız köyünü aydınlatan olmak yerine, bölgeyi ve bölgedeki aileleri aydınlatan projektör olmak sanırım çok daha iyi olur. En azından ocaklarının tütmesi için projektör olup, bu aileyi aydınlatsanız Allah katında büyük sevap işlersiniz.
**
Sn. Hüseyin Özgürgün, geldi geliyor. Geldi ama karantina süreci için ev istirahatındadır denirken, KKTC’de cisminiz yerine, İstanbul’da, soğuktan korunmak için giydiğiniz, mont ve palto ile AVM’lerdeki resimlerinizi görüyoruz. Gitmeye karar verdiyse gidene dur deme sözcüğünü parti üye ve yetkilileri senin için kullanmazken, aksine gelsin başımızın tacı olur diyor. Hatta bu tacı, Meclisi Mebusan’ın başkanı olarak sana takmak istiyorlar. Gördüğümüz kadarı ile çabalama ile çarıkın yırtılacağını bildiğinizden, sizde buralara gelme işini malum nedenlerden dolayı biraz ağırdan aldınız. Sn. Özgürgün, son zamanlarda o malum nedenlerden dolayı size hiç yeşil ışık yakılmadı. Ama bakıyor ve görüyoruz ki, sizde hiç kırmızıda durmadınız. Sanırım gelir ve Meclis başkanı olursanız, Neron’un Roma’yı yaktığı gibi, Anasını satayım diyerek, sizi bu duruma düşürenleri koltukları ile yakar, eğer ceza verilmesi gerekirse, savcı da ben, yargıç da benim dersiniz.
**
Sn. Koral Çağman, ben YDP ile birlikte hükümet kurmam. YDP’nin olacağı koalisyonda da asla olmam derken, 3’lü koalisyon hükümetinde bırak partin adına milletvekili olmayı, o koalisyonda kabineye girip, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bile olacağın öne sürüldü. Şehir Planlama Dairesi ustan, Fikri Ataoğlu’nun emrine verilirken, sana da sanırım Şirketler Mukayyitliği kalacak. Doktorum, bizim Asiye Teyze, büyük lokma ıkına sıkına yut, ama büyük söz söyleme, çünkü boğaz 9 boğumdan ibarettir. Söyleyeceğin sözü her boğumda dinlendirdirdikten sonra söyle, çünkü dilin kemiği yoktur. Sallayıp gidersen günün sonunda sana Şah Mat derler dedi.
**
Sn. Gürkan Kara, Turizm ve İçişleri Bakanlığında müsteşarlığını yaptığın, beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda şarkısını birlikte söylediğin, Kutlu Evren’in, İçişleri Bakanlığına getirileceği öne sürülüyor. Girne Kaymakamlığı döneminde yaptığın başarılı işler ve görev aldığın bakanlıklardaki hizmetlerin, gözlerin yeniden sana çevrilmesine neden oldu. Ayşaba, aynası yaptığı iştir kişinin, lafa bakılmaz, ne yani, Kutlu evladım, eski bariyası olan ve güzel işlere imza atan Gürkan ovlucuğumu elinin tersi ile itecek mi diyor. Sn. Kara, sen Kutlu Evren’e her iki bakanlıkta da yapılan eleştirilerine kalkan, rahat icraat yapması için baston oldun. Eleştirilerin yoğun olduğu zamanlarda kırık olan yerlerine destek vermek için kolunun altında oldun. Hacı amca Kutlu Evren o bastonu kırıp atmaz diyor.
**
Sn. Bertan Zaroğlu, YDP 3’lü koalisyon hükümetinin bir bacağında yer alırken, Başbakan Yardımcılığı ile Ekonomi ve Enerji Bakanlığına da Erhan Arıklı getirildi. 4’lü koalisyon hükümetinin kurulması aşamasında, ismin Ekonomi Bakanlığı ile zikredilince, bazı efendiler, Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır’ diyerek espiri yapmaya başladı. Sevgili Bertan, bal demekle bakanlık konusunda ağızın tatlılanmayacağını bilenlerdensin. Bu nedenle Kıbrıs’ın meşhur ceviz macunu ve Hatay’ın meşhur Künefesi ile ağzını tatlılandırarak Başkan vekili olarak YDP koltuğuna oturacağın ileri sürülüyor. Ayşaba, vicdan insanı ağa da yapar, vezir de yapar. Ancak kişisel hırs ve öfke yerine ülke insanına hizmet, halk nezdinde padişah yapar. Hangisini tercih edersen
**
Sn. Kubilay Özkıraç, çiçeği burnunda Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın, Türkiye’den kablo ile elektrik getireceğiz açıklamasına, El-Sen Başkanı olarak tepki gösterttin. Türkiye Cumhuriyeti’nin bile bu aşamada bu yatırımı yapmasının mümkün olmadığını söyleyerek, bu nedenle iki santral hibe etme yönüne gittiğini belirttin. Sn. Arıklı, mümkün olmayan kablo ile KKTC’ye elektrik getirilmesi üzerinden popülizm yapmayı bıraksın da uzmanların hazırladığı raporlara göre hareket etsin derken, başımızı acemi berbere teslim ede ede, cebimizden pamuğu eksik etmez olduk imasında bulundun. Ayşaba, ülke insanı olarak dilimiz, hiçbir zaman orta şekerli bir kahveyi tatmayı bilemedi, ya çok tatlı geldi, yada çok sıcak olması nedeniyle yandı. İnşallah bu defa yanmaz dedi.
***
Günün Fıkrası
Pardon Yanlış numara
Adam evine telefon acar, telefonu yabancı bir bayan acar.Adam
karşıdaki sesi duyunca şaşırır, bayana sorar:
"Sen kimsin?" Kız cevaplar: "Evin hizmetçisiyim."
"Iyi de bizim hizmetçimiz yok ki!"
"Evin hanımı beni bu sabah işe aldı."
"Ya. Öyle mi? Ben de evin beyiyim.
Hanımı çağırır mısın?"
"Hanımınız şu an yatak odasında kocası sandığım bir adamla beraber."
Adam şaşırır, sinirlenerek,
"Elli bin dolar kazanmak istermisin?" Kız,
"Tabii ki isterim. Kim istemez..."
"O zaman çekmecedeki silahı al, yukarı çıkıp o cadi ile o sümsük
herifi vur!" Önce ayak sesleri duyulur, sonra iki el silah sesi. Hizmetçi telefona
geri gelir: "Öldürdüm efendim, cesetleri ne yapayım?" Adam,
"Cesetleri havuza at." Kadın duraklar:"Ama burada havuz yok ki?" Adam bir süre düşünür ve cevap verir: "Orası 112 43 44 değil mi?
"Hayır!!!!! "Pardon! Yanlış numarayı aramışım!!!!!"
Günün Fotosu
Günün Sözü