Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Sahibine Mesajlar

Sn. Ersan Saner, koskoca KKTC Bol Kepçe Lokantasının Başı olarak,  cep delik cepken delik imasında bulunarak, ihaleye çıksak Fare zehri bile alamayız dediniz. Bunun yanı sıra eski tüfeklere, orman içerisinde villa yapmak için kolları sıvarken, Generalden bizi üzmeyin üzerseniz, siz daha çok üzülürsünüz tehdidini aldınız. Midenize maşallah diyerek, alır almaz, 30 TL’lik dürüm 2 saatte hazmedilirken, siz kaş ile göz arasında hazmettiniz. Bu arada sizin için, para duasına çıktım. Ama galiba bütün dua hakkımı ilkokulda, tahtaya kalkmamak için kullandığımdan limitim dolmuş. Dua ‘No Found’ grubuna dahil edildi mesajı geldi. Sn. Saner yine de siz müsterih olun, ben hemen çocukları topluyorum. Selimiye Caminin her köşesine oturup beyaz mendil açıyoruz. Allah ne verdiyse toplayıp, içinden bir kuruş bile almadan size gönderiyoruz.

**

Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, koalisyon ortaklarının bir birine bayda (Çelme) atma ve kendi içlerindeki problemlerinin dışa vurması listenin en üst sırasına yerleşti imasında bulundunuz. Hükümetin urubalarıyla kavga etmekten vazgeçip ülkeyi yönetmeri gerektiğini belirttiniz. İlahi Gülşah Hanım, birinin urubası İngiliz Gazmiri diğerinin Altın yıldızmış. Da benimki daha kalitelidir kavgası yapıyorlar. Bunların urubalarını geçtim, muku ile bile kavga ediyorlar. Hükümetin başındaki kişiyi ben 60 yolcusu olan otobüsün Direksiyon başındaki şoföre benzetiyorum. Hükümetin başındaki şahıs, elektrik zammını sosyal medyadan, direksiyon başındaki de virajları yolculardan öğrenir. Birisini ceryan değil sandık tepecek. Diğerini de uçurumun dibindeki kayalar paklayacak. Ayşaba bunlar hep tatlı yiyip, tatlı konuşuyoruz diyor. Bence bundan sonra mantı yiyip mantıklı konuşalar daha iyi olacak dedi

**

Sn. Gökhan Takımcılar, Maksıl haline getirdiğin adli suçlara birde polisi bıçak ile yaralama olayını dâhil ettin. Bela senden uzak durmazsa sen beladan uzak dur diyeceğim ama Maşallah yıldırım çeken paratoner gibisin. Ve yıldırım yerine belaları çekiyorsun. Tamam be oğlum. Hadde Hırsızlık yaptın ve araba çaldın diyelim. Peki,  o polis çavuşunun suçu neydi de bıçağı kalbinin yanına sokuverdin. Eşini, çocuklarını kısacası ailesini perişan ettin. Hırsızlık ile elde edeceğin isteklerini tutsak alıp, vicdanına tutsak olman gerekirdi. Tersini yaptın ve Rum tarafındaki ailenin yanına sıra kadem bastın.  Gökhan, beste ve güftesi senin tarafından yazılıp hazırlanan Ağustos ayında Öldürmek kolay şarkısı, bizim tarafta ‘son numaraya’ senin için hazırlanan ‘Ölüm Marşı’ olarak da nitelendirilen Mozart’ın 9’uncu senfonisi haberin olsun ‘Bir numaraya’ oturup, radyolarda sıklıkla çalmaya başladı.

**

Sn. Osman Amca, İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı olarak, angarya işlerden sorumlu bazı Siyasi partiler, kurultaylara ayırdıkları paraları bu ülkenin geleceği için harcasalardı bugün cep delik cepken durumunda olmazdık dedin. Ve Ersan Saner hükümetinin performansını üzerinde parlak yıldız olan koskoca bir sıfır ile değerlendirdiğini belirttin. Ve KKTC’nin bir hukuk devleti mi? yoksa talimat ile yönetilen bir ‘Guguk’ devletimi diye sordun. Sevgili Osman, argasti gibi suyu gördükçe çoğalanlar familyasından gelenler, suyu değil ama koltuk ve onun getirisini görenler, siyasetin verimli arazisine bölünüp, bölünüp çoğalıyorlar. Ben bunlara bakınca, Türkçe yerine Tai dilini kullanmayı tercih ediyorum. Tai dilinde 5 sayısı ”ha” olarak söylenir. Bu yüzden ben 555 ”hahaha” diye telaffuz etmek istedim.

**
Sn. Güven Yapı Ltd. Yönetim Kurulu Üyeleri, UBP-DP koalisyon hükümetinin, size yıllığı 1 ( yanlış okunmasın önünde arkasında sıfır yok sadece Bir diye okunur)  ABD dolarına, 49 yıllığına kiraladığı, dondurmalı fıstık ezmeli, ekmek kadayıfı görüntüsü yansıtan, Girne bölgesindeki 74 dönümlük arazinin üzerine bakanlar kurulu ekşi sıktı. Orman arazisinin kiralanmasına yönelik gelen yüksek valumlu tepki üzerine, Bakanlar Kurulu oturdu ve kira sözleşmesini iptal etti. Ancak Korkmayın. Hemen telaşlanmayın. Ali Cengiz oyunlarından biri sergilenerek, daha önceki 2 bakanlar kurulu kararının esas kaynak olanına yani 2017 tarihli karara ‘Nayır’ demedi. 2018 yılına ait olanına ‘Nayır’ı bastı. Ayşaba, Nokta sabırdır, mertliktir, bir anda her şeyi bitirir. Virgül, düzenbazdır, işi uzattıkça uzatır.  Acaba Kira sözleşmesinde noktamı? Yoksa virgülmü? Tercih edildi dedi.

**

Sn. Emre Efendi, durup dururken tuz kavurma moduna geçtin. Ve eski long rifle (piyade tüfeği) tüfeklerimizin, rahat etmelerini sağlayacak olan yıllığı 1 ABD dolarına kiralanmasına karar verilen 74 dönümlük arazi ile ilgili Messi ve Ronaldo vari çalımları göz önüne döktün. Kalktın, bakanlar kurulunun 2 kararından birisi olan ve esas kabul edilen 2017 yerine 2018 olanının iptal edildiğini gözlerimizin içine soktun. Teşbihte hata olmaz diyerek, topun elle düzeltilerek gerçekleştirilen bu hücum gol ile sonuçlanırsa, hem hendbol hemde var olan off –side’ın gözden kaçırılmaması gerektiğini, golün de iptal edilmesi gerektiğini söyledin. Anneme hangi takımı tutuyorsun diye sorayım dedim. Bunları tutacağıma Nevresim takımını tutarım dedi. Sn. Efendi, Ayşaba, dikkat etsinler, Beşparmak dağlarının yüksek rakımlı yerleri esintili yerlerdir. Üşütüp zatürüye olmasınlar. 1 dolar gibi çok yüksek bir fiyat ödedikleri için parasız kalıp ilaçta alamayacakları için bakan, bakmayanlar ile başlarına bir hal gelmesin dedi.

**

Sn. Nahit Öncü, UBP Gazimağusa ilçe Başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Aday olduktan sonra bu heyecan bizi tek başına iktidara götürür dediniz. Da, fazla heyecanın kalbe zarar verdiğini da unutmamak gerekir. Uzun ince bir yola çıkarken, bağın çapa, tarlanın da sapan ile sürüldüğünü de unutmamak gerekir. Çapa ve sapanı kullanırken, güneş bu,  güneş altında fazla kalmak, insanın gara gavurma olmasına neden olur. UBP bu heyecan ile tek başına iktidar olur dediniz. Bakın zirveye kartal gibi süzülerek, yılan gibi sürünerek de çıkılır. Ama güneşin fazla yaktığı kartalın kanatları o zirveye süzülerek çıkmanıza sanırım engel teşkil ediyor. Geriye yılan gibi sürünerek çıkmak kalır. Kolay gelsin. Çünkü sürünerek çıkılırken oluşacak yara ve bere acı verirken, kan ter içerisinde zirveye çıkmak kolay değil. Kalp krizine neden olur ve buda zirveden tumba olmanıza sebep yaratır.

**

Sn. Erol Uçaner, yayınladığınız haftalık hasta istatistikî bilgilerinden, aşılı olan insanımızın da Cavit amcanın (Covit 19) öpücüklerinden nasibini fazlası ile aldığını gösteriyor.  Yoğun bakıma tedavi gören 12 hastanın 3’ünün aşılı, Entube hasta sayısının 5 ve tam doz aşılı entube hasta sayısının 1 olduğunu belirttiniz. Toplam hasta sayısının 995, Tam doz aşılı hasta sayısının 258, Hastaneye yatan hasta sayısının 39.Tam doz aşılı hastaneye yatan hasta sayısının 14 oluğunu belirttiniz. Ve Yoğun bakımda yatan hasta sayısı 12 olurken, bunun Yoğun bakımda tedavi gören tam doz aşılı hastanın 3 olduğuna vurgu yaptınız. Doktorum tabiî ki aşı olmak insanın hayatını belli bir noktaya kadar korur. Ama rakamlara baktığımız zaman netice itibarı off-side’dan attığımız gol sayılmasaydı neredeyse 1-1 berabere durumda olacaktık. Pandemiyi önlemede 3 temel şartı yerine getirmemiz gerektiğini sürekli söylüyorsunuz. Ama damda gezer takyanoz vur beline kazmayı modundakiler bunun yenilir, içilir bir şey olduğunu sanır. Doktorum, hatayı kendinizde aramayın sözünü yanlış anlayanlar, Akdeniz bölgesindeki Hatay’ı aramaya kalkıştı. Sonuç? O da işte ortada

**

Sn. Uluç Çağrı Kabataş, bir Kıbrıslı’dan, Türkiye’ye yazdığın mektupta, Kıbrıslının, operalarının, alışveriş merkezlerinin olmadığını, arabaları olmasına karşın düzgün yollarının olmadığını dile getirirken, İstiklâl Caddelerinin, olmamasına karşın refahları olduğuna vurgu yaptın. Kökleri karmaşık değil derken, Annemin dedesi Selanik’ten göçmüş. Babamın dedesi de Gürcistan’dan. Annemin babası Trabzon’da doğmuş ama annem Mersin’de. Babamın babası İzmir’de doğmuş, babam Ankara’da. Ben de Erzurum’da doğdum diye dile getirilen böylesi hikâyeleri yoktur Kıbrıs’ta dedin. Kısacası annem Lefkoşalı, babam Girneli, ben Lefkoşa’da doğdum bu kadardır ifadesinde bulundun. Lütfen daha fazla bozmayın. Bırakın gül, gül gibi, karanfil, karanfil gibi koksun. Karanfilden gül, gülden de yasemin kokusu beklemeyin. Her çiçek kendisi gibi koktuğu zaman güzeldir diyerek, kültür ve yaşam tarzlarının fazla ellenmemesi gerektiği mesajını verdin. Sevgili Uluç, özgür sokak kedisinin her gün ciğerciden tekme yiyen ciğercinin kedisine dönüştürülmeye çalışılması inan çok acı verir. Poker masasında, elinde iki dütü moklu sekizli ile kare As’a blöf yapmak, belki ilk anlarda tutar. Ama sonrasında, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğu anlaşılır.

Acele etme kızım

Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar.

Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.

- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım.

Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle......

 Bunları duyan sarışın saçlı uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:

- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.