Almanya’da ‘casusluk’ davası: Türkiye’de muhalefeti izlemişler

Almanya'dan Türkiye'ye casus yazılım sattığı iddia edilen dört kişi hakkında iddianame hazırlandı. Casus yazılımın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2017'de başlattığı Adalet Yürüyüşü sırasında muhalefet milletvekillerini dinlemek için kullanıldığı iddia ediliyor.

Alman yetkililer, Bavyera eyaletinde, siyasi muhalifleri gizlice izlemede kullanılabilecek bir gözetim yazılımını Türkiye’ye satmakla suçlanan dört kişi hakkında iddianame hazırlandığını açıkladı.

VOA Türkçe’nin aktardığı habere göre Münih kentindeki savcılık, davalıların gözetim yazılımını Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelere satarak çift kullanım amaçlı ürünlerin ruhsatlandırılma koşullarını kasten ihlal ettiğini kaydediyor.

Bavyera eyaletindeki FinFisher şirketinden dört şüpheli, Alman ticaret ve ödemeler yasasını üç ayrı vakada ihlal etmekle suçlanıyor. Suçlamalar Münih Birinci Bölge Mahkemesi’nde yapıldı.

İddia makamı, 2017 yılında sahte bir internet sitesi aracılığıyla Türkiye’deki muhalif hareketin FinFisher şirketinin geliştirdiği FinSpy adlı casus yazılımı indirmesinin sağlandığını, amacın muhalefet üzerinde casusluk faaliyetleri yürütmek olduğunu kaydetti.

MİLLETVEKİLLERİNİ DİNLEDİLER İDDİASI

Casus yazılımın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017’de başlattığı Adalet Yürüyüşü sırasında muhalefet milletvekillerini dinlemek için kullanıldığı iddia ediliyor. Münih’teki savcılar, FinFisher’a ilişkin soruşturmayı 2019 yılında, Almanya’daki Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi gibi sivil toplum örgütlerinin şikayetleri üzerine açmıştı.

Savcılık, Münih merkezli şirketi, yazılım programını Dış Ticaret Kanunu mevzuatında öngörülen ihracat iznini almadan yasadışı yollardan Türkiye'ye satmakla suçlamıştı.

Alman basınında çıkan haberlerde, FinSpy yazılımının 2017 yılında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düzenlenen ve üç hafta süren Adalet Yürüyüşü sırasında CHP’li vekillerin ve başka katılımcıların cep telefonlarına yerleştirildiği bu şekilde yazışma ve konuşmaların anında takip edildiği iddia edilmişti.