Asgari ücret tepkisi sürüyor

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun geçtiğimiz hafta yeni asgari ücreti, brüt olarak saatlik 10 TL, günlük 80 TL, haftalık 400 TL, aylık 1730 TL olarak belirledi. Günlük 3 TL (brüt) artış yapılan asgari ücrete yapılan komik artışa tepkiler sürüyor.

Asgari Ücret’e yapılan 55 TL’lik artış, çalışanların yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının da sert tepkisini çekmeye devam ediyor.  Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 1 Eylül itibarı ile yürürlüğe girecek yeni artışı ile halkın açlığa mahkum edildiği eleştirilmeye devam ediyor.

AÇLIK SINIRININ ALTINDA

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, “asgari ücrete mahkûm edilenlerin” açlık sınırının çok altında bir ücretle çalıştırıldıklarını söyledi.

Asgari ücretin, haftalık 40 saat çalışma karşılığı ve dört kişilik bir ailenin insanca yaşayacağı kadar olması gerektiğini kaydeden Özkardaş, “Oysa bizde özel sektörde sendikasız çalışan bir çok emekçi haftada 50-60 saat, cumartesi de dahil çalıştırıldığına göre, aslında aldığı asgari ücreti çalıştığı toplam saatlere böldüğünüzde aldığı asgari ücret, 1100 TL'den daha azdır.” ifadelerini kullandı.

Özkardaş yaptığı yazılı açıklamada, kamu çalışanları ve emeklilerin de son sekiz yıldır gerçeği yansıtmayan ve üstünden vergide alınan Hayat Pahalılığı’ndan başka hiçbir artış alamadıklarını ifade etti.

Sadece son bir kaç aydır dövizdeki artışın %30'ları bulduğunu, Türkiye'deki en düşük memur maaşının çoktan KKTC’dekileri geçtiğini belirten Özkardaş, Türk Lirası’nın son beş yılda yarı yarıya değer kaybettiğini bildirdi.

Evler, araba, okul harçları vb. döviz borcu olmayan vatandaş bulunmadığını söyleyen Özkardaş, Başbakan’ın dövizle ilgili açıklamalarını eleştirdi.

Yılda yaklaşık 500 Milyon dolar olan vergi hırsızlığını ve kayıtdışılığı önleyecek tedbirleri hemen alma çağrısı yapan Özkardaş, buna kontrol edilemeyen 300'ün üzerindeki özel antrepoların da dahil olduğunu söyledi.

Özkardaş şöyle devam etti:

“On yıldan fazla bir süredir hesabı sorulmayan ve kimler tarafından hortumlandığı herkesçe bilinen, toplamı faizleriyle birlikte 700 Milyon doları aştığı söylenen batık bankalardan çalınan paraları alabilirsiniz. Kalkınma Bankası’ndan ve diğer kamu bankalarından alınan ancak geriye dönmeyen kredileri alabilirsiniz. Devletin bir takım muafiyetler ve yatırım imtiyazları da tanıdığı, devlet ve özel üniversitelerinin kreşlerinden tutun da, anaokulları kolejleri ve üniversitelerinin harçları hep dövizle, bu harçların karşılığı dövizi aşağılara çekip, sabitlemek için üniversiteleri ikna edebilirsiniz.

Tapu harçlarından, rıhtım ve liman ücretlerinden tutun da, ithalattaki hemen tüm harçlar, fonlar, vergiler dövize endekslidir. Bunlardan alınan döviz kurlarını aşağıya çekip sabitleyebilirsiniz. Maaş ve ücretlere seyyanen artış getirerek, alım gücünün yarısından fazlasını kaybeden çalışanların biraz olsun nefes almalarını ve dolayısıyla çarşının da nefes almasını sağlayabilirsiniz.

Ama bunları yapmak için irade ve kararlılık ister. Yoksa sadece ‘elektriğe nasıl zam yaparım’ diye düşünür ve bazı yandaş gazete ve kalemşörlerinizin alışagelmiş kamu çalışanı düşmanlığı desteği ile günü geçiştirmeye çalışırsanız, halkın sokaklara dökülme zamanı yakın demektir.”

SENDİKALARADAN TEPKİLER

Ülkemizde örgütlü sendikalar asgari ücretin açıklanmasının hemen ardından tepkilerini sert şekilde dile getirirken, 55 TL artışın komik bir artış olduğuna vurgu yapıyor.

ENFLASYON KAYIPLARININ % 50’LERE VARDI

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, enflasyon kayıplarının % 50’lere vardığı, dövizin uçtuğu, alım gücünün son dört yılda % 50 kaybedildiği bir dönemde  işveren ve hükümetin el ele vererek asgari ücreti 55 TL artırmasını sert şekilde eleştirdi. Gittikçe yoksullaşan asgari ücretlilere, dar gelirlilere, işsizlere ve maaşlılara hükümetler eliyle dayatılan politikalara artık dayanılmayacağını savunan Gökçebel, “en alttakilerin verecek bir canları kalmışken kriz bahaneleri ile asgari ücretten bile tasarruf yapmaya çalışılması bir nevi katliamdır. Kabul edilemezdir. Mazeret kaldıramazdır” dedi.

KOMİSYONUN YAPISI ELEŞTİRİLDİ

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev- İş) Başkan Vekili Hasan Felek, Asgari Ücret Tespit Komisyon’unu sert şekilde eleştirirken Komisyon’un, asgari ücretliyi temsil etmekten uzak olduğuna vurgu yaptı. Komisyon’un bu haliyle emekçiler için yaşanabilir bir ücret belirleme niteliğine de sahip olmadığını vurgu yapan Felek, Dev-İş olarak asgari ücret yasasının şeklinin ve içeriğinin değiştirilmesini, aynı zamanda sektörlere göre Toplu İş Sözleşmesi düzenine geçilmesini, komisyonda asgari ücretliyi temsil edecek bir yapının oluşmasını talep etti.

DALGA GEÇİLMESİNİ

Sağlık-Sen Başkanı Kemal Oktar’da asgari ücreti eleştirdi ve 55 TL artış yapılmasının çalışanlarla dalga geçilmesi anlamı taşıdığını kaydetti. Oktar, asgari ücretin devletin mevcut kriterleriyle 2 bin 300 TL seviyesinde olması gerektiğini kaydederek, asgari ücretin  55'TL'lik bir zam ile 1730 TL ye çıkartılmasının kabul edilebilir bir anlayış olmadığını ifade etti.

CTP’YE ELEŞTİRİ

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan ise asgari ücretin, emeğin partisi olduğunu iddia eden CTP hükümetinin emekçi ile dalga geçercesine brüt asgari ücrete 55 TL artış yaptığına vurgu yaptı. Kaptan, çalışmalarında dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için yapması gerektiği minimum aylık zorunlu gıda harcamasının açlık sınırını, bu verinin hane halkı tüketim harcamasına dağıtılması ile ortaya çıkan veri ise yoksulluk sınırını ortaya koyduğunu ifade etti. Kaptan, dört kişilik bir aile için Haziran 2015 sonu itibariyle açlık sınırının 1572 TL, yoksulluk sınırının ise 7 bin 137 TL olduğunu vurguladı.