Avşar, Acun'un özelini didik didik etti

Hülya Avşar'ın Star TV ekranlarında başlayan yeni programı ‘Bir Hülya Avşar Sohbeti’nin ilk konuğu Acun Ilıcalı oldu. Ilıcalı, iş hayatından özel hayatına bilinmeyenleri anlattı.

Programın girişinde Hülya Avşar'ın Acun Ilıcalı'nın sektördeki durumuyla ilgili konuşması üzerine Ilıcalı şu açıklamayı yaptı: "Kendi çevremdeki arkadaşlarım bana hiç değişmedin derler. Muhabirken spor müdürümüz İlker Abi'nin maaşını duymuştum, 'Maaşa bak, biz o maaşı rüyamızda görürüz' dedim. O zamanki maaşım benim 100 dolardı. Çünkü denenmek üzere alınmıştım. Normal maaşım yoktu sonra normal maaşa geçince çok sevindim. 2 bin TL alıyordum. İlker abi o zamanlar 10 bin dolar alıyor. İlker Abi gibi olamayacağımı düşünüyordum. Hayal etmek falan bile söz konusu değildi."

"100 KERE BİRİNCİ OLURSAN BİR KANAL ALIRSIN"

"Bu noktaya gelirken dişimle tırnağımla geldiğimi yakın çevrem de biliyor. Beni iyi izleyenler de biliyor. Kafasında soru işareti olanların da şunu hesaplaması lazım, bu adam program yapmış, yılda 100 kere birinci olmuş. 100 kere birinci olursan bir kanal alırsın."

"SOKAK ÇOCUĞUYUM"

Avşar'ın Ilıcalı'ya Yetenek Sizsiniz yarışmasını kimin kazanacağına dair girdikleri iddiayı hatırlatması üzerine ikili arasında polemik yaşandı.

H.A: Yetenek Sizsiniz'de son finallerde halkın verdiği oyla ilgili üçümüz iddiaya giriyorduk. En çok kim kazanıyordu?

A.I: Sen sonuncu oluyordun.

H.A: Siz Sergen'le işbirliği yapıyordunuz.

A.I: Hayır işbirliği yapmıyorduk. Ama söylemesi ayıp, sana göre halkın nabzını daha çok tutan biriyim. Sen ünlü bir sanatçı olduğun için aramızda boyut farkı var, bunu unutma. Ben sokak çocuğuyum.

H.A: Bizim seninle aramızda boyut farkı olamaz. Sen daha suya buğu derken...

A.I: Doğru sen o zamanlarda en sosyetik yerlerde geziyordun.

"SEN BENİM PATRONUMKEN SANA GICIK OLDUM"

Bir dönem Yetenek Sizsiniz jüri üyeliği koltuğunda oturan Avşar, o dönemde patronu olan Ilıcalı'ya, "Sen benim patronum olduğun zaman keyifliydi fakat gıcık oldum sana. Çünkü patron olunca her şeyi benden daha iyi yaptığını falan zannettin" dedi. Ilıcalı ise şöyle yanıt verdi: "Öyle bir şey yok. Öyle bir şey hissetmedim hiç, hissettirmedin diyelim. Bu işi senden iyi yapıyorum. İkimizin de iyi olduğu konular var. Halktan biri olduğum için yaptığım programlarda sıcak geldim. Onlar da beni evlerine kabul ettiler, bu sayede çok seyredildim. Sen bir yıldızsın seninle ben aynı durumda değiliz. Ben onlardan biriyim sen onlardan biri değilsin."

NEDEN HEP AYNI EKİPLE ÇALIŞIYOR?

"Samimiyet olarak yükseldiğim insanlardan vazgeçmiyorum. Psikolojik durumum bu, çocukluğumdan beri böyle. Geçenlerde lise arkadaşlarımla birlikte Dominik'teydim. Kendi dünyamda zaten yeteri kadar kalabalığım. Yanımda çalışan ana kadronun hepsi benim eskiden tanıdığım insanlar, onlarla çalışmak bana güven veriyor. Kendi arkadaşlarımla başarıyı ve başarısızlığı paylaşmak istiyorum."

"BİR ÇORABI BİR DAHA GİYMİYORUM"

47 yaşındaki Ilıcalı konuşmalarına şöyle devam etti: "Çorap olayı yanlış anlaşıldı. Bir giydiğim çorabı bir daha giymiyorum derken çorabı giydiğin zaman çekiyor. Rahatsız ediyor. Benim ayağım 45 numara o yüzden bir çorabı bir daha giymiyorum."

"KASK TAKMIYOR" ELEŞTİRİLERİNE YANIT

"Kask takmadığım zaman ceza ödüyorum. Kimse yanlış anlamasın, bana ayrıcalık tanınıyor zannetmesin kimse. Ülkemizde yanlış bir şey biliniyor. Trafikte dünyanın en güvenilir ülkesi Amerika'dır. Kask takmak mecbur değildir. Kask takılması lazım, kabul ediyorum. Ama adamlar neden takmıyor, sıcakta taktığında bu çok negatif bir hale dönüşebilir insan için. Bu yüzden zorunlu değil. 40 derecede insan terleyip, bunalıp hata yapabilir. Onlar da gerizekalı değil, bunu düşünüyorlar. Emniyet kemeri başka bir şey, kask başka bir şey. Ülkemizde takılsın ama ben Amerika'da ve Dominik'te takmıyorum."

"ÇOCUKLARIMIN ACUN ILICALI'NIN KIZIYIM DİYE HAVA ATMASINI İSTEMEM"

"Elimden geldiğince, karşı taraftan aldığım enerjiye göre iyi bir babayım. Kızlarım, benim hayatımın çok önemli bir parçası. Etrafta lanse etmesem de onlar bunu bilirler. Büyük kızımın rahmetli anneannesi çok değerli bir insandı. Ondan çok destek aldık. Benim kızlarım babalarının tatlı otoritesini üzerlerinde hissedip farklı olacaklar. Gözüm her dakika çocuklarımın üzerinde olur. Çocuklarımın Acun Ilıcalı'nın kızıyım diye bir yerlerde hava atmasını istemem. Kıyamıyorum bazen televizyona çıkartıyorum zaten görünüyorlar."

"CEBİMDE PARA TAŞIMAM"

"Acun Firarda'yı yaparken kıyafet konusunda zehirlendim. 4 yıl boyunca şort terlikle gezdim. Rahat kıyafetle dört yıl geçirince o saatten sonra bir şey giymek bana eziyete dönüştü. Cebime para, anahtar vs. koyunca batıyor bana. Cep telefonunu bile cebimde taşımam; rahat olayım, kıyafetsel bir baskı hissetmeyeyim diye. Resmi bir durum varsa mecburen ayakkabı giyiyorum."

"YAŞADIĞIM OLAYLARI YAŞAYARAK ANLATIYORUM"

"Fırsat buldukça stand up yapıyorum. Yaşadığım olayları yaşayarak anlatıyorum. Zevkine yapıyorum, hoşuma gidiyor. Üniversitelerde 150 kere falan yaptım zamanında. Şimdi vakit bulamıyorum yılda bir iki kere önemli ortamlarda bazen yapıyorum. Muhabirlik anılarım, yayınlanmamış görüntüler, başıma gelenler, canımı kurtarmak için bulduğum çözümleri anlatıyorum."

"SURVIVOR TAKIMLARI İÇİN ALTI AY UĞRAŞTIK"

"Survivor 2017 şimdiye kadar kurduğumuz en güçlü gönüllü ve ünlü takımı oldu. Altı ay uğraştık. Çok mutluyum, hayallerimiz gerçekleşti çünkü. All Star hariç. All Star başka bir şeydi. Seçmeye seni de (Hülya Avşar) çağırdım, çünkü senin gözün benim için çok önemli."

"O SES YUNANİSTAN 49 SHARE YAPTI"

"O Ses Yunanistan yapıyoruz. 49 share aldık. Survivor Yunanistan'la geliyoruz. Seçmelerine çok deli bir tip geldi, 'Beni almak zorundasınız' dedi. Biz birbirimize bakıyoruz, eğildi 'Alacaksınız' dedi. 'Bu programı bensiz yapamayacaksınız' dedi ve çıktı. Dedim ki 'Bu kesin Türkleri de sevmiyordur.' Çağırdım geri, 'Türkleri seviyor musun sevmiyor musun' diye sordum. Çünkü maçlarda gördüğümüz fanatik Yunanlılar tarzında bir tip. 'Çok açık konuşacağım seninle, sevdiğim Türk arkadaşlarım var ama genelde pek sevmem' dedi. Açık sözlülüğü hoşuma gitti, aldım."

"BAŞARILI OLURSAM İKİ ÜLKENİN DOSTLUĞUNA KATKIDA BULUNACAĞIM"

"Bizde Yunanlılara karşı büyük bir antipati yoktur. Zamanında bir şeyler yaşanmış, artık bitmiş diye bakarız. Yunanistan'da bize karşı genel bir antipati var. Ben inşallah orada başarılı olursam bir şekilde bu iki ülkenin dostluğuna katkıda bulunacağımı düşünüyorum."

"YUNANİSTAN'DA KANAL ALACAĞIM"

"Hedeflediğim reytingleri tutturursam sonraki hedefim Yunanistan'da bir kanal almak. Sonra ise amacım Survivor'ı Almanya ve İngiltere'yi de yapmak. Televizyonculuğu Türkiye dışında da yapabildiğimi ispat etmek için en yakın ülke olan Yunanistan'ı seçtim. Seyirci profilinde de yakınlıklar var. O Ses Yunanistan'da aldığım reytingi Survivor'da da başarabilirsek bu bizim için CV gibi olacak."

"TARİHİ BAŞARI OLACAK"

"Bizim yaptığımız programlar dünyadakine benzemiyor. Survivor formatını biz geliştirdik. Dünyada dedikodu üzerine olan formatı biz performans üzerine taşıdık. Bu formatı yurt dışında da kabul ettirebilirsek bizim için çok tarihi başarı olacak. Yeni format bulmak yerine bulunan formatları geliştirmek çok daha mantıklı geliyor bana."

"SURVIVOR KADINLAR İÇİN FUTBOL"

"Bu sene Beşiktaş'ı başarılı buluyorum. Beşiktaşlıyla, Galatasaraylıyla da maç seyrettim ama futbola bakış açımı herkes bilir. Tamamen bir eğlence olarak gören o enerjiyi de insanlara hissettirmiş biriyim. Hepimiz farklı takımlar tutup bunun eğlencesini yaşayalım. Burada neden gerilim oluyor anlamış değilim. Futbol bir oyun, Survivor da bir oyun. Survivor aslında kadınlar için futbol. Seyretmesi kolay, anlaması kolay, kuralları kolay. Kadınlar Survivor'u çok rahat seyredebiliyorlar."

"KİM KAZANIR DİYE İDDİAYA GİRİYORUZ"

"Asıl oyun nerede, reytinglerde. Kafayı oyun oynatmakla ve oynamakla yemiş biriyim. Survivor hayatımda en zevk aldığım program. İşin içindeyim ve ben de seyrediyorum. Maçı yöneten hakem gibiyim orada. Kimin kazanacağını yerinde yaşıyorum. Arkadaşlarımla orada kim kazanır diye iddialara giriyoruz."

"MEĞER KALP KRİZİ GEÇİRİYORMUŞ"

"Rıdvan Dilmen'i çok severim. Birgün ayak tenisi oynuyoruz. Rıdvan Hoca, 'Acun ben kendimi iyi hissetmiyorum çıkıyorum' dedi. Benim cevap şu: 'Hocam son bir zorla.' Meğer kalp krizi geçiriyormuş. Bir gitti, 10 dakika sonra haber geldi hastanede operasyona aldılar diye. Hastaneye gittik gözlerini açtı 'Az kalsın götürüyordun beni' dedi. 'Hocam çıkar çıkmaz oynuyoruz, ben başladığım işi yarım bırakmayı sevmem' dedim. Şu an oynamıyor ama oynayacak."

"ŞEYMA KONUSUNDA YANLIŞ BİLİNEN BİR ALGI VAR"

"Ünlü olduğunuz zaman basın takip ediyor. Şeyma da Instagram kullandığı için basın için önemli br malzeme oluyor. Bu konuyla ilgili uzun konuşmak istemiyorum, diyebileceğim tek bir şey var, Türkiye'nin yanlış bildiği bir konu var. Şeyma'yı zamanında görüp beğenen ve arkadaşlık teklif eden bendim. O dönem için hamle olarak yanlış bile olsa hiçbir zaman Şeyma, 'Acun beraber olalım, beni gezdir, bir hayat yaşamak istiyorum' demedi. Dışarıdan algısal olarak yanlış görünen tek konu bu. Şeyma-Acun ilişkisinde onu ikna eden ve ilişkiyi sürdüren benim. Başından beri kafaya taktım, mutlu bir ilişki yaşıyorum. Kızlara baktığımız zaman Instagram dünyaları var. Şeyma'nın da kendine ait bir dünyası var ve o dünyada yaşıyor. O konuda başarılı buluyorum kendisini. Özel hayatımla ilgili fazla konuşmam, bu sana özel olsun kimseye söyleme."

"BEN ARTIK EVLENMEM"

Programın sonunda ise Ilıcalı, Avşar'a "Evlenmeyi düşünüyor musun?" sorusunu sordu. 53 yaşındaki Avşar şöyle cevapladı:

"Bu benim için çok acı bir durum. Uzun zamandır hayatımda kimse yok. Ben artık evlenmem. 18 yaşına kadar Zehra büyüsün, ona anneliğimi göstereyim, babası dışında yanımda başka erkek görmesin istedim."

"ÇOK UTANIYORUM"

"Şimdi Zehra 18'e geldi. Farkına varıp 'Anne yalnız kalıyorsun bir tane sevgili' falan diyor. Ben çok utanıyorum. Onun gözünde bir şeyleri hayal ediyor olması çok utanç veriyor bana."