AB'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan imparatorlukların yolunda olabileceğinden duyulan endişenin dile getirildiği yazıda, şu ifadeler yer aldı:
"Kasım 1918'de Avrupa imparatorlukları, kıtayı harap eden ve bütün bir nesli yok eden küresel çatışmayı sona erdirmenin üzerinde anlaştı. Sonuç itibarıyla Avrupa'nın haritası yeniden çizildi, bağımsız devletler ortaya çıktı. Üzerinden bir yüzyıl geçtikten sonra kıta (Avrupa), iki dünya savaşının kanlı derslerinin yarattığı ortak değerlere sahip tek bir siyasi organizmanın çerçevesinde geleceği için savaşıyor."
Bloomberg yazarları, AB'nin uygunluğunu sorgulayan milliyetçilerin ve bütünleşme yanlılarının bugünkü çatışmasını, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen ve nihayetinde İkinci Dünya Savaşı'na yol açan tarihi durumla karşılaştırdı.
'İLERİCİ İTTİFAK KURMA ÇAĞRILARI HENÜZ BAŞARISIZ'
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un AB'yi korumaya çalıştığı belirtilen yazıda, ancak kendisinin "ilerici bir ittifak" kurma yönündeki çağrılarının henüz başarılı olarak nitelendirilemeyeceği kaydedildi.
Makaleye göre Çek Cumhuriyeti eski Dışişleri Bakanı Karel Shvartsenberg, AB'nin modernize olmayı başaramaması durumunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun akıbetini paylaşacağı uyarısında bulundu.
Shvartsenberg, "İnsanlar asla ders almayacak, asla. Tarihsel olaylar bir nesilden başka bir nesle aktarılamaz. Savaş deneyimini aktaramayız, ancak önyargıları aktarırız, önyargılar da ebedi" ifadelerini kullandı.
AB'deki ‘ölüm oranının korkunç belirtilerine' dikkat çeken Bloomberg, asıl sorunun ulusal parlamentolara daha fazla güç aktarma çağrılarıyla, özellikle sınırlar ve para birimleri açısından daha derin bir bütünleşme çabaları arasındaki ‘dengenin' bulunması olduğunu ifade etti.