AYM, Melih Gökçek'e hakaret davasında Hayko Bağdat'ı ikinci kez haklı buldu

Anayasa Mahkemesi gazeteci Hayko Bağdat'ın eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'e hakaret ettiği gerekçesiyle mahkum edilmesine yönelik kararı ikinci kez ihlal olarak kabul etti.

Anayasa Mahkemesi, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in kendisine hakaret ettiğini iddia ettiği gazeteci Hayko Bağdat'ın tazminatla cezalandırılmasının ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdi.

Yüksek Mahkeme, cezanın; “caydırıcı etki doğurarak kamuoyundaki farklı seslerin susmasına yol açıp çoğulcu toplumun sürdürülebilmesine engel olabileceğine” hükmetti. Anayasa Mahkemesi daha önce aynı gerekçeyle açılan kamu davasında da Bağdat’ın cezalandırılmasının hak ihlali olduğuna karar vermişti.

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'in, Mart 2015'te Ermenistan ziyareti sırasında "soykırım anıtına" çelenk bırakması ve Türkiye'yi soykırım iddialarını tanımaya davet etmişti. Özdemir'in ziyareti, internet sitelerinde "Cem Özdemir, Ermenistan'da Soykırım Anıtına Çelenk Koyup Türkiye'yi Ermeni Soykırımını Tanımaya Çağırdı" başlığı ile haberleştirilmişti.

Dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, haberi, sosyal medya hesabından; "Alman Yeşiller Partisi Milletvekiline merakımdan soruyorum. Lütfen cevap ver Cem Özdemir. Senin kökenin Ermeni mi" mesajı ile birlikte paylaşmıştı.

Gazeteci Hayko Bağdat ise Gökçek'in bu paylaşımına "Melih Gökçek Ermeniymiş, sana resmen Ermeni dedim, Dava aç bence Melih Gökçek. Yeterince durumu izah ettiysek tamamdır. Melih Gökçek iğrenç bir adam. Ve bin yıldır dediğim gibi: Yaşasın halkların kardeşliği" mesajları ile karşılık verdi.

Gökçek, 23 Mart 2015 tarihinde, Bağdat hakkında, "ifadelerin hakaret içerdiği ve bu sözler ile kişisel haklarına saldırıda bulunduğu" iddiasıyla manevi tazminat davası açtı.

Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, Bağdat'ın Gökçek'e 2 bin 500 TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Bağdat'ın başvurusu üzerine kararı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 11 Aralık 2018 tarihinde, hükmü onadı. Kararın kesinleşmesi üzerine Bağdat, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı. Bağdat, başvurusunda; "tazminat ödemeye mahkum edilmesinin ifade özgürlüğünün ihlal ettiğini" iddia etti.

‘FARKLI SESLERİN SUSMASINA YOL AÇAR’

ANKA’da yer alan habere göre, Yüksek Mahkeme, tazminata hükmeden mahkemenin, "paylaşımın tamamını, taraflar arasında yaşanan polemiğin öncesi ve sonrasını dikkate almadan, bütünselliği göz ardı ederek, yalnızca tartışmalı bir kelimenin bütününden koparılarak" karar verdiğini tespit etti. Anayasa Mahkemesi, kararında; şu değerlendirme yapıldı:

"Anayasa Mahkemesi; siyasetçilerin, kamuoyunca tanınan kişilerin ve kamusal yetki kullanan görevlilerin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla eleştiriye katlanmak durumunda olduklarını ve bunlara yönelik eleştirinin sınırlarının çok daha geniş olduğunu her zaman vurgulamıştır.

Rahatsız edici de olsa özellikle kendilerine yönelik iddia, itham ve eleştirileri cevaplama konusunda başkalarına nazaran çok daha avantajlı konumda olan siyasilere yönelik eleştiriler nedeniyle başvurucunun manevi tazminat ödemeye mahkûm edilmesi caydırıcı etki doğurarak kamuoyundaki farklı seslerin susmasına yol açıp çoğulcu toplumun sürdürülebilmesine engel olabilir.

Bu nedenle somut olayda başvurucunun manevi tazminat ödemesine karar verilmesi demokratik toplumun vazgeçilmez bir unsuru olan siyasilerin söylem ve faaliyetlerine ilişkin eleştiri ve bilgilendirme ortamına da zarar verebilir. Başvurucunun ifade özgürlüğüne başkalarının şöhret ve haklarının korunması amacıyla yapılan bu müdahalenin de demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Anayasa Mahkemesi, 26 Mayıs 2021 tarihinde verdiği kararda; Bağdat'ın Gökçek karşısında manevi tazminat cezasına çarptırılmasının ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdi. Kararın bir örneğinin ise yeniden yargılama yapılmak üzere tazminat cezasına hükmeden Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildi.

'KAMUSAL BİR TARTIŞMAYA KATKI SAĞLAYAN BİR YÖNÜ YOK'

Karar oyçokluğu ile alındı. Anayasa Mahkemesi üyesi Selahattin Menteş, ihlal kararına karşı oy kullandı. Menteş'in karşıoy gerekçesi şöyle:

"Toplumun çıkarı dışında hiçbir kişisel çıkar gerçeklerin yanlış olarak sunulmasına neden olmamalıdır. Haber olduğu biçimiyle verilmeli kişisel katkı yer almamalıdır. Gerek yazılı gerekse görsel basının bu işlevini yerine getirirken özellikle yayının gerçek olmasının yayında kamu yararı bulunmasını toplumsal ilgilinin varlığını konunun güncelliğini gözetmeli ve haber verilirken öz ve biçim arasındaki denge korunmalıdır bu ilke ve kurallar gözetilmeden yapılan yayın hukuka aykırılık oluşturur. Böylece kişilik hakları saldırıya uğramış olur. Anılan ilke ve kurallara uyulması durumunda ise yayının anayasa, basın yasası ve basının genel işlevi karşısında kişilik değerlerine saldırı teşkil etmediği kabul edilmelidir.

Anayasa Mahkemesi'nce başvurucu tarafından sarf edilen sözlerin kamusal bir tartışmaya katkı sağlayan bir yönünün olmaması, eleştiri sınırlarını aşarak hakaret niteliğinde kişilerin şeref ve itibarını zedeler nitelikte olması dikkate alındığında başvurucunun ifade özgürlüğüne yapıldığı iddia edilen müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklandığı ve açıkça demokratik bir toplumda gerekli olduğu sonucuna ulaşmalıdır."

DAHA ÖNCE DE İHLAL KARARI VERİLMİŞTİ

Bağdat'ın söz konusu mesajları üzerine cezalandırılması, daha önce de Anayasa Mahkemesi'nin gündemine gelmişti. Bağdat hakkında, Gökçek’e hakaret ettiği iddiasıyla, tazminat davasının yanında ayrıca kamu davası da açılmış, Bağdat’ın bin 160 TL adli para cezasına çarptırılmasına karar verilmişti. Anayasa Mahkemesi, 28 Kasım 2019 tarihinde verdiği kararda; adli para cezası ile Bağdat’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermişti. Gökçek’in Bağdat’a 9 bin 150 TL tazminat ödemesi kararlaştırılmıştı.